Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/762 E. 2022/32 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/762 Esas
KARAR NO: 2022/32
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 19.11.2021
KARAR TARİHİ: 19.01.2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, —aleyhine açtıkları iş kazası tespit davasına deva edilebilmesi için Mahkemenin —resen terkin edilmiş olması nedeniyle ihya davası açmak üzere süre verildiğini iddia ederek, iş kazası tespit davasının görülmesi ve sonuçta müvekkillerinin alacağına kavuşmasını sağlamak amacıyla — ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Savunma: Davalı—cevap dilekçesinde, özetle, davalı şirketin usulüne uygun olarak — tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini, davacı tarafça resen terkin işleminin usule aykırı olduğunun ileri sürülemeyeceğini, ihya istemine konu — dosyasındaki taraf teşkilinin sağlanmasında —hükmüne aykırı bir durum bulunmadığını, derdest bir dava yokken yapılan terkin işleminde davalının kusursuz olduğunu, bu nedenle davanın reddine, aksi halde davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
3-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava,—–TTK’nin geçici 7. Maddesine göre terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davanın TTK’nin geçici 7. Maddesinin 15. Bendindeki 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği,
b-Bu kapsamda TTK’nin geçici 7. Maddesinin 2. Bendinde belirtilen şekilde ihyası istenen şirketin terkin tarihinde hakkında davacı veya davalı olarak yer aldığı bir dava bulunup bulunmadığı,
c-Hak düşürücü süre geçmişse davanın görülmesine devam edilip edilemeyeceği,
ç-Dava görüldüğü taktirde — ihyasına karar verilip verilemeyeceği” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
4-İhyası istenen şirketle ilgili bilgiler:—– gelen cevabi yazıya göre, ihyası istenen —- Maddesi uyarınca —–re’sen terkin edildiğinin bildirildiği, terkin edilmeden önceki ortaklarının ve münferit yetkililerinin —olduğu tespit olunmuştur.
5-İhya istemine konu dosya: İhya istemine konu— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar — sayılı dosyasında hizmet tespiti davası açtıkları, mahkemenin — sayılı ilâmı ile davanın kabulüne karar verildiği, —-mahkemenin işverinin kim olduğunu belirleyip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi” gerektiği gerekçesiyle temyiz edilen hükmün bozulmasına karar verildiği, Mahkemenin dosyayı —- sırasına kaydettiği ve bu dosyada ihyası istenen —- davaya dahil edilerek yargılama yapıldığı—- sayılı ilamına göre de dahili davalı —- göre tebligat yapıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın —- karar sayılı ilamı ile, “davalı —- sağlanıp taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemenin davayı —- şirketin ihyası için davacılar vekiline süre ve yetki verdiği anlaşılmıştır.
6-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Müsnet davada, davacı, kaydı ticaret sicilden TTK’nin geçici 7. Maddeye göre resen terkin edilen şirket hakkında açtıkları derdest olan dava bulunduğunu, ilgili davada taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirketin ihyası gerektiğini belirterek ihya kararı verilmesini talep etmiştir.
TTK’nin geçici 7. Maddesinin 2. Bendi “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.” hükmünü, aynı maddenin 15. Bendi “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. —- kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmünü haiz olup, işbu —-tarihinde açılan davada– yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmaması için ihyası istenen— uyarınca terkin tarihinde davacı veya davalı sıfatıyla hakkında devam eden dava bulunması gerekmektedir.
Bu hususta yapılan araştırma neticesinde tespit edilen— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı — başka davalılara karşı— tarihinde —– kaynaklanan alacak davası açıldığı, Mahkemenin —karar sayılı ilâmı ile tüm davalılar açısından davanın kabulüne karar verildiği, kararın — tarihli ilâmı ile onandığı, yani davaya konu ———– tarihinde hakkındaki bu davanın derdest olduğu tespit edilmiştir. Buna göre hakkında devam eden bir dava bulunan şirketin TTK geçici 7. Maddesine göre —– resen silinmesi işlemi yapılamayacağından davalı——yaptığı işlemin kanuna uygun olduğundan bahsedilemeyecektir.
TTK’nin Geçici 7. Maddenin 15. Fıkrasında yer alan hak düşürücü süre usulüne uygun şekilde yapılmış olan sicilden silinme işlemlerine karşı açılacak davalar için öngörülmüş süre olup, kanuna açıkça aykırı olarak yapılan sicilden silinme işlemleri hakkında 15. Fıkrada öngörülen sürenin uygulanmasına imkan bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle, ihyası istenen şirket hakkında devam etmekte bulunan bir dava olmasına ve 6102 sayılı TTK’nın geçiçi 7. Maddesinin 2. Fıkrasının açık hükmüne rağmen davalı — şirket hakkında TTK’nın geçici 7. Maddesinin uygulanarak sicil kaydının resen silinmesi işleminin Kanuna aykırı olduğu tespit edildiğinden davanın kabulü ile TTK geçici 7.maddesinin 15.fıkrası uyarınca—- numarasında kayıtlı —-sayılı dosyası ve bu dosyanın infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar———sayılı emsal ilâmında ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmemiş ise de, şirket alacaklıları ihya davası açmış ise alacaklıların işbu davaya açmaktaki amaçları, alacak davasında husumet yöneltilecek bir hasım bulunması olup alacak davası sonuçlandıktan sonra şirketin —- kaydının bulunmasında veya faaliyetine devam etmesinde, gerek alacaklı gerekse şirket için herhangi bir yarar bulunmadığından bu tip davalarda TTK’nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanması gerekir. — karar sayılı ilâmı ve —- ilâmı bu yöndedir.
Bu nedenle TTK’nin 547/2. maddesine göre ihyası istenen şirketin terkinden önceki ortağı ve münferit yetkilisi — tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir.
Yargılama masraflarıyla ilgili olarak davacı vekili —- yargılama masrafı ve vekalet ücreti talebi olmadığını beyan ettiğinden bu hususta inceleme yapılmasına gerek olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK geçici 7.maddesinin 15.fıkrası uyarınca davanın KABULÜ ile,
a)—–sayılı dosyası ve bu dosyanın infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
b)TTK’nın 547/2. maddesine göre ——ek tasfiye memuru olarak atanmasına,
c)Kararın — tescil ve ilanına,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacı vekilinin talebi nedeniyle davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL harcın davacı vekilinin talebi nedeniyle davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 42,60 TL yargılama giderinin davacı vekilinin talebi nedeniyle davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ——–Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2022