Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/873 E. 2023/549 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/873
KARAR NO : 2023/549

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 07.11.2019 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle 15.02.2020 tarihinde vefat eden —- desteğinden yoksun kalan davacılar için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik — için ayrı ayrı 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL destekten yoksun kalma / maddi tazminatın tüm davalılardan, eşi — için 60.000,00 TL, kızları —-ve — içim ayrı ayrı 30.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın diğer davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketinden olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan —-plaka sayılı aracın müvekkili —- nezdinde —-numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 19/08/2019 – 19/08/2020 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte çocukların destekten yararlanma sürelerinin sınırlı olduğunu, Yerleşik Yargıtay İçtihatları Uyarınca hak sahibi kız çocuklarının 22, Hak Sahibi erkek çocuklarının ise 18 yaşına kadar destekten yararlanacağının kabul edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava Destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
Kaza; 07.11.2019 günü sürücü — sevk ve idaresindeki —plaka sayılı minibüs ile — Bulvarını takiben seyredip— Caddesine girmek için sağa dönüş yaptığı esnada; seyir istikametine göre sağ tarafta bulunan kavşak başından kaplamaya girip karşıdan karşıya geçiş yapan müteveffa yaya —- çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, Kusur—-raporu;—-Trafik İhtisas Dairesi tarafından savcılık aşamasında tanzim edilen 23/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, yayanın ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde sürücünün ilk geçiş hakkını karşıdan karşıya geçmek için kavşak başını kullanan müteveffa yayaya vermediği ve kontrolsüzce sağa dönüş yaptığı, çarpma noktasının yeri, yol ve mahal şartları, olayın oluş şekli dikkate alındığında aşağıdaki kanaate varılmıştır.Mevcut bulgulara göre ;
A)-Sürücü —-sevk ve idaresindeki araçla seyri esnasında sağa dönmeden evvel ilk geçiş hakkını karşıdan karşıya geçmek için kavşak başını kullanan müteveffa yayaya vermesi, gerekli ve yeterli kontroller akabinde dönüşünü tamamlaması, görüş alanını kontrol altında bulundurması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde mevcut hızıyla dönüş yaparak müteveffa yayaya çarptığı anlaşılmakla; kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli derecede kusurludur.
B)-Müteveffa yaya —-kavşak başından karşıdan karşıya geçiş yaptığı esnada sağa kontrolsüz şekilde dönüş yapan aracın sadmesine maruz kaldığı kazada atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.
Sonuç olarak Sürücü —- %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,Müteveffa yaya —- kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Kusur oranı kazanın oluş şekline uygun olduğundan mahkememizce de benimsenmiştir.
Sigorta Poliçesi; ; 07.11.2019 kaza tarihini kapsar, Sigortalı —- adına —- plakalı (—- model —- marka Minibüs sürücü dahil — koltuk-ticari) aracın 19.08.2019/2020 vadeli, davalı — tarafından — numaralı 19.08.2019 tarihinde tanzim edilen poliçe ile sigortalandığı ve söz konusu poliçe kapsamında vefat/maluliyet tazminatı için teminat limitinin 390.000,00 TL olduğu, poliçenin 01.06.2015 tarihinden sonra geçerli olan genel şartlar dahilinde tanzim edildiği, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami teminat limiti ile sınırlı sorumluluğunun bulunduğu,
Davalı Sigorta şirketine yapılan yazılı başvurunun 24.05.2021 tarihinde —–ile teslim alındığı sunulan belgelerde Ceza Soruşturmasına ait —- Trafik İhtisas Dairesi Raporu, mirasçılık belgesi ve diğer hesaplama için gereken belgelerin bulunduğu, müteveffanın vefat ettiği tarihte 62 yaşında ve pasif döneminde olduğu, davalı sigorta şirketinden herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığı,Aktüerya Raporu/ hesap tarihi dikkate alındığında; 15.02.2020 tarihinde destekçi —-vefatı sonrasında;
Eşi —-; davalı tarafın olayın oluşumunda % 100 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, davalılardan talep edebileceği toplam DYK zararının 484.806,67 TL olduğu, davalı sigorta şirketinden azami limit dahilinde 390.000,00 TL ile işbu tutardan müşterek ve müteelsilen sorumlu olacağı, diğer davalı işleten —- ise 390.000,00 TL ‘ lik kısmi ile müşterek sorumluluğu mevcut olmasına karşın kalan 94.806,67 TL’den müteselsilen / tek başına sorumlu olduğu,
Kızı —-; kaza tarihinde 25 yaşında olması nedeniyle Yüksek Yargı kararları ışığında DYK tazminatı talep edilemeyeceğinin tüm hukuki münakaşasının Yüce Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
Davalı Sigorta şirketine yapılan yazılı başvurunun 24.05.2021 tarihinde —- ile teslim alındığı sunulan belgelerde Ceza Soruşturmasına ait —- Trafik İhtisas Dairesi Raporu, mirasçılık belgesi ve diğer belgelerin bulunduğu görülmekle, başvuru tarihini takip eden 8 iş günü bitim tarihi 04.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte talep edilebileceğinin hukuki takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, değerlendirmesi yapılmıştır.
Denetime uygun aktüerya raporu mahkememizce de benimsenmiştir.
Davacı vekilince davalı—-karşı açılan sulh anlaşması yapıldığından davadan feragat edilmiştir. Davacı vekilinin feragat yetkisi olduğu görülmüştür.
Davacı vekilince bedel artırım dilekçesi sunulmuştur.
Manevi tazminat değerlendirme: 6098 sayılı TBK m. 56. Maddesine göre hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Bu para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve —- sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Yukarıda anlatılan ölçütler göz önüne alınarak davacıların duyduğu acı ve elem, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, müteveffanın ve sürücünün kusur oranları olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne,fazlaya ilişkin talebin reddine, maddi tazminat davasında —- açılan davanın feragat nedeni ile reddine, davacı —-için açılan maddi tazminat talebinin Reddine, davacı —- açtığı maddi tazminat davasının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Maddi Tazminat Davası Yönünden;
1—–Sigortaya açılan davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-94.806,67 TL’nin kaza tarihi olan 07.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —tahsili ile davacı—- ÖDENMESİNE,
3-Davacı —için açılan maddi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.476,24 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL ile dava esnasında yatırılan 2.550,00 TL ve 325,00 TL tamamlama harçlarından mahsubu ile arta kalan 3.541,94 TL harcın davalı —- tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL ile dava esnasında yatırılan 2.550,00 TL ve 325,00 TL tamamlama harçları toplamı olan 2.934,3‬0 TL harcın davalı—- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacılar vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.169,07 TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Manevi Tazminat Davası Yönünden;
1-Davacı —- için 50.000,00 TL davacılar —- için ayrı ayrı 25.000,00 TL olmak üzere toplam 125.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 07.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte —- tahsili ile davacılara ayrı ayrı ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 8.538,75‬ TL harcın davalı —-tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 19.750,00 TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı —- vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı —- ödenmesine,
5-Maddi ve manevi tazminat davaları yönünden davacı tarafça yapılan 1.742,60 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.110,86 TL’sinin davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —Şirketi yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 841,47 TL’sinin davalı —-arta kalan 478,53‬ TL’sinin ise davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı ve davalı —- şirket vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —-Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.