Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/855 E. 2023/15 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/855 Esas
KARAR NO : 2023/15

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin maliki olduğu —- plaka nolu araç ile davalılardan —- maliki ve sürücüsü olduğu—– araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesin—— olduğunu, davalı sürücünün müvekkilinin aracına arkadan çarptığını, davalının kamyonu takip mesafesine uygun bir şekilde kullamadığını, kamyonun sağ şeritten gitmesi gerekirken, orta şeritten gittiğini ve kazanın orta şeritte meydana geldiğini, davalının kamyonu hız tahditlerinin üzerinde kullandığını, davalının ehliyetinin olmadığını, kullanmakta olduğu kamyon—– belgesi ile kullanılabilecek bir araç olduğunu, davalının —-kullanmak için yetki süresinin —- tarihinde dolduğunu, kazanın 02/09/2021 tarihinde meydana geldiğini, müvekkilinin kusursuz olduğunu, müvekkilinin ani yavaşlaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin aracında büyük miktarda maddi hasar meydana geldiğini,—- dosya kapsamında tespit yapıldığını, yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda kaza sebebiyle müvekkilinin aracında meydana gelen hasar miktarının —– olarak tespit edildiğini, değer kaybının ise—— olduğunu, davalı ——-davalının maliki bulunduğu aracın—- sigortacısı olduğunu, —— davalı———— müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu ve —– yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —- sayılı araca ilişkin hasar bedeli ve değer kaybı olarak—— tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan —– teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı ———— vekilinin cevap dilekçesinde, özetle; müvekkili şirket nezdinde —- dava konusu kazaya karışan —– nolu aracın maddi araç başına —– sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirket bu teminat ile sorumlu olduğunu, —- olmayan bir kimse kazaya karışmış olup da, kazanın nedeni, bir başka sürücünün kusurlu eylemi ise, ehliyetsiz sürücü zararlı sonucun asli sorumlusu olamayacağını, müvekkilinin sorumluluğunun ——–sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kusur raporu alınması gerektiğini savunarak; davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Davalı —— vekilinin cevap dilekçesinde, özetle; müvekkilinin ——araç ile, davacının sevk ve idaresindeki ——– plakalı araç ile seyir halinde iken; kullanmakta olduğu —– üzerinde —– yapmaya çalışmış ve müvekkilin sevk ve idaresindeki aracın önünde aniden fren yapmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, açılan davanın usul ve esas bakımından yersiz olduğunu, kusur oranlarının hesaplanması gerektiğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, müvekkiline ait aracın —-ve yük taşıyan nitelikte olduğunu, sağ ve sol tarafından geçen araçlara karşı —- uyarıları sağından ve solundan geçen araçların sorumluluğunda olduğunu, kaza tespit tutanağında müvekkile atfedilen kusur oranı ile davacının kusur oranının eşit olduğunu, dava konusu kazanın davacı yanın kusurlu hareketi nedeniyle yaşandığını, dava dilekçesinde müvekkilinin ehliyetinin olmadığından bahsedildiğini,———sahibi değilmiş gibi mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, müvekkilinin sevki ve idaresinde bulunan araçta süresi geçmiş ehliyetinin olmasının mevcut kazada kusurlu olduğunun bir delili olmadığını,——–tarafından sadece para cezası kesilerek en kısa sürede içinde alması şartının bulunduğunu, müvekkilinin ilgili kurumlara başvuruda bulunduğunu, ehliyetinin gelmesini bekleme aşamasında olduğunu, meydana gelen kaza ile ehliyetsizlik arasında illiyet bağının kurulmasının imkansız olduğunu savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—————- yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
Mahkememizce aldırılan ——— bilirkişi raporunda özetle;
“** Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu,
* Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU,
** Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu,
** Dava konusu —– işçilik dahil —— hasar meydana gelmiş olduğunu,
* Dava konusu aracın ———–iş yükü ile doğru orantılı olarak onarım süresinin yaklaşık 10 (on) iş günü süreceği,( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.)
** Davaya konu—— sayılı araç sürücüsü ———- %80 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU olduğu,
– Söz konusu kaza kapsamında aracın maliki/işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk yönünden değerlendirilmesinin Sn. Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu,
– —- plaka sayılı araç sürücüsü ——-%20 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu,
*** Her ne kadar —– ara kararı gereği kusur değerlendirmesi yapılmış olsa da dava konusu kusur durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdiri ile, 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında—–bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti ——-yetkisinde olduğu belirlendiğini,
-Dava konusu araçta ——— kaza tarihindeki yürürlükte olan —- Şartlarına yönelik —— hesaplama neticesinde —————- Değer Kaybı meydana geleceği,
– Ancak ——– bulmuş olan kararları ile —–doğrultusunda —- özellikleri, ——- davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, kararına göre REEL PİYASADA ise;
– Dava konusu aracın kazadan önceki hasarlı/ kazalı —— rayiç değerinin ——- olacağı, ( Söz konusu aracın dava konusu kaza öncesinde 4 (dört) adet geçmiş hasar kaydı mevcuttur.) kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin (modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, ——– baz alınmıştır.) —– olacağı, bu kapsamda ——– olacağı,
– Nihai takdirin ———- olduğunu,
*** ——— sunulmuş olan bilirkişi raporunda aracın geçmiş hasar kaydı dikkate alınmadan hesaplama yapılmış olduğu, ayrıca kaza tarihinde ——————- olmasının hayatın olağan akışına aykırı olarak değerlendirildiğinden katılmak mümkün olmamıştır.
** Kusur oranı nispetinde davacının———— miktarı talep edebileceği,
** Bu kapsamda davacının kusur oranı nispetinde genel şartların ——iptal kararı ve —–kararlarının baz alınması durumunda —- Değer Kaybı talep edebileceği” hususları tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin —– tarihli ıslah dilekçesi ile değer kaybı bedelinin —– yükseltmiş olduğu görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen maddi hasar ve değer kaybından kaynaklı olarak kusurlu araç sürücüsüne, araç işletenine ve —- karşı açılan maddi tazminat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “— sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, —-öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. —- başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin —- genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde —- sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)—— —– kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak, (…) Hesaplanır. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında —- tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya —- adı altında veya bu —–tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde,—- bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. (…)”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. Maddesi uyarınca “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. Maddesi uyarınca “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davalı ——-karşı haksız fiilden ve aynı zamanda araç işleteni olmasından dolayı KTK md. 85 kaynaklı ve diğer davalı —- yönünden ——- poliçesi kaynaklı açılan trafik kazası nedeniyle maddi hasar ve değer kaybından oluşan maddi tazminat davası olduğu, davalı — sorumluluğundan bahsedebilmek için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiilinin bulunması, davacının zarara uğramış olması ve zarar ile fiil arasında nedensellik bağının bulunması gerektiği, yine davalı —– hasarın — kapsamında kalması durumunda —plakalı araç sürücüsü —– kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, yine davalıların sorumluluğunun tespit edilmesi halinde yukarıda atıf yapılan TBK 61 maddesi uyarınca müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, bu kapsamda somut olay—tarihli bilirkişi raporunda olayın gerçekleşmesinde davacının %20, davalı —%80 kusurunun bulunduğunun tespit edildiği, mahkememizce de olayın gerçekleşme biçimine göre bilirkişi raporu ile tespit edilen kusur durumunun somut olayın gerçeklerine ve hakkaniyete uygun bulunduğu, yine aynı rapor ile davacının — maddi hasar ve 15.000,00 TL değer kaybı zararının bulunduğunun tespit edildiği, değer kaybı hesabının kaza nedeniyle oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, ——gibi hususlar gözönünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) esasına uygun olarak yapıldığı, mahkememizce de bu esasa göre hesaplama yapılmasının hukuka uygun bulunduğu, zira kaza tarihi itibariyle KTK’nun 90. Maddesindeki “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğu, kaldı ki Yasa’nın eski halinde “—- kelimesi kullanılmakla —- göre değer kaybı hesabının yasada ifade edildiği üzere “aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,” hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporunun bu esasa uygun ve denetime açık şekilde düzenlendiği, bu sebeple hükme esas———- hukuka aykırı ve kusurlu fiili arasında nedensellik bağının bulunduğu (bilirkişi raporunda zararın fiile uygun olduğunun tespit edildiği), zira zararın fiil neticesinde gerçekleştiği, zararın gerçekleşmesinde davalı —- %80 oranında kusurlu olması nedeniyle davalıların yukarıda tespit edilen tazminat miktarlarından davalı —- kusuru oranında sorumlu olacakları, diğer bir deyişle tazminattan davacının kusuru oranında indirim yapılması gerektiği, davalıların yukarıda açıklanan esaslar ve hukuki sebepler nedeniyle müteselsilen sorumlu olacakları, davalı ——— yönünden temerrütün TBK 117/2 maddesi uyarınca olay tarihi olan 02/09/2021 tarihinde gerçekleştiği, —yönünden ise temerrütün KTK 99 maddesi uyarınca başvuru tarihinden — gününün geçmesiyle 02/12/2021 tarihinde gerçekleştiği kanaatine varılmış, değer kaybına ilişkin maddi tazminat davası yönünden tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, maddi hasara ilişkin 29.374,86 TL ve değer kaybına ilişkin — üzere toplam 41.374,86 TL maddi tazminatın davalı —-yönünden— davalı — yönünden—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (41.374,86 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 2.826,31 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 512,33 TL peşin harç ve 195,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.118,98 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 580,33 TL dava açma masrafı ve 195,00 TL ıslah harcı ve 1.255,10 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 2.000,43 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar —— tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri —- üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca hesaplanan—— vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca —- arabuluculuk ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.