Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/9 E. 2021/594 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/9 Esas
KARAR NO: 2021/594
DAVA: Tazminat (Ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı — tarihinden beri — ürünlerini kullandığını, lisans anlaşmalarının her yıl güncellendiğini, —yılında yaşanan sorunun çözüleceğinin bildirilemsi üzerine davacı ile —- tarihinde sözleşme imzalandığını, sonrasında davalı—– durumunda olan davalı —- tarihinde revize sözleşmesi imzaladığını, —- tarihinde de revize sözleşme imzalandığını, ancak davalının ürünü — kurabildiğini, ancak sorunun çözülmediğini sorunların — devam ettiğini, — mevzuatına uyumunun ise—yürütüldüğünü ve —neticelendirildiğini, yani— tarihinde olması gereken canlı geçişin — devreye girmesine rağmen —– tarihinde geçiş yapabildiğini, bu şekilde davalıların edimlerini yerine getirmediklerini, —– dosyası üzerinden delil tespiti yaptırıldığını, bilirkişilerin sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğini tespit ettiklerini, davalıların edimlerini yerine getirmemeleri nedeniyle —– sözleşmesinin gereklerinin yerine gelmediği ve şirkete — başlangıç tarihinden bu yana —– gecikme yaşatması sebebiyle sözleşmeleri haklı nedenlerle feshettiklerini, bu nedenlerle davalıların edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle—- ekibinin projeye harcadığı zaman karşılığında mesai bedeli olan — tarihleri arasında toplam —– sözleşmesinden sonraki tarihlerde ödenen bakım ücretleri toplamı olarak —– şirketlerde yaşanan durmalar sebebiyle oluşan zarar için şimdilik —- projenin hayata geçirilememesi sebebiyle yaşanan zararların tespiti sonucu doğan zarardan şimdilik — sözleşmenin fesih tarihi olan —tarihinden itibaren — talepler için avas faiziyle, ———- uyguladığı en yüksek faiz oranıyla birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, cevaba cevap dilekçesinde, yetki itirazıyla ilgili olarak —şirket merkezinin bulunduğu yerin —– olması nedeniyle davanın yetkili mahkemede açıldığını, ancak mahkeme aksi kanaatte ise davanın — gönderilmesini talep ettiklerini, davalı —- olduğu ile ilgili olarak da, davalı — dava ayrılan—olduğunu, bu nedenlerle — kapsamında davalı —— yapılmasına karar verilmesi gerektiğini beyan ederek davanın esası ile ilgili de beyanda bulunmuştur.
SAVUNMA: Davalı —- dilekçesinde özetle, davacı ile — tarihinde—– akdedildiğini, davalının bu sözleşmeye taraf olmadığını, davalı ile davacı arasında veya —– akdedilmiş bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını, davalının davacıya hiçbir hiçbir taahhüdünün olmadığını, bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davacının sözleşmesini iptal ettiği ürünün — yaptığını, ürünle ilgili olarak—- uyumu için birlikte çalıştığı —– tamamlandığını ve —- alındığını, uyuşmazlığın bu ürünün lisans sözleşmesinden kaynaklanmadığını, uyuşmazlığın —–tarafından sunulan kurulum hizmeti aşamasında ortaya çıktığı iddia olunan aksamalardan kaynaklandığını, ürünün——– şirkete yönelik de bir iddia bulunmadığını, her ne kadar davalının diğer davalı— temsilcisi olmasa da davalı—- husumet ehliyetinin olup olmadığını, davalının, davacıyı iddia ettiği şekilde — yönlendirmediğini, davalı—- olmadığını, bu nedenle tebligatların—-temsilciliğinin de bulunmadığını, davalı——– gerektiğini, davalının yerleşim yerinin —- olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin — olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, davalı — davacı arasında akdedilen —-yetkili kılındığını, davacının da — mukim olduğunu, davacının davayı —— açmasının kötü niyetini gösterdiğini, birden fazla davalının bulunması durumunda da yine HMK’nin 7. Maddesi uyarınca davacı kötü niyetli olduğundan davalı müvekkili ile davalı—- ayırma kararı ile yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının kendisi dışında grup şirketleri nezdinde doğan zararlar yönünden hukuki yararı bulunmadığını, değişik iş dosyasındaki raporu kabul etmediklerini, bu nedenle davanın önce usulden, olmazsa esastan reddini talep etmiştir.
Davalı —-cevap dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin — uyarınca yetkili mahkemenin —- adresi itibariyle aynı mahkemenin yetkili olduğunu, davalının diğer davalı ——olmadığını beyan etmiştir.
DAVANIN VE YETKİLİ MAHKEMENİN TESPİTİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Dava, ticari nitelikte hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
2-Davalılar —– sundukları cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuşlardır.
3-Davalı —– cevap dilekçesinde; davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin —- uyarınca yetkili mahkemenin – olduğunu, diğer davalı —– adresi itibariyle aynı mahkemenin yetkili olduğunu iddia etmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, yüksek —– sayılı emsal ilâmlarından da anlaşıldığı üzere davalı —– tarafından yetki itirazında bulunulmayacak olsa dahi birden çok davalıya karşı açılan ticari nitelikli davalarda, yetki itirazında bulunan davalı dışında kalan davalı yönünden mahkeme yetkili olsa bile davacı ile aralarında yetki sözleşmesi bulunan ve yetki itirazında bulunan davalı yönünden mahkemece yapılacak iş yetki itirazında bulunan davalı yönünden davayı ayırıp yetkili mahkemeye göndermek olmalıdır.
—— kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü içermektedir.
Açıklanan bu madde hükmüne göre; taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa, dava, yalnızca yetki sözleşmesi ile belirlenen (yetkili) mahkemede açılır. Bu durumda, yetki sözleşmesi, kanunen yetkili kılınan genel veya özel mahkemelerin yetkisini ortadan kaldırmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı — yürürlüğe giren —– uygulanmasından doğacak herhangi bir itilaf olması halinde —–mahkeme ve icra daireleri yetkili olacaktır” hükmünün bulunduğu, maddede mahkemelerle ilgili Mahkememizin yetkili olabileceği sonucunu doğuran herhangi bir hüküm bulunmadığı, buna göre sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, yasal süresi içinde ileri sürülmüş olan yetki itirazının kabulü ile davalı —– yönünden yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
4-Davalı—- yetki itirazının incelenmesi: Davalı —— vekili, cevap dilekçesinde; davalı ile davacı arasında veya —–arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davalının davacıya hiçbir hiçbir taahhüdünün olmadığını, bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davalının yerleşim yerinin — olduğunu, davacının —– mukim olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin —— olduğunu beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 6/1. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” hükmü,
HMK’nin 10/1. maddesinde “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmü,
HMK’nin 19. maddesinde ise “1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” hükmüne yer verilmiştir.
—– maddelerindeki hükümler karşısında sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklarda seçimlik yetki sözkonusudur. Kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde davacının seçim hakkını kullanmayarak yetkisiz mahkemede dava açması halinde seçim hakkı davalıya geçer. Seçim hakkı kendisine geçen davalı yetki itirazında bulunurken sadece bir mahkemeyi yetkili olarak bildirmelidir. Yetki itirazında birden fazla mahkemeyi gösterirse yetkili mahkemeyi kesin olarak bildirmemiş olduğundan böyle bir yetki itirazı geçersizdir.
Dosya kapsamından; davacı şirketin —– olduğu, davalı şirketin— ilçesinde olduğu, her iki taraf açısından da yetkili mahkemenin —- olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmamaktadır.
Davalı vekili yetki itirazında bulunmuş olup, yetkili Mahkeme olarak —- Mahkemelerini göstermiştir. Bu nedenle uyuşmazlığın bu davalı açısından da İstanbul Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
5-Yukarıda anlatıldığı üzere işbu davada hem davalı — açılan davada, hem de davalı —– karşı açılan davada— olup, davacı vekilince davalı — davanın; acentası sıfatıyla davalı — tebligat yapılmasını istemedikleri, davalı—–yapılmasının kendileri açısından hak kaybına neden olacağı, yetkili mahkemece davalı — olduğu kabul edilmediği taktirde davalı—- ilişkin tebligatın yetkili mahkemece yapılması gerektiği iddia edilmiş olduğu, esasen davalı—– mahkememiz yetkisiz olduğundan tüm davalılar açısından Mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 6/1 ve 19/2-3. Maddeleri uyarınca davaya bakmakla yetkili mahkeme —– Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın —– Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK’nin 331(2). maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
3-HMK’nin 333. maddesi uyarınca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
4-HMK’nin 20 (1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
5-Gerekçeli yetkisizlik kararının davacı vekiline, davalı —— vekiline ayrı ayrı tebliğine,
Dair, davacı vekili, davalı —— vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde —– —–istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.15/09/2021