Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/675 E. 2022/73 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/675 Esas
KARAR NO : 2022/73

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, davalı—–aynı——- gönderilmiştir.)— senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, bahse konu takiplere karşı davalı —- dosyası ile menfi tespit davası açtığını ve 22.12.2011 tarihinde dava reddedildiğini, davalının temyize gittiğini ancak red kararının onandığını, borçlu — karar düzeltme yoluna gittiğini ancak talebin —-. numarasıyla reddedildiğini, —. numaralı dosyalardaki takibin devam ederken anılan icra müdürlüğünce takiplerin işlemden kaldırıldığını, —– gönderildiğini, takiplerin açılış — alarak 10 yıllık süreye göre imha edildiğin— haksız ve takip hukukuna aykırı bu işlemine karşı —. numaralı dosyası ile şikayet yoluna gidildiğini— talebin reddedildiğini, — anılan dosyasından verilen karar neticesinde,—“Alacaklı vekilince yenilenmesi talep— dosyasının,——Başsavcılığın ——mevcut olmadığı tespit edilmekle, alacaklı vekilinin dosyanın yenilenmesi talebinin REDDİNE karar verildi.” kararıyla takiplerin imha edilmesi ile davalı borçluya karşı İİK dan kaynaklanan tahsil hakkının, müracaat hakkının —borçlu davalıya karşı alacağın tahsiline devam edebilmek amacıyla —Sayılı dosyaları ile tahsilde — olmamak kaydıyla) —- sayılı dosyasından ilamsız takibe geçmek zorunda kaldıklarını, davalı ve borçlu —- emrine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, dava açılmadan önce de davalı — olduğundan — tarihinde — numaralı — edildiğini,—- tabi olmadığına karar verdiğini, müvekkili ile davalı arasında sözleşme bulunduğunu, bu sözleşme gereği müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı borcuna karşılık —. Sayılı dosyalarında takibe geçtikleri ——–numaralı ihtarnameyle cevap verdiğini ve karşı ihtar gönderdiğini, —–nolu ihtarname gönderdiğini, borcun ödenmemesi karışısında bahse konu bonoların tahsili için ———ile icra takibine geçildikten sonra, davalı borçlu tüm borç —– aleyhinde ——- dosyası ile menfi tespit davası açtığını, menfi tespit davasında taraflar arasındaki tüm borç ilişkisi irdelendiğini ve davalının davasının reddedildiğini, davalıca temyiz ve karar düzeltme yoluna gidildiğini ancak ——sayılı kararı ile—- sayılı kararı ile karar düzeltme talepleri de reddedilerek —- tarihinde karar kesinleştiğini,— dosyasına konu alacağın var olduğu hakkında kesin hüküm mevcut olduğunu iddia ederek; davalının —. numaralı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin devamını, alacağın hüküm altına alınmasını, müvekkili lehine % 20’dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu — takip,—— takip dosyasına yaptıkları itirazın kaldırılması olduğunu, takibin senede dayalı — alacağın genel alacak davası bakımından da çok önce zaman aşımına uğradığını,— yıllık zaman aşımı geçildiğini ve üzerinden — geçtiğini, dava konusu yapılan alacak— bulunduğunu, alacağın zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı sebebi ile davanın reddini talep ettiklerini, davacıya borçlarının bulunmadığını, davacının icra dosyalarını takip etmediği için dosyaların düştüğünü ve takiplerin işlemden kaldırıldığını, işlemden kaldırılan dosyaların da zaman aşımına uğradığını,—– müvekkilinin borçlu olmadığından dolayı senetlerin iptalini istediklerini, delillerin yeterli olmadığından bahisle davanın reddedildiğini savunarak; zaman aşımı itirazının kabulü ile davanın REDDİNİ ve yasal vekalet ücretinin ve dava masrafının davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, —-.olup aynı esasa numarası—– İcra Müdürlüğüne gönderilmiştir.) sayılı dosyalarından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, bahse konu takiplere karşı davalı —- sayılı dosyası ile menfi tespit davası — tarihinde dava reddedildiğini, davalının temyize gittiğini ancak red kararının onandığını, borçlu —reddedildiğini,—- numaralı dosyalardaki takibin devam ederken anılan icra müdürlüğünce takiplerin işlemden kaldırıldığını,—— takiplerin açılış yılını baz alarak — yıllık süreye göre imha edildiğini, İcra Müdürlüğünün haksız ve takip hukukuna aykırı bu işlemine karşı — dosyası ile şikayet yoluna gidildiğini;—- reddedildiğini, bunun üzerine —- sayılı dosyasından ilamsız takibe geçmek zorunda kaldıklarını, davalı ve borçlu —— ise ödeme emrine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, dava açılmadan önce de davalı —– olduğundan ——– tabi olmadığına karar verdiğini iddia etmektedir.
6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul — hükümler uygulanır.
(2) Davacı,——– anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya—-onaylanmış—– dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının istemi bir miktar paranın davalıdan tahsiline ilişkindir.
TTK’nin 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Ticari davalarda —– tarihinden itibaren geçerlidir.
Buna göre, işbu dava açılmadan önce davalı yönünden—- başvurulmuş olması 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A ve HMK’nin 114/2. Madde1eri uyarınca dava şartıdır.
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.). Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca — başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi” gerekmektedir.
Her ne kadar davacı vekili icra dosyalarının —— dosyaları ile talep edilen alacağın tahsili için yeniden takip başlattığını beyan etmiş ise de davacı talebinin takibe yapılan vaki itirazın iptaline ilişkin olduğu ve davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle , davacının dava tarihinden önce—– getirmediğinden TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi, HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddeleri uyarınca davalı tarafa karşı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı … tarafından davalı——- açılan davanın TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi, HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden ret olunan dava yönünden ön inceleme henüz yapılmadığından —uyarınca davalı lehine takdir olunan 2.550,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.