Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/770 E. 2022/569 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/770 Esas
KARAR NO : 2022/569

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından dava dışı ——– dosyasında icra takibine girişildiğini, bu dosyadan gönderilen maaş haciz müzekkerelerine cevap verilmediği iddiası ile icra müdürlüğünce yapılan hesaplama sonucunda müvekkil şirketin —- borçlu olduğuna karar verildiğini müvekkili şirketin icra dosyasına borçlu olarak eklendiğini, haciz tehdidi altında olan müvekkilinin —–aksamaması için söz konusu ödemeyi yapmak durumunda kaldığını, dava dışı dosya borçlusu olan —- müvekkili şirketten —– tarihinde ayrılmış olduğunu, icra dosyasından —— tarihinde tekit müzekkeresinin ise ——– tarihinde tebliğ edildiğinin görüldüğünü, müvekkil şirket tarafından dava dışı borçluya ilk haciz müzekkeresinin tebliğ edildiği tarih olan ——- tarihinden sonra olmak üzere——-ödeme yapıldığını, daha——– tarihine kadar hiçbir maaş almadığını, tüm bu sebeplerle esas olarak dava dışı borçlu kişi yönünden yapılacak bir kesintinin — beri bulunmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin yerine getirilmesi gereken bir kesinti yapma yükümlülüğünün olmadığını, dava dışı borçluya 795,23 TL kısmi ödeme dışında hiçbir maaş ödemesinin yapılmadığını, bu kısmi ödemenin de zaten icra dosyasında yapılan 8.018,00 TL’den mahsup edilmiş olduğunu, derdest davanın da ———üzerinden açılmış olduğunu, bu yönüyle müvekkili şirketin kusuru olmamasına rağmen kendisine haciz uygulandığını ve borcun zorla tahsil edilmiş olduğunu belirterek müvekkili şirketin icra dosyasına cebri icra tehdidi altında ödemiş olduğu 7.222,77 TLden sorumlu olmadığının tespiti ile bu bedelin davalıdan istirdadına, bu bedele dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek oranda ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilk maaş haciz müzekkeresinin —— tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiğini, bu müzekkereye cevap verilmediğini, icra dosyasına da herhangi bir ödemenin yapılmadığını, ardından tekit müzekkeresinin—– tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, kanunen gerekmediği halde bu defa —- davacı şirkete işveren muhtırasının gönderildiğini, her 3 bildirime de davacının cevap vermediğini. belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, istirdat davasıdır. Davacı taraf, davalı tarafından başlatılan takipte maaş haciz müzekkerelerine istinaden yapmış olduğu ödemelerin istirdadını istemiştir.
Dosya içerisine celp edilen —— sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı——– için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılmış olduğu, bu icra dosyasında borçlunun davacı iş yerinden almakta olduğu maaşın haczi için davacıya müzekkere gönderildiği anlaşılmıştır.
Dosya icra hukuk hesap bilirkişisine tevdii edilmiş, bilirkişi —–havale tarihli raporunda özetle; ”—- esas sayılı takip dosyasında davacıya ilk maaş haciz müzekkeresinin —— tarihinde tebliğ edildiği, herhangi bir cevabın verilmediği, bu defa tekit müzekkeresinin —— tarihinde davacıya tebliğ edildiği, —— tarihinde davacı şirkete tekrar ödeme yapılmasına ilişkin yazının gönderildiği, her üç bildirimi de davacının cevap vermediği, davacının süresinde bildirimlere cevap vermemek sureti ile icra dosyasına karşı borçlu hale geldiği, davalının dava dışı takip borçlusu —— yapmış olduğu takipte parayı takip hukuk kurallarına uygun olarak tahsil ettiği, davacının dava dışı takip borçlusu ile aralarında bir maddi hukuki ilişkisinin bulunmadığı gerçeğine dayanarak ödenen paranın davalıdan tahsilini talep etmesinin mümkün olamayacağı, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava dışı borçluya başvurması gerektiği ” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafça rapora itiraz davalı tarafça beyan dilekçesi sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı alacaklı şirket tarafından dava dışı borçlu—————- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, borçlunun aylık ücret ile çalıştığı davacı şirkete davalı alacaklı vekilinin talebi ile icra müdürlüğü tarafından maaş haciz müzekkeresinin gönderildiği, —— davacıya 27.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça icra dosyasına herhangi bir ödeme ve bildirim yapılmaması üzerine davacıya maaş haciz tekit müzekkeresi gönderilerek 7 gün içerisinde borçlu maaşından gerekli kesintilerin yapılması aksi halde kesinti tutarının zimmetinde tahakkuk sayılacağı, dosya borçlusu olacağı ve —– edildiği, tekit müzekkeresinin davacıya —- tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından yine cevap verilmemesi üzerine davacıya son kez ihtar müzekkeresi gönderildiği, bu müzekkere de davacıya —- tebliğ edildiği halde davacı tarafından icra dosyasına herhangi bir maaş kesintisinin gönderilmemesi, kesintiye engel bir durum olup olmadığı hususunda bilgi verilmemesi üzerine davacının icra dosyasına borçlu olarak eklendiği ve aleyhinde hacizler tatbik edilmesi üzerine icra dosyasına ——ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Yargılamada icra dosyası kapsamında davalı şirketin talebi üzerine İİK 355 ve 356. Maddeleri uyarınca davacı şirkete gönderilen maaş haciz müzekkerelerine ilişkin prosedürde icra hukuku mevzuatına aykırılık olmadığı, davacı şirketin haciz müzekkerelerine cevap vermediğinden icra dosyasında borçlu duruma geldiği ve maaş kesinti ödemelerinden sorumlu olduğu meblağı toplu olarak ödediği, ardından mahkememizde iş bu davanın açıldığı anlaşıldığından haksız davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 123,35-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 42,65‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekili lehine——– hesaplanan —– vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.