Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/711 E. 2022/857 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/820 Esas
KARAR NO : 2022/875

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —– ve yalıtım işleri yaptığı, davalı ile Müvekkil ——-işlerini iş piyasasındaki adıyla—— İşçiliği yapmak için davalı firma ile anlaşmış, edimini yerine getirmesine rağmen müvekkile ödeme yapılmamıştır. Müvekkil davalı firmaya 10/02/2021 tarihli fatura ile —— işçiliği yapmıştır. 10/02/2021 Tarihli —— Fatura No ile 5.747,04 TL tutarında ——- işçiliği yaptığı, müvekkilinin tüm iyi niyetine rağmen davalının hiçbir ödeme yapmadığı, hakkında başlatılan takibe de haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiği, takibi durdurduğu, belirtilen nedenlerle halen borcu devam eden davalının haksız itirazının iptali ile dava konusu takibin devamını, alacağın işleyen ve işleyecek değişken oranlarda yasal faiziyle birlikte tahsiline, alacağının likit olduğundan kötü niyetli, borçlunun aleyhinde % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, ihtiyati tedbir talebimizin kabulünü, dava masraflarıyla avukatlık vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça davaya cevapta bulunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava Fatura alacağından kaynaklı ——- esas sayılı icra dosyasından yapılan takibe itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir. Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Dosya dava konusuna ilişkin rapor düzenlenmesi için mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından 08/09/2022 tarihli raporda özetle;
A-Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden; Davacı şirketin 2021 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin ile TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın duruşmalara katılmadığı, cevap dilekçesi ve ticari defterleri sunmadığından inceleme yapılamadığı, Takip Tarihi İtibariyle Davalının Davacıya Borçlu Olup Olmadığı Yönünden:
Davacı tarafından düzenlenen “4.c Fatura İncelemesi “bölümünde detayları gösterilen takibe dayanak olarak gösterilen faturanın davacının ve davalının —– formlarında bildirdikleri, dolayısıyla defterlerinde kayıtlı olduğu, (bkz. bölüm 4.d) takip dayanağı “——” hizmeti karşısında düzenlenen faturanın davalıya teslimi ve tesellümü yönünde bir ihtilafın olmadığı,Davalının incelenen Şubat 2021——- formu kayıtlarında davacının takibe konu ettiği faturanın ticari defterlerine kaydettiği, takip tarihi itibariyle davacıya 5.747,04 TL BORÇLU gözüktüğü,faiz: Kural olarak TBK 117/gereği; “muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse bugünün geçmesiyle.” temerrüdün başlayacağı kabul edilir.
Somut olayda, davacı/alacaklı takip öncesinde her ne kadar faiz talebinde bulunmuşsa da dosya kapsamında alacağın temerrüde düşürülmesiyle ilgili somut bir belge (ihtarname, sözleşme vb) bulunmadığından takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, ancak Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; taraflardan birinin tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faiz talebinin yerinde olduğu değerlendirildiğini,
Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı şirketin müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, icra inkâr tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatlerine ulaşıldığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından 28.08.2021 tarihinde fatura alacağına ilişkin —— Esas sayılı dosyasından İlamsız Takipte Ödeme Emri ile icra takibi başlatıldığı, ilgili ödeme emrine borçlu davalı şirket vekili tarafından 07.10.2021 tarihinde takibin tamamına, borca, asıl alacaklara, faize, faiz oranına takibin bütün ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu iş bu davanın açıldığı davacı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, takibe dayanak olarak gösterilen faturanın davacının ve davalının——formlarında bildirdikleri, dolayısıyla defterlerinde kayıtlı olduğu, takip dayanağı “——-” hizmeti karşısında düzenlenen faturanın davalıya teslimi ve tesellümü yönünde bir ihtilafın olmadığı, davalının incelenen Şubat 2021 ——–formu kayıtlarında davacının takibe konu ettiği faturanın ticari defterlerine kaydettiği, takip tarihi itibariyle davacıya 5.747,04 TL borçlu gözüktüğü, davalının iş bu borcu ödemediği, takip öncesinde her ne kadar faiz talebinde bulunmuşsa da dosya kapsamında alacağın temerrüde düşürülmesiyle ilgili somut bir belge (ihtarname, sözleşme vb) bulunmadığından davacını takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı ticari iş olması nedeniyle avans faizi işletilmesi gerektiği değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜNE
1-Davalı borçlunun——– esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.747,04 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Alacağın tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmesine,
2-5.747,04 TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 392,58 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 81,66 TL harcın mahsubu ile arta kalan 310,92 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 81,66 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.160,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.055,64 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili lehine——-davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.200,73 TL’sinin davalı taraftan, arta kalan 119,27‬ TL’sinin davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulün anlatıldı.