Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/844 E. 2023/266 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/844 Esas
KARAR NO: 2023/266
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 24/04/2017
KARAR TARİHİ: 23/03/2023

————— sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ——— adresinde bulunan işyerinde kurulu tesisatın 10.09.2013 tarihinde resen yapılan—— sayılı sözleşmeyle ——- kullanıcısının kiracı davalı şirket olduğunu, dava dışı mal sahibi—— tarafından verilen ——-sayılı dilekçeleriyle davalının kiracısı olduğunu ve kaçak su kullanımında bulunduğunu beyan ettiğini, ilgili yerde daha önce mal sahibi adına ——-sayılı sözleşmeyle kurulu olan sözleşmenin —– işaretle iptal edildiğini, söz konusu sözleşmenin sayaç numarasının ——– seri nolu olduğunu, abone föyünden sayacın 22.06.2012 tarihinde 175 m3, 20.11.2012 tarihinde 634 m3, 05.12.2012 tarihinde 689 m3, 21.12.2012 tarihinde 690 m3 işaretle okunduğunu, 04.09.2013 tarihinde sayacın çalındığının bildirildiğini, çalıntı tutanağına istinaden yerine 09.09.2013 tarihinde ———- seri nolu sayacın takıldığını, davalının anılan tesisata resen aboneliğinin ——- seri nolu sayaç ile oluşturulduğunu, davalının tesisata tahakkuk eden fatura borçlarını sürelerinde ödemediğini, rızaen tahsil edilmeyen idare alacağı için ———-Esas sayılı dosyasıyla asıl alacak+gecikme zammı toplamı 5.211,75 TL üzerinden takipte bulunduklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğinden takibin durduğunu belirterek davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkili şirketin, anılan yeri 01/08/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesiyle depo olarak kullanmak üzere kiraladığını, 5 katlı ana taşınmazın 4 katını depo olarak kullandığını, 1 yıl kullanıp tahliye ettiğini, depo olarak kullanıldığından su kullanımının olmadığını, anılan su tüketiminin yeni kiracı tarafından veya bizzat mal sahibi tarafından kullanılmış olacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Mahkememizce aldırılan 16/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
———-adresindeki işyeri sahibi——- ve ———-arasında 01.08.2011 tarihinde —– yıl süre için yapılan Kira Sözleşmesi mevcuttur.
—– adına kayıtlı ——— tarihinde sayaç 174 m3’te iken istek iptal edilmiş olup 22/06/2012 tarihine kadar yapılan okumalarda sayaç işaretinin sadece | m3 ilerlediği tespit edilmiş, 20/11/2012 tarihinde sayaç okuması yapılmış ve okumada sayacın 634 m3’e ilerlediği görülmüş, akabinde 05/12/2012 tarihinde yapılan kontrol sonucunda sayacın 689 m3’e ilerlediği tespit edilmiştir. — 04/09/2013 tarihinde söz konusu sayacın çalındığının bildirilmesi üzerine sözleşmesi iptal edilen sayaçtan geçen———- sarfiyatın tahakkuk ettirilebilmesi için mal sahibi——– adına düzenlenen ———–nolu re’sen yenileme sözleşmesi yapılmıştır. Daha sonra ——- kira sözleşmesini———sunması üzerine ———SÖZLEŞMESİZ. KAÇAKSU bedeli ———–adına yapılmıştır. ———–
25.04.2022 tarihli Davalı vekilinin yazısından anlaşılacağı üzere, davaya konu taşınmaz müvekkil şirket tarafından depo olarak kullanılmak üzere kiralanmış olduğunu, bahse konu kira sözleşmesinin taşınmazın müvekkil kullanımına uygun olmadığının anlaşılması ve müvekkilin daha uygun bir depo bulması üzerine sözleşme süresinden önce feshedildiği, akabinde ise taşınmaz müvekkil tarafından tahliye edildiğini, bu hususlar tanık beyanları ile de sabit olduğunu belirtmiştir belirtilmiştir. Tanıkların ifadesinde “binanın su ve elektrik kulanımın olamadığı ————– Ayında binanın tahliye edildiği ——– yılının ——- Ayından itibaren binanın tamamen bir —–firmasına kiralandığı ve tabelasının gördüğü firma tarafından kesinlikle su kullanımının olmadığı” belirtilmiştir. Ancak ———–adına olan deposunun bahsi geçen adresten taşındığı tarihi belgeleyen herhangi bir resmi belge ——-dosyasında bulunamamıştır.
Bahsi geçen adreste mülk sahibi —— adına kayıtlı———- tarihinde sayaç 174 m3’te iken istek iptal edilmiştir. Kira Sözleşmesine göre bahsi geçen adreste ——— tarihinde başlamıştır.———— dilekçelerinde, —depo olarak kullandıklarını beyan ettikleri adreste sayaç olduğuna göre, —su kullanılmasa bile su ünitelerinin – olduğu bellidir. Dilekçelerden anlaşılacağı üzere, depoda su kullanılmadığı belirtilmiş olup, depoda su kullanılması olmayabildiği, gibi depoya gelen personelin arada gelmesiyle – cüzi miktarda su kullanılabilmesi mümkün olabilmektedir. Veya depoda su kullanılmasının hiç olmadığı kabul edilse bile, adreste su ünitesi olduğundan su ünitelerinin ——- ile dahi sayacın dönmesi mümkündür. Bahsi geçen kullanımda herhangi bir su ——- görünmemektedir. Ancak ————depo olarak kullandığı adreste, su üniteleri mevcut olduğundan kullanılmasa dahi sözleşmeyi üzerine alması gerekirdi. Su üniteleri çeşme, tuvalet vb) olan bir yerde, her türlü olasılık düşünülerek su sözleşmesinin yapılması gerekmektedir.
Toplam borç tutarı: —– tarih itibariyle, ——Gecikme Zammı Bedeli, —-Kapama Bağı Mühür Koparma Bedeli, 36,43 TL Kapama Bağı M Koparma Bedeli Gecikme Zammı Bedeli, 23,60 TL Kapama/Açma Bedeli olmak üzere toplam 10.557,53 TL “dir.——— adına yansıtılan itirazlı fatura – için itirazlı fatura ( 22.06.2012-29.12.2013) süresinden önce taşındığını belirtmiştir. —— taşındığını gösteren herhangi bir resmi belge dosyasında bulunamamıştır.
Bu değerlendirmeler ışığında;
1. —— tarihinden önce taşındığını belgeleyemediğinden, depo olarak kullandığı yerde sayaç mevcut olduğundan, su kullanmasa dahi su sözleşmesi yapmadığından – itirazlı faturadan sorumlu olacaktır.
2. —— tarihinden önce taşındığını Sayın Mahkemenizin kabul edeceği bir belge ile belgeleyebildiğinde, itirazlı faturadan mülk sahibi —– sorumlu olacaktır.
3——– tarihleri arasında taşındığını Sayın Mahkemenizin kabul edeceği bir belge ile belgeleyebilirse, itirazlı faturadan ——-ve mülk sahibi —–miştereken sorumlu olacaktır.
Mevcut durumunda, ———–tarihinden önce taşındığını dosyadaki bilgilerde belgeleyemediğinden itirazlı faturadan sorumlu olmaktadır.” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
——— tarihli ilamı ile “Toplanan delillere, yeminli dinlenen tanık anlatımlarına, bilirkişi raporunun içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket ile dava dışı kiralayan arasında 01/08/2011 başlangıç tarihli 4+2 yıl süreli sözleşme düzenlendiği, su tüketiminin 22/06/2012 ila 21/12/2012 tarihleri arasına ilişkin olup, her ne kadar davalı şirket kira ilişkisini 1 yıl geçmeden sonlandırdığını ileri sürmüş ise de kira sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin somut ve kesin bir delil sunulmadığı, kira sözleşmesinin devam ettiği dönemde tüketilen su bedelinden davalının sorumlu olduğu, asıl alacağın 3.628,78 TL, gecikme cezasının ise 1.582,97 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur” gerekçeleriyle “1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının———— sayılı takibe itirazının iptali ile takibin;
-3.628,78 TL asıl alacak,
-1.582,97 TL gecikme cezası olak üzere toplam 5.211,75 TL üzerinden ve asıl alacağa icra takip tarihinden tahsil anına kadar değişen oranlarda yasal faiz uygulanarak tahsili şeklinde sürdürülmesine,” karar verilmiş,———– tarihli ilamı ile, “Davacı ——————maddeleri uyarınca kurulmuş olup, çalışmaları özel hukuk hükümlerine bağlı bulunmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır. Yani, davacı, TTK’nın 16. maddesinde tanımlandığı üzere, amacına varmak için ticari bir işletme işleten ———- kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere ———- kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşların tacir sayılacağına dair düzenleme uyarınca, kendi kuruluş kanunlarına göre kurulan bir tüzel kişi olması ve ticari şekilde işletilmek üzere kurulmuş olması sebebiyle tacir kabul edilmektedir. Davalıya gelince, ticari şirket olduğu açıktır. TTK’nın 4. maddesinde düzenlendiği üzere, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılmakta ve 5. maddeye göre de ticaret mahkemelerinin ticari davalarda görevli olduğu belirtilmektedir. Somut davada da tarafların her ikisi tacir olup, dava şartı haline getirilen görev hususu nedeniyle ticaret mahkemesinin bu davada görevli olduğu kabul edilmelidir.Görev ,dava şartı olup,taraflarca ileri sürülmese bile ,yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınmalıdır.Görev ile ilgili konularda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu sebeplerle mahkemece, görev dava şartı eksikliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken,yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi usul ve hukuka aykırıdır” gerekçeleriyle görev yönünden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiş,————tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememizin yukarıda kayıtlı esasına kaydedilmiştir.
Dava kaçak su kullanımı nedeniyle davalı aleyhine kesilen faturaya dayalı başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
05/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda dosyaya ibraz edilen delil, belge ve bilgiler üzerinde yaptığı incelemelerde ———- adresinde bulunan işyerinde 10.09.2013 tarihinde re’sen yapılan —– sözleşmeyle kurulu tesisatın yasal abonesinin davalı şirket olduğunu, dava konusu alacağın doğduğu —– seri nolu sayacın tesisata sıfır işaretle 09.09.2013 tarihinde takıldığını, anılan tesisatın önceki abonesinin ——sayılı sözleşme ile dava dışı mal sahibi ——-olduğu sözleşmenin 22.12.2008 tarihinde 174 m3 işaretle iptal edildiğini, tesisata——–nolu sayacın takılı olduğu abone föyünden bu sayacın —— tarihinde 634 m3, 05.12.2012 tarihinde 689 m3, 21.12.2012 tarihinde 690 m3 işaretleri ile okunduğunu, dava dışı mal sahibi tarafından ———- kayıt sayılı dilekçeyle anılan yerde davalının kiracı olduğunun bildirilerek ekinde 01.08.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ibrazı üzerine davacı kuruluş tarafından davalı şirket adına re’sen abonelik sözleşmesinin yapıldığını, kira sözleşmesinin 4+2 yıl süreli olduğunu, sözleşmede iş yeri olarak kullanılacağının gösterildiğini, davalı adına 690-175 – 515 m3 su, teminat, açma/kapama bedeli için tahakkuk ettirilen 3.628,78 TL bedelin sürelerinde ödenmediğini, son okumanın 30.03.2013 tarihinde yapıldığını, son okuma işaretinin 690 m3 olduğunu, okumaların tam ve muntazam bulunduğunu, takip konusu alacağın sayaç üzerindeki okuma işeretine göre tahakkuk ettirilen su kullanımı ile teminat, açma/kapama, tahakkuksus+ gecikme zammına ait bulunduğunu, sayaç işaretlerinden 22.06.2012 tarihinde 175 m3 olan sayacın 21.12.2012 tarihinde 690 m3 işaretinde bulunduğunu, bu sebeple davaya konu tüketimin doğduğu 22.06.2012-21.12.2012 tarihleri arasında davalının anılan yerde kiracı olarak bulunup bulunmadığının takdirinin ———— ait olduğunu, davalı şirketin belirtilen tarihler arasında anılan yerde kiracı olarak bulunduğunun kabulü halinde 175 m3-690 m3-515 m3 su tüketimi bedelinden sorumlu olacağını, Cari Hesap Bilgi föyü ile davacı alacağının 03.12.2015 tarihi itibari ile su+gecikme cezası+açma/kapama+tahakkuksuz bedeli olmak üzere toplam 5.211,75 TL borcu bulunduğunun görüldüğü hususunun görüş olarak bildirildiği görülmüştür.
16/10/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda
“1. ———-tarihinden önce taşındığını belgeleyemediğinden, depo olarak kullandığı yerde sayaç mevcut olduğundan, su kullanmasa dahi su sözleşmesi yapmadığından itirazlı faturadan sorumlu olacaktır.
2.——- tarihinden önce taşındığını Sayın Mahkemenizin kabul edeceği bir belge ile belgeleyebildiğinde, itirazlı faturadan mülk sahibi ———- sorumlu olacaktır.
3. —— tarihleri arasında taşındığını Sayın Mahkemenizin kabul edeceği bir belge ile belgeleyebilirse, itirazlı faturadan ———ve mülk sahibi ——– miştereken sorumlu olacaktır. Mevcut durumunda, ——-
tarihinden önce taşındığını dosyadaki bilgilerde belgeleyemediğinden itirazlı faturadan sorumlu olmaktadır.” değerlendirmesinin yapıldığı görülmüştür. Mahkememize yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği şekilde kaçak su kullanımı nedeniyle davalı aleyhine kesilen faturaya dayalı başlatılan takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, kaçak su tüketiminin hukuki niteliğinin haksız fiil olduğu, bu sebeple davacının davalı tarafın hukuka aykırı fiilini, kusurunu, kendisinin zarara uğramış olduğunu ve zarar ile hukuka aykırı fiil arasındaki nedensellik bağını ispatlamakla mükellef olduğu, bu kapsamda yukarıda atıf yapılan bilirkişi raporlarında ve istinaf kaldırma ilamı öncesi mahkemece de tespit edildiği üzere davalı şirket ile dava dışı kiralayan arasında 01/08/2011 başlangıç tarihli 4+2 yıl süreli sözleşme düzenlendiği, su tüketiminin 22/06/2012 ila 21/12/2012 tarihleri arasına ilişkin olduğu, her ne kadar davalı şirket kira ilişkisini 1 yıl geçmeden sonlandırdığını ileri sürmüş ise de kira sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin somut ve kesin bir delilin dosyada bulunmadığı, bu sebeple davalının bahsi geçen su tüketiminden ve kaçak kullanım nedeniyle gecikme cezasından sorumlu olacağı, bunun miktarının da bilirkişi raporları ile tespit edildiği üzere takip konusu alacak ile (fatura ile) uyumlu olduğu, tüm bu sebeplerle itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, alacağın miktarının yargılamayı gerektirmesi ve itiraz tarihinde belirlenebilir olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun ——–Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (5.211,75 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 356,01 TL karar ve ilam harcından yargılama sırasında yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 320,11 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç ve 4.136,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 4.207,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (5.211,75 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 5.211,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —–Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/03/2023