Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/677 E. 2022/316 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/677 Esas
KARAR NO : 2022/316

DAVA : Arabuluculuk Tutanağının İptali
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- ve Davalı—–ait aracın müvekkil şirket nezdinde —- vade tarihli —- Sorumluluk (Trafik) Sigortası ile sigortalandığını, —- tarihinde sigortalı aracın %100 kusuru ile gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazasında davalı —-plakalı aracın hasarlanması nedeniyle taraflar arasında arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, bu görüşmelerin sonunda davalı — davalı —- müvekkili sigorta şirket için ise — ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin tazminat ödeme yükümlülüğünün kaza tarihinde geçerli—– olduğu —- görüşmesi sırasında —-düşülerek yanılma sonucu poliçe limitinin üzerinde anlaşma yapıldığını beyan ederek ———- geçmişe etkili olarak iptaline ve Arabuluculuk —-Belgesinin icra edilebilirliği hakkında tedbir kararı verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; —— tarihli kaza neticesinde müvekkiline ait araçta meydana gelen zarar ve değer kaybının belirlenmesi ——— yapılan tespitte —- hasar ve 10.327,16 TL değer kaybının tespit edildiğini,—- toplantısı gerçekleştiğini, tarafların toplantıda —- edildiklerini, bu toplantıda taleplerinin—- iletildiğini ve yapılan hasar tespit raporunun da sunulduğunu, davacı ——– aracılığıyla talebin değerlendirilmesi için ikinci bir arabuluculuk toplantısı yapılmasını talep ettiğini, ——–görüşmelerinin 06/01/2020 tarihinde anlaşma ile sonlandığını, davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısının sebebiyet verdiği zararı ödediğini, davacı ile diğer davalı sigortalı ilişkisinde müvekkilinin 3.kişi konumunda olduğunu, davalının hangi poliçelerle ne miktarda sigortalı olduğunu kaskolu olup olmadığını, limitinin ne olduğunu müvekkilimin bilebilmesi mümkün olmadını, bunu bilecek olan davacı sigorta şirketi olduğunu, davacı —- sigortalısı adına —-ödeme yaptığı iddiasında ise sigortalısına rücu etmesinin mümkün olduğunu, davacı sigorta şirketinin tacir olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için davanın kabulüne karar verilecek olması halinde davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı —– usulüne uygun tebligata rağmen dava dosyasına herhangi bir savunma sunmamıştır.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali istemine ilişkindir.
Dava ——- Mahkemesinde açılmış, görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Davaya konu iptali istenen —— —-anlaşma tutanağının incelenmesinde;———arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı uyuşmazlığın çözümü için başvuran —-karşı taraflar —–yapılan aynı tarihli ikinci toplantı sonucu —- maddi tazminat alacağı bulunduğuna dair anlaşma metninin tüm taraf vekillerince imza altına alındığı görülmüştür.
Arabuluculuk, 6325 sayılı — göre arabuluculuk faaliyetleri sonucunda, uyuşmazlığın taraflarınca varılan anlaşmanın, yazılı hale getirildiği bir sözleşme olup, uyuşmazlığın sulhle sonuçlandırıldığı kabul edilmektedir. Anlaşma tutanağı tarafları bağlayıcı ve icra edilebilir niteliktedir. Bu nedenle —- 18/5 maddesine göre, anlaşılan hususlarda taraflarca dava açılamayacağı düzenlenmiştir. Ancak dava açma yasağının istisnaları bulunmakta olup anlaşma belgesinde yer alan, anlaşılan hususlarda dava açılmasının mümkün olduğu hâller mevcuttur. Arabuluculuk sözleşmesinin iptali nedenleri olarak; —- imkansızlık ve emredici hukuk kurallarına aykırılık … olarak sınırlı sayılmıştır. İrade fesadı hâli durumunda anlaşmaya varılan hususlarla ilgili olarak sözleşmenin iptali için Türk Borçlar Kanunu (m. 30 vd., m. 39) hükümleri çerçevesinde mahkemelerde dava açılabileceği kabul edilmektedir.
Somut olayda 06/01/2020 tarihli arabuluculuk görüşmelerine katılan davacı sigorta şirketi tarafından iradesinin sakatlandığı yanılma sonucu yapılan dikkatsizlikle poliçe limitinin üzerinde ödeme yapılmasının kabul edildiği, arabuluculuk anlaşmasının gerçek iradesini yansıtmadığı esaslı hataya düşülerek gerçekte üstlenilmek istenilenden önemli ölçüde fazla edim için anlaşma sağlandığı, 39.000 TL olan poliçe teminat limitinin aşılarak 72.000 TL ödeme konusunda anlaşıldığı, normal şartlarda——– poliçe limiti üstünde ödeme yapmasının mümkün olamayacağı ileri sürülmüştür.— plaka sayılı aracın davacı ——– nolu ——– araç başı maddi hasar limitinin 36.000,00 TL , kaza başı maddi hasar limitinin 72.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Sigorta şirketlerinin Karayolları Trafik Kanunu 91 vd. madde hükümleri uyarınca —- poliçesi gereğince sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararlara ilişkin olarak sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde ancak poliçe limiti ile sınırlı bir sorumluluktur. Davacı tarafa —-poliçesi ile sigortalı araç ile davalı —– karıştığı kazada ödenecek teminat üst limiti poliçedeki araç başı maddi hasar limiti kadar iken, davacının sehven bir kazada birden çok aracın zarar görmesi durumunda devreye giren kaza başı maddi hasar limiti üzerinden arabuluculuk anlaşması yaptığı, TBK 31/5’e göre üstlenmek istediğinden önemli ölçüde fazla bir edim için iradesini açıkladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı tarafın arabuluculuk görüşmelerinde kendi dikkatsizliği nedeniyle esaslı yanılmaya düştüğü, anlaşma tutanağının imzalanması sonrası sözleşme ile bağlı olunmadığı yönündeki iradesini de 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açtığı iş bu dava ile ortaya koyduğu anlaşılmakla, Mahkememizce mevcut delil durumu ve arabuluculuk anlaşma tutanağı birlikte değerlendirildiğinde, davanın kabulü ile anlaşma tutanağının iptaline karar verilmiş, davanın açılmasına davalılar sebebiyet vermediğinden davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiş aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile —– Tutanağının İptaline,
2-Davanın açılmasına davalıların sebebiyet vermemesi nedeniyle harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.