Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/758 E. 2022/904 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/758 Esas
KARAR NO: 2022/904
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/11/2021
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki —–plakalı aracı ile ——- istikametine doğru seyir halinde iken viraja hızlı girmesiyle aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı, maddi hasarlı, yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana geleri trafik kazası sonucunda —– plakalı araçta yolcu konumunda olan müvekkili —- yaralandığını, sürekli ve geçici olarak iş göremez hale geldiğini, müvekkilinin kaza sonucunda mağdur olduğuna dair şüphe duymaya gerek olmadığını, araçta yolcu konumunda olan müvekkili —– herhangi bir kusuru olmadığını, .—- plakalı araç kaza tarihi itibariyle davalı —– sigortalanmış olup, davalı sigorta şirketine ait bu poliçe kaza tarihi —- itibariyle kişi başı sakatlanma halinde——- teminat sağladığını, bu nedenlerle yukarıda arz edilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve ek dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle maddi zararlarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik —- maddi tazminat bedelinin (müvekkilin uğramış olduğu sürekli iş göremezlik için —- geçici göremezlik için —- diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61, 2918 sayılı KTK”’nın 88. Ve Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru şartının yerine getirilmemesi sebebi ile taleplerin reddinin gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı giderine ilişkin taleplerinin teminatın dışında olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, uyuşmazlığa konu kaza sonrası araçta bulunan davacının koruyucu tertibat kullandığının belirsiz olduğunu, davacının faize ilişkin taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, Trafik Kanunu ve Trafik Sigortası Genel Şartları düzenlemelerindeki yükümlülükler yerine getirilmeden, doğrudan dava yoluna başvurmuş olması nedeniyle, HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, davacının HMK’nın 119. Maddesi gereği talep sonucunu açıklamasını, dava dilekçesinin ekinde yer alan tüm belgelerin tarafımıza tebliğ edilmesini, her halükarda maluliyet tazminatına ilişkin tazminat hesabının ZMM sigortası Genel Şartları a.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, her halükarda davacının teminat dışı taleplerinin reddini, kusura ilişkin uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, tazminata hükmedilmesi halinde olası tazminat tutarından makul oranda müterafik kusur indirimi uygulanmasını, ceza dosyasının celbini, her durumda müvekkili şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını, fazlaya ilişkin taleplerin reddini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle —– tarihinde davalının siogortalısı —– plakalı aracın tek taraflı yaptığı trafik kazasında davacının cismani zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerine dayalı tazminat istemlerinden davalı sigortanın sorumlu olup olmadığı, kazada müterafik kusur indirimi şartlarının bulunup bulunmadığı iddiasıyla sigorta şirketine karşı açılan tazminat davasıdır.
Davacı vekili — tarihli dilekçesi ile, davalı — anlaşma sağlandığını, davalı —-müvekkilinin maddi zararlarının giderildiğini ve tazminat ödemesi yapıldığını, tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin de bulunmadığını, iş bu sebepten ötürü davanın konusuz bırakılmasına kararı verilmesini talep etmiştir.
Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
Davacı vekilinin —— tarihli beyan dilekçesi ile tarafların sulh oldukları, vekaletnamelerinde de sulh yetkisinin bulunduğu, bu nedenle iş bu davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş, taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinden vazgeçtiklerinden bu hususlarda da karar verilmemiş ve alınması gerekli arabuluculuk ücretinin ise davalı tarafından davaya konu borç kabul edilerek ödeme yapılmış olması sebebiyle haklılık durumuna göre davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Sulh nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.08/12/2022