Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/74 E. 2023/285 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/74 Esas
KARAR NO: 2023/285
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/02/2021
KARAR TARİHİ: 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin parekende ve toptan mal hırdavat malzemesi satışı yaptığını,—— benzeri müşterileri ile ticaret yaptığını, müvekkilinin mal siparişi alma ve karşılığında senet ve çek veya nakit alma konusunda yetkili elemanı yine aynı şekilde sipariş veya mal teslimi yaparak karşılığında ekleri ve senetleri alarak ——- şirketine teslim ettiğini, —– tarafından düzenlenen —-nolu şikayetçi ifade tutanağında görüleceği üzerine kargo şirketine ait araçta hırsızlık olduğunu, çalınan çek ve senetlerin;
1—– (—–) tarafından düzenlenerek verilen—-senet,
2- —-(—–)tarafından düzenlenen—- hesap no ve — bir adet çek,
3- —-vade tarihli —— adet senet,
4- —-Tarafından cirolanan —- çek nolu ve —– çek olduğunu, çeklerin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını, davalı şirketin daha önce de aynı şekilde —– çeki bankaya takas yoluyla sordurduğunu, banka ödeme yasağı kararının çekin arkasına yazarak çeki davalıya teslim ettiğini, davalı —– sayılı dosya ile icra takibi yaptığını ve ödeme emri gönderdiğini, bunun üzerine——- sayılı dosyası ile dava açıldığını,—- şikayet edildiğini ayrıca ——-İstirdat davası açıldığını, mahkemece dosya icra müdürlüğünden istenmesine rağmen dosya icra müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilmediğini ve aksine itirazda geciken çek keşidecisi ——aleyhine haciz işlemi yapıldığını, haciz talebi jet hızıyla kabul edildiğini ve tüm bankalara haciz talimatı gönderildiğini, keşidecinin tüm taşınmazları haciz kaydı konulduğu gibi tüm bankalara 89/1 örnek gönderilerek hesaplarına haciz konulduğunu, banka hesapları ile ilgili hiçbir işlem yapamadığını, kendisinin daha önce icralık olmadığını, gününde çek ve senetlerini ödediğini, hesapları bloke olduğu için diğer borçlarını ödeyemediğini, davalının —- çekte alacaklı görünen firma ile aynı firma olduğunu, çalıntı olan diğer çek olan —çeki de eline geçirdiğini, müvekkilimiz ——- davalar açarak savcılığa şikayette bulunarak ve istirdat davası açarak hakkını aradığı için olsa gerek onu hiç karıştırmadığını, doğrudan sahte imzalar atarak çeki —–sayılı dosya ile takibe geçtiğini, çekin —– şirketinden ciro ile —- verildiğini, ciro silsilesi bozularak sahte imza ile —–bir firmaya ondan da—–, daha sonra geçen firmanın ise her nasılsa ismi dahi okunamadığını, ciro silsilesi sahte imzalarla bozulduğunu, —- ondan sonra ciranta gözüken ——arasında hiçbir zaman herhangi bir alışveriş veya ticari bir ilişki olmadığını, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğini, çalıntı çeki kullanarak sahte imzalar atarak davalı tarafın haksız kazanç sağlamak istediğini iddia ederek; ——– dosyasında takibin gerekirse teminat karşılığı ACİLEN durdurulmasına karar verilmesini, çekin —— istenmesini, çekler hakkında tedbir kararı verilmesini, takibin durdurulmasını, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin bonoyu ciro yoluyla iktisap ettiğini, ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk bulunmadığını, takibe konu çekin incelendiğinde keşidecisinin —– tarafından keşide edilerek lehtar—-verildiğini, bu şirketin cirosuyla —-verildiğini, bu şirketten de—– ciro ile verildiği, bu şirketten de—— verildiğini, nihayetinde bu şirketten de müvekkiline verildiğini, çekte ciro silsilesi kopuk olmadığını, müvekkilinin söz konusu çeki ciro yoluyla iktisap ettiğini, davacının çek üzerinde hiçbir şekilde isim ve kaşesinin olmadığını, müvekkilinin dava konusu çekte meşru ve iyi niyetli hami olduğunu, çeki iyi niyetle elinde bulunduran meşru hamilin çeki edinme nedenini ispatlamakla yükümlü olmadığını savunarak; davacının icra dosyasında borçlu olmaması nedeniyle tedbir kararının kaldırılmasını, aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddini, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: —–Müdürlüğü,—- Mahkemesi,—- Mahkemesi,—– Mahkemesi,—-, —- Mahkemesi’ne, ——– müzekkereler yazıldığı görüldü.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının elinde iken çalınan çekin çek hamilinden istirdadına ilişkin davadır.
——- sayılı takibi incelendiğinde, takibin dava konusu çeke ilişkin olduğu, takip alacaklısının eldeki davanın davalısının olduğu, eldeki davanın davacısının takipte taraf olmadığı görülmüştür.
Dava konusu senet incelendiğinde; çek keşidecisinin ——olduğu, lehtarın —- olduğu, çekin arka yüzünde sırasıyla ——–cirosu bulunduğu, davacının çek üzerinde cirosunun bulunmadığı görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. Maddesi uyarınca “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 790. maddesi uyarınca “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-c maddesi atfıyla aynı Yasa’nın 677. maddesi uyarınca “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi davacının elinde iken çalınan çekin çek hamilinden istirdadına ilişkin dava olduğu, davacının iddiasının çekin (ciro silsilesinde bulunan) —— ciro ile alındığı ve çekin davacının personeli tarafından şirket merkezine gönderilmek üzere kargoya verildiği ve kargo arabasında çalındığı, çek üzerinde —- sonraki ciroların sahte olduğu,——— arasında hukuki ilişki bulunmadığı yönünde olduğu, öncelikle yukarıda da belirtildiği gibi davacının ciro silsilesinde unvan ve imzasının bulunmadığı, eldeki davanın kabul edilebilmesi için davacının çekin (790. Madde hükümlerine göre) hamili olduğunu, çekin elinden hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olduğunu ve çek eline geçmiş yeni hamilin kötüniyetli olduğunu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispatlamakla yükümlü olduğu, —— çek üzerindeki cirosunun beyaz ciro olması nedeniyle davacının hak sahibi olduğu düşünülebilir ise de, anılan şirketten sonra davacının cirosunun bulunmaması nedeniyle davacının hak sahipliğini (çekin zilyetliğini beyaz ciro ile aldığını) ispatlamakla yükümlü olduğu, bu kapsamda davacının —-numaralı tahsilat makbuzuna ve —- adına kesilen faturalara dayandığı, faturaların dava konusu çekin —– tarafından davacıya teslim edildiği hususunu ispatlar nitelikte olmadığı, kaldı ki kıymetli evrakın soyutluk ilkesi gereğince çekin hangi hukuki nedene bağlı teslim edildiğinin öneminin de bulunmadığı, yine tahsilat makbuzunun ise davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlenebilir adi belge niteliğinde olması nedeniyle mahkememizce eldeki davanın tarafları arasında delil olarak dikkate alınmadığı, yine çekin—— (kıymetli evrakın kargolanmasına ilişkin özel usullere aykırı olarak) gönderilmesi hususunun da basiretli tacirin göstereceği şekilde bir davranış olmadığı, bunun sonucu olarak davacının kargoda çalınan çekin dava konusu çek olduğunu her türlü şüpheden uzak kesin delillerle de ispatlayamadığı, tüm bu sebeplerle davalının çeki iktisap etmekte kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğu kabul edilse dahi davacının çekin zilyetliğini beyaz ciro ile aldığı (hamil olduğu) hususunu ispatlayamadığı, davacının aktif husumetinin bulunmadığı kanaatine varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 1.195,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.015,53 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 23,00 TL vekalet harcından ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (70.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile——-Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2023