Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/823 E. 2021/826 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

ESAS NO : 2021/823 Esas
KARAR NO : 2021/826

DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15.12.2021
KARAR TARİHİ : 24.12.2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- ana faaliyet alanının teminat yetersizliği içinde olan — — erişimlerini kolaylaştırmak maksadı ile kredi kullanım sırasında müteselsil kefalet sağlayarak kredi kullanmalarını kolaylaştırmak olduğunu, bu faaliyetlerini karlılık esasına göre değil, verimlilik esasına göre yürüttüğünü, kefalet tesis işlemlerini şirket kaynaklarından yapabileceği gibi, — — Kararlarına istinaden sağlanan devlet desteği kapsamında kefalet sağlayabileceğini, bu şekilde kefalet ——– kredilendirildiğini, müvekkil şirket ile davalı/borçlular arasında imzalanan — bedelli kefalet taahhütnamesi gereği, adı geçen şahıslar lehine verilen kuruluşlarının kefaleti —–kullandırıldığını, —ile müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduklarını, davalı — akdettiği sözleşmelerden doğan taahhütlerini yerine getirmediğini, davalı borçluların—- ödememesi nedeni ile anılan — talebi ile — sorumluluk tutarını tazmininin talep edildiğini, bankanın talebi üzerine müvekkili tarafından ——-yapıldığını, ancak masraflar, faiz ve sair alacaklar neticesinde takip çıkışı alacaklarının —- —-sayılı ihtarnamesi keşide edilerek borcun, müvekkile —- üç gün içerisinde ödenmesi, ihtarnamede belirtilen miktarın öngörülen süre içinde ödenmediği takdirde muhataplar hakkında kanuni takibe geçileceği hususu ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalı borçlulara tebliğ edilmesine rağmen öngörülen sürede ve sonrasında ödeme yapılmadığını, bu sebeple davalılar hakkında,—— üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibi neticesinde, ödeme emri tebligatları işbu dosya üzerinden borçlulara tebliğe çıkarıldığını, — bu süreçte ihtiyati haciz kararı alındığını, işbu icra dosyası üzerinden borçlular hakkında kayden ihtiyati haciz yapıldığını, davalılar / borçlular vekilleri tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, yapılan itiraz neticesinde icra takibinin durduğunu iddia ederek, davalıların / borçluların — yapmış oldukları haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin icra takip talebinde belirtilen koşullarda davalılar yönünden faizi ve ferileriyle birlikte ayrı ayrı devamına, davalılar aleyhine dava konusu alacağın yüzde 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE SONUÇ:
Dava, alacaklı kredi kuruluşunun borç para verme işlemine kefaleti nedeniyle ödediği kredi borcunun rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı …————– kurduğu bir özel — olup, davalıların,—— akdettiği kredi sözleşmesine kefil olduğu kredi borcunun ödememesi nedeniyle müteselsil kefil olarak ödediği kredinin rücuen tazmini için başlatılan icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini talep etmektedir.
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının –tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Bu kapsamda Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 25.11.2021 tarih ve 1232 Karar sayılı kararı ile;
“1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. Maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı — Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; .— veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde —numaralı…asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına” ve “15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine” karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden kaynaklanmakta olup, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelen ve ticaret mahkemesinin görev alanına giren işlere bakma görevi yüksek HSK’nin anılan kararı ile — Mahkemelerine verildiğinden davaya bakma görevi anılan mahkemelere aittir.
Bu nedenle işbu dosyanın — Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na iadesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıdaki açıklamalar ışığında;
1-İş bu dava dosyasının talebe bakmakla görevli — Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere — Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
2-Mahkememiz Esas kaydının bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılama giderlerinin ilgili mahkemece hükme bağlanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.