Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/608 E. 2023/88 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/608 Esas
KARAR NO : 2023/88

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili firmaya 21 adet fatura borcu olup——numaralı 3 adet fatura için——Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiğini ve —— sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasında haklı davanın kabulüne karar verildiğini, iş bu davaya konu, ——sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından ödenmeyen ——- nolu faturaların icraya konulduğunu, davalının bunlara da haksız ve mesnetsiz itiraz ettiğini, davalının müvekkili firma ile ticari ilişkisinin ortada olduğunu, davalı borçlunun takibe konu faturalara 8 günlük yasal süre içerisinde itiraz etmediğini, faturaları ticari defterlerine kaydettiğini ve KDV beyannamelerinde indirim konusu yaptığını, davalının ticari defterlerinin incelenmesi ve ilgili dönemin ——-formlarının talep edilmesi durumunda gerçek durumun ortaya çıkacağını, davalının teslim almadığını iddia ettiği bir mal veya hizmete ait faturaları ticari defter kayıtlarına almaması KDV bildirimlerinde yer vermemesi gerektiğini, bu nedenlerle——-esas sayılı dosyası üzerinden davalı tarafından yapılan borca ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere hesaplanacak olan icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip mesnedi faturalarda yazılı malların müvekkili şirkete teslim edilmediğini, faturalarla ilgili olarak irsaliye düzenlendiğini ancak faturaların teslim alan bölümlerinin boş olduğunu, her ne kadar dava dilekçesinde bunun aksi iddia edilmekte ise de davacının öncelikle fatura konusu malları teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, ayrıca takip konusu faturaların müvekkili şirket kayıtlarında işlenmiş olup olmadığının hiçbir önemi olmadığını, anılan faturaların davacı kayıtlarında da işlenmiş olması gerektiğini, ancak davacı bu yasal yükümlülüğü yerine getirmediği için delil olarak kendi defterlerine değil müvekkili şirket defterlerine dayandığını, keza yapılan araştırmada davacının yasal defterlerini usulüne uygun tutmadığı gibi takip mesnedi faturalarla ilgili olarak yasal beyannameleri dahi vermediğinin tespit edildiğini, bu nedenlerle——–esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasını, davanın reddini, müvekkili şirket aleyhine haksız ve kötü niyetle icra takibi başlatan davacının en az %20 tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerinden ——- formları celp edilmiş, davaya konu ——–Esas sayılı icra dosyası Uyap üzerinden mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı aleyhine 48.691,39-TL fatura asıl alacağı, 12,02-TL işlemiş faiz alacağının yasal faiziyle tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.Tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi 12/10/2022 tarihli raporunda özetle: ”Davacı vekilince davacı şirket defterlerinin —– Vergi Dairesinde olduğunun bildirildiği, sunulan aslı gibidir şerhli muavin defterinde davacı —–nezdindeki Davalı—— cari hesap hareketlerini —– Alıcılar hesabında 120.049 cari kartında takip ettiği, davalı şirketten 173.924,32 TL alacaklı olduğu, Davacı şirket tarafından davalı —-şirketi adına tanzim edilen faturaların incelenen onaylı suretlerinden, irsaliyeli faturalar olduğu, faturaların açık fatura- olarak tanzim edildikleri, faturalarda teslim alan bilgisinin mevcut olmadığının görüldüğü, davalı tarafça sunulan ticari defterler ve dayanağı belgelerin birbirini teyit etmesi nedeniyle sahibi lehine delil olma özelliğinin olduğu, Davalı şirketin 2018 yılı yevmiye kapanış kaydında davacı şirkete 173.924,32 TL borçlu olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, —–Sayılı dosyasında alacağa konu edilen faturaların——numaralı toplam 48.691,39 TL tutarındaki faturalar olduğu, Davalı şirket ticari defterlerinde yapılan incelemelerde, 2018 yılı yevmiye defterinde dava konusu edilen——-numaralı toplam 48.691,39 TL tutarındaki faturaların kayıtlı olduğu tespit edildiği, tarafların 2018 yılına ait celp edilen—— formlarında davalı şirketin ——– formunda davaya konu faturaları beyan ettiği, dava konusu edilen 48.691,39 TL tutarındaki faturaların iadesine ilişkin dosya kapsamına herhangi bir belgenin görülmediği, davacı şirketin 48.691,39 TL tutarında alacak talebinde bulunabileceği,” görüş ve kanaatiyle raporunu sunmuştur. Davalı tarafça rapora itiraz edilmiştir.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının davalıya yaptığı mal satışlarına istinaden faturalar düzenlediği, mahkememizce tarafların 2017-2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, her iki tarafın ticari kayıtlarına göre davacının davalıdan 173.924,32 TL fatura alacağı olduğu, davalının icra takibine konu toplam 48.691,39 TL bedelli 2018 yılına ait 8 adet faturayı ticari defterlerine işlediği, ayrıca davalının bağlı bulunduğu —— Vergi Dairesinden celp edilen 2018 yılı —— formlarına göre dava konusu faturaları mal/hizmet alımı olarak bildirimde bulunduğu dolayısıyla davalı tarafından davacının düzenlediği faturaların tebliğ alınmış olduğu, süresi içinde faturalara itiraz edilmediği, davacının kendisine mal satışına dayalı olarak düzenlediği tüm faturaları kabul ettiği, fatura içeriği malların/hizmetin davalıya teslim edildiğinin/verildiğinin kabulü gerektiği, davalının 2018 dönemi içerisinde bağlı olduğu vergi dairesine sunduğu—— formundaki alış faturalarının miktarı ile davacının aynı yılda sunduğu —— formundaki satış faturalarının miktarının birbiri ile uyumlu olduğu, davacı tarafından faturalara konu alacağın ispat edildiği, davacının davalıdan faturaya dayalı alacağının tahsili için başlattığı takibe davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğu kanaatine varılarak, itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, davalı yan takip öncesi temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz istemi kabul edilmemiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; Davalının ——-Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZININ İPTALİNE, takibin 48.691,39-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 3.326,11-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 588,22 -TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.737,89-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 588,22-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.054,50-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre; 1.054,24-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan 49,42-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 12,02-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre1.319,67-TL’nin davalıdan, 0,33-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.