Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/857 E. 2023/467 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/857 Esas
KARAR NO : 2023/467

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—–, sevk ve idaresindeki —–plaka sayılı araç ile 15.01.2020 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında müvekkili —— çarparak yaralanmasına ve sonrasında malul kalmasına sebep olduğunu, meydana gelen kazada davalı —–tam kusurlu olup hızını azaltarak yayaya öncelik vermeden geçiş yapmaya çalıştığını, diğer bütün trafik kurallarını ihlal ederek yaya olan müvekkiline çarparak onun yaralanmasına ve de % 11 oranında malul kalmasına sebep olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, kaza nedeniyle adli soruşturma açılmış ancak müvekkilinin insani duygularla ve de gerek tedavi masraflarının gerekse de malul kalması nedeniyle uğramış olduğu ve de hali hazırda uğramaya devam ettiği zararının karşılanacağı düşüncesiyle şikâyetinden vazgeçtiğini, müvekkilinin, temizlik işlerinde çalışarak hayatını kazanmakta iken kaza sonrası çalışamaz duruma gelmiş olduğu için gelirinden yoksun kaldığını, müvekkili —– beden gücü kayıp oranı; —–, 12.03.2021 tarihli ve —– Raporu Numaralı Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporu ile % 11 olarak belirlendiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik harca esas değeri olmak üzere 1.000,00 (Bin)-TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte şahsen ve de müteselsilen davalılardan alınmasına, 15.01.2020 Tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkili ——, her gün artarak devam eden şekilde elem ve ızdarap çekmekte olduğundan söz konusu bu elem ve ızdarbanın bir nebze karşılığı olmak üzere 10.000,00 (Onbin)-TL. manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalılar —— alınarak taraflarına verilmesine, işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ——–. vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, kusur durumunun tespiti gerektiğini, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından zmms genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, kazazedenin taraflarına maluliyet raporu sunmadan başvuru yaptığını, bu nedenle öncelikle davanın reddine karar verilmesini, aksi halde poliçe tanzim tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe uygun rapor alınmasını geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, hesaplamada trh-2010 mortalite tablosunun esas alınmasını, ceza dosyası evraklarının dosyaya sunulması gerektiğini, müvekkili şirketin temürrete düşürülmediğinden faiz talebinin reddini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, temerrüte düşürüldüğü kabul edilse dahi ticari faiz talebinin yerinde olmadığını, davanın ktk 97 uyarınca müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmamış olması nedeniyle usulden reddine,kazazedenin maluliyet durumunun tespiti amacıyla—–sevkini, dosyada kusur tespiti yapılmasına, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı talebinin zmms poliçe teminat kapsamı dışında olması nedeniyle reddine,——tarafından karşılanmayan giderlerin ispatına, ispat edilememesi halinde talebin reddine, tazminat sorumluluğumuzun doğması durumunda hesaplamaların hazine müsteşarlığına kayıtlı uzman bilirkişilerce, trh 2010 mortalite tablosu ve %1.8 teknik faiz esas alınarak yapılmasına, müvekkili şirketin temerrüde düşmemiş olması ve diğer anılan gerekçelerle faiz talebinin reddine, aleyhine yargılama ücreti ve vekalet ücretine hüküm kurulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar —– ve —–vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili —– 15.01.2020 tarihinde eşine ait —–plakalı araçla seyir halindeyken yakında yaya geçidi olmasına rağmen yaya geçidini kullanmayıp, dönel kavşağın ortasındaki kaldırımdan aniden yola çıkan davacıya tüm çabasına rağmen çarpmaktan kurtulamadığını, çarpma sonrası müvekkili vakit kaybetmeden davacıyı aracına alarak yakında bulunan —-hastanesine götürdüğünü, —–hastanesinin yönlendirmesi ile —–hastanesine götürdüğünü, bundan dolayı trafik ekiplerince rapor tanzim edilemediğini, kaçma kastının söz konusu olmadığını, müvekkilinin, kaza sonrasında davacının tedavisinin bir an önce yapılabilmesi için elinden gelenin fazlasını yaptığını, tedavi sürecinde ve sonrasında müvekkillerinin vicdani ve insani duygular ile yardımcı olabilmek için ellerinden geleni fazlası ile yaptıklarını, bu nedenlerle huzurdaki davanın reddi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması yönünde karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, meydana gelen trafik kazası neticesinde ZMSS kapsamında geçici-sürekli iş göremezlik, kazanç kaybı, tedavi giderleri ile sigorta dışındaki davalılardan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin 23/05/2023 tarihli duruşma beyanında, müvekkilinin nisan ayı içerisinde sigorta ile anlaşma sağladığını, ödemesini aldığını, bu nedenle davadaki maddi manevi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, yargılama gideri taleplerinin de olmadığını beyan etmiştir.Davalılar —— vekili 23/05/2023 tarihli duruşma beyanında; doğacak vekalet ücreti haklarında onlarında vazgeçtiklerini, davacının feragat talebi doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 Sayılı HMK.’nın 309. maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamesinde feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE,
2-Tarafların karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin olarak davacı tarafça dava açılırken yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubuyla bakiye 120,60 TL harcın davacı taraftan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —-Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.