Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/723 E. 2023/533 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/723
KARAR NO : 2023/533

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/11/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigorta poliçesi incelendiğinde; “Henüz yerine monte edilmemiş inşaat ve/veya montaj malzemelerine (ihrazat) vaki olacak hasarların ödenebilmesinin ön şartı, bu malzemelerin kapalı, emniyetli, kilitli bir depoda muhafaza edilmesi ve inşaatta kullanılan malzemelerin ise meskun mahalde etrafı tel örgü ile çevrili ve 24 saat sigortalı mahalin durumuna uygun yeterli sayıda ve vardiyeli olarak görev yapan bekçiler gözetiminde tutulu depolarda muhafaza edilmesidir” Açıklananan önlemlerin hiç alınmadığı veya tamamen değil de kısmen alındığı hallerde vaki hırsızlıklardan sigortacının sorumlu olmadığını, hırsızlık veya teşebbüsün; Kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek, öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle, araç gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle girilerek, sigortalı yerlere gizlice girilip saklanarak veya kapanarak yapılması halinde meydana gelecek hasarların teminat altına alındığını, aşırma, esrarengiz kaybolmanın teminat kapsamı dışında olduğunu, çalışma sahası gece-gündüz dışarıdan gözle rahatça fark edilebilecek şekilde gerekli aydınlatma- armatür uyarı levhaları ile belirgin hale getirilecektir. Gerekli önlemlerin alınmadığı hallerde vaki hasarlardan sigortacı sorumlu olmadığını, yerinde yapılan incelemelerde, hırsızlığa konu inşaat işyerinin/ mekanik tesisat malzemeleri kapalı kilitli alanda muhafaza edildiği tespit edildiğini, şantiyede 24 saat güvenlik kamerası bulundurulduğu, özel güvenlik firması ile anlaşma yapıldığı ve özel şartların tamamının sağlandığı yaşanan hırsızlık özel şartının tam olarak yerine getirilmiş olması sebebi ile teminat kapsamında değerlendirilebileceğini, yaşanan hırsızlık olayı sonucu resmi makamlara verilen ifadeler ve beyanlar sonrası düzenlenen Ekspertiz raporuna istinaden sigortalıya 89.646,20-TL tazminat bedeli ödendiğini, yapılan ödeme ile davacı müvekkil şirketin TTK m. 1472 hükmü (l)Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirilebileceğini, sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur. uyarınca ödediği tazminat bedeli kadar halef olduğunu, davalı şirketin yaşanan zarardan sorumlu olması sebebiyle, davacı müvekkilin ödediği zararın tamamı olan 89.646,20-TL, anaparanın ve ödeme tarihinden (29/09/2021) itibaren 10.079,06- TL işlemiş faiz ödemesi amacıyla —–İcra Dairesi —– Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olduklarını beyan ederek, —–. İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyası ile davalı -borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itiraz üzerine, icra takibinin durduğunu, hukuka aykırı, mesnetsiz itirazın kaldırılarak takibin devamına kara r verilmesini ve haksız yapılan itiraz dosyası ile davalı borçlunun %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı güvenlik şirketi —- müvekkil şirket nezdinde —– no’lu, 21/09/2020-01/09/2021 vadeli ÖZEL GÜVENLİK MALİ SORUMLULUK SİGORTA POLİÇESİ ile sigortalı olup Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na tabi olarak düzenlenmiş olduğunu, bu genel şartların SİGORTANIN KAPSAMI başlıklı A. Bendinin, Sigortanın Konusu başlıklı A.1 bendinde ; “Sigortacı, sigorta ettiren tarafından 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna istinaden istihdam ettikleri özel güvenlik görevlilerinin, özel güvenlik hizmetine dair mevzuat çerçevesindeki görevlerini yerine getirmeleri sırasında üçüncü şahıslara verecekleri zararları, sigorta poliçesinde belirtilen tutara kadar teminat altına alır. Bu sigorta, sigorta ettirenin, sigorta konusu olaylar sonucunda kendisine yöneltilebilecek haksız taleplere karşı savunmasını da temin eder.”, teminat kapsamı başlıklı bölümde de; “Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Özel Güvenlik Tarife ve Talimatları ve işbu sigorta ve zeyilnamelerinde kayıtlı hüküm ve özel şartlar saklı kalmak kaydıyla, sigorta ettiren tarafından 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna istinaden istihdam ettikleri işbu sigortada ad/soyad ve görev yeri yazılı özel güvenlik görevlilerinin, özel güvenlik hizmetine dair mevzuat çerçevesindeki görevlerini yerine getirmeleri sırasında üçüncü şahıslara verecekleri zararları temin eder”, Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı A.5 maddesi”Zarara sebebiyet veren bir olay sonucunda, sağlanan özel güvenlik hizmetinin eksik veya yetersiz olduğu iddiasıyla özel güvenlik görevlilerinin mesleki sorumlulukları nedeniyle sigorta ettirene yöneltilebilecek zarar ve ziyan talepleri” Şeklinde düzenlendiğini beyan ederek; icra takibine haklı sebeplerle itiraz etmelerine rağmen davacının haksız ve kötü niyetli açmış olduğu işbu dava nedeniyle de, davacı aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, davaya konu uyuşmazlık, müvekkil şirket nezdinde bulunan Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Poliçesinin teminat kapsamı dışında bulunduğu için davalı müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanın bir sorumluluğu bulunmadığı göz önüne alınarak huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, Davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalısı —- ödenen bedelin davalıdan tahsili amacı ile —-. İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı icra dosyasından yaptığı takibe itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir.Dava yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Davada taraf teşkili sağlanmış deliller toplanmış, tanık dinlenilmiş ve bilirkişi raporu ile neticeye ulaşılmıştır.
İcra takibi; davacı tarafından ödediği zararın tamamı olan 89.646,20-TL, anaparanın ve ödeme tarihinden (29/09/2021) itibaren 10.079,06- TL işlemiş faiz ödemesi amacıyla —- İcra Dairesi —-Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatılmış itiraz neticesi dosya mahkememize tevzi olmuştur.
Davaya konu olay: 09/09/2020 tarihinde saat 02.34- 04.07 aralığında, dava dışı —-tarafından yürütülmekte olan—- kapsamında Konut ve İşyeri İnşaatı sürmekteyken, yan cephe trapez saç panosu sökülerek inşaat sahasına girilmiş, 3. Bodrum katta bulunan mekanik tesisat deposu kilidi kırılarak, mekanik malzemelerin çalındığı hırsızlık olayı meydana gelmiştir.
Meydana gelen hırsızlık olayına ilişkin davacı tanıkları dinlenilmiştir.
Tanık —- Beyanında: Ben —–inşaatın ortaklarından biriyim, hırsızlık olayının ertesi günü sabah şantiyeye gittiğimde bana arkadaşlar gece hırsızlık olduğunu söylediler, bunun üzerine hırsızlığın olduğu depoya gittim, nelerin çalındığını görmek açısından gittim kapının kırık olduğunu gördüm daha sonra kaybolan malzemelerimizi tespit edip bu raporları da polis karakoluna verdik, şantiyenin iki girişi vardır, biz taşeron firmayız ana işveren —- güvenlik elemanı her iki giriş kapısında vardı, güvenliği ana işveren olan —- firması sağlıyordu. dedi
Tanık —- Beyanında: Ben —– inşaatın şantiye şefi olarak hırsızlık olayının geçtiği şantiyede çalışıyorum, sabah işe geldikten sonra deponun kilidinin kırılıp içerideki malzemenin alınmış olduğu görük, çalınan malzemelerin listesini biz sigorta şirketine verdik, şantiyenin güvenliğinden sorumlu özel güvenlik firması vardı, ben bu güvenlik firmasının adını bilmiyorum, biz taşeron firma şefiyim ana firma —- firmasıdır, bildiğim kadarı ile —- firmasının iş verdiği özel güvenlik firmasınca şantiyenin güveliği sağlanıyordu. Dedi
—- İnşaat Mühendislik adlı firma yetkilisi —-tarafından gerçekleşen hırsızlık olayına ilişkin —-Polis Merkezi Amirliğine şikayetçi olunmuş —– Polis Merkezi Amirliği olay yeri inceleme raporu düzenlenmiştir. Raporda neticeten “Teknik inceleme yapılacak herhangi bir alan bulunmadığından ve olay yerinin fotoğrafları çekildi,” Teknik inceleme ve araştırma yapılamamıştır. İş bu tutanak olay mahallinde tanzim edilerek imza altına alınmıştır.” Denilmiştir.
Özel Güvenlik Personeli —- tutanağında; “09.09.2020 —– projesinde saat 10 sularında —– Firmasında çalışan birisinin depoya malzeme almaya gittiğinde kapı kilidi kırılmış, içeriden malzeme alındığını tarafımıza söylemiştir. —–beye konu hakkında bilgi verilmiş olup kameralara bakılmıştır. Olayla ilgili güvenlik şirketine haber verilmiştir. Şirket yetkililerimiz kısa sürede projemize gelip, polis memurlarını aramışlardır. Polis memurları gelip, olayın olduğu depoya inceleme yaparak polis ekipleri çıkış yapmıştır. Konu hakkında —–yetkililerine bilgi verilmiştir.” Demiştir.
Sigortalı Beyan Yazısı
——( Mekanik alt yüklenici yetkilisi) beyanında; “09.09.2020 tarihinde saat 02.34-04.07 saatleri arasında kimliği belirsiz kişi/kişilerce şantiye yan cephesinde yer alan trapez sac koruyucu duvarı sökerek içeriye girmiş, 3.bodrum katta bulunan mekanik tesisat deposu kilidini kırarak içeriye girmişler ve içerde bulunan mekanik malzeme ( ekte yer alan cins ve adetlerde) almış/çalmışlardır. Konu ile ilgili tespit ve tutanaklar polis tarafından tespit edilmiştir. Hasarımızın tespit edilerek , mevcut poliçemizden karşılanmasını talep ediyoruz.Saygılarımızla.” Demiştir.
Ekspertiz Raporu —-11.12.2020 Tarihli Ekspertiz Raporunda;
Yerinde yapılan incelemede; şantiye giriş çıkışlarında güvenlik kameralarının bulunduğunu ancak; güvenlik kameralarında herhangi bir görüntü olmadığı, çalınan malzemelerin kapalı ve kilitli depoda muhafaza edildiği, mekanik depoya hırsızlık hadisesi sonrası alarm sistemi kurulduğunu tespit ederek; Ekspertiz sırasında komşu bina (banka şube) güvenlik kamera kayıt fotoğrafları incelendiğinde, faillerin olay yerine 04.06 da giriş yaptığı, çekçeklerle gelen hırsızların maskeli olduğu, yaklaşık 2 saat içeride kaldıkları bilgisine ulaşılmıştır. —–incelemeleri neticesinde, hırsızlığa konu inşaat işlerinin/ mekanik tesisat malzemeleri kapalı kilitli alanda muhafaza edildiği, şantiyede 24 saat güvenlik görevlisi bulundurulduğu, özel güvenlik firması ile anlaşma yapıldığı ve özel şartların tamamının sağlandığı tespit ederek; hırsızlık özel şartının tam olarak yerine getirilmiş olması sebebi ile teminat kapsamında değerlendirilebileceği kanaatine varmıştır.
Muafiyet tutarı: 5000,00 USD (1$= 7.4672-TL) 126.982,20- 37.336=89.646,20-TL kdv hariç şeklindedir.—– raporunda; hasar hesabını yaparken, sigortalı talebi, şikayetçi ifade tutanağı, sözleşme keşfi, hakediş keşfi, alış faturaları ve depo teslim tutanaklarını dikkate aldığını ifade etmiştir.
28.05.2019 tarihinde ana yüklenici —- (Sigortacısı:—–) Arasında imzlanan Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi imzalanmıştır.
Davacı Sigortacının düzenlediği poliçe ile üstlendiği yükümlülüğü yerine getirdikten sonra sigortalısının halefi olabilmesinin ve rücu yoluyla talep edebilmesinin birinci şartı; sigorta tazminatının, gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye, “geçerli bir poliçe kapsamından” ve “poliçe genel + özel şartları ile çelişmeyen” rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödenmiş olmasıdır. Bu şart ile bir arada bulunması gereken ikinci şart; sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı, sigortalının sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır ve bu talep hakkı; sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödeme paralelinde, ilgili kanun hükmü gereği geçer.
Sigorta Poliçesinin davacı sigorta şirketi ile davadışı Sigortalısı olan —–arasında kurulu olduğu, Sigorta Süresinin 01.01.2018 – 12.01.2021 olduğu, Bakım devresinin takiben 365 gün olup, 12.01.2022 yılında sona erdiği, hırsızlık hadisesi tarihi olan 09/09/2020 tarihinin poliçe süresi dahilinde olduğu tespit edilmiştir. Sigorta poliçesinin, hazine onaylı İnşaat Sigortası Genel Şartlarına göre kurulmuş olduğu, Hırsızlık teminatının ana teminat kapsamında olduğu tespit edilmiştir. Hırsızlık Hasarlarında uygulanacak muafiyetin, asgari 5.000.-USD olmak üzere hasarın %10’u (hangisi büyük ise o tutar) şeklinde sigorta sözleşmesinde yer aldığı görülmüştür. Rücu Hakkı ile İlgili inceleme; Sigortacının, III. Şahıslara gerçekleşen zarardan dolayı rücu edebilmesi için aşağıdaki şartlar aranmaktadır; Zararın Sigorta Teminatı Kapsamında Olması
Sigorta şirketinin rücu hakkının doğabilmesi için, öncelikle, ödediği tazminatın, mevcut sigorta sözleşmesi hükümlerine uygun ve gerçek zararı karşılar şekilde yapmış olması esastır. Bu yönde eksiklik bulunmamaktadır.
Sigortacının poliçe kapsamında ödemiş olduğu ve Sigortalısının haklarına halef olduğu miktarca, Hırsızlık Hadisesinin meydan gelmesinde sorumluluğu olan 3. Şahısların sorumluluğu oranında rücu talebinde bulunabileceği tespit edilmiştir.
Sigorta Tazminatının Ödenmiş Olması
Rücu hakkı, sigorta şirketinin zarar görene ödediği tazminata bağlı olarak sigortacıya tanınan bir haktır. Bu hakkın doğabilmesi için sigortacının poliçe kapsamındaki zararı ödemiş olması gerekir. Dolayısıyla, sigorta şirketi, henüz ödeme yapmadan rücu hakkını kazanamaz.
Sigorta Ücretinin Ödenmiş Olması
Sigorta Sözleşmesinde tarafların sorumluluklarından bir tanesi de Sigortalının kendi yükümlülüğünde olan Sigorta Ücretini ödemesi ve buna karşılık olarak da sigortacının sözleşmede belirtilen risklere karşı Sigorta Konusunu temin etmesidir.
Davalı yanın sigortalısının, davacı sigortacının tazminat ödemiş olduğu dava dışı Sigortalısının inşaat işini üstlenmiş olduğu inşaat sahası için güvenlik hizmeti sağladığı dava dosyasında bulunan belgelerden anlaşılmaktadır.
Davalı ile Güvenlik şirketi arasında düzenlenen Mali Sorumluluk Poliçesinin “Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları” na istinaden düzenlenmiş olduğu – bağlı olduğu Genel Şartların A.5. maddesi – Teminat Dışında Kalan Haller, istisna maddesinin Zarara sebebiyet veren bir olay sonucunda, sağlanan özel güvenlik hizmetinin eksik veya yetersiz olduğu iddiasıyla özel güvenlik görevlilerinin mesleki sorumlulukları nedeniyle sigorta ettirene yöneltilebilecek zarar ve ziyan talepleri,” ni karşılayacak şekilde genişletilmediği Bu durumda meydana gelen hırsızlık hadisesinin, davalı tarafın dava dışı sigortalısı olan güvenlik firmasının sunmuş olduğu özel güvenlik hizmetinin eksik veya yetersiz olduğu durumunda davalının düzenlediği Mali Mesuliyet poliçesinin bu türden bir genişletme içermediği, dolayısı ile davalı sigortacının bundan dolayı meydana gelen zaralar açısından tazminat sorumluluğu bulunmadığı tespit edildiğinden, davacı sigorta şirketi dava dışı sigortalısına meydana gelen hırsızlık olayından dolayı ödeme yapmış ve haklarına halef olmuş ise de ödediği bedelin davalı sigorta şirketinden tahsil şartları oluşmadığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.032,31 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 852,41‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.343,39 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.