Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/654 E. 2022/691 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/654 Esas
KARAR NO: 2022/691
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 06/10/2021
KARAR TARİHİ: 04/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ——— plaka nolu davalı şirket adına kayıtlı aracın sürücü —- sevk ve idaresinde üzerinden—- plakalı — seyir halindeyken—– çarptığını, yükünü devirmesi nedeniyle maddi —- meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda sürücünün yükün uygun şekilde yüklenmesi kuralını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, müvekkili tarafından — tarihinde kazada hasar gören —— onarım bedeli için—- tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili tarafından alınan alınan ekspertiz raporunda aracın —- tarafından belirtilen — üzerinde yük ile seyir ettiği, söz konusu kazanın oluşumunda güzergah yolundaki sanat yapıları ve üst yapılar gibi özel tedbir gerektiren durumların dikkate alınmadığının tespit edildiğini, meydana gelen hasarın sürücünün ağır kusuru neticesinde oluşması nedeniyle müvekkili tarafından ödenen bedelin sigortalıdan rücuen tazminin gerektiğini, bedelin tahsili amacıyla —– dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı nedeniyle takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; davanın kabulü ile davalının borca itirazlarının iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacı taleplerini reddettiklerini, şoförün herhangi bir ağır kusurunun söz konusu olmadığını, sunulan evraklarda istiap haddi aşımının olmadığının ispat edildiğini,—- sebebiyle şoförün ağır kusurlu olduğunun iddia edildiğini, müvekil şirkete yola çıkılmadan önce taşınan ürüne ilişkin kontrollerin yapıldığını, kontrollerin onay aldıktan sonra yola çıkıldığını, olay günü kontrollerin yapıldığını ancak gözle görülmesi pek mümkün olmayan fark edilmesi zor şekilde gabari aşımının söz konusu olduğunu, bu hususun kazaya sebebiyet verdiğini, bu ihmalin ağır kusur olarak nitelendirilemeyeceğini, tenteli dorseye sığmayacak ölçülerdeki her taşımanın —-sayıldığını,—- dışı taşıma yapmanın mevzuata aykırı bir durum olmadığını, sadece —– dayalı olarak —— tarafından karşılanan zararın rücuen tazmin etme çabasının hukuka uygun olmadığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—– yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
— tarihli bilirkişi raporunda;
“Davacı —- plakalı—— üzerinde ölçüde yüklenmiş aracı ile dikkatsiz, kontrolsüz ve aşırı hızlı seyretmekte oluşu nedeni ile tamamen ve %100 oranında kusurlu olduğu;
Dava dosyasında —- tutarlı hasar zararının ayrıntıları ile ilgili ——- bulunmadığından, bu miktarın nasıl hesaplandığının değerlendirilemediği,
Ancak; dosyada mevcut —– incelenmesinden, davaya konu edilen trafik kazasında —– meydana gelmiş hasarın, çok yüksek seviyelerde olduğu görüşüne varıldığı,
Davacı —— tarafından tanzim edilen—–tarihleri arasında geçerli olduğu ve—– plakalı araca zmm teminatı verdiği,
Yukarıda yer alan —- belirtildiği şekilde; takdir —- ait olmak üzere; kazanın —- üzerinde ölçüde yüklenmiş olması yüzünden meydana gelmiş olması sebebiyle —- nihai takdir —– ait olmak üzere Davacının talebinin yerinde olabileceği,” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, rizikonun gerçekleşmesi neticesinde hak sahibine —– tazminatı ödemesi yapan —- poliçesi hükümlerine göre—– karşı rücu alacağından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki——– yapıldığı görülmüştür.
Kaza tarihi —- tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca “(1)Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. (2)Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasınısağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir. Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir: a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, (…)”
KTK 65. maddesine göre araçların yüklenmesinde yönetmeliklerde belirtilen ölçü ve esaslara aykırı olarak işlem yapılması dolayısıyla gabari dışı yük yüklenmesi yasaklanmıştır.
—– araçların —– olarak —–seyirlerini temin etmek —— yüksekliklerini belirleyen ölçülerdir.
—- dışı yükleme nedeniyle meydana gelen zararların teminat dışı kabul edilebilmesi için, riziko ile gabari dışı yükleme arasında uygun —– bulunması ve kazanın salt bu nedenle meydana gelmesi gerekir.
2684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22/17 maddesi uyarınca “Maddî hasarla sonuçlanan trafik kazaları için yetkili sigorta eksperleri tarafından düzenlenmiş, örneği —— tespit olunacak rapor, sigorta tazminatının ödenmesinde ——-kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı hükmündedir. Eksperler tarafından düzenlenen raporlar delil niteliğindedir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, belirtildiği gibi davanın rizikonun gerçekleşmesi neticesinde hak sahibine —- ödemesi yapan —–poliçesi hükümlerine göre sigorta ettirene karşı rücu alacağından kaynaklanan itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki —– —- uyarınca rizikonun davalının ağır kusuru neticesinde meydana gelmesi halinde, davacının davalıya rücu hakkının bulunduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere rizikonun davalının eylemlerinden sorumlu olduğu kişinin —– %100 kusurlu eylemi ile gerçekleştiği, olayın gerçekleşmesinde başka bir şahsın kusurunun bulunmadığı veya başka bir etkenin nedensellik bağını kopartmadığı, yine belli bir mesleği icra eden kişilerin dikkat ve özen yükümlülüğünün de fazla olduğu, davalının —–dışı yüklü araç ile yerleşim yerinden geçmemesi gerektiğini bilmesi gerektiği ve bu dikkat ve özen yükümlülüğünü ağır şekilde ihmal ettiği, bu sebeple rizikonun sırf davalının sorumlu olduğu kişinin ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş olduğunun kabulünün gerektiği, bu sebeple de davacının dava dışı üçüncü kişiye ödediği —-sigorta tazminatı yönünden ödediği davalıya rücu hakkının bulunduğu, zira gerçek zararın ödenen miktardan daha fazla olduğu hususunun delil niteliğindeki sigorta eksper raporu ile de tespit edildiği, bu sebeple itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği ancak alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi ve bu sebeple belirlenebilir (likit) olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının somut olayda gerçekleşmediği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun —— sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Davacının, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri —– üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 5.963,86 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 1.054,44 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.909,42 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 1.122,24 TL dava açma masrafı ve 2.059,10 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 3.181,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (87.305,85 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.968,94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7—— arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak ——- gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ——– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/10/2022