Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/614 E. 2023/215 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/614 Esas
KARAR NO : 2023/215

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkillerinin desteği ….—- 02/01/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı, kendisine ait —- plakalı araçta meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, müvekkilleri … desteğin eşi,——- olduğunu, zarar gören 3.kişi konumunda bulunduklarından ve müteveffa ile maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardım ilişkilerinin bulunduğundan destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini, kazanın———eğimli arazide kaydığı, ağaca çarptığını ve aracın tekerleğinin fırladığı şeklinde gerçekleştiğinin olay yerine gelen —- tarafından tutanak ile tespit edildiğini, destekten yoksunluğun talep edildiği hakkın, salt miras yoluyla geçen bir hak olmadığını, Yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkı olduğunu, bu sebeple zararın oluşumundaki kusur (destek %100 kusurlu olsa dahi) zarar gören 3.kişi konumundaki müvekkillere yansıtılamayacağını, meydana gelen kaza ile ilgili —- soruşturma sayılı dosya ile soruşturma başlatıldığını, ceza dosyasında—- verildiğini, kaza ile ilgili davalı — ihbar yapıldığını, hasar dosyası açıldığını, davalıdan maddi tazminatın ödenmesi talepli ihtarname gönderildiğini, eksik evrakların tamamlandığını ancak davalının bu talebi reddettiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; davanın kabulü ile müvekkili …’ın destekten yoksun kalma maddi zararlarına mahsuben şimdilik 500,00 TL, müvekkili …’ın destekten yoksun kalma maddi zararlarına mahsuben şimdilik 500,00 TL, müvekkili …’ın destekten yoksun kalma maddi zararlarına mahsuben şimdilik 500,00 TL, müvekkili …’ın destekten yoksun kalma maddi zararlarına mahsuben şimdilik 500,00 TL, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/07/2021’den itiraben hesaplanacak artan oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müteveffa … adına kayıtlı—- plaka nolu aracın müvekkil şirket nezdinde 20/02/2019-20/02/2020 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, dava konusu kazanın poliçe vadesinin dışında olduğundan dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde sigortalısının kusuru oranında olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, dava konusu trafik kazasının sigortalı araç sürücüsü müteveffanın kendi kusuru ile meydana geldiğinden dolayı destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamı dışında oluğunu, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, sigortalı araç sürücüsü hakkında rücu haklarının saklı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için müteveffanın davacıların desteği olduğunun ispatlanması gerektiğini, aktüer bilirkişi tarafından tazminat hesabı yapılması gerektiğini, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, dava konusu tazminatın “ancak dava tarihinden itibaren” işleyecek “yasal faiz” ile birlikte talep edilebileceğini savunarak; kazanın poliçe vadesi dışında kaldığından davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
….—- müzekkereler yazıldığı görüldü.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” Tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile İİK Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla Yüce
Mahkemeye ait olmak üzere; Sayın Mahkemece verilen görev çerçevesinde, dosya içeriğinin, dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda yukarıda açıklanan nedenlerle:
Rapor, tazmınat talebinin hukuken oluşup oluşmadığına dair bir değerlendirme içermeyip, sadece tazminatın hesabına ilişkindir.
Olay—- müteveffa ….—-kendisine ait tarlada, kendisine ait traktörü ile çalışırken geçirdiği tek taraflı kaza sonucunda vefat ettiği,
Kusur; Her ne kadar verilen görev çerçevesinde davacıların destek zararları hesaplanmış olsa da, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu yönünden tek taraflı yaşanan kazada davacıların desteği müteveffa —- tam ve asli kusurlu olduğu, bir başka deyişle —tarihli kararında da ayrıntılı olarak açıklandığı ve—— Şartlarında da belirtildiği üzere “Desteğin kusuruna denk gelen tazminat talepleri” nin teminat dışı olduğu, sigorta şirketinin sorumluluğundan söz edilemeyeceği değerlendirilmiş olmakla, 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında—-bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisindedir.
Maddi Zarar; Davacı/ların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatlarının;
– Davacı —- kaza tarihi itibarı ile poliçe azamı limiti —-olması nedeniyle — sonrası —- olduğu, (kaza tarihi itibarı ile geçerli bir — bulunmadığı tespiti ile) sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurunun bulunduğunun Sayın Mahkeme tarafından kabulü durumunda “Desteğin Kusuruna Denk Gelen Tazminatların teminat Dışı” olduğu dikkate alındığında, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği bir —- söz edilemeyeceği,
– Davacılar müteveffanın çocukları; —- doğumlu …—– hesaplanamayacağı,
Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, Rapor içinde anlatım konusu kılındığı, HMK md. 282 hükmü gereği bilirkişi görüşü sayın Mahkemeyi takyit etmediğinden, mezkür hususların takdirinin somut olay yönünden tamamen muhterem Mahkemeye ait olduğu,” hususları tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu.,
Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU,
– Davaya konusu tek taraflı Trafik Kazası Kapsamında;
– —- plaka sayılı traktör sürücüsü ——- %100 kusur oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu,
– Kazanın meydana gelmesinde kusuru olan başka şahsın olmadığını,” hususları tespit edilmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 02/01/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını iddia eden davacıların, müteveffanın —-poliçesine dayalı açtığı destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesine ilişkin eda davasıdır.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesi uyarınca — kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir.”
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları
‘nın Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı A.6-(d) maddesi uyarınca “Aşağıdaki haller sigorta teminatı dışındadır: (…) d) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri”
—- sayılı kararı uyarınca “(…) Ayrıca Genel Şartlar A.6. (d) maddesinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri teminat kapsamı dışında tutulmuş olması karşısında davacıların desteklerinin sorumluluk riski kapsamında olmayan desteğin tam kusuru ile kendi ölümüne neden olmadan kaynaklanan destekten yoksun kalma zararlarından sigortacıda sorumlu değildir. O hâlde mahkemece; sorumluluk hukukunun genel ilkeleri, karayolları motorlu araçlar — sigortacısının Karayolları Trafik Kanunu’nda sınırları çizilen sorumluluk alanı ve — yürürlüğe giren Genel Şartların A.2. maddesinin (d) bendi, A.3. maddesi, A.5. maddesinin (ç) bendi ve A.6. maddesinin (d) bendi gereği davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. (…)”
Yine—— sayılı (ve dairelerin yerleşik birçok içtihadında) ilamlarında da belirtildiği üzere tazminata konu desteğin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının sigortalı aracın sürücüsü olan desteğin tam kusuru ile gerçekleşmesi durumunda işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücü desteğin ve dolayısıyla davacıların üçüncü kişi olarak kabulünün mümkün olmaması, kaza tarihinde yürürlükte olan Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri teminat kapsamı dışında tutulmaması nedenleriyle davacılar destekten yoksun kalma tazminatı talep edemez.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın — tarihli trafik kazası nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını iddia eden davacıların, müteveffanın— sigortacısına karşı —- dayalı açtığı destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesine ilişkin eda davası olduğu, yukarıda atıf yapılan yasa ve genel şart hükümleri ve yargı içtihatlı dikkate alındığında davacıların (bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere) kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olan destekleri müteveffanın—– sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyekleri, zira tazminatın anılan yasa ve genel şart hükümleri ve yargı içtihatları dikkate alındığında teminat dışında kaldığı kanaatine varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacılardan müteselsilen alınarak—– gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harcından ibaret yargılama giderinin davacılardan müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (500,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — 13/2 uyarınca hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacı .— alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (500,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —13/2 uyarınca hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacı .— alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (500,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — 13/2 uyarınca hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacı ..— alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (500,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- 13/2 uyarınca hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacı …— alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen—- arabuluculuk ücretinin davacılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.