Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/682 E. 2022/234 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/682 Esas
KARAR NO : 2022/234

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——- bulunan aracın karıştığı tek taraflı kazada yolcu konumunda olan müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile sürekli iş göremezlik tazminatı—— olarak toplam ——- maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın —- plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde —ile sigortalı olduğundan bahisle maluliyet tazminatı talep ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sorumluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu,—- müvekkil şirket nezdinde—- numaralı —- sigortalıdır. Poliçe kapsamında kaza tarihi itibariyle bedeni zararlar için kişi azami teminat limiti 360.000,00-TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün davaya konu kazada kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini ve bu hususta —- kusur raporunun alınması gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, —-sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının sürekli bakıcı gideri tazminatı talebi yönünden talep edilebilmesi için dava konusu kaza nedeniyle sürekli olarak malul kalıp kalmadığının ve maluliyet oranının hesaplanmasının gerektiğini, maluliyet oranının %70 ve üzeri olduğu durumda bakıcı giderinin hesaplanmasının yapılabileceğini, yine davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte 6111 sayılı Yasa uyarınca müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın tedavi giderleri taleplerinin müvekkili şirket açısından reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir
Davacı vekili tarafından sunulan —- sulh dilekçesi ile; davalı tarafla sulh olduklarını bildirerek, davanın konusuz kaldığını, davalı taraftan herhangi bir masraf taleplerinin bulunmadığını—- belirtmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde sulh ve —– olduğu anlaşılmıştır.
Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
Davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş, taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden bu hususta karar verilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —-arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.