Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/607 E. 2022/682 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/607 Esas
KARAR NO: 2022/682
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/02/2021
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma, yapmış olduğu personel taşımacılığına karşılık olarak toplam —– bedelli, —– tarihli fatura düzenlediğini ve davalı firmaya gönderdiğini, ancak davalı firmanın ödemesi gerekli olan fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine —– sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı firma ödeme emrinin tebliği üzerine hiçbir gerekçe belirtmeden ve açıklama yapmadan haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, davalı firmanın müvekkili firmadan personel taşımacılığı hizmetini almış olduğu ancak bu hizmetin bedelini ödemediği hususunun irsaliyeli fatura ile sabit olduğunu, davalı firmanın müvekkili şirket tarafından kesilmiş olan faturaya da itiraz etmediğini bu nedenlerle davalının dava konusu icra dosyasına vaki borca itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının itirazı nedeni ile borcun %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı firma üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İ.İ.K. 50. madde gereğince yetkili icra dairelerinin —–İcra daireleri olduğunu, kanunun atıfta bulunduğu H.M.K. madde 6 – 7 gereği işbu davada yetkili mahkemenin —–Mahkemeleri olduğunu, ancak söz konusu dava icra takibinde olduğu gibi kanuna aykırı şekilde kötü niyetli olarak —- açıldığını, yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline tebliğ edilen herhangi bir fatura vs —- bulunmadığını, bu durumun yargılamaya muhtaç olduğunu, borca ve takibe en geniş şekilde itirazlarını süresi içerisinde —– sayılı dosyasına sunduklarını, müvekkili şirketin davacı tarafla arasında iddia edilen şekilde borç doğuran herhangi bir işlem bulunmadığını, müvekkili tarafından takibe yasal süresinde itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davacı tarafça açılan itirazın iptali ile icranın devamı talebi kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın müvekkiline iddia edildiği üzere herhangi bir fatura gönderilmediğini, davanın usulden reddine, kötü niyetli olarak icra takibi başlatan ve huzurda ki davayı açan davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile cezalandırılmasına, haksız ve hukuka aykırı açılmış bulunan dava sebebi ile HMK 329/1 maddesi gereği %10 sözleşmesel vekalet ücreti ve 329/2 madde gereği de haksız açılmış bulunan dava sebebi ile davacı ve/veya vekil aleyhine —–disiplin para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; hukuki niteliği itibariyle faturaya dayalı olarak başlatılan —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce celp edilen dava konusu icra takip dosyasının incelenmesinde; takibin alacaklısının dosyamız davacısı, takip borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, fatura alacağına dayalı olarak — işlemiş faiz olmak üzere toplam—- alacağın faiziyle tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu şirket vekilinin süresinde itirazda bulunduğu, takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişice tanzim edilen— tarihli raporda özetle:” Davacının ve davalı şirketin —– yılı ticari defterlerinin —-onayının façılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yapıldığı, bu sebeple tarafların ticari defterlerinin kendi lehlerine delil niteliğine sahip olduğu, Davacı tarafça davalı şirkete kesilen —- tarihli, —– tutarında faturanın, davacının ticari defterinde kayıtlı olduğu fakat davalı şirketin ticari defterlerinde bu fatura kaydının bulunmadığı, icra ve dava konusu faturanın personel taşıma hizmeti faturası olması sebebiyle sevk irsaliyesinin bulunmadığı; faturanın ve faturaya konu hizmetin alındığının davalı şirket tarafından kabul edilmemesi ve faturaya ilişkin herhangi bir kaydın davalı şirkete ait ticari defterlerde bulunmaması sebebiyle, faturanın ve faturaya ilişkin hizmetin davalı şirkete verildiğine ilişkin ispat yükünün davacı tarafta olduğu ” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizce davacının delil listesinde bildirdiği tanıkları ——- usulüne uygun tebliğe rağmen tanıklık yapmak üzere duruşmaya gelmemişler akabinde davacının talebi üzerine bu tanıkların ihzaren celbine karar verilmiştr. Tanıklardan—– ihzaren celp müzekkeresini düzenleyen polislere beyanında tanıklık yapmayacağını beyan ettiği, tutanak tutulduğu anlaşılmış, diğer davacı tanığı — duruşmada hazır bulundurulmadığından dinlenememiştir. —- tarihli celsede davacının tanık listesinde bildirmediği ancak dinlenilmek üzere mahkemede hazır ettiği oğlu —– tanık sıfatıyla dinlenmiş, tanıklar davacının davalıya servis hizmeti verdiğini, dava konusu faturayı teslim etmek üzere davalı şirket adresine birlikte gittiklerini ancak davalı şirket yetkilisinin faturayı ödemeyi kabul etmediğini beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiği; davacının düzenlediği ancak davalının ticari defter ve kayıtlarında yer almayan dava konusu faturadan başkaca delil olmaması nedeniyle faturaya konu taşıma hizmetinin davalıya verilip verilmediğinin ispatı hususunda davacının delil listesinde bildirdiği tanıkları celp edilmiş ancak ihzara rağmen duruşmada hazır edilemeyen bu tanıklar yerine davacının duruşmada hazır ettiği başkaca tanıkları dinlenmiş ise de mahkememizde bu tanık beyanlarıyla hizmetin verildiği yönünde kanaat oluşmamış, davacının takip ve dava konusu faturayı davalıya usulüne uygun tebliğ ettiğini ve davalı yana faturaya konu taşıma hizmetini verdiğini ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davalı tarafından kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de davanın davacının alacaklı olduğunu ispat edememesi nedeni ile mahkememizce davanın reddine karar verilmesi, davacının takibe girişmekte kötüniyetli hareket ettiğine dair her hangi bir delilin de davalı tarafından ortaya konamamasına göre davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ancak hükümde bu husus sehven unutulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 76,79 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3,91 TL’nin terkin sınırının altında kalması sebebiyle alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yatırılan 76,69 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 4.496,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/09/2022