Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1026 E. 2023/742 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1026
KARAR NO : 2023/742

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2023

—-Asliye Ticaret Mahkemesinin—-Esas, —–sayılı yetkisizlik kararı ile gönderilen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 05.06.2021 tarihinde dava dışı sürücü —- sevk ve idaresindeki —-plaka sayılı otomobil ile—- ili istikametinden —-İlçesi istikametine doğru —-il yolu üzerinde seyir halinde iken yolun 73+200 m —– mevkii girişine geldiği esnada gidiş istikametine göre yolun solundan çıkarak yaklaşık 2 metre yükseklikten —- Mevkii yol girişine otomobilin sol ön kısmını vurarak sağ yan kapı üzerinde durması neticesinde tek taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, iş bu kaza neticesinde davacı müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin yolcu olarak bulunun davacının hiç bir kusuru bulunmadığını, taraflarınca iş bu kazada müvekkil —–ağır şekilde yaralanması sebebiyle uğramış olduğu zararın tazmini için gerekli tüm bilgi, belge ve evraklarla birlikte davalı —– başvuruda bulunulduğunu, ancak taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirttikleri taleplerinin artırım hakları saklı olmak üzere, HMK 107 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde haklı davalarının kabulü ile müvekkilin dava konusu kazada yaralanarak geçici ve kalıcı işgöremezlik uğraması nedeniyle kalıcı iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 3.800 TL, geçici iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 100 TL, bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100 TL olmak üzere toplam 4.000 TL kaza tarihi olan 05.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkil davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, usule ilişkin olarak dava şartı yokluğu yönünden itirazları olduğunu, yetki itirazları olduğunu, esasa ilişkin olarak, davacı taraf dava dilekçesinde müvekkil sigorta şirketine —- poliçe numarası ile sigortalı —- plaka sayılı aracın 05.06.2021 tarihinde sürücü —–sevk ve idaresindeki iken karışmış olduğu tek taraflı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması sebebi ile dava dilekçesinde daimi iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı taleplerinde bulunulduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığın iddia ettiği zararları ispat etmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkil şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu trafik kazasının oluşumunda kusur durumlarının tespiti için dosyanın —-İhtisas Dairesine sevki gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri, yönünden müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu hususta sorumluluk tamamen —- ait olduğunu, davacı için bakıcı gideri hesaplanamayacağını, talebin reddi gerektiğini, müterafik kusur durumunun araştırılması gerektiğini, hatır taşımacılığı indiriminin uygulanması talep ettiklerini, dava konusu kazaya ilişkin güncel ceza soruşturması evraklarına karar sonucu dosyaya eklenmesini belirterek eksik evrak ile başvuru yapılarak başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, yetki itirazlarının kabulüne, kazanın meydana gelmesinde davacı yanın kusuru bulunduğundan ve müvekkil şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İNCELEME:
Mahkememizce alınan 01/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” Tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile İİK Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla Yüce Yargı Makamlarına ait olmak üzere; dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda yukarıda açıklanan nedenlerle;
Rapor, tazminat talebinin hukuken oluşup oluşmadığına dair bir değerlendirme içermeyip, sadece tazminatın hesabına ilişkindir. 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisindedir.
1. Talep Konusu; 05/06/2021 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralanan ve malul kalan davacı için, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.800,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00’TL geçici iş göremezlik ve 100,00 TL bakıcı giderleri zararı olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili talebi
2. Kusur Durumu;
05.06.2021 günü saat 05:00 sı ırında sürücü —- sevk ve idaresinde bulunan —– plaka sayılı aracı ile—- ili — istikametinden —- istikametine seyir halinde iken —- 10 km kala yorgunluk, dalgınlık, ve dikkatsizlik onucu aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek şarampole yuvarlanması ve sağ yan kapı üzerinde durması neticesinde araçta yolcu—- yaralanması ile sonucu meydana gelmiş olan maddi hasarlı ve yaralanmalı tek taraflı trafik kazasında;

> Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı TRAFİK KAZASI olduğu,
> Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir. bir kaza niteliğinde OLDUĞU,
> Dava konusu kaza kapsamında;
—-plaka sayılı araç sürücüsü —– %100 kusur oranı ile ASLİ ve TAM KUSURLU olduğu,
– Dava konusu kazada aracın maliki/ işleteni yönünden davacı açısından KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk hususunun Sn. Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu,
*** Her ne kadar Sn. Mahkemenin ara kararı gereği kusur değerlendirmesi yapılmış olsa da dava konusu kusur durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdiri ile, 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespitinin Hakim yetkisinde olduğu belirtilmiştir.
3. Maluliyet Raporu;
—– Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 28/09/2022 tarih —– karar numaralı raporda;
10/03/1981 doğumlu —– 05/06/2021 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına başlı yaralanmasının 20.02.2019 tarih de 30692 sayılı “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla;
– Tüm vücut engellilik oranının %10 (on) olduğu,
– Tıbbi iyileşme süresinin 4 (dört) aya kadar uzayabileceğine,
– Kaza nedeni ile kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresi boyunca bakıcı ihtiyacının 1 (bir) ay olduğu oy birliği ile mütalaa olunduğu,
5. Maddi Zarar; Hesap / Rapor tari geçirmiş olduğu kazası sonucu; yolcu olarak araçta bulunan davacının kazanın oluşumunda kusura katılımının olmadığının, sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun kabulü ile;
– 4 Ay ile geçici iş göremezlik zararının 11.303,60 TL olduğu, —- tarafından davacıya herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı,
– % 10 maluliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının 343.531,62 TL olduğu— aydan itibaren prime esas kazancı olmayan davacı için kazanın bir iş kazası olmadığı, —- tarafından rücuya tabi bir gelir/aylık bağlanmasının söz konusu olmayacağı,
– 1 Aysüre ile Geçici İş Bakıcı Giderleri zararının 3.577,50 TL olduğu,
Hesaplanmış olup, 430.000,00 TL teminat limiti dahilinde bulunduğu, elbette müterafık kusur ve hatır taşıması hususunda tüm hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu, şayet herhangi bir kusur indirimine karar verilmesi durumunda, takdir edilecek oranın işbu hesaplanan tutarlara yansıtılabileceği,
02/02/2022 tarihini takip eden 8 işgünü bitim tarihi 21/02/2022 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve yasal faizi ile birlikte (sigortalı araç hususidir) talep edilebileceğinin hukuki takdirinin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca yapılması zorunlu ZMSS sigortasına dayalı rizikonun 18/06/2020 tarihinde gerçekleşmesi nedeniyle zarar gören tarafından açılmış geçici ve sürekli iş göremezlik kaleminden oluşan maddi tazminat davasıdır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Bu tazminatlardan; (…) c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, (…) hesaplanır. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davalı sigortacının sorumluluğu yönünden; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca yapılması zorunlu ZMSS sigortasına (sorumluluk sigortasına) dayalı rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle zarar gören tarafından açılmış geçici ve sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri kaleminden oluşan maddi tazminat davası olduğu, davalı sigorta şirketinin dava dışı şahsın sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğu, rizikonun (trafik kazasının) 05/06/2021 tarihinde gerçekleştiği, davacının tek taraflı trafik kazasında kazalı aracın içerisinde yolcu olarak bulunduğu (davalıya göre üçüncü kişi konumunda olduğu), bu sebeple sigortacının zarar görene karşı TTK’nun 1473/1 ve 1478 maddeleri uyarınca sorumlu olduğu, davacının maluliyeti yönünden; kazanın belirtildiği gibi 05/06/2021 tarihinde gerçekleştiği, buna göre davacının maluliyet oranının o tarihte yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerektiği, yetkisizlik kararı veren —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-Esas sayılı dosyasından alınan —-Dalı’nın raporu ile davacının davacının sürekli maluliyetinin (Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre) yüzde 10 oranında, geçici iş göremezliğinin ise kazadan itibaren 4 ay ve geçici iş göremezlik döneminde bakıcı ihtiyacının 1 ay olarak tespit edildiği, kusur durumu ve tazminat yönünden makine bilirkişisinin mahkememizce alınan 01/06/2023 tarihli raporunda tespit edilen kusur durumunun mahkememizce olayın gerçekleşme şekli ve şartları değerlendirildiğinde hale uygun görüldüğü, dava dışı (davalının sigortalısı) —- plakalı aracın kaza anındaki sürücüsünün olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu, zira kazanın tek taraflı trafik kazası olduğu, kaza nedeniyle araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının kusurlu olduğunu gösterir herhangi bir delil bulunmadığı, bu sebeple davalının kendisine göre üçüncü kişi konumunda bulunan davacıya karşı kusur bakımından zararın tamamından sorumlu olduğu, belirtildiği gibi davacının, eldeki dava ile ZMMS sigortacısından geçici ve sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri kaleminden oluşan maddi tazminat talep ettiği, yine sürekli iş göremezlik yönünden hesaplamanın yukarıda atıf yapılan yasa hükmü uyarınca ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak yapılması gerektiği, bu kapsamında davacının işlemiş dönem hesabının bilinen verilere göre ve işleyecek (aktif ve pasif) dönem kazanç tespitinin TRH 2010 tablosuna göre ve her yıl için yüzde 10 artış ve yüzde 10 iskonto yöntemi ile hesaplanmasının mahkememizce yasaya, yerleşik Yargıtay uygulamalarına ve aktüerya kurallarına uygun görüldüğü, bu şekilde hesaplanan sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi zararların davacının maluliyeti ile oranlanmasının da uygun olduğu, bu kapsamda belirtildiği gibi davacının yüzde 10 oranında maluliyet oranı, davalının sigortacısı olduğu dava dışı—–plakalı araç sürücüsünün olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, davacının dosyadaki mevcut delil durumuna göre, aktüerya bilirkişisinin 01/06/2023 tarihli raporunda da tespit edildiği üzere asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği ve davacının olay tarihindeki yaşı dikkate alındığında, anılan raporda davacının sürekli iş göremezliğe ilişkin zararının 343.531,62 TL ve geçici iş göremezliğe ilişkin zararının 11.303,60 TL ve bakıcı giderlerine ilişkin zararının 3.577,50 TL olduğu, anılan miktarların sigorta limiti dahilinde olduğu, somut olayda davacının emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir delil bulunmadığı ancak somut olayda —- Soruşturma dosyası evrakında dava dışı —-plakalı araç sürücüsü —-ve davacının beyanları dikkate alındığında hatır taşıması bulunduğu, zira her iki şahsın da soruşturma ifadelerinde birbirinden “arkadaş” olarak bahsettiği ve taşımanın mesleki/ticari veya manevi bir yükümlülük altında gerçekleşmediği, bu anlamda aracın mülkiyetinin kime ait olduğunun önem arz etmediği, bu sebeple yerleşik yargı içtihatları uyarınca tespit edilen tazminat miktarlarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, bu sebeple davacı tarafından talep edilebilecek tazminat miktarlarının sürekli iş göremezliğe ilişkin 274.825,30 TL, geçici iş göremezliğe ilişkin 9.042,90 TL ve bakıcı giderine ilişkin 2.862,00 TL olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle alacağın tümüne temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, temerrüt tarihinin ise sigorta şirketine bildirim yapıldığı tarihten itibaren sekiz iş günü sonrası olduğu, bunun da 15/02/2022 tarihine denk geldiği, rizikonun davacının ticari işletmesini ilgilendiren bir olaydan kaynaklanmamış olması (işin davacı yönünden ticari iş olmaması) nedeniyle alacağa belirlenen tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, sürekli iş göremezliğe ilişkin 274.825,30 TL, geçici iş göremezliğe ilişkin 9.042,90 TL ve bakıcı giderine ilişkin 2.862,00 TL maddi tazminatın 15/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (286.730,20 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 19.586,53 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harç ve 1.210,50 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 18.295,33 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı, 1.210,50 TL ıslah harcı ve 4.048,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 5.431,40 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (286.730,20/358.412,72) göre 4.345,12 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 37,10 TL vekalet harcı ve 50,00 TL posta masrafından ibaret 87,10 TL yargılama giderinin ret/dava değeri oranına (71.682,52/358.412,72) göre 17,41 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (286.730,20 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 43.142,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (71.682,52 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 11.469,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (286.730,20/358.412,72) göre 1.248,00 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 312,00 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile—— Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.