Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/667 E. 2021/722 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2021/667 Esas
KARAR NO: 2021/722
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10.07.2015
BİRLEŞEN—- DAVA DOSYASINDA:
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04.04.2016
KARAR TARİHİ: 03.11.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
İDDİA: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı —— ticari bir ilişki sonucu faturalara dayalı cari hesap oluştuğunu, cari hesabın bir kısmı ödenmiş geriye kalan bakiye ise defalarca mutabakat yapılmasına rağmen ödenmediğini beyanla, davanın kabulüne, davalının ——– ilişkin itirazının iptaline, takibin devamına ve tahsiline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz oranı üzerinden faiz işletilmesine, ana alacağın % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili arasında ———– imzalandığını, ancak davacı sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini tam, eksiksiz ve gerektiği şekilde ifa etmediğini ve yükümlülüklerini ihlal ettiğini, davacının yükümlülüklerine aykırı davrandığına dair bir kısım ihtarnameler de gönderildiğini, davacı tarafın geç teslimi nedeni ile eksik kalan işler dava dışı—- anlaşma yaparak tamamlatmaya çalıştığını, bu nedenle davalı dava dışı ——- ödeme yaptığını, bu tutarın davacı tarafından davalıya ödenmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği gecikmelerden dolayı yüklenici cezaî şartı kabul ettiğini savunarak, davanın reddine, % 20 oranında kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafça ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN —– DAVA DOSYASINDA:
İDDİA: Birleşen dava davacısı —- vekili birleşen dava dilekçesinde; tarafların —– kullanılmak üzere karşı tarafın —— malzeme ithalatı yapması ve buna istanaden kendisine komisyon bedeli ödenmesi hususunda anlaşmış olduklarını, ancak karşı tarafın sözleşmeden kaynaklaran yükümlülüklerini tam ve gerektiği şekilde ifa etmediğini ve yükümlülüklerini ihlal ettiğini ayrıca dosyanın ——–birleştirilmesini, müvekkilinin davalıdan olan alcağının tespitini ve cezai şart alacağına ilişkin olmak üzere şimdilik ödenmek zorunda kalınan —- kısmının tahsil edilmesini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Birleşen davaya cevap verilmemiştir.
DAVANIN AŞAMALARI:
Mahkememizin—– sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda — karar sayılı ilâmında; bilirkişi raporlarına itibar edilerek,—–itibarla asıl davada; davacı ile davalı arasında akdi ilişki ve buna dayalı cari hesap ilişkisi olduğu, aralarındaki —tarihli hesap mutabakatı anlaşmasına göre davacının davalıdan bakiye ——işlemiş faiz alacağı olduğu halde davalı takibe haksız ve dayanaksız olarak itiraz ettiğinden davacının likit alacağı için süresinde açtığı davayı bu şekilde kanıtladığı kanaatine varılmıştır.
Birleşik davada;
Taraflar arasında ek protokolle teslim süresi uzatıldığı ve uzatılmış teslim süresi dolmadan önce teslimat yapıldığından borç ihlali ve gecikme cezası işlemeye başlamadığı gibi gecikmeli teslim edilmesinden kaynaklanan tazminat alacağı da olmadığı, ayıplı teslimden doğan zarar iddiası da davacı tarafça ispatlanamadığı ve böylece davacının borç ihlalinden kaynaklanan cezai şart ve tazminat alacağı kanıtlanamadığından davalı savunmalarının kabulü ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklinde gerekçeyle asıl davanın kısmen kabulüne, davalının —- dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin —-işlemiş faiz üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren —- belirtilen faiz oranı uygulanmak suretiyle devamına, davacının alacağı likit olduğundan toplam alacak tutarı olan—–inkar tazminatının davalıdan tahsiline, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın, asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı tarafından istinaf edilmesi üzerine,———–davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, Mahkememizin görevli olmadığı” gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, faturadan kaynaklı cari hesap alacağından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine, birleşen dava sözleşmeden kaynaklanan alacak ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir.
— ticari davalar tanımlanmıştır.—- ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; —— ticari dava olduğu öngörülmüştür.
——– hükmünü içermektedir.
———aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır”. şeklinde düzenlenmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Somut olaya bakıldığında ise; davalı-birleşen dava davacısı üniversite olup,——incelendiğinde, davacının tacir sıfatını taşımadığı, ticari işletmesi olmadığı, eldeki faturadan kaynaklı cari hesap alacağından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve sözleşmeden kaynaklanan alacak ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart istemli davaların da mutlak ticari davalardan olmadıkları, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Bu nedenle, somut olayda;— hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda davaya bakmaya —– —- sayılı ilâmı ile işbu davanın istinaf incelemesini yapan ——- ilamı bu yöndedir.
HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK.nun 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Tüm bu nedenlerle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı noksanlığından davanın usulden reddiyle Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından DAVANIN VE BİRLEŞEN —— DOSYASININ USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nin 20. Maddesi uyarınca MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nin 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde asıl ve birleşen davaya ilişkin dosyanın görevli ————- GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan——–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davalı-birleşen dava davacısı vekilinin yüzüne karşı, davacı-birleşen dava davalısı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ———–Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.03/11/2021