Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1036 E. 2023/745 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/1036 Esas
KARAR NO:2023/745
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:22/12/2022
KARAR TARİHİ:07/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: görevli mahkemenin ——–Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava dışı —– ait davaya konu kazaya karışan —-plaka nolu aracın —- nezdinde ——- ile sigortalı olduğunu, 07/05/2021 tarihinde müvekkile sigortalı araç sürücüsünün seyir halindeyken yasak yerden sağa dönüş yapmak isteyen —-plakalı araca çarpmamak için sağa manevra yaptığını ve aracın sağ ön köşe kısımları ile park halindeki —— plakalı araca arkadan çarptığını, çarpmanın etkisi ile —- plakalı araç ön ilerisinde park halinde olan ———plakalı aracın arka kısımlarına çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, polis memurlarınca tutulan kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda davalının yasak yerden sağa dönüş manevrası yapması sebebiyle müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün muhtemel bir kazayı önlemek amacı ile bütün tedbirleri almasına karşılık kazanın meydana geldiğini belirtildiğini, kazanın müvekkiline ihbar edilmesinden sonra sigorta eksperi görevlendirildiğini, ekspertiz incelemesi sonucunda 13.905,03 TL tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini ve müvekkilinin sigortalısının kanuni halefi sıfatına hak kazandığını, sigorta ettirene ödenen tazminatın rücuen tahsili için ——— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile —– sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı —— vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, delillerin taraflarına tebliğini, davada yetkili mahkemenin ——Tüketici Mahkemesi olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, kusur durumu tespit edildikten sonra müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin davacı yanın zararını karşılayıp karşılamadığının tespit edilesi gerektiğini, yapılan ödemenin güncellenerek hesaplanan tazminattan tenzili gerektiğini, araçta meydana geldiği iddia olunan hasarların kazanın oluş şekli ile uyumlu olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini savunarak; davanın usulden ve esastan reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takibini başlattıktan sonra müvekkili tarafından icra takibine itiraz edildiğini, müvekkilinin söz konusu icra takibinin neden açıldığını bilmediğini —– ikamet eden oğlu —- bu durumu anlattığını, davacının ——-aracının bir kazaya sebebiyet verdiğini, %100 kusurlu olduğunu bu sebepten ötürü iş bu icra takibinin açıldığını belirttiğini, davacı vekili tarafından elinde olan kaza tespit tutanağının müvekkilinin oğluna gösterildiğini,—– burada bir hata olduğunu babasının ——- ikamet ettiğini, hiçbir zaman ——– gitmediğini, plakada harf hatası olduğunu belirttiğini, davacının bu konuyu dikkate almayarak iş bu itirazın iptali davasını kötü niyetli olarak açtığını, davanın kaza tespit tutanağına istinaden açıldığını, kaza tespit tutanağında kazaya sebebiyet veren aracın plakasının 3 ayrı yerde yazıldığını, kazaya sebebiyet veren aracın başkasına ait plaka olduğunu, kaza tespit tutanağında kazaya sebebiyet veren aracın plakası —- olarak değil, —- olarak yazıldığını, tutanakta —–, 3 ayrı yerde yazmasına rağmen plakanın —— olmadığı açık olmasına rağmen müvekkil tarafından bu durum davacı tarafa bildirilmesine rağmen, davacı taraf ısrarla müvekkile ait olan ——- plakalı araç aleyhinde işlemler yapmaya devam ettiğini, kaza tespit tutanağı incelendiğinde, 3 ayrı yerde söz konusu kazaya sebebiyet veren aracın plakasının yazdığını, bu plakanın da —— olmadığı —— olduğun anlaşıldığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını, davacı hakkında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: ———- müzekkere yazıldığı anlaşıldı.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının —-olduğu —— plakalı araç ile davalı —- maliki, diğer davalının —– olduğu —- plakalı aracın karıştığı iddia edilen 07/05/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle sigortalısına tazminat ödeyen davacının TTK 1472 uyarınca halefiyet nedeniyle davalılara rücu alacağı için başlattığı takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında 07/05/2021 tarihli trafik kazasına karışan aracın gerçekte hangisi olduğu —– uyuşmazlık konusudur.Davacı davalı aracın —— olduğunu iddia etmekte, davalı ise kaza tespit tutanağında belirtilen aracın —— plakalı araç olduğunu savunmaktadır.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazalı aracın plaka numarasının geçtiği kısımlar şu şekildedir.Kaza tespit tutanağında görüleceği üzere kazalı aracın plakalı kaza yeri krokisinde iki ayrı yerde gösterilmiş, ilk görselde aracın plakası tam belli olmamakla birlikte ——- gibi gösterilmiştir. Kaza yeri krokisinde aracın son konumunun bulunduğu yerde açıkça —– olarak gösterilmiştir.Yine kazanın özeti kısmında araç plakası açıkça —— olarak gösterilmiş, ayrıca kaza yapan aracın ayırt edici özellikleri ——olarak belirtilmiştir.
Mahkememizce —– plakalı araçların sicil kayıtları getirilmiş, buna göre —plakalı aracın —- marka araç olduğu, —–plakalı aracın ise —— araç olduğu ve davalıya ait olmadığı ve diğer davalı sigorta şirketine sigortalı olmadığı tespit edilmiştir.İlgili kolluğa müzekkere yazılmış olsa da kaza anına ilişkin (kazalı aracın ayırt edici özelliklerini tespite yarayacak) başkaca herhangi bir delil temin edilmesi mümkün olmamıştır. Mahkememizce yapılan değerlendirmede, her ne kadar davacı tarafça kazalı aracın davalıya ait ve diğer davalıya sigortalı —— plakalı araç olduğundan bahisle dava açılmışsa da yukarıda açıklandığı üzere kaza tespit tutanağından kazalı aracın ——-plakalı araç olduğunun anlaşıldığı, zira kazalı aracın plakasının —– olarak belirtilmesi dışında ayırt edici özelliklerinin —– olarak belirtilmiş olduğu, gerçekten de ——– sicil kayıtları incelendiğinde—— marka araç olduğu tespitinin mahkememizce yapıldığı, bu sebeple davalıya ait ve diğer davalı sigortacıya sigortalı——- plakalı aracın davaya sebep trafik kazası ile ilgisinin olmadığı, davalıların sorumluluğunun şartlarının oluşmadığı, yine takip yapmakta davacının kötüniyetli olduğunu gösterir bir delil bulunmadığı kanaatine varılmış, davanın ve davalıların kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.Her ne kadar kısa kararda istinaf yolu açık olmak üzere hüküm kurulmuş ise de, karar tarihi itibariyle dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmış kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1- Davanın REDDİNE,
2- Davalıların davacı tarafın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 199,22 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 70,63 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ——-tarafından yapılan 25,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
6-Davalı —– tarafından yapılan 25,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
7-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
8-Davalılar ——–yapılan yargılamada kendilerini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (16.494,32 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere davalılar ——- verilmesine,
9-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilmesi gereken 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ————- vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 07/09/2023