Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/716 E. 2022/232 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/716 Esas
KARAR NO : 2022/232

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının—- plaka—–arasında ——, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait cezanın ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının kendisine dayanak belge gönderilmediği ve tebligat yapılmadığını ve kendilerinin—– bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ——– şekilde ödediğini ispat yükünün davalı borçluya ait olduğunu, davalının —— ücretlerini ödemediği müvekkil şirket kayıtlarından anlaşıldığını, dört katı tutarındaki cezanın 6001 s. Kanunun 30/5 maddesi hükmü gereğince getirildiğini, müvekkilinin ve davalı borçlunun takdir hakkının olmadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ——- esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, ödeme emri içerisinde bertilen geçişlerin ve bu geçişlerin ruhsat sahibine tebliğ edildiğine dair tebliğ evrakının ispatınını davacı tarafa ait olduğunu, ödeme emri ekinde belgelerin tebliğ edilmediğini, icra dosyasında da bulunmadığını, geçerli bir ödeme emri tebliğ olmadığından davanın dayanağı takibin de yok hükmünde olduğunu, dava öncesi yapılan arabuluculuk görüşmesinde icra inkar tazminat taleplerinin görüşülmediğini, müvekkilinin —— içerisinde bildirilen tarihlerde ——- plaka nolu aracın işleteni olmadığını, aracın ——————-bilgilerinin yer aldığını, ihlalli geçiş olmuş ise davacının ———- sisteminden bunu tespit edebileceğini, cezaların da şahsiliği ilkesi gereği emniyetin sisteminde bulunan kimlik bilgileri bulunan kişiye ancak ceza ve geçiş ücretinin düzenlenebildiğini, müvekkilinin para cezası düzenleme yetkisinin olmadığını, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, faiz oranının fahiş olduğunu, faiz talebini kabul etmediklerini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini savunarak; davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili 16/03/2022 tarihli dilekçesi ile, taraflar arasında protokol imzalandığını, tarafların birbirinden vekalet ücreti ve yargılama gideri, icra inkar kötü niyet tazminatı taleplerinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile, dosya borcunun davalı tarafından icra dosyasına ödendiğini,—- tarihli duruşmada karşı taraftan herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Taraf vekillerinin beyanları ile tarafların sulh oldukları, vekaletnamelerinde de sulh yetkisinin bulunduğu, — davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş, sulh protokolünde yargılama gideri ve vekalet ücretinin sulhe dahil edildiği anlaşıldığından karşılıklı aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmemiş, alınması gerekli arabuluculuk ücreti tarafların protokolde kararlaştırıldığı haliyle davalıdan alınmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-SULH NEDENİYLE KONUSUZ KALAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların dosyada artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —- zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair karar , taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak okundu.