Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/750 E. 2023/1094 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/750 Esas

KARAR NO: 2023/1094

DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 15/11/2021

KARAR TARİHİ: 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda :

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Müvekkilin ticari işlerinde kullanmak üzere dava konusu 34 FB 0599 plakalı Mercedes-Benz marka Vito tipi 2019 model aracı, 241.000-TL ye opsiyonel donanımlı (full paket) olarak davalılardan satın aldığını, satın alımdan 8 gün sonra 12.09.2019 tarihinde araç park halinde iken, kabin kısmında bulunan aracın orijinali ses ve görüntü sisteminin bağlı olduğu elektrik tesisatında, sebebi tespit edilemeyen bir nedenden dolayı oluşan kısa devre sonucu çıkan kıvılcımların kablo izolasyonunu tutuşturması ile araç henüz 930 km’de iken tamamen yanmak suretiyle zarar gördüğünü, zararın 226.000,00 TL’lik kısmının kasko tarafından karşılandığını, hâlbuki aracın 241.000,00 TL’ye satın alınmış olduğunu, kasko şirketinin araç neredeyse sıfir km olmasına karşın davacıya 241.000-TL ödemek yerine haksız biçimde 15.000-TL kesinti yaptığını, satıcının garanti verenle birlikte araçtaki gizli ayıptan alıcıya karşı müşterek sorumlu olduğunu, Borçlar Kanunu ayıplı olan aracın yenisi ile değiştirilmesini alıcıya seçenek olarak sunduğunu, ancak somut olayda araç tamamen yandığından ve kaskodan yasal haklar saklı tutularak kısmi ödeme alındığını iddia ederek; davacının kanundan doğan hakkı bakiye alacak halini aldığını belirterek gizli ayıp kaynaklı yangın sebebiyle oluşan 15.000-TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, ayrıca davacının olay nedeniyle yaşadığı elem, ıstırap ile motivasyon ve çalışma şevkinde oluşan manevi zarara karşılık gelmek üzere 15.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı ——— vekilinin cevap dilekçesinde, özetle,
Araç park halindeyken çalışmadığından aracın hiç bir donanımına elektrik gitmesinin mümkün olmadığını, davacı firma tarafından araca kayıt özellikli kamera sistemi yaptırıldığını, araç üzerinde inceleme yapan sigorta görevlisine bu kamera ve kayıt sisteminin incelenmesi ile hasarın gerçek nedeninin ortaya çıkabileceğinin bildirildiğini, ancak görevli tarafından araç üzerinde ve aynı zamanda aracın kamera görüntülerini kaydeden belleğin araçta bulunan kayıt cihazından çıkarıldığı, bilgisinin verildiğini, hasarın gerçek sebebinin ortaya çıkması yapılacak teknik bil incelemesinden önce davalı Sigorta Şirketi ödemesine dayanak olan ekspertiz raporunun celbini ve davalı ——— sigorta tarafından görevlendirilen ——– dinlenilmesini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı ——— vekilinin esasa yönelik savunmasında özetle; araç çalışır durumda olmadığından, aracın orijinal aksam ve donanımlarında akım yükü bulunmadığını, bu nedenle de kısa devre söz konusu olamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ——– Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, dava konusu hasar olayının 12/09/2019 tarihinde gerçekleştiğini, davanın açılma tarihinin ise 15.11.2021 olduğunu, Kasko Sigortası Genel Şartları C.10 Maddesindeki “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren iki yılda zamanaşımına uğrar” şeklindeki hüküm ile 2 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan davanın reddi gerektiği, davacıya ait ——— plakalı aracın müvekkil şirket tarafından ——– No’lu Genişletilmiş Kasko Filo Sigorta Poliçesi ile 06/09/2019 06/09/2020 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde rizikolara karşı teminat altına alındığını, sigortalı aracın 12/09/2019 tarihinde yanması sonucu, davacının aracında meydana geldiği iddia olunan hasar nedeniyle ——— No’lu Hasar Dosyası açıldığını, aracın rayiç değerinin 226.000,00 TL ve sovtaj bedelinin 4.520,00 TL olduğu tespit edilerek rayiç değerin davacıya ödendiğini, yapılan ödemenin davacının da kabulünde olduğunu, mutabakat formu düzenlendiğini, hal böyle iken söz konusu mutabakata aykırı olarak aracın rayici olarak hiçbir yerde yazmayan bir takım rakamlar telaffuz edilerek işbu davanın açılmasının haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME:
——– şirketi, ——– Başkanlığı’na müzekkereler yazıldığı görüldü.
Mahkememizce alınan 28/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” Dosya içerisinde yangın olayına ilişkin araç üzerinde incelemeye dayalı düzenlenmiş, yangının muhtemel hangi kaynaktan başlamış ve gelişmiş olduğunu gösterir ayrıntılı bir rapor bulunmadığı,İtfaiye raporunda yer verilen, yangının kabin içi ses ve görüntü sisteminin bağlı olduğu elektrik tesisatında başlamış olduğu tespitleri ve iki nolu davalı taraf dilekçesinde belirtilen aracın sol arka yolcu kısmında meydana geldiği açıklamaları, söz konusu bölgede aracın orijinaline ait bir tesisat bulunmadığı ile birlikte değerlendirildiğinde, yangının aracın orijinal fabrikasyon tesisatı kaynaklı olmadığı, bir nolu davalı tarafça araca sonradan yapılan tesisat ve bu tesisata bağlı donanım kaynaklı olabileceği, ancak söz konusu yangının bir tesisat kusurundan mı yoksa davacı tarafından harici bağlanan bir donanım kaynaklı mı olduğu konusunda kesin bir değerlendirme yapılamadığı,Meydana gelen yangın olayı aracın orijinal tesisatı kaynaklı olmadığından, yangının çıkmasında ve oluşan hasarda iki nolu davalı ——— şirketinin bir kusuru ve sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, Dava dosyasına sunulan belgelerin, yangının sonradan çekilmiş elektrik tesisatı kaynaklı mı yoksa davacının bağladığı bir donanım kaynaklı mı olduğunu aydınlatır. nitelikte ve değerlendirme yapmaya yeterli olmadığı, bu sebeple bir nolu davalı ile davacının müştereken veya müteselsilen kusuru noktasındaki hukuki değerlendirmenin, kusur durumu ve meydana gelen zarardan sorumlu tarafın takdirinin Yüce Mahkemeye ait olacağı,” hususları tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan 17/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “1- Davacı ——— ile davalı ———sigorta arasındaki ihtilaf bazında değerlendirildiğinde hasar tazminatının ödenmesi nedeniyle davacının zararının oluşmadığı 2- Davacı ——– ile davalı ——– arasındaki ihtilaf. bazında değerlendirildiğinde davacının zararının 15.000 TL olarak gerçekleşeceği” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu ——— marka, ——– tip, ——– model, ——– plakalı aracın satın alındıktan sekiz gün sonra 12/09/2019 tarihinde yanıp pert olması nedeniyle davalı ——– Şirketi’ne satıcı olmasından ve davalı ——— Şirketi’ne garanti veren sıfatından dolayı ayıplı ifa nedeniyle, davalı ——- şirketine karşı ise kasko sigortacısı olmasından kaynaklı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.Dava konusu alacağın 12/09/2019 tarihli hukuki olay nedeniyle kaynaklandığı, alacağın muacceliyet tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabi olduğu, zamanaşımının TBK 154/1-b.1 uyarınca 31/10/2019 tarihinde davalı sigorta şirketinin ödeme yapmış olması ile kesildiği ve yeniden işlemeye başladığı, yine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 16/2 maddesi uyarınca zamanaşımının14/09/2021 ilâ 26/10/2021 tarihleri arasındaki arabuluculuk sürecinde durduğu, 15/11/2021 tarihinde davanın açılmasıyla TBK 154/1-b.2 uyarınca zamanaşımının yeniden kesildiği, bu sebeplerle dava tarihi itibariyle zamanaşımının gerçekleşmediği kanaatine varıldığından davalı ——– şirketinin zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir. Davalı ——- şirketi tarafından davacıya 31/10/2019 tarihinde 226.000,00 TL ödendiği hususunda çekişme bulunmamaktadır.Dava konusu aracın tamamen yanmış olması ve olayın üzerinden uzun bir süre geçmiş bulunması nedeniyle mahkememizce keşif yapılmasında bir yarar olmadığı kanaatine varılmıştır. 28/09/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda aşağıdaki tespitlerin yapıldığı görülmüştür:——— Müdürlüğü’nün, 13.09.2019 tarihli Yangın Raporunda, 12.09.2019 tarihinde saat 10.20 de gelen ihbar üzerine tek araçla çıkıldığı, 7 dakika sonra olay yerine varıldığı, ———- plakalı ———- marka aracın alevli suretle yanmakta olduğunun görüldüğü, yangının aracın kabin kısmında bulunan ses ve görüntü sisteminin bağlı olduğu elektrik tesisatında sebebi tespit edilemeyen bir nedenden dolayı oluşan kısa devre sonucu çıkan kıvılcımların kablo izolasyonunu tutuşturması sonucu başladığı kanaatinin belirtildiği, ———- şasi numaralı araca düzenlenmiş uygunluk belgesinde aracın ——- sınıfı olduğu belirtildiği, aracın fabrika çıkışı panelvan olduğu, aracın orijinalinde ön konsolda bulunan ——— özellikli ——— radyo-CD çalar dışında bir ses sistemi bulunmadığı gibi görüntü sistemi de bulunmadığı,İbraz edilmiş tescil belgesi, bir nolu davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenmiş 71.000-TL tutarındaki üst yapı ve multimedya donanımını içerir belgeden, araca üst yapı yapılmış olduğu, panelvan yükleme bölgesinin koltuklandırılarak aydınlatma, ses, görüntü tesisat ve sistemlerinin eklenerek ——— sınıf olarak tescil kaydının yapıldığı sabit olduğu,——— tarafından yapılmış üst yapıda, panelvan araca ileri geri yatarlı baldır destekli üçlü ve dörtlü koltuk, 220 V elektrik kullanımı için invertör+priz uygulaması, 2 adet elektrikli masa, 4 adet kolondan oluşan ses sistemi, ———– tavan ve aydınlatmalar, koltuk altı buzdolabı, ———– tablet ve tablet kontrol sistemi, ——–TV, ——— TV sistemi, geri görüş kamerası ve park sensor uygulaması, iki adet ——— telefon, ara bölme ve trim kaplama vb. işlemlerle panelvan araç ———- minibüse dönüştürüldüğü, tüm bu işlemler için aracın orijinali dışında tesisat çekildiği, dosyaya ibraz edilmiş davacı adına düzenlenmiş ———- antetli 05.09.2019 tarihli faturadan, davacı tarafından araç içinde internet kullanımı için ——- ——- alınmış olduğunun sabit olduğu, bu cihaz bağlantısının da kimler tarafından ve ne şekilde yapıldığı konusunda bir bilgi bulunmadığı,Dosya içerisinde yangın olayına ilişkin araç üzerinde incelemeye dayalı düzenlenmiş, yangının muhtemel hangi kaynaktan başlamış ve gelişmiş olduğunu gösterir ayrıntılı bir rapor mevcut değildir. Yangının başlangıç noktasına ilişkin tek bilgi, itfaiye raporunda yer verilen kabin içi ses ve görüntü sisteminin bağlı olduğu elektrik tesisatında başlamış olduğu ve iki nolu davalı taraf dilekçesinde belirtilen aracın sol arka yolcu kısmında meydana geldiğidir. Yangının kabin içinde başladığı bölgede fabrikasyon bir tesisat olmadığı, tesisatın üst yapı için sonradan çekilmiş olduğu ve montajı yapılmış donanıma ilişkin mevcut veriler yukarıdaki açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde, yangının sonradan çekilmiş elektrik tesisatı/donanımı kaynaklı olduğu noktasında bir tereddüt bulunmadığı, bu sebeple meydana gelen yangın olayı aracın orijinal fabrikasyon tesisatı kaynaklı olmadığından, dava konusu yangının çıkmasında ve oluşan hasarda iki nolu davalı ——— şirketinin bir kusuru ve sorumluluğundan bahsedilemeyeceği Diğer taraftan dava dosyasına sunulan belgeler, yangının sonradan çekilmiş elektrik tesisatı kaynaklı mı olduğu yoksa davacının bağladığı bir donanım kaynaklı mı olduğunu aydınlatır nitelikte olmadığından, bir nolu davalı ile davacının müştereken veya müteselsilen kusuru noktasında değerlendirme yapmaya yeterli olmadığı,Her ne kadar heyet raporunda “İşletenlerin kusurlarının kesin olarak tespit edilemediği durumda, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca ve işletme tehlikeleri doğrultusunda, tehlikeler eşit varsayıldığından zararın ilke olarak (Hakim tarafından) yarıya paylaştırılabileceği yönündeki ——— kararı da dikkate alınarak, kusur durumu ve meydana gelen zarardan sorumlu tarafın takdirinin Yüce Mahkemeye ait olacağı kanaatine varılmıştır” değerlendirmesi yapılmış ise de, somut olayda hiçbir tarafın işleten sıfatını taşımaması ve davanın KTK hükümlerine göre görülen tazminat davası olmaması nedeniyle bu değerlendirmeye itibar edilmemiştir.15/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda aşağıdaki tespitlerin yapıldığı görülmüştür:Davalı ——— Sigorta ve davacı arasındaki ilişki açısından ——— model ——— marka araç her ne kadar 05/09/2019 tarihinde 241.000 TL fiyata satın alınmışsa da araç satın alındıktan sonra hiç kullanılmasa bile 2.el piyasalarda %4-7 arasında bir değer kaybetmesinin normal olduğu, Aracın 905 km yaptığı ve aksesuarlı olmasının da aracın ikinci el piyasalarda standart bir arabaya göre satışının daha güç gerçekleşeceği göz önüne alınarak aracın ikinci el piyasada 241.000 x % 4 =9.640 TL ilâ 241.000x%7 =16.870 TL bir değer kaybına uğrayacağı,Kasko poliçesinin 8. maddesinde belirtilen rayiç bedel tespiti esasları doğrultusunda ikinci el araç piyasasında araç bedeli esasa alınarak 226.000 TL ödenmiş olması nedeniyle davacının bakiye zararının kalmadığı,Davalı ——— ile davacı arasındaki ilişki açısından Aracın davacıya maliyeti yukarıda zikredilen faturalar doğrultusunda aksesuar ilavesi dahil 241.000 TL olduğu, mahkemenin araç yanmasında davalının kusuru yada ihmali olduğuna kanaat getirilmesi halinde davacının gerçek zararının 15.000 TL olduğu,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesi uyarınca “(1)Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. (2)Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. (…)”6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 112. maddesi uyarınca “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın, dava konusu ——— marka, ———, ——– model, ——–plakalı aracın satın alındıktan sekiz gün sonra 12/09/2019 tarihinde yanıp pert olması nedeniyle davalı ——— Şirketi’ne satıcı olmasından ve davalı ——— Şirketi’ne garanti veren sıfatından dolayı ayıplı ifa nedeniyle, davalı ——– şirketine karşı ise kasko sigortacısı olmasından kaynaklı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davası olduğu, davacının dava konusu aracı davalı ——— satın aldığı, yani satımın taraflarının davalı ———– (satıcı) ve davacı (alıcı) olduğu, davalı ———- şirketinin sözleşmeye taraf olmadığı, sözleşmelerin/alacak hakkının nispiliği gereği davalı ——– şirketinin satım sözleşmesinden kaynaklanan bir sorumluluğunun olmayacağı, satım sözleşmesinden kaynaklı satılanın ayıbı nedeniyle işletilecek hükümlerin sözleşmenin tarafları arasında hüküm doğurduğu, bu sebeple davalı ——— şirketi yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, yine yukarıda da ortaya konulduğu gibi yangının kabin içinde başladığı bölgede fabrikasyon bir tesisat olmadığı, tesisatın üst yapı için sonradan çekilmiş olduğu ve montajı yapılmış donanıma ilişkin mevcut verilere göre yangının sonradan çekilmiş elektrik tesisatı/donanımı kaynaklı olduğu noktasında bir tereddüt bulunmadığı, yine yangının tam olarak neden kaynaklandığı, davalının araca eklediği tesisat ve donanımdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, bu tesisat ve donanım ile birlikte ayıplı/kötü ifa bulunup bulunmadığı hususunun davacı tarafça ispat edilemediği, bu sebeple davalı ——— yönünden de davanın esastan reddinin gerektiği, her ne kadar davacı tarafça tehlike sorumluluğu ileri sürülmüş ise de Türk Borçlar Kanunu sisteminde kusursuz sorumluluk türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin hükümlerin (TBK 71) dava konusu olayla ilgisinin bulunmadığı, davalı ——— şirketinin zarar sigortacısı olarak her halükarda gerçek zarardan sorumlu olduğu, yukarıda da ortaya konulduğu üzere, dava konusu aracın ikinci el araç haline gelmesi ile değer kaybına uğrayacağı, bu kapsamda davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile gerçek zararın karşılandığı tespit edildiğinden, davalının borcunu ifa ettiği ve bakiye borcunun bulunmadığı kanaatine varıldığından davacının maddi tazminat davalarının anılan gerekçelerle reddine, yine manevi zararın ise kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeniyle (TBK 58) veya haksız fiilde bedensel zarar bulunması halinde (TBK 56) söz konusu olacağı, somut olayda davacının anılan yangın olayı nedeniyle bedensel zarara uğradığını iddia etmediği (kaldı ki davacı tüzel kişidir), yine yangın olayı nedeniyle aracı pert olan davacının kişilik haklarının zedelenmesinden de bahsedilemeyeceği, yine davacının davalıların kusurunu ve borca aykırılığını da ispatlayamadığı kanaatine varılmış, davacının tüm davalılara karşı açtığı manevi tazminat davasının da reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunsa da, AAÜT 3/2 uyarınca ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğinden, her ne kadar davalı ———- yönünden pasif husumet, diğer davalılar yönünden esastan ret kararı verilmiş ise de, pasif husumet yokluğunun da niteliği itibariyle esastan değerlendirme yapılmasını gerektirmesi ve uyuşmazlığın esasına yönelik olması nedenleriyle tüm davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının maddi tazminat davasının davalı ——– Şirketi yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle, davalılar ——— şirketi ve ——- Şirketi yönünden esastan REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 242,48 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ———- Şirketi tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 8,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ——– Şirketi’ne verilmesine,
6-Davalı ——– Şirketi tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 8,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ——— Şirketi’ne verilmesine,
7-Davalı ——— şirketi tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 25,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ——– şirketine verilmesine,
8-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
9-Maddi tazminat davası yönünden; davalılar yapılan yargılamada kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ve ret sebebi ortak olduğundan reddedilen dava değeri (15.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 13/2 uyarınca hesaplanan 15.000,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere davalılara verilmesine,
10-Manevi tazminat davası yönünden; davalılar yapılan yargılamada kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ve ret sebebi ortak olduğundan reddedilen dava değeri (15.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2,10/3 ve 13/2 uyarınca hesaplanan 15.000,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere davalılara verilmesine,
11-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ——— vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ———– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/12/2023