Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/836 E. 2022/991 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/836 Esas
KARAR NO : 2022/991

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin uzun yıllardır danışmanlık alanında faaliyet gösteren piyasada tanınan saygın bir şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davalı firma arasında sözleşme imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasını müteakip hizmetlerin yerine getirilmesi için davalı şirketin müvekkil şirkete vekaletname vermek suretiyle müvekkil şirketi yetkili kıldığını, sözleşmenin konusunun; sözleşmenin 1. Maddesinde belirtildiği üzere, davalının —–Proje bazlı destekleri, tasarım proje desteği,—– proje bazlı, —–Proje bazlı destekleri veya ——-proje destek bazlı destek programları kapsamında dosyaların hazırlanması, onaylanması, raporlama yapılması ve kapanış aşamasına kadar sürecin takip edilmesine yönelik çalışmalar olduğu, iş bu sözleşme uyarınca müvekkil şirket tarafından yurt dışı Pazar desteği kapsamında, yurt dışı Pazar ağının genişletilmesi isimli proje hazırlandığı ve——sunulmak suretiyle hizmet verildiği, bu kapsamda müvekkil şirket tarafından 481.000,00 TL bütçe ile başvurusu yapılan projenin—— tarafından 29.09.2020 tarihinde onaylanarak uygulama aşamasına geçildiği, davalı proje kapsamında ilk ödemesini almasına rağmen, davalı şirketin müvekkilinin hak ettiği komisyon bedelinin ilk taksit ödemesini yapmadığını, davalının müvekkil şirketin alacağını ödemediği gibi Müvekkilinin kestiği faturaya karşılık komisyon bedelinin ilk taksiti 31.265,00 TL olmasına rağmen, müvekkil şirket tarafından iyi niyetli davranılarak daha düşük bir bedelden fatura kesildiğini, 01.06.2021 tarihinde iade faturası düzenleyerek müvekkile gönderdiğini, müvekkilinin —— sistemi üzerinden 07.06.2021 tarihinde gönderdiği ileti ile bu iade faturasını kabul etmediğini ve buna itiraz ettiğini açıkça beyan ettiği, müvekkil şirket tarafından gecikme bedeli için kesilen faturaya karşılık olarak ise davalı tarafından 02.08.2021 tarihinde iade faturası kesildiğini, müvekkil şirket tarafından hak ettiği ücretin ödenmesi amacıyla —— sistemi üzerinden gönderdiği ileti ile firma olarak Müşterilerine karşı iyi niyetli davrandıklarını, tekraren iyi niyet göstererek ana para tutarının 13.08.2021 tarihine kadar yatırılması durumunda gecikme bedelinden vazgeçeceklerini, bu tarihe kadar ödeme yapılmaz ise iade faturalarını sözleşmeye aykırı talepleri nedeniyle kabul etmediklerini beyan ettiğini, ancak davalının, müvekkilinin bu iyi niyetli ve uzlaşmacı tavrına rağmen haksız tutuma devam etmesi üzerine, 13.08.2021 tarihinde müvekkili tarafından ——–üzerinden son kez ödemenin 5 gün içerisinde yapılması ve haksız tutuma son verilmesi, aksi takdirde sözleşmenin ikinci bir ihtara ve bildirime gerek kalmaksızın feshedileceğinin ihtar edildiği, ödeme yapılmaması üzerine sözleşmenin 18.08.2021 tarihinde feshedildiği,
Sözleşmenin 5.4 maddesi uyarınca yararlanıcının ( davalının ) yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini, getirmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceği ve bütün alacakların muacceliyet kesbedeceğini, alacakların gecikmesi durumunda aylık%5 vade farkının uygulanacağının kararlaştırıldığı, müvekkil şirketin projede sunulan proje bütçesinin %13’ü olan 62.530,00 TL’ye hak kazandığı, alacağın yarısı olan KDV hariç 31.265,00 TL bedelin 01.06.2021 tarihinde muaccel olurken, diğer yarısı olan KDV hariç 31.265,00 TL tutarın ise sözleşmenin feshedilmesi ile birlikte muaccel hale geldiği sebeple bu tutarlara ilgili tarihlerden itibaren o 18 oranında KDV ve sözleşme ile belirlenen aylık %5 vade farkı eklenerek icra takibi başlatıldığını, Müvekkil şirketin alacağının ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine ——- Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça borca haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiği, akabinde arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığı,
Bu nedenlerle, davanın kabulü ile —–Sayılı dosyasındaki alacak miktarı üzerinden takibe yapılan itirazın iptaline, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren aylık 4o 5 vade farkı alacağı taleplerinin kabulüne, alacağın Y 20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi ” talep ve beyanlarında bulunmuştur.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacının dürüstlük kurallarına aykırı davrandığı, davacının—– yurt dışı Pazar destek programına proje hazırlanarak —— destek kredisi almak için müvekkili ile anlaştığı,—– yurt dışı Pazar destek kredisi 300.000,00 TL ile sınırlı iken, davacının 481.000,00 TL proje hazırladığı, sözleşme gereği müvekkilinden alacağı hizmet bedeli tutarını hazırladığı proje maliyeti üzerinden hesapladığı,
Davacı tarafın hazırlamış olduğu proje davacının kusurundan dolayı kısmen kabul, kısmen reddedilmiş olup, müvekkilinin kabul edilen kısımlarından dolayı ödeme yaptığı, davacının hazırladığı proje kapsamında davacı tarafından vaat edilen 60.180,00 TL tutarlı akredite laboratuvar test desteği, 50.340,00 TL tutarlı pazara giriş ve—–belgelendirme desteğinin davacının kusuru nedeniyle —–tarafından reddedildiği ve ——- tarafından onaylanan destek tutarının 94.190,00 TL olduğu,Bu bedele ilişkin olarak davacının hak edişi olan tutarın toplamda 22.244,00 TL * KDV olduğu, müvekkilinin 13.000,00 TL * KDV ödeme yapıp, davacının müvekkilden alacak bakiyesinin 9.244,00 TL * KDV kaldığı, bu tutar üzerinden davacının fatura düzenlemesinin istendiği ancak davacı tarafın kötü niyetli olarak fatura düzenlemediği ve haksız olarak düzenlemiş olduğu faturada ısrar edip, icra takibine konu ettiği, müvekkilinin takibe itiraz ettiği, bu nedenlerle, davacının davasının reddine, kısmen kabul halinde müvekkilinin iyi niyetli olduğundan dolayı kötü niyet tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesi “ talep ve beyanlarında bulunduğu görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE :
——yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
Mahkememiz tarafından aldırılan 10/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” 1.) Dava konusu sözleşmenin BK m.502’de düzenlenen vekalet sözleşmesinde bulunması zorunlu unsurları taşıdığı bu nedenle vekalet sözleşmesi niteliğinde olduğu,
2.) Sözleşme m.4.1’deki “proje bütçesinin %13’ü” ifadesinin lafzından ilk etapta hazırlanan proje toplam bütçesi olan 481.000-TL’nin %13’ü nün davacıya ödenmesi gerektiği anlaşılsa da sözleşmenin devamında yer alan m.5.2’deki “projenin onaylanması ile proje bedeli kesinlik kazanır” ifadesinin birlikte yorumlanması sonucu davacının davalıdan isteyebileceği miktarın proje bedelin kesinlik kazanmasıyla ortaya çıkacağı, bu nedenle elbette ki takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere mali bilirkişi tarafından yapılan seçenekli hesaplamalardan seçenek 1’in uygulanmasının uygun olacağı (davacının 05.11.2021 takip tari itibariyle 24.084,33 TL asıl alacak 1.995,17 TL KDV alacağı ve 3.090,82 TL işlemiş vade farkı-faiz olmak üzere toplam 29.170,32 TL tutarınca alacağının bulunduğunun söylenebileceği, davacınıntakipte istediklerinin tespitlerimizi aşan kısımlarının yerinde olmadığının
3.) Davacının ihtarnamesinde sözleşmeyi feshedeceğini belirttiği ancak sözleşmenin vekalet sözleşmesi niteliğinde kabul edilmesi durumunda davacının fesih olarak ifade ettiği hususunun istifa olarak kabul edilebileceği, davacının ihtarnamesinde ödemelerin 5 iş günü içinde yapılmasını talep etmesi sebebiyle davacının bu konudaki iradesine itibar edilerek faizlerin başlangıç tarihinin 20.08.2021 olarak kabul edilebileceği,” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.Taraflar arasında (çekişmeli olmayan) hizmet sözleşmesinin sözleşme bedeli başlıklı 4. Maddesi “4-1) İş bu sözleşme kapsamında yapılan her bir projenin bedeli; 10.000 TL + Proje Bütçesinin %13’üdür. 4-2) Sabit Tutarın Ödeme Şekli: 4.1 maddesinde belirtilen sabit tutar projenin onaylanması ile ödenir. 4-3) Komisyon Tutarının Ödeme Şekli: 4.1 maddesinde Belirtilen komisyon tutarının tamamı proje kapsamında yararlanıcının aldığı ilk 2 ödemeye eşit taksitlerde hesaplanarak ödenir. 4-4) Ödeme tarihi tahakkuk tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde ödenecektir. 4-5) Katma Değer Vergisi bedele dâhil değildir. %18 KDV fatura tutarına ilave edilecektir.” şeklindedir.Sözleşmenin 5-4) maddesi “5-4) İş bu sözleşme ile yararlanıcı yükümlülüklerini yerine getirmekle mükelleftir. Getirmemesi durumunda sözleşme fesih edilir ve alacaklar muacceliyet kesbeder. Alacakların gecikmesi durumunda aylık %5 vade farkı uygulanır.” şeklindedir.10/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalının destek programı için davacı tarafından ——- 181.056,00 TL öz kaynak ve 300.000,00 TL dış kaynak olmak üzere toplam 481.056,00 TL talep edildiği, proje bütçesinin bu miktar üzerinden planlandığı, ancak—— tarafından onaylanan toplam destek tutarının 208.341,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi taraflar arasındaki danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, hizmet sözleşmesinin taraflar arasında çekişme konusu olmadığı, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimi yerine getirdiğini, davalının da hizmet karşılığı sözleşmeye göre kararlaştırılan ücreti ödediğini ispatlamakla mükellef olduğu, her ne kadar sözleşmede hizmet bedeli olarak 10.000 TL + Proje Bütçesinin %13’ü kararlaştırılmış ise de, bu hükmün açık olmadığı, yoruma açık olduğu, taraflar arasında açıkça kararlaştırılmış başka bir hüküm veya proje bütçenin ayrıntısını gösteren ek protokol bulunmaması nedeniyle de, proje bütçesi ifadesinden davacının —– talep edeceği bütçenin değil, ——tarafından kabul edilecek bütçenin anlaşılması gerektiği, buna göre davacının sözleşmenin 4. Maddesi hükümlerine göre talep edebileceği tutarın 10.000,00 + —–tarafından onaylanan proje bütçesinin %13’ü olması gerektiği, bu sebeple mahkememizce 10/10/2022 tarihli bilirkişi raporunun birinci ihtimalindeki hesaplamaya itibar edildiği, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 5-4 maddesindeki “alacakların gecikmesi durumunda aylık %5 vade farkı uygulanır” ifadesinden taraflar arasında temerrüt faiz oranının aylık yüzde 5 olarak kararlaştırıldığının kabulünün gerektiği, buna göre 10/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacının —— Esas sayılı takibinde, takip tarihi itibariyle (davalının yapmış olduğu kısmi ödeme de dikkate alındığında) 24.084,33 TL asıl alacak, 1.995,17 TL KDV alacağı ve 3.090,82 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 29.170,32 TL talep edebileceği, alacağın likit/belirlenebilir olması, alacaklının talebinin bulunması ve borçlunun itirazında kısmen haksız çıkması nedeniyle kabul edilen alacak yönünden davalı borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği, davalının kötüniyet tazminatı talebinin ise, yukarıda açıklandığı gibi alacağın miktarının sözleşmenin yorumuna göre belirlenebilir olması nedeniyle alacaklının kötüniyetli kabul edilmesi mümkün olmadığından, kabul edilebilir olmadığı, kaldı ki davalının cevap süresi içerisinde kötüniyet tazminatı talebinin bulunmadığı ve talebin bu nedenle de kabul edilebilir olmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun—— Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 24.084,33 TL asıl alacak, 1.995,17 TL KDV alacağı ve 3.090,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.170,32 TL yönünden İPTALİNE, takibin takip takip tarihi itibariyle 24.084,33 TL asıl alacak, 1.995,17 TL KDV alacağı ve 3.090,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.170,32 TL yönünden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacağın (29.170,32 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 5.834,06 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin, cevap süresi içerisinde yapılmamış olması nedeniyle değerlendirilmesine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (29.170,32 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 1.992,62 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 1.063,99 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 928,63 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 1.131,79 TL dava açma masrafı ve 1.116,50 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 2.248,29 TL yargılama giderinin kabul/ret oranına (29.170,32/88.096,44) göre 744,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (29.170,32 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (58.926,12 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan——-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/ret oranına (29.170,32/88.096,44) göre 437,07 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, kalan 882,93 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —— Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.