Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/868 E. 2022/382 K. 05.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/868 Esas
KARAR NO : 2022/382
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 05/05/2022
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin—– ile yapmış olduğu ——–davalıya ait iletişim ve dağıtım sistemlerine bağlı elertrik dağıtım şirketinden veya doğrudan sisteme bağlı tüketici olarak belirlenen koşullarda ve miktarda belirlenen bedele enerji alan —- üreticilere verdiği, davalınında sistem içinde belirlenen miktarda sistemden istifade suretiyle enerji sağlamayı taahhüt ettiğini, davalının ——– tarihler arasında uyarı şartını yerine getirmeksizin müvekkil bölgeye— tarihinde geçmişe dönük olarak tanzim edilen —adet fatura bedeli toplam — cezai şart faturasını tanzim ile ——tarihinde bölgeye tebliğ edildiğini, yasal süre içinde bu faturalara itiraz edildiğini, itirazlarına rağmen — faturaları tekrar —- tarihinde——– göndererek ödeme talep ettiğini, gecikme zammına maruz kalmamak için faturaları ödenmek zorunda kaldıklarını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davacıya ödenen cezai şart bedellerinin haksız olduğunun tespiti ile şimdilik —–alacaklarının ödeme tarihlerinden ——– tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görev itirazında bulunarak——— yerinin görevli olduğunu, ayrıca müvekkilinin ikametgahının —-sebebiyle yetki itirazında da bulunduklarını, müvekkili kurum ile davacı şirket arasında —tarihinde —– tarihinde yürürlüğe girdiğini, daha sonra bu anlaşma—— tarihinde revize edildiğini, bu nedenle — tarihli sistem kullanım anlaşmasının,—– anlaşmasının ——— maddesi uyarınca işlem yapıldığını, ———seri ve sora nolu sistem kullanım ceza faturaları düzenlenerek —– sayılı yazı ile davacı şirkete gönderildiğini, davacı şirket tarafından ceza faturalarına itiraz edildiğini müvekkili tarafından ceza faturalarının tekrar davacı şirkete gönderildiğini, müvekkili tarafından yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, dava konusu faturaların sözleşmenin ihlali sebebiyle tahakkuk ettirilmiş sistem kullanım ceza faturaları olduğunu, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, sayaç verileri uzaktan otomatik olarak okunduğundan saha personelinin sayaçları okumak için sayacın bulunduğu yere gitmediğini ve dolayısıyla herhangi bir protokol düzenlenmesine gerek bulunmadığını, yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun yapıldığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sistem kullanım anlaşması uyarınca davalı tarafından tahakkuk ettirilen ceza faturaları nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemelerin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizin——- sayılı kararı ile ceza faturasının idari bir işlem olması nedeniyle uyuşmazlığı çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine dair verilen hükmün davacı tarafından temyizi üzerine ——— taraflar arasındaki —– ile davacı tarafa özel hukuk hükümlerine göre sözleşmede belirlenen şartlarda elektrik enerjisinden faydalanma hakkı verildiği, sözleşmenin imzalanmasından sonraki tüm aşamalar ve ihtilaflar özel hukuk alanını ilgilendirmekte olup, dolayısıyla uyuşmazlıkların çözümünde de görevli mahkeme adli yargı mahkemeleri olduğu olduğu, mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği ” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada mahkememizin——– sayılı kararı ile davacı aleyhine tahakkuk eden cezai şartların, davalı tarafından, ilgili ayın sonunda hesaplanıp faturaya bağlanması ve bu faturaların davacıya bildirim olarak gönderilmesi gerektiği, davalının —- arasındaki dönemde her ay için davacı aleyhine tahakkuk etmiş olan cezai şart tutarlarını, —- tarihine kadar faturaya bağlamadığı, davalının, —tarihli sözleşme döneminde davacı aleyhine tahakkuk etmiş olan cezai şart tutarlarını, işbu sözleşmenin sona erip diğer sözleşmenin akdedildiği————– tarihinde dahi faturaya bağlamadığı gibi bu cezai şart tutarlarını talep etme hakkını saklı tuttuğuna ilişkin bir ihtirazi kayıt koymadan, davacıya elektrik kullandırmaya devam ettiği, bu nedenlerle davalının, cezai şart bedeli talep etme hakkını kaybettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, ———- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
—–Karar tarihinden sonra, —— sayılı——– sonra gelmek üzere “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak.” şeklinde (d) bendi eklenerek, aynı Kanunun 39. maddesi ile 6446 sayılı Kanuna eklenen Ek 3. madde ile de “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” şeklinde düzenleme yapıldığı, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği ” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişiklikler derdest davalarda derhal uygulanır. Bir davaya hangi yargı kolunda bakılacağı konusu HMK’nın 114/1-b maddesi gereğince dava şartıdır. 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’ nın 114/1-b maddesi uyarınca dava şartı olan ”yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL harcın, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 853,90 TL harçtan mahsubu ile artan 773,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından mahkememiz veznesine depo edilen ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/05/2022