Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/861 E. 2023/800 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/861
KARAR NO : 2023/800

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2021 yılı ilkbahar / yaz / sonbahar sezonu için 16.11.2020 tarihinde davalının işleteceği olduğu —- ve “— unvanlı turistik tesislere ilişkin olarak taraflar arasında “Tek Yetkili Hotel Kontenjan” sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca davalıya toplam 15.000.000 TL tutarındaki 37 adet çeki avans ve yapılacak konaklamaların garantisi olarak sözleşme gereği düzenleyip teslim ettiğini, vadeleri 15.01.2021 ile 18.06.2021 tarihleri arasında olan toplam 18 adet 7.000.000,00 TL değerindeki çeklerin sözleşme şartlarının davalı tarafından yerine getirileceği inanç ve kanaati ile avans mahiyetinde ödendiğini, davalının, sözleşme gereği işleteceği otellere 2020 yılının 11. ayından itibaren müvekkil tarafından bildirilen ileri tarihlere rezervasyon taleplerini kabul ve teyit ettiğini, 2021 Mayıs ve Haziran aylarında otelde rezervasyon yaptırmış olan müşterilerin, rezervasyonlarını kabul ve teyit ettiği halde, anılan tarihlerde tesislerini açmadığı için tesislere almadığını ve otellerin açılış tarihlerini ertelediğini, müvekkilinin, bu yolcuları başka tesislere kaydırmak ve konaklama bedellerini bu tesislere kendi bütçesinden ve yeniden ödemek zorunda kaldığını, oysa müvekkilinin bu kişilerin konaklama bedellerini davalı şirkete toplam 7.000.000 TL’lik çeklerle avans mahiyetinde ön ödeme olarak yaptığını, muhtelif yazışmalar ile 01.07.2021 tarihine kadar ertelediğini bildirdiği otel açılışlarını 30.06.2021 tarihinde bu kez 15.07.2021 tarihine kadar ertelendiğinin bildirildiğini, sözleşmeye konu tesislerin sezonun ortasına gelindiği halde açılmamasından dolayı davalı şirketin, müvekkile karşı sözleşme ile vaat ettiği hizmetleri vermeyeceği ve veremeyeceğinin aşikar olduğunu, davalının, 21.04.2021 tarihinde ticari unvanını—- olarak değiştirdiğini, şirketin tek kurucu ortağı ve aynı zamanda —–koordinatörü ve ceosu olan—– davalı şirketin tüm hisselerini, sözleşmedeki ortak değişikliği(hisse devir) yasağına rağmen devrettiğini, diğer yandan davalının, sözleşme hükümlerindeki yasağa rağmen şirketin ortaklık yapısını değiştirmekle akde açıkça muhalefet ederek sözleşmeyi ihlal ettiğini, müvekkilinin 01.07.2021 tarihinde—-. Noterliğinden —- yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı ile yapmış olduğu Kontenjan Sözleşmesini haklı sebebe dayalı fesih ettiğini ihtaren bildirdiğini, 05.07.2021 tarihinde tebliğ edilen fesih ihtarına rağmen, davalıya teslim edilmiş olan nama yazılı 8.000.000 TL tutarlı vadeleri henüz gelmemiş olan 19 adet çekin işlemsiz olarak iadesi istendiği halde çekleri iade etmediğini, keza konusuz ve karşılıksız kalan toplam 7.375.000 TL’lik cari hesap alacağının da verilen — içinde müvekkil hesaplarına geri ödenmediğini, böylelikle davalının temerrüde düştüğünü, toplam 8.000.000 TL değerindeki 19 adet vadesi gelmemiş nama yazılı çeklerin iade edilmesi ve borçsuzluğun tespiti için —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —–esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davalı tarafından müvekkiline iade edilemeyen, konusuz ve hukuken karşılıksız kalan nama yazılı bu çekler hakkında —-. Asliye Ticaret Mahkemesi —-D.İş sayılı dosyası ile 3. kişileri de kapsayacak şekilde ihtiyati tedbir mahiyetinde ödeme yasağı ve icra takip yasağı verildiğini, bu nedenle çeklerin konusuz ve karşılıksız kaldığını, sözleşmeyi açıkça ihlal eden ve edimlerini yerine getirmeyen davalıdan müvekkilinin hali hazırda 7.000.000 TL avans mahiyetinde verilmiş çeklere ilişkin yapılmış ödemeler ve 375.000 TL reklam katkı payına ilişkin fatura alacağına ilişkin nakdi cari hesap alacağının tahsili için tahsilatta tekerrür olmamak kaydıyla —— İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının 21.08.2021 tarihinde haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı şirket yetkilisi olan ——tarafından, müvekkil şirket cari hesap alacaklarına mahsuben 30.06.2021 vade tarihli 5.000.000 TL bedelli senedi keşide etmek sureti ile müvekkiline teslim ettiğini, dava konusu senedin müvekkil tarafından bir kısım cari hesap ve avans ödemelerinin karşılığı olarak —–ciro edildiğini, ancak senet borçlusunun, senede bağlı kambiyo takibine karşı menfi tespit davası açarak, ciranta tarafından başlatılmış olan icra takibine ve borca itiraz ettiğini, davanın derdest olduğunu, halen bu senede ilişkin yapılmış bir tahsilat bulunmadığını, bu nedenle şimdilik bu bedele ilişkin dava ve alacak haklarını saklı tuttuklarını iddia ederek, fazlaya dair alacak ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalının —– İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı dosyasında yaptığı yetki itirazının reddine, icra dosyasına yaptığı itirazın şimdilik 2.375.000 TL yönünden iptali ile takibin devamına, icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı şirkete 18/01/2022 tarihinde e-tebligat yoluyla tebliğ edilmiş, davalı süresi içinde davaya cevap vermemiştir.

DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra Dosyası: Davaya konu—İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının —- borçlunun—– Şirketi olduğu, 7.375.000,00 TL ticari alacak için ilamsız takiplerde ödeme emri düzenlendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 47. Maddesi gereği aylık %10 faizi ve %5 oranında uygulanacak tahsil masrafı ile birlikte tahsili için takip başlatıldığı ve borçlu vekilinin itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, tanıklar dinlenilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı tanığı—- “Ben davacının taşeron firması olan —-seyahat firması ortağıyım. Davacı davalı firmaya bu otel konaklamaları için bir miktar ödeme yaptı, miktarını tam olarak hatırlamıyorum, bu ödeme yaz sezonunda konaklayacak misafirler için yapılan bir ödeme idi ancak davalı otel sürekli açılış tarihini erteledi, — ve bundan rezervasyon yapan misafirler mağdur oldu. Misafirler mağdur olmasın diye —– daha üst kata görüdeki başka otellere daha fazla bedel ödeyerek misafirleri konaklamalarını sağladı, davalı firma yaklaşık 7.000,00 TL tahsil etti ancak oteli açmadı bu para ile diğer otellere yapılmış olan ödemeler ile ilgili davacı firmanın alacağı mevcuttur. Ben —– yaşadığım için rehberlik hizmeti veriyordum. Bu nedenle —–noter ile davacı otelin açılıp açılmadığının tespiti için davalı otele gittik, otelin önüne gittiğimizde çok büyük bir hengame vardı muhtemelen otel sahibi —- ve kiralayan firma arasında büyük tartışma yapılıyordu, otel bu halde iken noter ben tespit yapamam dedi. Bizde —- bulunan diğer oteline gittik. Kapıda bulunan güvenlikten otelin kapalı oludğunu öğrendik noter burada tespit yaptı, tekrardan ilk gittimiz otele döndügümüzde otelin önünde yaklaşık 40-50 tane polis ve ozel harekat polisleri orada toplanmıştı. Biz de hperhangi bir sıkıntı yaşamamak adına şirkete bilgi vererek oradan ayrıldı. Artık tesis açılmadı, diğer otelde muhtemelen farklı bir gruba kiralandı dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı —- “Ben davacı firmada—- bölgesi kontrat müdürü olarak 2017 yılından beri çalışmaktayım. Davalı firma ile 2021 yılı yaz sezonu için 2020 yılı Kasım ayında sözleşme yaptık. Sözleşme yapıldıktan sonra bu sözleşmeye istinaden davacı firma, davalı firmaya avans olarak çekler verdi. Toplam 15.000,000,00 TL değerinde idi, otel normalde Mayıs ayında açılacaktı. Bizde Kasım ayında rezervasyon almaya başladık. Davalı tesis açılışını sürekli erteledi. 2021 yılında hiç açmadılar, yaklaşık 7.000,000,00 TL tutarında çek otel açılmamasına rağmen davalı tarafından tahsil edildi. Bakiye çekler yönünden sözleşmenin feshi ile birlikte ödenmedi. Rezervasyon olan tüm misafirleri mağdur etmemek için daha üst bir otellerde misafir ettik ve bu yeni yaptığımız yerleştirmeler nedeni ile ödediğimiz bedelden daha fazlasını bu yeni otellere ödedik. Miktarı tam olarak hatırlamıyorum. Biz şu an huzurda bulunan diğer —— ile birlikte 2021 yılı Temmuz ayında noteri de alarak—–davalının işlettiği iki tesise gittik. —-otelleri idi. Otellerin birinde bir arbede vardı. Mal sahibi ile kiracı arasında bir kargaşa oldu. Mal sahibi kiracıları dışarı çıkartmaya çalışıyordu. İki otelde kapalı idi. Noter tespitlerini yaptı dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.Bilirkişiler —– ve —–tarafından sunulan 02/08/2023 tarihli raporda özetle; “Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden; Sayın Mahkemenin vermiş olduğu yetki doğrultusunda incelenen, davacı şirkete ait 2020-2021-2022 yılına ilişkin ticari defterlerinin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, raporumuzun 4.a.2.bölümünde detaylı bir şekilde açıklandığı üzere, inceleme gününde davalı şirket tarafından defter ve belge ibrazında bulunulmadığından, davalı şirket defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, Sözleşmenin Feshinin Haklı Olup Olmadığı Yönünden: genel değerlendirme bölümünde açıklandığı şekilde, sözleşme edimlerini yerine getirmeyen davacıya karşı davacının fesihte haklı olduğu, Davacının Alacak Talebi Yönünden: Raporumuzun Genel Değerlendirme bölümünde detaylı bir şekilde açıklandığı üzere; davacı şirket tarafından, davalı şirkete teslim edilen ve ödemesi yapılan 7.000.000,00 TL tutarlı çeklere karşılık, davalı şirket tarafından 5.000.000,00 TL tutarında senet vermiş olduğundan, çeklerden kaynaklı 2.000.000,00 TL karşılığında herhangi bir hizmet ifa edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin sunulmaması nedeniyle davacı şirketin 2.000.000,00 TL ve 30.06.2021 tarihli, —-no.lu 375.000,00 TL tutarlı “Reklam Katkı Payı (Mayıs-Temmuz), Dijital Reklam Katkı Payı (Mayıs- Temmuz)” açıklamalı faturadan kaynaklı 375.000,00 TL olmak üzere, davacı şirketin 2.375.000,00 TL tutarındaki alacak talebinin yerinde olduğu, Faiz Talebi Yönünden: davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacaktır. Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının sözleşme ile kararlaştırılmış olması nedeniyle, takip sonrasında faiz talebine ilişkin hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu, icra inkâr tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı” sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 2021 yılı İlkbahar / Yaz / Sonbahar sezonu için 16.11.2020 tarihinde, davalı tarafından işletilen ”—-ünvanlı turistik tesisler için “Tek Yetkili Hotel Kontenjan” sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden davacı tarafça davalı tarafa nama yazılı olarak toplam 15.000.000,00-TL tutarında 37 adet çekin avans olarak verildiği, davalı tarafça sözleşme kapsamında herhangi bir hizmet verilmediği, bunun üzerine davacı tarafça çekilen 01/07/2023 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği, davacı tarafça icra takibine konu edilen 7.000.000,00 TL değerindeki avans çeki ve 375.000,00 TL reklam katkı payına ilişkin fatura alacağının takibinden sonra davalı tarafça 30.06.2021 vade tarihli 5.000.000,00 TL bedelli senet verildiği, davacı tarafça da bakiye 2.375.000,00 TL alacak yönünden itirazın iptali istenildiği, davalı tarafa ticari defterlerini mahkememize sunması için ara karar tebliği yapıldığı ancak sunmadığı görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222 nci maddesi “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü düzenlemiştir.
Davacı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafça sözleşme edimlerinin yerine getirilmediği ve bu sebeple davacı tarafça sözleşmenin feshedilmesinin haklı olduğu, davacı tarafın avans olarak verdiği çekleri iade isteyebileceği, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması sebepleriyle davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edileceği, bilirkişi incelemesi sonucu davacı tarafın 2.000.000,00 TL avans ödemesi ve 375.000,00 TL reklam katkı payı alacağı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
—-. İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı dosyasında davalı/borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 2.375.000,00 TL asıl alacak üzerinden AYNEN DEVAMINA,-Asıl alacak 2.375.000,00 TL’nin %20’si olan 475.000,00 TL icra inkar tazminatının davalı/borçludan alınarak davacı/alacaklıya verilmesine,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 162.236,25 TL harcın davacı tarafından dava açılırken yatırılan 3.684,07 TL harç ve icra dosyasına yatan 36.875,00 TL harç olmak üzere toplam 40.559,07‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 121.677,18‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 3.684,07 TL harç ve icra dosyasına yatan 36.875,00 TL harç olmak üzere toplam 40.559,07‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 4.179,30‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabulüne karar verilen dava yönünden davacı lehine takdir olunan 217.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.