Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/656 E. 2022/664 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/656 Esas
KARAR NO : 2022/664

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin—–bir tedarikçisi olduğunu, davalı ile arasında ticari faaliyetleri kapsamında ————— faturalar düzenlendiğini, Taraflar arasında ———- tarihli cari ——– karşılığında hizmet akdi gerçekleştirildiğini, işbu cari hesapta yazılı olan tutara ilişkin davacı, davalı —– istenilen ——— ettiğini, bu satış neticesinde davalının borcunu ödemediğini, bu nedenle Davalı/borçlu aleyhine————– tarihinde icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı/borçlunun —- borca itiraz ettiğini, Ticari uyuşmazlıktan kaynaklanan davalarda dava şartı olarak —– tarihli ——- ile sonuçlandığını, Sonuç olarak; Davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, Davalı borçlu aleyhine toplam takip—– olmamak üzere icra inkâr ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Takibe konu cari hesaba dayalı likit alacağın ivedilikle tahsili amacıyla ihtiyati haczine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, Davalı ….—— Özetle; Öncelikle icra müdürlüğüne verdiği itirazını yinelediğini, Söz konusu davada konu edilen borç miktarının gerçeği yansıtmadığını, davacı ile arasındaki —————— alım satım işlemi yaptığını, mal geldikçe ödemeleri yaptığını, bir keresinde açık çek verdiğini, bu çek ile ilgili davacının, davalıya ait cari hesabından düşmediğini ve davalıya —- kesmediğini——- davacının bu çeki tahsil etmesine rağmen, cari hesaptan düşmediği için cari hesap bakiyesi çıkarttığını, Tamamen davacının kendi tasarrufu ile hareket ederek bu
borcu tahakkuk ettirdiğini, Davacıya verilen çeklerle ilgili elinde bulunan suretlerini dilekçe ekinde sunduğunu, davalı kendisinin, davacıya bu cari hesaba binaen toplamda —– borcu kaldığını, bu borcu kabul etiğini, bu ödemeyi yapmama nedeninin ise, davacının tahsilat makbuzu kesmeyip aralarında ——–yaratmasından kaynaklandığını, Bu nedenle; Dava konusu bedelin —–kabul ettiğini, davanın bu kısmı için kabulüne geri kalan istemler için davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:
—— müzekkereler yazıldı.
—–tarihli bilirkişi raporunda ” Davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne Uygun şekilde yapılmış olduğu, faturalarla kayıtları uyumlu olan davacı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu,
Dava konusu alacağın BK 102 gereğince ödemelerin belli bir borç için yapıldığı belirtilmemişse önce muaccel olan borca mahsup edilmesi esasına göre alacağın——– faturalardan kaynaklandığı , davacı ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan——- bakiye ile alacaklı olduğu,
Davalının ——–çeklerin davacı alacağın mahsup edilmediği bu çek miktarlarının mahsup edilmesi talebi olduğu, yapılan incelemede bahsi geçen çeklerin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ticari defter bakiyesini değiştirecek bir husus olmadığı , davalının dava konusu mal ve faturaları teslim almadığına ilişkin iddiası olmadığı , borcun ——– ettiği
Davacının haklı haksız ya da dava konusu alacağa hak kazandığı hususundaki tarif ve takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere , Sayın Mahkemenin davacının dava konusu alacağa hak kazandığı kanaatinde olması halinde davacının —– bakiye ile alacaklı olduğunun kabul edilebileceği,
Taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığından temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu, davacı talebine göre takipten itibaren yasal faiz talep edilebileceği” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, —— tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın —–ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan—– kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi fatura alacağına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın ticari defterlerini ibraz ettiği, davalının ise verilen kesin süre ve usulüne uygun ihtara rağmen ibrazdan kaçındığı, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği ve yukarıda açıklandığı üzere kesin delil niteliğindeki davacı defterlerinde —– alacağın varlığının görüldüğü, bu sebeple davacının alacağını ispatladığı, borcun ödendiğine veya sair sebeple istenemeyeceğine dair davalı tarafından herhangi bir delil ileri sürülmediği, her ne kadar davalı tarafından borcun çek ile ödendiği ileri sürülmüş ise de, davacı lehine kesin delil teşkil eden davacının ticari defterlerinde bunlara ilişkin kayıt bulunmadığı, yine dosya kapsamında davalının dava konusu faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle temerrüte düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir iddia ve delil ileri sürülmediğinden takip tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediği ve takipte temerrüt faizi talep edilemeyeceği, yine dava konusu alacağın faturaya dayanması ve likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği, ancak her ne kadar davalı yargılama sırasında 11.000,00 TL’lik borcunu ikrar etmiş olsa da, icra takibinde borcun tamamına itiraz ettiği, bu sebeple icra inkar tazminatının borcun tamamı yönünden hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun —– Esas sayılı takibine yaptığı itirazın ——– asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin takip takip tarihi itibariyle ——– asıl alacak yönünden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Kabul edilen alacağın ——– karşılık gelen 5.043,44 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri —– üzerinden hesaplanan ve alınması gereken —-karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 406,07 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.316,51 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 473,87 TL dava açma masrafı ve —— masrafından ibaret ——– yargılama giderinin ————– davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri —–üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca—- sarf edilen ——- kabul/ret—–alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 329,94 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.