Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/105 E. 2022/165 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/105 Esas
KARAR NO: 2022/165
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 31/03/2021
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, ihyası istenen —- ortaklarının davacı —– olduğunu, ölen —— olduğunu, ihyası istenen şirketin resen terkin edildiğini, ancak bu işlemden davacının yeni haberdar olduğunu, şirketin —-olduğunu, —– tasfiye dışında kaldığını, bu nedenle şirketin tasfiye dışı kalmış olan—– taşınmazların satışının gerçekleştirilmesi için geçici olarak ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Savunma: Davalı———–vekili cevap dilekçesinde özetle, ihyası istenen şirketin sermayesinin—— yükseltilmesi için verilen son tarih olan —– tarihine kadar sermayeseni artırmaması nedeniyle—— etmiş olduğunun tespit edildiğini ve tebligat ile —– yerine getirilmesinin ardından ——-tarihinde ———- resen terkin edildiğini, şirketin yapılan ihtara rağmen gereğini yerine getirmemesi nedeniyle davalının kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI:
3-Mahkememizin ilk kararı: Mahkememizin—– ilâmıyla hak düşürücüsü süre yönünden davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.
4— kaldırma kararı:————sayılı ilâmındaki “Dava, TTK’nın geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın Hak düşürücü süre nedeniyle davanı reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca,—– tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.
TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ——tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki ———- kayıtlı son adreslerine ve — göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere ——- aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. TTK geçici 7/15 maddesi uyarınca bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun veya esas sözleşmede öngörülen usullere göre hareket edilir.—– kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları veya hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket yada kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
TTK geçici 7 maddesin de—– yapılan terkin işlemelerine karşı açılacak ihya davası özel olarak düzenlenmiş olup, bu maddeye göre açılan ihya davalarının daha genel bir düzenleme olan TTK 34. Maddesi uyarınca sicil kararına itiraz olarak değerlendirilerek yetkili mahkemenin —— bulunduğu yer mahkemesi olarak belirlenmesi yoluna gidilemez.
TTK geçici 7 maddesinde ihya davasında yetkili mahkeme ile ilgili bir düzenleme yapılmadığından, geçici 7/15 maddesindeki düzenleme gereği bu davada yetkili mahkeme ihya ile ilgili özel düzenleme niteliğinde olan TTK 547 maddesi uyarınca—–bulunduğu yer mahkemesidir.
TTK’nın geçici 7. maddesine uyarınca yapılan terkin işlemine karşı açılan davalarda husumetin yasal hasım olmayan sicil müdürlüğü yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca tasfiye memuruna yöneltilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Somut olayda davalı —-tarafından davaya konu sicil adresi ———- tarihinde münfesih olmaların nedeniyle —- gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından —– resen terkin edilmiştir.
— dosyasında davaya konu—– temsilcilerine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir mazbata/belge sunulmadığı gibi — dosyasında da rastlanılmamıştır.Buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirket yönünden davaya konu ihya talebi—– maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir.
Davacının ortağı olduğu davaya konu şirketin adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğu iddiası ile terkin edilen şirket ihyasını talep etmiş olup, şirket adına kayıtlı taşınmaz bulunması halinde şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı olacaktır.
Buna göre ilk derece mahkemesince davalı —– tarafından usulüne uygun bir terkin bulunmadığından hak ve hak düşürücü süreye tabii olmayan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir.
O halde mahkemece yetkili olduğu davada işin esasına girilerek davaya konu terkin edilen şirket adına kayıtlı olduğu iddia edilen taşınmazların tapu kayıtları dosyaya kazandırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği husus gözetilmeden eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunu kabulü ile derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile Mahkememizin — tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmiş, dosya Mahkememizin işbu —– sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
5-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, ———– göre terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan —– ihyası istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
A-Davanın TTK’nin geçici 7. Maddesinin 15. Bendindeki 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği,
B-Hak düşürücü süre geçmişse davanın görülmesine devam edilip edilemeyeceği,
C-Dava görüldüğü taktirde davaya konu ——— ihyasına karar verilip verilemeyeceği” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
6-İhyası istenen şirketle ilgili bilgiler:—- gelen cevabi yazıya göre, ihyası istenen —– olduğu, yetkililerinin ise ——- tarihinde resen terkin edildiğinin anlaşılmıştır.
7-İhya istemine konu tapu kayıtları: İhya istemine konu tapu kayıtlarının incelenmesinde,—— ait olduğu, talebe konu diğer —— istenen şirketin taşınmaz paydaşı olmadığı tespit olunmuştur.
8-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi: —— son cümlesi uyarınca,—- —– alacaklıları veya hukuki menfaati bulunanlar, haklı sebeplere dayanarak, silinme tarihinden itibaren — içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. —— yazılı olan ve mahkememizin direnme hakkı bulunmayan —- kararına göre somut olayda davalı —- tarafından davaya konu sicil adresi —–olan şirketin —– kapsamında—– tarihinde münfesih olmaları nedeniyle —– gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydının resen terkin edildiği, —– davaya konu ———- tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir——- sunulmadığı gibi ——– dosyasında da rastlanılmadığı, buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususunun davalı tarafça ispat edilememiş olduğu, bu nedenle usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirket yönünden davaya konu ihya talebi —– öngörülen hak düşürücü süreye tabii olmadığı anlaşılmıştır.
TTK’nin geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ——- tarafından —–kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nin geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve —- kayıtlı son adreslerine ve —- göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere——- aynı gün gönderilir. TTK’nin geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. TTK’nin geçici 7. maddesine göre açılan şirket ihyası davalarında husumet sadece ——- yöneltilir. —- veya yöneticilerine husumet yöneltilmez, davaya dahil edilmeleri gerekmez. Eğer, şirket ihyası davasını ihyası istenen şirket ortak veya yöneticileri açmış ise, bu davanın bir nevi iptal davası gibi düşünülüp, terkin iptal edildiğine ve şirket tekrar faaliyetlerine devam edeceğine göre—- göre ek tasfiye memuru atanmasına gerek yoktur. Ancak, şirket alacaklıları ihya davası açmış ise, alacaklıların işbu davaya açmaktaki amaçları, alacak davasında husumet yöneltilecek bir hasım bulunması olup, alacak davası sonuçlandıktan sonra şirketin sicilde kaydının bulunmasında veya faaliyetine devam etmesinde, gerek alacaklı, gerekse şirket için herhangi bir yarar bulunmadığından bu tip davalarda —–maddesine göre ek tasfiye memuru atanması gerekir.
Yapılan yargılama sonucunda, ——— aykırı olarak bir şirketi terkin ettirdiği tespit edilir ise bu durumda yasal hasım olmadığından, kendi hatalı eylemi ile şirket terkin edildiğinden oluşacak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumludur.
Fakat, şirketin ——-uyarınca genel kurulunun tasfiye kararı alması, atanan tasfiye memurları tarafından yapılan işlemler sonucu tasfiye sonu bilançosu açıklanarak sicilden şirketin terkin edilmesine yönelik davalarda ise, husumet ——- son tasfiye memurlarına yöneltilir.—– davalarda——- yasal hasım olup, aleyhine yargılama giderine hükmedilemez.
Her halükarda TTK’nın 547/2. maddesine göre şirketin ihyasına karar verilirse ek tasfiye memuru atanır.
Davacının ortağı olduğu davaya konu şirketin adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğu iddiası ile terkin edilen şirket ihyasını talep etmiş olup, şirket adına kayıtlı taşınmaz bulunduğundan davacının şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı olacağı tartışmasızdır.
Tüm bu nedenlerle, — uyarınca davanın kısmen kabulü ile—- —-numarasında kayıtlı iken —– terkin edilen ——– davacı şirketin maliki olduğu ——- işlemiyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere—– yeniden tesciline karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar—– sayılı emsal ilâmında ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmemiş ise de, davacının amacı şirket adına olan taşınmazın satılarak tasfiyesine yönelik olduğundan bu tip davalarda—- göre ek tasfiye memuru atanmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.——ilâmı bu yöndedir. Bu nedenle —— maddesine göre ihyası istenen şirketin terkinden önceki ortağı davacı ——— olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar —— görevinin devam etmesine, keyfiyetin karar kesinleştiğinde —–karar vermek gerekmiştir.
Yargılama masraflarıyla ilgili olarak davacı vekili, davalı —–yargılama masrafı ve vekalet ücreti talebi olmadığını bildirdiğinden kabul edilen dava ile ilgili olarak bu hususta inceleme yapılmasına gerek olmadığı anlaşılmıştır.
9-Feragatle ilgili inceleme, değerlendirme ve sonuç: Davacı vekili dava dilekçesi ile ————sayılı taşınmazla ilgili de ihya kararı verilmesini talep etmiş ise de ilgili taşınmazın ihyası istenen şirket adına kayıtlı olmaması nedeniyle bu talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
Davadan feragat HMK’nin 307, 309. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını oluşturan bir taraf işlemidir.
HMK’nin 310. Maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Davacılar vekilinin vekaletnamesi incelenmiş, davadan feragate yetkili olduğu saptanmıştır.
Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.
Bu nedenlerle ——- istemin HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK’nin geçici 7.maddesinin 15.fıkrası uyarınca davanın KISMEN KABULÜ ile,—- numarasında kayıtlı iken TTK’nin Geçici 7. Maddesine göre resen terkin edilen —– kaydının, davacı şirketin maliki olduğu —- satılması işlemiyle sınırlı olarak İHYASI ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere—–yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için davacı —– tasfiye memuru olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde——TESCİL VE İLANINA,
4——- HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle reddine,
5-Davacı vekili ——- tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan ettiğinden davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde————-Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02.03.2022