Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/71 E. 2023/654 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/71 Esas
KARAR NO: 2023/654
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/02/2021
KARAR TARİHİ: 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın 10 yılı aşkın süredir mobil ve sosyal platformlarda veri tabanı altyapıları konusunda araştırma, geliştirme ve özel yazılım projeleri yaptığını, —– fazla firmaya hizmet verdiğini, davalı firma ile—— aday kapasiteli “—- isimli yazılımın lisans kullanımını satın aldığını, —-sözleşme süresini —– daha uzattıklarını, sonrasında —— tarihinde yeniden ek protokol imzaladıklarını ve yeni kapasite için lisans kullanım süresinin de 2 yıl olarak belirlendiğini, davalının ——tarihinde bir eposta göndererek herhangi bir haklı neden olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, müvekkili firmanın sözleşme kapsamında edimlerini ifa ettiğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini, sözleşmeyi feshetmeden önceki 6 ayın taksitlerini de ödemediğini, davalı firma tarafından müvekkili firmanın ihtarına rağmen ödeme yapılmaması üzerine ——– sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 07.08.2020 tarihinde yetkiye, borca, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiğini belirterek, davaların kabulüne, davalı firma tarafından haksız olarak yapılan tüm itirazların iptali ile takibin devamına, bakiye borca takip tarihinden itibaren değişken avans faizi işletilmesine, alacağın belirlenebilir ve likit olması nedeniyle davalı aleyhine İKK.m.67/son uyarınca takip talebinde belirtilen alacak tutarının %40’ndan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı firma aleyhine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili firma ile davacı yan arasında —-sözleşmesi kapsamında sözleşme imzalanmış ve—– tarihlerinde taraflar arasında akdedilen iki ayrı ek protokol ile sözleşme belirli şartlarda devam ettirildiğini, davacı yanın bahsetmiş olduğu üzere taraflar arasında akdedilen sözleşme 2 yıl kullanım süresi için 6000 aday kapasitesi belirtilmiş ve müvekkil şirketçe bu kapasitenin yalnıza yarısının kullanıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca alınacak hizmet karşılığı yapılacak ödeme pandemi döneminde dahi ödeme yapmış ancak davacı yan müvekkile verdiği hizmeti kapatarak müvekkili mağdur durumda bırakıldığını, ayrıca taraflar arasında 31/01/2018 tarihinden bu yana devam etmekte olan ve —— aday kapasitesi aday kayıtları da müvekkili yanca kullanılmadığını, iş bu kullanım kotası diğer yıllara devredilmesine rağmen, davacı yan bu kısımlarında kullanılmış gibi ve tanzim edilen sözleşme içerisine dahil etme çabası içerisine girdiğini, Taraflar arasında —– tarihli tanzim edilen ödeme planında muafiyet uygulanması için bu ödeme planı tek tutarda (58.800,00 tl) fatura edilip; vade tarihlerine göre tahsilat yapılacağı tarafların serbest iradeleri ile ortaya konulduğunu, davacı yanın bu hususa da aykırı davrandığını ve müvekkilini zor durumda bıraktığını, davacı yanca tanzim edilen —- bedelli faturanın müvekkiline ulaştırılmadığını ve beyanlarının aksine zımni kabul durumu da söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ile ücreti vekaletin haksız davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava fatura alacağından kaynaklı ——– sayılı icra dosyasından yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir.Dava yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Davada taraf teşkili sağlanmıştır.Davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, yetki itirazının HMK 17 ve TBK 89.maddesi gereği reddine karar verilmiştir. Davacı vekili taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi yönünden tanık dinletmek istemiş davalı vekili tanıkların dinlenilmesine muvafakat vererek kendi tanıklarınında dinlenilmesini talep etmiştir.Davacı tanıkları huzura alınarak dinlenilmiştir.Tanık —— Beyanında: Ben davacı firmada müşteri sürekliliği bölümünde çalışıyorum. Davalı da bizim müşterimizdi. Kendisine yazılım konusunda hizmet sunuldu ve destek verildi ve davalı bu yazılımı kullandığı sürece bu destek devam etti. Kendisine yazılım konusunda hizmet sunuldu, tahminimce bu hizmet —- ayında başlandı, en son davalı firmanın talep ettikleri destek talebi —— yılı Mart ayında idi. Daha sonra davalı firmadan herhangi bir destek iletimi talebi almadığımızı hatırlıyorum dedi.Davacı vekili söz alarak, davalı firmaya yazılım kullanmayı ne kadar süre daha açık bıraktınız, ne zaman sonlandırdınız, kotanın üzerinde bir kullanım oldu mu diye sordu, tanık cevaben; davalı firmanın 6.000 aday kotası sözleşme dahilinde vardı, en son yaptıkları sözleşme 2 yıllıktı. Sözleşmenin sonlanma tarihini bilmiyorum.—— üzerinde ek 100 kişilik aday kotası verdiğimizi hatırlıyorum. Bu kotayı da —–ayında verdik dedi.Davalı vekili söz alarak, kotalar yıllık olarak mı veriliyor ve devretme söz konusu oluyor mu diye sordu, tanık cevaben; bildiğim kadarıyla firmalarla çeşitli anlaşmalar yapılıyor. Sözleşmede yılı ve kota baştan veriliyor, ancak davalı firmaya ne kadar verildiğini satış bölümü bilir, kotanın devretmesi söz konusu değildir. dedi. Tanık—- Beyanında: Davacı firmada çalışırım. Muhasebe ve finans bölümünde 7,5 – 8 yıldır çalışıyorum. Davalı firmayı da tanıyorum. Davacı ile iş yapan bir firmaydı. Davalı firmadan davacının alacağı vardır. Muhasebe bölümü olarak bu alacağa ödeme yapılmadığını biliyorum dedi.
Davacı vekili söz alarak, sözleşmenin sona ermesi ile ilgili bilginiz var mı, borçları davalı firma geciktiriyor muydu, geciktiriyor ise süresi ne kadardı diye sordu, tanık cevaben; davalı firmaya hizmet verildiğini biliyorum. Ancak bildiğim kadarıyla davalı ile sözleşmemizi feshetmedik ve ödemeleri de davalı firma geciktirdi dedi.Davalı vekili söz alarak, yazılım sistemi davalı firmaya ne zaman kapattınız diye sordu, tanık cevaben; bu hususta bilgim yoktur, bu konuyu teknik birim bilir dedi.
Tanık ——- Beyanında: Davacı firmada satış yöneticiliği pozisyonunda çalışırım. Yaklaşık 3 yıldır davacı firmada çalışıyorum. Davalı firmayla davaya konu işin sözleşme aşamaları ve süreçler ile ilgilenen benim. Davalı firma ile yazılım sözleşmesi yapıldı. Sözleşme —- yılında imzalandı. Davalıya 1 yılı geçen bir süre hizmet sunuldu. Davcı firma ile biz —- aday kotalı bir sözleşme imzaladık. Daha sonra —-aday kotası dolduğundan dolayısıyla davalı firma bu yazılımı kullanamamaya başladı. Fakat davacı firma olarak iyi niyetli davranıp işlerini aksatmamaları için ek bir aday kotası tanıdık. Daha sonra firma artık bizimle çalışmayacaklarına dair mail yoluyla bildirimde bulundu. Firma aldığı hizmete karşılık ne kadarlık ödeme yapıp yapmadıklarını muhasebe birimimiz bilir dedi.Davacı vekili söz alarak, feshin bildirilmesinden sonra yazılımı açık tuttunuz mu, yazılıma ulaşılabildi mi diye soruldu, tanık cevaben; biz sözleşmemizin süresi gereği süre dolana kadar kota dolmuş olsa da sistemi açık olarak tuttuk dedi.Davalı vekili söz alarak, ödemeler taksit ile mi yapılırdı, süresi gelmeyen taksitler davalı taraftan istendi mi, tam olarak yazılım ne zaman kesildi diye sordu, tanık cevaben; sözleşme gereği aylık bir ödeme planı çıkarttık, ancak davalı firmaca buna uyulmadı, taksitlerin ne şekilde ödenip ödenmediğini bilmiyorum, onu muhasebe birimi bilir. Yazılım uygulama gereği sözleşme içerisinde geçen sözleşme tarihi sonunda kesilir dedi.Davalı tanığı huzura alınarak dinlenilmiştir.Tanık ——- Beyanında: Ben sürücü kursu işlemecisiyim, davalı şirketin —- yılları arası ortağıydım, —- temmuz’da hisselerimi devir edip şirketten ayrıldım, adayları kayıt ettiğimiz yazılım programı kullanıyorduk,—- yılları arasında davacı firmadan yazılım hizmet satın aldık, programı kullanıyorduk, davacı firmadan satın almak için görüşmelerimiz oldu, hatırladığım kadarı ile bin kişilik kota vardı, bini geçen her kişi için ücret talep edildi, her iki firma arasında anlaşmazlığın bu husustan çıktığını biliyorum, dedi.Davacı vekili söz alarak: Bin kişi haricinde ek kota tanındı mı, ne zamana kadar programı kullandınız ödeme planları nasıldı.Tanık cevaben: benim görev yaptığım dönemde kota bin kişiyi aşmamıştı, ödemelerde kredi kartından tahsil ediliyordu. Şirketten ayrıldığımda programın kullanıp kullanılmadığını hatırlamıyorum ancak hizmet durmuştu ve başka bir firmayla görüşmeler yapılıyordu. Firmanın ismi de —– firmasıydı. dedi.Davalı vekili söz alarak: pandemi döneminde bahse konu program müvekkil firma tarafından kullanıldı mı?Tanık cevaben: Zaten pandemi döneminde sınavlar durdurulmuş olduğundan program kullanılmamıştır. Dedi. Dosya alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Davacı firma sisteminde yapılan yerinde inceleme neticesinde;Davacı sisteminde öncelikle üye olan her kuruluş için bir ——–tanımlandığı,Her üye firmanın,——– belirlenmiş olan Kullanıcı adı ve şifresi ile giriş yapabildiği,Davalı —— firmasının davacı sisteminde yer alan lisans kaydında;İlk lisans kaydının—- tarihleri arasında 1.300 aday kotası ile tanımlandığı ve bu süreçte 187 adayın kaydının yapıldığı, İkinci lisans kaydının —– tarihleri arasında 1.000 aday kotası ile tanımlandığı ve bu süreçte 939 adayın kaydının yapıldığı, Son lisans kaydının —– (dosya kapsamında yer alan görüntüde bitiş tarihinin 02.07.2020 olduğu görülmektedir) tarihleri arasında 6.300 aday kotası ile tanımlandığı ve bu süreçte 6.151 adayın kaydının yapıldığı,Davalının davacı sisteminde 131 adet kullanıcı kaydetmiş olduğu,Davacı sisteminde davalı tarafından kaydedilen kullanıcıların en son 02.07.2020 tarihinde giriş yaparak işlemler gerçekleştirilmiş olduğu,Davalı firmanın davacıdan sistemle ilgili en son 23.03.2020 tarihinde destek talep ettiği,Davalı ———- tarafından davacının sistemine en son 15.06.2020 tarihinde aday kaydı yapıldığı ve kaydedilen toplam aday sayısının 7.249 olduğu,——— firması tarafından girilmiş olduğu (alınan örnek kayıtlarından yola çıkarak bu sonuca ulaşılmıştır ———Davalı ——–firmasının davacının kendisine tanımlamış olduğu ——–uygulamasına 02.07.2020 tarihine kadar girerek çeşitli işlemler gerçekleştirmiş olduğu tespit edilmiştir.Mali yönden incelemede;
Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı ——– ticari defterleri usul yönünden incelenmiş olup; 2020-2021 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, 2018-2019 yılları ticari defterlerinin (—-) açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, —–yılları yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, usulüne uygun tutulmayan —- yılları defterlerinin sahibi lehine delil teşkil etmeyeceği hususunun değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davalının —–incelemeye katılmadığı, defter belge ibraz etmediği bu nedenle HMK 222 gereğince değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davacı Alacağı Hizmet İfası Yönünden: Davacının açık hesaptan kaynaklı alacağı için başlattığı takibe dayanak olarak gösterdiği —- tarihli ek protokole bağlı olarak düzenlenmiş olan —– tutarındaki faturanın tarafların—– karşılıklı olarak bildirime konu edildiği, davacının bu faturadan kaynaklı alacağının her iki tarafın kabulünde olan 31.01.2018 tarihli ana sözleşmenin bir parçası olarak düzenlenmiş olan 20.08.2019 tarihli ek protokolle takside bağladığı, protokol kapsamında — takside bağlanan alacağın takip tarihine kadar tahakkuk eden ——- alacağının olduğu, bu alacak tutarından davacı kayıtlarında tahsil edildiği anlaşılan—- mahsup edilmesi neticesinde takip tarihi itibariyle kalan —- alacak ve bu alacağa bağlı olarak hesaplanan —işleyen faizi ile birlikte toplamda —-talep edebileceği, takip tarihi itibariyle henüz ödeme vadeleri gelmemiş —— alacağını bu takipte talep edemeyeceği, kanaati belirtilmiştir. Denetlenebilir bilirkişi heyet raporu mahkememizce debenimsenmiştir.Tüm dosya kapsamı, tanık ifadeleri bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ve davalı şirket arasında —— kapsamında sözleşme imzalandığı ve —– tarihlerinde taraflar arasında akdedilen iki ayrı ek protokol ile sözleşme belirli şartlarda devam ettiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlık hizmetin verilip verilmediği, davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır. Teknik bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde davacı firmanın davalıya hizmeti verdiği, verilen hizmet karşılığı kesilen ve dava konusu edilen faturanın her iki tarafın —- formlarında bildirildiği,davacının bu faturadan kaynaklı alacağının her iki tarafın kabulünde olan 31.01.2018 tarihli ana sözleşmenin bir parçası olarak düzenlenmiş olan —- protokolle takside bağlandığı, protokol kapsamında —- takside bağlanan alacağın takip tarihine kadar tahakkuk eden —– alacağının olduğu, bu alacak tutarından davacı kayıtlarında tahsil edildiği anlaşılan 3 taksitin ( 3×2.450 =7.350,00 TL’nin) mahsup edilmesi neticesinde takip tarihi itibariyle kalan (26.950,00-7.350,00)= 19.600,00 TL alacak ve bu alacağa bağlı olarak hesaplanan 118,14 TL işleyen faizi ile birlikte toplamda 19.718,14 TL’yi talep edebileceği, takip tarihi itibariyle henüz ödeme vadeleri gelmemiş 05.08.2020-05.08.2021 dönemi toplam 2.450,00*13= 31.850,00 TL alacağını davacının bu takipte talep edemeyeceği değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne şartları oluşan icra inkar tazminat talebinin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
1———- esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 19.600,00 TL asıl alacak, 118,14 TL işlemiş faiz olmak üzere 19.718,14 TL üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak olan 19.600,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.346,94 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 885,92 TL harcın mahsubu ile arta kalan 461,02 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 885,92 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 3.084,20 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.172,29 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 501,72 TL’sinin davalı taraftan, arta kalan 818,28‬ TL’sinin ise davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2023