Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/719 E. 2022/163 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/719 Esas
KARAR NO: 2022/163
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05.12.2018
KARAR TARİHİ: 02.03.2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacıların —- geldiklerini, davalının görevlisinin — olduğunu, ödeme yapılması gerektiğini bildirdiği, davacıların bavulları ayırmak istediklerini belirtmesi nedeniyle davalının görevlisinin —–diyerek davacıların —- yere fırlattığını ve davacıların ödeme yapmasına izin vermediğini, ayrıca davalının çalışanının davacı—saldırdığını, kolundan yaralanmasına neden olduğunu, bu olayla ilgili davanın—– sayılı dosyasında devam ettiğini, bu arada polis geldiğini, akabinde davalının başka çalışanının davacıların biletlerini yırttığını, davacıların gözaltında tutulduğunu ve uçağa binemediklerini,—- yırtılması nedeniyle bilet paralarını istediklerini, ancak ödenmediğini, — iptal olduğunu, ertesi gün yeni bilet almak zorunda kaldıklarını, —yapıldığını, davacılarıdan birinin kendi ülkesinde dava açtığını, davacılardan — olduğunu, bu nedenlerle şimdilik — maddi tazminat ve davacıların uğradığı manevi çöküntü nedeniyle —- manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Savunma: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının iddialarının doğru olmadığını, davalının kusuru bulunmadığını, davacının kim için hangi bedeli istediğini açıklaması gerektiğini, davacıların yabancı olması nedeniyle yabancılık teminatı yatırması gerektiği, davacılardan —— adına düzenlenmiş bir —– bulunmadığını, ayrıca ——– isimli bir kişi tarafından ödendiğini, yani diğer iki davacının da aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacılardan —— çalışanına hakaret ettiğini, fiziksel saldırıda bulunduğunu, bu nedenle davacıların kendi kusurları ile uçuşa katılamadıklarını, davalının tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, davacıların —– ücreti ödediklerini, bu nedenle ödeme yapılmasına izin verilmediği iddiasının doğru olmadığını, davacıların manevi zarara uğramadıklarını, bu nedenle manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Davanın Aşamaları: Mahkememizin —esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda —– karar sayılı ilâmında; “Dosya kapsamından açıkça anlaşıldığı üzere davacılar tacir olmayıp, dava da mutlak ticari dava olmadığından Mahkememizin görevli olmadığı açıktır.
Bu durumda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi, yoksa tüketici mahkemesi mi olup olmadığının tartışılması gereklidir. Olayımızda davacılar, davalı şirketten uçak bileti aldıklarından davalı şirketten hizmet alan konumunda olup tüketici iseler de, dava taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanmayıp haksız fiile dayandığından davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine değil, genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu kanaatine varılmıştır.
———-karar sayılı emsal ilamından da görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır.
HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK.nun 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Tüm bu nedenlerle mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde gerekçeyle görevsizlik kararı verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ——–iddianın ileri sürülüş biçimine göre maddi ve manevi zararın davalının görevlisinin fazla bagaj kilosu olduğunu, ödeme yapılması gerektiğini bildirmesi üzerine taraflar arasında çıkan arbede sonucu gerçekleştiği, olayın oluş şekline göre eylemin —- kaynaklandığı, dava dilekçesinde, davacılardan ———- olduğu belirtilmiş olup davacıların havayolu şirketi ile yapacağı yolculuğun ticari ve mesleki amaçla yapılıp yapılmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığından, mahkemece bu yönde araştırma yapılarak mahkemenin görevi hususunun kesin olarak tespit edilmesi gerekirken, bu yöndeki deliller toplanılmaksızın yukarıda yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a3 maddesi gereğince kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi tarafından davanın yeniden görülerek davacıların havayolu şirketi ile ticari ve mesleki amaçla yolculuk yapıp yapmadığının araştırılmak suretiyle davaya bakmakla Ticaret Mahkemesinin mi, yoksa Tüketici Mahkemesinin mi görevli olduğunun belirlenerek görev hususunun değerlendirilip, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmak üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
4-Davanın ve görevli mahkemenin tespiti, hukuki nedenler ve sonuç: Dava, davacılar —- açısından hava yolu ile yolcu taşımasından ve haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine, davacı — açısından ise haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, — tarihli dilekçesi ile tüm davacıların —- tatil için gelip geri dönmek üzere havalimanında bulunduklarını beyan etmiştir.
— kararını kaldırılmasına ilişkin ilâmın gerekçesi; “Dava dilekçesinde, davacıların — tarihinde —gitmek için —- geldikleri, davalının görevlisinin fazla bagaj kilosu olduğunu, ödeme yapılması gerektiğini bildirmesi üzerine davacılar ile davalı çalışanı arasında —- sayılı dava dosyasına konu eylemin oluştuğu ve davalının başka çalışanının davacıların —— yırttığı ve bu nedenle —– iddia edilmiş olup davacılar, biletlerin yırtılması nedeniyle —– istediklerini ancak ödenmediğini, —- iptal olduğunu, ertesi gün yeni bilet almak zorunda kaldıklarını,——- yapıldığını belirtip bu nedenlerle şimdilik —- maddi tazminat ve davacıların uğradığı manevi çöküntü nedeniyle —–manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
—- kararında da belirtildiği üzere; “ticari ve mesleki olmayan amaçla —— ile yolculuk yapılması durumunda tüketici mahkemesinin görevli mahkeme olduğu…” belirtilmiştir.
Somut olayda, iddianın ileri sürülüş biçimine göre maddi ve manevi zararın davalının görevlisinin fazla bagaj kilosu olduğunu, ödeme yapılması gerektiğini bildirmesi üzerine taraflar arasında çıkan arbede sonucu gerçekleştiği , olayın oluş şekline göre eylemin havayolu taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı, dava dilekçesinde, davacılardan ——— olduğu belirtilmiş olup davacıların havayolu şirketi ile yapacağı yolculuğun ticari ve mesleki amaçla yapılıp yapılmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığından, mahkemece bu yönde araştırma yapılarak mahkemenin görevi hususunun kesin olarak tespit edilmesi gerekirken, bu yöndeki deliller toplanılmaksızın yukarıda yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a3 maddesi gereğince kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi tarafından davanın yeniden görülerek davacıların havayolu şirketi ile ticari ve mesleki amaçla——- yapıp yapmadığının araştırılmak suretiyle davaya bakmakla Ticaret Mahkemesinin mi, yoksa Tüketici Mahkemesinin mi görevli olduğunun belirlenerek görev hususunun değerlendirilip, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmak üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” şeklindedir.
Davacılar vekilinin —tarihli dilekçesine göre davacıların —- tatil için gelip geri dönmek üzere havalimanında bulundukları anlaşılmış olup, davacılar ——– davalının da kabulündedir. Davalı taraf, sadece davacı —– yolcu olduğunu kabul etmemektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar—–çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) ——- özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava —- ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında TTK’nin 21. maddesi (TMK m. 4/I) gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanunu’nun havale hakkındaki 457-462 ve vedia hakkındaki 463-482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispi nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Dava tarihinden önce—– yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanunun —–nolu bendinde “Tüketici işlemi mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Buna göre, davacılar —- davalı arasındaki temel ilişkinin hava yolu taşımasından kaynaklı olduğu, davacıların 6502 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalının ise “hizmet sağlayıcı” konumunda olduğu ve 6502 Sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
—–ticari ve mesleki olmayan amaçla havayolu ile yolculuk yapılması durumunda tüketici mahkemesinin görevli mahkeme olduğu…” belirtilmiştir. —– karar sayılı ilâmı da bu şekildedir.
Tüm bu nedenlerle, davacılar — tüketici oldukları ve bu davacılar açısından Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu açıktır.
Davacı ———–açısından ise davalı tarafça— olmadığının iddia edilmesi ve davacı tarafından da duruşma gününe kadar davalı şirketten aldığı —– bulunduğunun bildirilmemesi nedeniyle davacının tüketici olmaması nedeniyle davaya konu tazminat davasının haksız fiile dayanması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu açık ise de, her üç davacının ihtiyari dava arkadaşlığı kapsamında birlikte açtıkları işbu davada usul ekonomisi açısından tüm davacılar yönünden özel yetkili Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kanaatiyle Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
Eğer davacı—-açısından dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı ile gönderilmesi düşünülüyorsa bu hususun davacılar —— açısından yetkili Tüketici Mahkemesi tarafından değerlendirilmesinin uygun olduğu değerlendirilerek “Mahkememizin görevsizliğine” dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nin 20. Maddesi uyarınca MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin TÜKETİCİ MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli —— Tüketici Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nin 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi, aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK’nin 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan —– Tüketici Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacılar vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde———– Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı. 02.03.2022