Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/801 E. 2023/249 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/801 Esas
KARAR NO : 2023/249

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/10/2016 tarihinde sürücü —– sevk ve idaresindeki—- plakalı —–araç ile ——Sokağa—-merkezi istikametinden gelip —– sokağa dikkatsiz ve tedbirsizce dönüş yapmak istediği sırada sürücü —- sevk ve idaresindeki—— plakalı motorsiklete sol yan kısmı ile devrilerek çarpması sonucu tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin işbu kazada —– plakalı motorsiklette yolcu konumunda olduğunu, sürücü —- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/c 47/d 52/a 52/b maddelerini ihlal ettiği ve bu nedenle kazaya sebebiyet verdiği kaza tespit tutanaklarından da açıkça anlaşılacağını, müvekkilinin söz konusu kaza dolayısıyla yaralanmış olup, —–Hastanelerinde tedavi altına alınmıştır. Başvurucu müvekkilde kaza nedeniyle epifiz kayması diz çıkığı meydana geldiğini, —- tarafından 07/09/2020 tarihinde düzenlenen Erişkinler için Engellilik Sağlık Kurulu Raporuna göre başvurucu müvekkilin geçirmiş olduğu kaza neticesinde %7 oranında maluliyeti olduğu belirlendiğini, vuku bulan kaza nedeniyle —- Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından —–Soruşturma numaralı dosya açıldığını, kazaya sebebiyet veren —– plaka sayılı araç davalı —— numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen yaralanma neticesinde oluşan maddi zararın—–karşılanması amacıyla doğrudan doğruya —— yazılı başvuruda bulunulmuş olup, sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtar olunduğunu, davalı tarafın yapılan müracaat üzerine müvekkilime 22.01.2020-25.04.2019 tarihinde 10.326,13 – 23.199,00 TL ödeme yapmıştır. Kurum tarafından yapılan ödeme müvekkilimin gerçek zararını karşılamadığını, ekonomik olarak zor durumda bulunan müvekkilim, gerçek iradeleri bu olmamasına rağmen yapılan ödemeyi kabul etmek durumunda kaldığını, 12/10/2020 tarihinde mevcut zararın karşılanmadığı gerekçesi ile yeniden hesaplama yapılarak aradaki farkın müvekkile ödenmesi için fark dilekçelerinin sigorta şirketine teslim edildiğini, aktüerya hesap bilirkişisine yaptırılacak hesap ile müvekkilinin uğramış olduğu zararın daha fazla olduğu ve yapılan ödemenin eksik olduğu ortaya çıkacağını, kurumun ödemek zorunda olduğu tazminat, 2918 sayılı yasadan kaynaklanmaktadır. Karayolları Trafik Kanununun 111. maddesine göre, bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersiz olduğunu, dava şartının yerine getirilmesi için tarafımızca 13/11/2020 tarihinde ——Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğunu, başvuru neticesinde davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davacıya ödenmesi gereken şimdilik 6.000,00-TL maddi tazminatın davalı —— temerrüde düştüğü ilk ödeme tarihi olan 12/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete karşı başvuru konusu olay ve taleple ilgili olarak ilk olarak şirketimizin hasar birimine başvuru yapmıştır. Başvuruya istinaden —–hasar dosyası açılmış ve sunulan 22.02.2019 tarihli ——alınmış %4 özür oran bildirilen rapor medikal firma tarafından uygun bulunmuştur. Bunun üzerine %4 özür, %75 kusur, TRH yaşam tablosu dikkate alınarak hazırlanan raporda başvuranın hakettiği tazminat tutarı 23.199,08 TL tespit edildiğini, 25.04.2019 tarihinde 23.199 TL başvurana ödendiğini, davacının bu kez ödemenin eksik olduğundan bahisle şirketimiz aleyhine—–sayılı başvuru ile bakiye sürekli sakatlık ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğunu, ——- sayılı karar ile başvurana 13.743 TL bakiye sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ödenmesine karar verildiğini, konu karara yapmış oldukları itiraz üzerine davacının davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, 9.789,39 TL bakiye sürekli sakatlık tazminatının ödenmesine karar verildiğini, miktar itibariyle kesin karar——Esas sayılı dosyasından takibe konu edilmiş, 9.789 TL anapara olmak üzere toplam 15.373,91 TL, 21.01.2020 tarihinde ödendiğini, kesin hükmün varlığına rağmen davacının bir kez daha kalıcı sakatlık ve geçici bakıcı gideri tazminatı talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na —– sayılı başvuru yapılmıştır.—–sayılı karar ile kesin hükmün varlığı nedeniyle başvurusunun usulden reddine karar verildiğini, konu uyuşmazlık hakem heyeti kararına davacının itirazı üzerine dosya ——sayılı dosya üzerinden görülmüş ve davacının itirazının reddine kesin olarak karar verildiğini, davacı tarafın kesinleşen mahkeme ilamına rağmen aynı taleplerle taraflarına yeniden husumet yöneltmesinin mümkün olmadığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114 (1)’de “ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.” hususu dava şartı olarak düzenlendiğini, dava şartı noksanlığı ise HMK md. 115’te “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” şeklinde düzenlendiğini, bu sebeplerle davacı tarafından daha önce açılmış ve kesinleşmiş iki davanın bulunması sebebiyle yasal mevzuat gereği, esasa ilişkin inceleme yapılmadan davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE ;
Dava trafik kazasına bağlı cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.Sigorta Tahkim Komisyonundan davacının başvurusuna ait —– esas sayılı tahkim dosya evrakları celp edilmiştir.Dosyaların incelenmesinde; Davacı tarafından kalıcı ve geçici iş göremezlik tazminat talebi için Sigorta tahkime başvurulduğu, verilen kararın kesinlik sınırının altında olduğu. Davacının bu defa sigorta tahkime bakiye kalıcı maluliyet tazminatı ve bakıcı gideri talepli başvuruda bulunduğu, talebinin reddedildiği ve kararın kesinlik sınırının altında olduğu ve aynı taleplerle ilgili iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.Tahkim kararlarının, genel mahkemelerde görülen davalar bakımından kesin hüküm niteliği taşıyıp taşımadığı ve taşımakta ise kesin hüküm neden ve şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun öncelikle incelenmesi gerekmektedir.
Bilindiği gibi kesin hüküm, ilişkin olduğu konuda uyuşmazlığı ortadan kaldırır. Bu yüzdendir ki açılan bir dava hakkında kesin hüküm bulunmaması bir yargılama koşulu olup, mahkemece re’sen gözetilmesini gerektirir. Somut olaya bakıldığında; Davacının, eldeki davanın açılmasından önce Sigortacılık Kanunu’nun kendisine tanıdığı seçimlik hakkını kullanarak, kendisi yönünden ihtiyari çözüm yolu olan Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde davalı sigorta aleyhine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kalıcı iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri için maddi tazminat talepli başvuruda bulunduğu, davacının bu başvurusunun, kısmen kabul edilerek karara bağlandığı, davacının ikinci başvurusunun reddedildiği kararların kesin olduğu, davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı giderine ilişkin davalı sigorta şirketine karşı aynı taleplerle ilgili iş bu davayı açtığı anlaşıldığından davanın kesin hüküm dava şartı nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-i ve 115/1-2 maddeleri gereği DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile arta kalan 120,60 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.