Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1043 E. 2023/858 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1043
KARAR NO : 2023/858

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkil şirket, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun çerçevesinde—–yapım ve işletmesi ile görevli olduğu, davalı adına kayıtlı araçlar ile çeşitli tarihlerde —– ücret ödemeksizin geçişler gerçekleştiridiği, tünelden yapılan geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirildiği aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulandığı, geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulanmadığı,davalı/borçlunun sahibi olduğu —- plakalı araçlar ile müvekkili şirket tarafından işletilen —– Tüneli’nden 11.11.2019- 27.12.2019 tarihleri arasında geçiş ücretlerini ödemeden (ihlalli) geçiş yapıldığını, ihlalli geçişler nedeni ile doğan alacağına yönelik—–İcra Müdürlüğü ——sayılı sayılı dosyası ile takibe girişildiği, borçlunun yasal süresi içinde itiraz edildiği, takip durduğu, arabuluculuk kurumuna başvuru yapıldığı anlaşma sağlanamadığı, icra takibine yaptığı itiraz haksız ve kötü niyetli olduğu, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali başlıklı 30. maddesinin 5. Fıkrasında ifade edildiği üzere, geçiş ücret, ceza ve ferilerinin araç sahiplerinin sorumluluğunda olduğu, emsal karar da bulunduğu (—-Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi —–. geçişin ödenmemesine yönelik cezanın Yasa hükmü olduğu, ceza miktarının yasayla konulmuş olması karşısında ne davacının ne de mahkemelerin, bu miktarın hakkaniyetli olup olmadığı ve sebepsiz zenginleşmeye yol açıp açmayacağını takdir etme hakkı bulunmadığı ifade edilerek, davanın kabulü,—–İcra Müdürlüğü—–esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve takibin devamı, Asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAMI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE;
Müvekkilinin takibe konu geçiş ücreti cezası yazılan aracın geçiş tarihleri itibari ile maliki olmadığını, bu hususun Noterler Birliği ve Emniyetten sorulmasını talep ettiklerini, 6001 sayılı kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrasındaki “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretindört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir” hükmüne dayanmıştır. Ancak ilgili hüküm Anayasa’ya açıkça aykırı olmakla birlikte hukuki anlamda da hatalı olduğunu, müvekkiline geçiş ihlallerinin bildirilmediğini dolayısıyla basiretli tacir gibi davranma yükümü olan davacı tarafın geçiş ihlallerini müvekkiline bildirmesi gerektiğini, geçiş ihlallerini bildirmeyerek zararın artmasına davacının kendi eylemi ile sebebiyet verdiğini, benzer konu ile ilgili yapılan bireysel başvuruda Anayasa Mahkemesi başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiği kanasına vardığını, müvekkilinin aracı kendinin kullanmadığını dolayısı ile—– bakiyesinin yeterli olup olmadığını bilmediğini, davacının ise tacir olup tüm faaliyetlerinde basiretli tacir gibi davranmak zorunda olduğunu belirterek, müvekkilin geçişlerin yapıldığı tarihlerde malik olmadığından davanın reddine, müvekkil hakkında uygulanan kanun Anayasanın 38.maddesine açıkça aykırı olduğundan bu iddiamız yönünden kanunun Anayasaya aykırı olması nedeni ile dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesine ,aksi halde davacı geçiş ihlallerinin müvekkile bildirmeyerek zararın artmasına neden olduğundan davanın reddine, aksi taktirde idari para cezaları yönünden faiz işletilmesi talebinin reddine, % 20 den az olmamak üzere tazminata, masraf ve vekalet ücretinin davacı yedinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince geçiş ihlalinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibinde itirazının iptali istemine ilişkindir
. —-. İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı icra dosyası celp edilmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine geçiş ücretinden doğan geçiş ücretin ve cezai şartın tahsili için icra takibine girişildiği, davalı tarafa ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğinden takibe devam edilebilmesi istemiyle arabuluculuk çözüm yolu tüketilmek suretiyle davanın mahkememize ikame edildiği anlaşıldı.Davalının maliki bulunduğu aracın ihlalli geçiş yaptığı, ihlalli geçişten doğan geçiş ücreti ve ceza-i şart bedeli toplamının 932 TL olduğu iddia edilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlığın;
-Davalıya ait aracın, davacı tarafından işletilen tünelden geçip geçmediği,
-Geçmiş olması halinde geçiş ihlali yapıp yapmadığı,
-Davalı şirket araçlarının ihlalli geçiş yaptıkları sırada şirketin —- hesabında geçiş ücretinin üzerinde para bulunup bulunmadığı,
-Davalı şirketin hesabında araçların geçiş ücretlerini karşılayacak para var ise ihlalli geçiş nedeniyle davalının kusurlu olup olmadığı,
-Davalının davacıya geçiş ücreti borcunun bulunup bulunmadığı, bulunması halinde miktarının ne kadar olduğu,
-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
Davalı vekilince yetki itirazında bulunulmuş, öncelikle incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davacı tarafından işletilen Tünelin geçiş bedeli karşılığında kullanılması konusunda hizmet sözleşmesi bulunduğu, akdin ifa edildiği yer icra müdürlüğünün de yetkili olduğu, ayrıca TBK 89.madde gereğince para borcunun alacağının alacaklının yerleşim yerindeki mahkemede de açılabileceğinin anlaşılmakla davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
6001 sayılı kanunun 30/7 maddesine göre 15 gün içerisinde ihlal geçişler ödendiği takdirde gecikme cezası alınmayacağı hükmünün olduğu, bunun yanı sıra sürücülerin —ve—-cihazlarını sürekli bakiyesi müsait tutmakla ve kontrol etmekle sorumlu olduğu, geçiş esnasında sesli uyarı ile araçların ikaz edildiği, davalının, ihlalli geçişlerini sitem üzerinden, internetten de kontrol edilerek 15 gün içerisinde hata varsa düzeltme, bakiyesi yoksa tamamlama ve/veya ödeme imkânı olduğu,Davacının, 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-Işlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” hükümlerine göre —-Tünelinin işletme hakkı sahibi şirket olduğu, 6001 Sayılı yasanın 30 maddesinin 5 fıkrasına göre 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden o güzergâhın en uzun mesafesine ait geçiş ücreti ile birlikte, 7144 sayılı kanunla değişen 4 katı tutarında cezayı talep etme hakkı olduğu,6001 Sayılı Kanun’ da ve işletme protokolünde hiçbir şekilde ihlalli geçiş gerçekleştiren araç sahiplerine SMS, e-posta, ihtarname veya herhangi bir şekilde bildirim yapma yükümlülüğü ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmıştır.—–Noterler Birliğinden gelen yazı cevabında İhlalli geçiş tarihleri itibariyle —-plaka sayılı aracın ihlalli geçiş tarihleri itibariyle davalı şirket üzerine kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.—–yazılan müzekkereye verilen cevaptan araç için yeterli bakiye olmadığı görülmüştür.—–yapımı ve işletmesinin 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun çerçevesinde, —–tarafından gerçekleştirildiği, davalının sahipliğinde olan araçların davacı şirket tarafından işletilen —- ücret ödenmeksizin geçiş yaptığı, davacının davalıdan alacağın likit olduğu bu kapsamda İİK 67. Maddesi uyarınca davacının talep etmiş olduğu %20 den aşağı olmamak üzere tazminat talebinde haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1—– İcra Müdürlüğün —– esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 186,40 TL geçiş ücreti, 745,60 TL cezai şart bedeli olmak üzere toplam 932,00 TL üzerinden aynen DEVAMINA,
2-932,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 189,15‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 96,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT göre hesaplanan 932,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulün anlatıldı.