Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/694 E. 2022/690 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/694 Esas
KARAR NO:2022/690

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:21/10/2021
KARAR TARİHİ:04/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketi sigortalısı — sevk ve idaresindeki —plaka nolu araç ile —arkadan çarptığını, kazada —-yaşamını yitirdiğini, mütevefanın inşaat teknikeri olarak çalıştığını, kazanın oluşumunda müterafik bir kusurunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, poliçenin ölüm halinde kişi başı —- limitinin olduğunu, davacıların desteği—genç yaşta yaşamını yitirdiğini, müteveffanın ölümü ile müvekkillerinin en büyük desteklerini kaybettiklerini, davalı tarafa teminat limitleri dahilinde ödeme yapması için ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından ödeme yapılmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; alacağın miktarının tam ve kesin olarak bilinmemesi nedeniyle şimdilik davacı—– destekten yoksun kalma tazminatı olarak, davalı yana gönderilen ihtarnamenin tebliği tarihinin — iş günü sonrası olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan tahsilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, dava konusu kazaya karışan — plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin poliçe limitleri dahilinde sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının müterafik kusurunun tespit edilmesini, dava konusu kazanın iş kazası hususunun tespit edilmesi gerektiğini, iş kazası olduğunun tespiti— davacıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin sorulmasını, ilk peşin sermaye değerinin yarısının üçüncü kişiler yönünden rücuya tabi olduğunu, fakat işveren ve işverenin sigorta şirketi açısından tümünün rücuya tabi olduğunu, müteveffanın tüm mirasçılarını gösterir—–örneğinin celbini, davacının sosyal ve ekonomik durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, kusur durumunun belirlenmesinden sonra —tarafından rapor alınmasını, ölüm tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin yasaya uygun olmadığını, dava dayanağının ticari olmadığını, ticari faiz talebinin reddi gerektiğini savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından aldırılan —- raporunda;”Hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere,— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden —ölümü sonucunda geride kalan hak sahipleri tarafından davalı sigorta kuruluşu aleyhine olarak açılan iş bu davada,
1. Seçenek: Mülkiyeti —adına kayıtlı davalı — Poliçesi ile sigortalı —Plakalı araç sürücüsü —kusurlu olduğu, —kusursuz olduğu durumuna göre ve davalı — olay tarihinde sorumlu olduğu — Poliçesi teminat limiti sorumluluğuna göre maddi zarar hesabı :
a) Hak Sahibi Eşi — Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı—-
b) Hak Sahibi Babası —Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı—-
c) Hak Sahibi Annesi— Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı —-
d) Hak Sahibi Davacıların Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararları Toplamı—–
2. Seçenek: Mülkiyeti —- adına kayıtlı davalı — Poliçesi ile sigortalı —- Plakalı araç sürücüsü— tali ve — oranında kusurlu olduğu; — müteveffa — oranında kusurlu olduğu, durumuna göre maddi zarar hesabı :
a) Hak Sahibi Davacı Eşi — Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı—
b) Hak Sahibi Babası—–Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı—-
c) Hak Sahibi Annesi — Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı —
d) Hak Sahibi Davacıların Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararları Toplamı —olarak” tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca yapılması zorunlu —sigortasına dayalı rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını iddia edilen davacılar tarafından açılmış destekten yoksun kalma zararından oluşan maddi tazminat davasıdır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, —-öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç — gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin — sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren —günü içinde —-sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)—sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Bu tazminatlardan; (— b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve — genel şartlarında —-geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, (—-) hesaplanır. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında — tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52/1 maddesi uyarınca “zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca yapılması — sigortasına dayalı rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını iddia edilen davacılar tarafından dava dışı –plakalı araç malikinin — sigortacısına karşı açılmış destekten yoksun kalma zararından oluşan maddi tazminat davası olduğu, rizikonun — tarihinde gerçekleştiği, bu sebeple davacının— numaralı poliçeden kaynaklı olarak sorumlu olduğu, olayın gerçekleşme şekli ve dosyadaki delil durumu dikkate alındığında dava dışı— plakalı araç sürücüsünün olayın gerçekleşmesinde —- kusurlu olduğu, ancak davacıların desteğinin olayın gerçekleştiği gün kask takmaması ve alkollü olması nedeniyle zararın doğmasında ve artmasında etkili olduğu, bu sebeple müteveffanın birlikte kusuru nedeniyle tazminattan — oranında indirim yapılmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu, bu kapsamında— tarihli raporunda tespit edilen davacı — destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat hesabının yasaya, hakkaniyete ve yerleşik yargı içtihatlarına uygun olduğu, mahkememizce davacıların— tarihli bedel artırım dilekçesindeki talepleri aşılmamak üzere aşağıdaki şekilde destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiği yine, davalının kendine başvuru tarihinden itibaren —iş günü sonra—tarihinde temerrüte düştüğü, bu sebeple alacaklara bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı — maddi tazminat davasının KABULÜ ile, destekten yoksun kalmaya ilişkin —maddi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı — maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, destekten yoksun kalmaya ilişkin —maddi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin İSTEMİN REDDİNE,
3-Davacı — maddi tazminat davasının KABULÜ ile, destekten yoksun kalmaya ilişkin —maddi tazminatın —tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri —- üzerinden hesaplanan ve alınması gereken— karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan —peşin harç ve — bedel artırım harcının mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan —dava açma masrafı, — bedel artırım harcı ve —- bilirkişi/posta masrafından ibaret — yargılama giderinin kabul/ret oranına —– davalıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve davacı — yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden bu davacı yönünden kabul edilen dava değeri —- üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan —vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —-verilmesine,
8-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve davacı — yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden bu davacı yönünden kabul edilen dava değeri (— üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —verilmesine,
9-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve davacı— yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden bu davacı yönünden kabul edilen dava değeri (—-) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —verilmesine,
10-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı— yönünden reddedilen dava değeri — üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan — vekalet ücretinin davacı — alınarak davalıya verilmesine,
11-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen— arabuluculuk ücretinin kabul/ret oranına—davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye — davacı— alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren— hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile — Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.