Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1045 E. 2023/914 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1045
KARAR NO : 2023/914

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili … tarafından cari hesap alacağının tahsili için … ve ——Adi ortaklığı hakkında —-İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan tebligatın bila iade döndüğünü, Ticaret Sicil Müdürlüğünden tebligata yarar adres bilgilerinin istendiğini, gelen müzekkere cevabından “sicil — … ve … Adi Ortaklığı’nın kaydının bulunamamıştır” bilgisinin verildiğini, talep üzerine icra müdürlüğünce adres bilgisinin —– Vergi Dairesi Müdürlüğünden sorulduğunu, gelen yazı cevabına istinaden borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalıların takibe itiraz ettiklerini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı … borca itiraz dilekçesinde her ne kadar adi ortaklık aleyhine icra takibi başlatılamayacağı sebebiyle icra takibine itiraz edilmiş ise de adi ortaklık aleyhine başlatılan dava konusu icra takibinde borçlu taraf olarak sonradan adi ortaklıkta bulunan gerçek kişilerin eklenmesi suretiyle takibin devamının sağlanmasının usul ekonomisinin bir gereği olduğunu ve hukuka uygun olduğunu, müvekkilinin şahıs şirketi olduğunu ve ticaret yaptığı firmalara deniz ürünlerini tedarik ettiğini, davalılara satışı yapılan deniz ürünlerine ilişkin müvekkilin cari hesap alacağının 52.586,12 TL olduğunu, borcun ödenmediğini iddia ederek; davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamını, davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalılara tebliğ edildiği, davalılar tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.

İNCELEME:
—-Vergi Dairesi Müdürlüğüne, —-Vergi Dairesi Müdürlüğü, —–. İcra Dairesi’ne müzekkereler yazıldığı görüldü.Mahkememizce alınan 20/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, vergi dairelerinden gelen tarafların BS ve BA Formları ile davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan nedenlerle, Sayın Mahkemenin kabulü halinde,
1. Ticari Defterlerin Usule Uygun Tutulup, Tutulmadığı Yönünden:
Davacı şirketin ibraz ettiği 2019 ve 2020 yılları yevmiye defteri ile envanter defterinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterinin noter kapanış onamasının sürelerinde yaptırılmış olduğu, kebir defterinin noter açılış onamasının yaptırılmamış olduğu görülmüştür. Ticari defterlerinin delil mahiyetinde olup, olmadığı sayın mahkemenin takdirindedir.Davacı şirketin ibraz ettiği 2022 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterinin noter kapanış onamasının sürelerinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği görülmüştür.
Davalı taraf incelemeye gelmemiş ve yerinde inceleme talebinde bulunmamıştır.
2. Takip Konusu Alacak Yönünden:
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacının 17.11.2020 tarihli —– satış faturası ile başladığı, davacının 17.11.2020 tarihinden 24.12.2020 tarihine kadar davalı iş ortaklığına 10 fatura ile 108.501,12 TL tutarlı satış yaptığı, bu süreçte davalı iş ortaklığından 5 ayrı tarihte 15.600 TL ödeme aldığı ve buna göre 31.12.2020 tarihi itibariyle davalı iş ortaklığından 92.035,42 TL alacaklı olduğu. İş bu alacağının 55.865,70 TL’sini ve 37.035,42 TL’sini 2 ayrı kapanış fiş kayıtları ile kapatılmış olduğu. Eş değişle davacının 2020 yılından 2021 yılına devir eden alacağını 92.035,42 TL olduğu.Taraflar arasında 2021 yılında ticari faaliyetin bulunmadığı, davacının 2020 yılından 2021 yılına devir eden alacağının 92.901,12 TL gözükmesine rağmen 37.035,42 TL borç bakiyesi olan kapanış fiş kaydın 2021 yılına devir edildiği ve buna göre 01.01.2021 ve 31.12.2021 tarihi itibariyle davalılardan 37.035,42 TL alacaklı olduğu ve bu tutarın 2022 yılına devir ettiği görülmüştür.Davalılarının 2021 yılından 2022 yılına devir eden 37.035,42 TL borç bakiyesinin 01.01.2022 tarihi açılış fişine kayıt edilmediğinden, 13.01.2022 takip tarihi itibariyle davacının davalılardan herhangi bir alacağının bulunmadığı görülmüştür.Bu durumda davacı defterlerinde, davalılardan olan 2020 yılından 2021 ve 2022 yıllarına devir eden 92.901,12 TL alacak bakiyesinin açılış ve kapanış fiş kayıtları ile bir sonraki yıla yansıtılmadığından, takip tarihi itibariyle davalılardan olan alacağının – bulunmadığı görülmektedir.Davacı defterlerinde açılış ve kapanış fişleri kayıtları dikkate alınmadığından, eş değişle faturalara ve ödemelere göre yapılan hesaplamada davacı alacağının 92.901,12 TL (108.501,12 — 15.600 —) olduğu hesaplanmakta olup, davacı tarafından takipte 52.586,12 TL alacağının tahsili talep edilmiştir.
Dava ve takip konusu cari hesap alacağını oluşturan davacının 9 adet KDV dahil 100.681,92 TL tutarlı faturasının davalı iş ortaklığı tarafından 2020 yılı BA formu ile bildirimde bulunduğundan, faturalara konu mal ve hizmetin teslim alındığında karina oluşturduğu, davalı iş ortaklığı tarafından BA formu ile bildirimde bulunulmayan 25.11.2020 tarihli —— no.lu KDV dahil 7.819,20 TL tutarlı faturaya konu mal ve hizmetin davalılar tarafından teslim alındığında dair dosyaya dayanak belge bulunmadığı ve cari hesap borcunun ödendiğine dair belge sunulmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde, KDV dahil 7.819,20 TL tutarlı fatura tutarının takipte talep edilen 52.586,12 TL cari hesap alacağından mahsup edilmesi ile davacı alacağının 44.776,92 TL (52.586,12 — 7.816 ) tutarında olduğu hesaplanmaktadır.—- verilerinden 13.01.2022 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının yıllık 9615,75 olduğu görüldüğünden davacının 13.268,46 alacağına takip tarihinden itibaren yıllık 9015,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği,

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki deniz ürünleri tedarik (satım) sözleşmesi nedeniyle açık hesap ilişkisinden kaynaklı alacağa ilişkin başlatılan—- İcra Dairesi’nin —- Esas sayılı takibine vaki itirazların iptali ve takibe konulmayan bakiye alacak yönünden alacak davasıdır.
—- İcra Dairesi’nin —— Esas sayılı takibi incelendiğinde takibin 52.586,12 TL asıl alacak ve 8.887,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 61.473,54 TL alacağa ilişkin olduğu görülmüştür.
20/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda aşağıdaki tespitler yapılmıştır:Davacı vekili 07/09/2023 tarihinde bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ile birlikte davasını ıslah etmiş, ıslaha ilişkin talep sonucunun “1-Davamızın kabulü ile haksız itirazın iptali ve takibin devamına, 2-Islah talebimiz doğrultusunda dava konusu alacağın avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 3-Davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine” şeklinde olduğu görülmüştür.Mahkememizde ıslah dilekçesinin yorumu hakkında tereddüt olmuş, bu hususta davacı vekili ıslah dilekçesi talep sonucunu 24/10/2023 tarihli beyan dilekçesi ile “Bilirkişi raporu doğrultusunda 61.473,54-TL’lik alacağımız bakımından davamızın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına, ıslah ile harcını yatırdığımız 40.315,00-TL bakımından alacak davamızın kabulü ile tahsile elverişli hüküm kurularak söz konusu bedelin ıslahtan itibaren işletilecek avans faiziyle davalıdan alınarak müvekkil davacıya verilmesine, davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine,” şeklinde aydınlatmıştır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi taraflar arasındaki deniz ürünleri tedarik (satım) sözleşmesi nedeniyle açık hesap ilişkisinden kaynaklı alacağa ilişkin başlatılan —- İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı takibine vaki itirazların iptali ve takibe konulmayan bakiye alacak yönünden alacak davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçluların ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın ticari defterlerini ibraz ettiği, davalının ise verilen kesin süre ve usulüne uygun ihtara rağmen ibrazdan kaçındığı, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği ve yukarıda açıklandığı üzere kesin delil niteliğindeki davacı defterlerinde 92.901,12 TL alacağın varlığının görüldüğü, bu sebeple davacının alacağını ispatladığı, borcun ödendiğine veya sair sebeple istenemeyeceğine dair davalı tarafından herhangi bir savunmada bulunulmadığı gibi bir delil de ileri sürülmediği, yine dosya kapsamında davalıların dava konusu alacak nedeniyle temerrüte düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir iddia ve delil ileri sürülmediğinden takip tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediği ve takipte temerrüt faizi talep edilemeyeceği, alacak davası bakımından da temerrütün ıslah tarihinde gerçekleştiği, dava ve takip konusu konusu alacağın faturaya dayanması ve likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı borçluların—- İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 52.586,12 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 52.586,12 TL asıl alacak yönünden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacağın (52.586,12 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 10.517,22 TL icra ve inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının alacak davasının KABULÜ ile, 40.315,00 TL’nin ıslah tarihi olan 06/09/2023 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (92.901,12 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 6.346,07 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 894,22 TL peşin harç ve 688,48 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.763,37 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 986,42 TL dava açma masrafı, 688,48 TL ıslah harcı ve 2.375,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 4.049,90 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (92.901,12/101.788,54) göre 3.696,29 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 25,60 TL yargılama giderlerinin ret/dava değeri oranına (8.887,42/101.788,54) göre 2,23 TL’sinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine, bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
8-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (92.901,12 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (8.887,42 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 8.887,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine,
10-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.200,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (92.901,12/101.788,54) göre 2.920,59 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 279,41 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile—– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.