Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/655 E. 2023/115 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/655 Esas
KARAR NO: 2023/115
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/10/2021
KARAR TARİHİ: 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, imzaların istiklali prensibi gereği davacı taraf imzasından ve borçtan sorumlu olduğunu, çekteki ciro silsilesinin bozuk olmadığını, davacı borçlu tarafın önce çeki ——–kargoladığını beyan edip, daha sonra —– verdiğini söylemesi çelişkili olduğunu, takip konusu çekin müvekkil tarafından müşterisinden ticari ilişki silsilesinde alındığını, —– dava konusu çeki ——– aldığını, aralarında ticari ilişkinin bulunduğunu, faturaların mevcut olduğunu, müvekkilinin çekin iyi niyetli hamili olduğunu, çekin kayıp-çalıntı olduğunun davacılar tarafından somut belgelerle ispat edilerek davalı müvekkilin de çeki kötü niyetle zilyedi olduğunun ispatlanması gerektiğini savunarak;takibin teminat mukabilinde durdurulması sebebi ile davacı aleyhinde kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : —- Mahkemesi, —- Başsavcılığı,—-Kargo,——Mahkemesi,—– Başsavcılığı, —- Hukuk Mahkemesi,—-Mahkemesi, —– Mahkemesi, —– Mahkemesi, ——Hukuk Mahkemesi,—- Dairesi, ——Dairesi’ne müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedinin (çekin) rıza dışında elden çıkması nedeniyle açılmış menfi tespit davasıdır.
Takip dayanağı ve dava konusu senet incelendiğinde, senedin çek niteliğinde olduğu, keşidecisinin—– olduğu, çekin hamiline yazılı olduğu, çekin arka yüzünde sırasıyla——— cirosunun bulunduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-c maddesi uyarınca “(1) Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır: (…) c) Borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasına, yetkisiz imzaya, düzenleyenin sorumluluğuna ve açık poliçeye ait 677 ilâ 680 inci maddeler. (…)”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 677. maddesi uyarınca “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesi uyarınca “(1) Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın kambiyo senedinin (çekin) rıza dışında elden çıkması nedeniyle açılmış menfi tespit davası olduğu, davacının senedin ilk cirantası olduğu, davacının senetteki imzayı inkar etmediği (ikrar ettiği), bu sebeple imzası ile bağlı olduğu, davacının iddiasının senedin dava dışı üçüncü şahsa devredilecekken kargoda çalınması nedeniyle sahte imzalar neticesinde davacının eline geçmiş olduğu yönünde olduğu, bu iddianın senedin rıza dışında elden çıkması nedeniyle (davalı ile davacı arasında hukuki ilişki bulunmaması nedeniyle) menfi tespit davası niteliğinde olduğu, yine davacının ciro silsilesinde kendisinden sonra gelen şahısla hukuki ilişki bulunmadığı yönündeki iddiasının da nispi def’i niteliğinde olduğu, bunun iyiniyetli ve yetkili hamile karşı ileri sürülemeyeceği, yukarıda atıf yapılan yasa hükümlerine göre -davacının senet üzerindeki imzasını ikrar etmiş olması nedeniyle- senet üzerinde bulunan hayali ya da sahte imzalardan diğer imzaların geçerliliğinin etkilenmeyeceği, bu sebeple imzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince davalının yetkili hamil olduğu, davacının ciro silsilesinde kendisinden sonra gelen şahısla hukuki ilişki bulunmadığı yönündeki iddiasını -iddianın nispi def’i niteliğinde olması nedeniyle- davalıya karşı ileri süremeyeceği, yine de davacının rıza dışı elden çıkan çek nedeniyle davalıya karşı borçlu olmadığının kabul edilebilmesi için davalının çeki elinde bulundurmakta kötüniyetli olması gerektiği, dosyada davalının çeki kötüniyetli olarak iktisap ettiğini gösterir herhangi bir delil bulunmadığı, davalının çeki ciro silsilesinde kendisinden önce gelen——— bir hukuki ilişki kapsamında aldığı, davalının bundan önceki ciroların sahte veya hayali olduğunu veya senedin davacının elinden rızası dışında çıkmış olduğunu bilmediği (bu yönde bir delil bulunmadığı) ve bilebilecek durumda da olmadığı, tüm bu sebeplerle davacının davalıya karşı menfi tespit davasının esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile, reddedilen (29.026,55 TL) alacağın yüzde 20’sine karşılık gelen 5.805,31 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 495,71 TL harçtan mahsubu ile bakiye 315,81 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 8,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (29.026,55 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ——- —- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.09/02/2023