Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/684 E. 2022/667 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/684 Esas
KARAR NO: 2022/667
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/10/2021
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: taraflar arasında ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, davacı tarafından davalı tarafa hizmet verildiğini, davalı tarafın verilen hizmetlerin karşılığını davacıya ödemediğini, bu sebeple ——- sayılı dosyasıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edildiğini, takibe konu faturalara ilişkin tüm işler ayıpsız ve eksiksiz olarak ifa edilmiş olduğunu, tüm faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, ticari defterler üzerinde yapılacak incelemeyle davacının davadaki haklılığının tespit edileceğini, somut uyuşmazlığa konu faturalardan kaynaklanan alacaklarının likit olduğunu, davalının itirazının kötü niyetli olduğunu, bu sebeple takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla davalıdan alacağın tahsili için —- sayılı icra takibine konu borca yönelik itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa ——-üzerinden tebliğ edildiği, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
DELİLLER:
—– Sayılı İcra dosyasının geldiği görüldü.
——- tarihli bilirkişi raporunda;
“-Davacı şirketin ticari defterlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre uygun tutulduğu, ticari defterlerin biri birileri ile uyumlu olduğu, yasal defterlerinin usulüne uygun tasdik bilgilerini içerdiği, dolayısıyla TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş, davacının defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu,
-Davalı tarafın incelenmek üzere ticari defterlerini bilirkişiliğimize ibraz etmediği,
-Takibe konu borçların takip tarihinden önce ödenmediği,
-Davacının, takibe konu ettiği —– alacağının takip tarihi itibariyle ticari defterlerinden tespit edildiği,
-Davalının/Borçlunun ——- sayılı dosyasına yaptıkları itirazın haklı olmadığı,
-Tarafların icra inkâr tazminatı ve diğer benzeri talepleri sayın mahkemenizin takdiri içinde kaldığı,” hususlarının tespit edilmiştir.
—- tarihli ara karar ile Dava konusu alacak miktarı olan —oranında teminat bedeli olan —- yatırılması halinde karşı taraf —— taşınır ve taşınmaz malları ile gerçek ve tüzel kişilerdeki ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarı üzerine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 257. ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi fatura alacağına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, davacı tarafın ticari defterlerini ibraz ettiği, davalının ise verilen kesin süre ve usulüne uygun ihtara rağmen ibrazdan kaçındığı, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği ve yukarıda açıklandığı üzere kesin delil niteliğindeki davacı defterlerinde ——-alacağın varlığının görüldüğü, bu sebeple davacının alacağını ispatladığı, davalının ise borcun bulunmadığına dair herhangi bir savunma veya delil ileri sürmediği, yine dosya kapsamında davalının dava konusu faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle temerrüte düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir iddia ve delil ileri sürülmediğinden takip tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediği ve takipte temerrüt faizi talep edilemeyeceği, dava konusu alacağın faturaya dayanması ve likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun—- Esas sayılı takibine yaptığı itirazın ——-asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin takip takip tarihi itibariyle—asıl alacak yönünden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Kabul edilen alacağın ——yüzde 20’sine karşılık gelen 9.390,51 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (46.952,58 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 3.207,33 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 582,36 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.624,97 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 650,16 TL dava açma masrafı ve 1.297,50 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 1.947,66 TL yargılama giderinin kabul/ret oranına——– davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri ———— üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/ret oranına ———— davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 34,64 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ————–Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.27/09/2022