Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/56 E. 2021/653 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/56 Esas
KARAR NO : 2021/653
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– ayına kadar davalı şirkette tercüman olarak çalıştığını, Bu süre içerisinde müvekkilinin birçok çeviri yaptığını ancak bu çevirilerden hak etmiş olduğu alacağını; çevirilerinin deneme çevirisi olduğu belirtilerek alamadığını, Müvekkil şirketten — yılında ayrılan müvekkilinin daha sonra davalı şirket ile hiçbir iletişimde bulunmadığını, Daha sonra —— müvekkilini arayarak, çevirisinde harf hatası olduğunu belirterek ısrarla müvekkilimin notere gitmesini söylediğini, Müvekkilinin aradan geçen sürede davalı şirket adına hiçbir çeviri yapmadığını ve bu durumdan şüphelenerek şikayette bulunduğunu, Yapılan soruşturma sırasında —– müvekkili adına çeviri yapılıp yapılmadığı sorulduğunu, verilen bilgi uyarınca müvekkili adına —- tercüme evrakı olduğu tespit edildiğini, İşbu tercüme evraklarından imza bulunanları üzerininde bilirkişi incelemesi yapıldığını, tercümelerin üzerinde bulunan müvekkilin isminin üzerindeki imzaların müvekkile ait olmadığına karar verildiğini, İşbu doğrultuda dava konusu olaya ilişkin yargılamanın yapıldığı —– dosyasında eylem davalı gerçek kişinin lehine ve yalnızca davalıların menfaatine işlendiğinden ayrıca işbu eylemlerin davalı gerçek kişinin talimatı olmadan yapılamayacağı tespit edildiğinden davalının resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği hususunda karar verildiğini, sanık yönünden suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu, belge sayısı dikkate alınarak, ayrıca birden fazla resmi belge düzenlediğinden zincirleme suç kapsamında cezası artırıldığını, —- cezalandırılmasına karar verildiğini, Karar istinaf aşamasında da onanarak kesinleştiğini, Maddi tazminat talebi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile henüz tam tespit yapılamadığını ve alacak miktarının bilirkişinin incelemesi ile ortaya çıkacağından şimdilik—- olduğunu, Sahte olarak oluşturulduğu Mahkeme tarafından tespit edilmiş olan tercüme evraklarının değeri hesaplanarak alacağın tespit edilebileceğini, Davalıların haksız bir şekilde eylemleri ile kazanç elde ettiğini, Bu sebepsiz zenginleşme ile elde edilen ücretin müvekkile aynen iadesini talep ettiğini, Müvekkilinin davalı şirketteki çalışmasına son verdikten —-sonra işbu eylemlerin işlendiğini öğrendiğini, İşbu belgelerin noter onaylı belgeler olduğunu, İşbu neden ile yoğun zarar verme kastı ile hareket eden ve müvekkilinin fark etmese yapılmaya devam edileceği dosya kapsamında açık olan davalıların eylemleri müvekkiline manevi yönden de oldukça zarar verdiğini, Yaşanan bu durumun müvekkilimin mesleki itibarını zedelediğini, müvekkilinin manevi tazminat talebinin — olduğunu, Davalı– şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğunu, — işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar. ” uyarınca davalı şirketin de zarardan sorumlu olduğunu, ——– memurlarının sorumluluğu (1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini —–hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” Tüzel kişi, haksız fiilin dava konusu olaydaki gibi organın, organ sıfatıyla görevini yerine getirirken —-işlenmiş olması şartı ile organın haksız fiilinden sorumlu olduğunu, her iki davalının da zarardan sorumlu olduğunu, Müvekkilinin zararlarının giderilmesi amacı ile arabuluculuk dava şartına başvurulduğunu ancak bu sürecin anlaşamama ile sonuçlandığını, — görüşmelerin telekonferans yolu ile yapıldığını ve tutanaklar e-imza ile imzalandığını, bu nedenlerle işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere HMK 107. Maddesi uyarınca şimdilik—- maddi tazminat,—-manevi tazminat olmak üzere zararın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının maddi tazminatını sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığını, —–sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağının belirtildiğini, Huzurdaki uyuşmazlıkta davacı çeviri işlemiyle ilgili şikayetini—– yaptığını, Davacı çeviri işlemlerinin yapıldığını sözü edilen savcılık şikayet dilekçesinden önce öğrendiğini,—- kişiliğin faaliyeti dolayısıyla doğan alacak ve borçlardan şirket pay sahibi ya da yetkilisinin doğrudan mal varlığına gidilemeyeceğini, Davacının dava dilekçesinde bu hususa ilişkin ileri sürdüğü kanun maddeleri, şirket organlarının kusurlu ve ihmali davranışlarından şirketin mal varlığının eksilmesi ve bu eksilme dolayısıyla alacaklının ya da alacak iddiasında bulunan kişinin alacağını şirketten tahsil edememesi gerektiğini, şirketin faaliyetleri dolayısıyla şirket yetkilisinin mal varlığına müracaat edilebilmesi için, alacaklının, şirket yetkilisinin kusurlu hareketi dolayısıyla, mal varlığında doğrudan bir eksilme olması gerekeceğini, Alacak iddiasında bulunan kişinin mal varlığında dolaylı olarak gerçekleşen bir eksilme dolayısı ile şirket yetkilisine karşı bir alacak iddiasında bulunamayacağını, Davacının mal varlığında doğrudan bir eksilme olmadığını, Kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının mal varlığında dolaylı bir eksilme bulunması halinde dahi şirket yetkilisinin mal varlığına müracaat edebilmek için öncelikle şirketin iflası istenmesi gerektiğini, iflas idaresinden şirket yetkilisine sorumluluk davası açılması talep edilmesi gerektiğini, bu dava iflas memurları tarafından açılmamışsa ancak bu halde şirket yetkilisinin mal varlığına karşı müraacat edilebileceğini, Ceza dava dosyasındaki suça konu fiiller, davalılardan —– gerçekleştirilmediğini, tüzel kişi şirketin faaliyetinden dolayı tüzel kişiye ceza verilemeyeceğini ve fiillerin kim tarafından gerçekleştirildiği belirlenemediğini, şirket yetkilisi olan—- ceza verildiğini, Ceza dava dosyası gerekçeli kararında; suça konu fiiller şirket yetkilisi davalı —- tarafından gerçekleştirilmese de; şirket yetkilisi olmasından dolayı müvekkili—- hüküm tesis edildiğini, Ceza dava dosyasında müvekkil —- ceza alması, özel hukukta tüzel kişilik faaliyetinden kaynaklanan bir fiilden dolayı şirket yetkilisine doğrudan müracaat edilemeyeceğini, —- davacının mal varlığında herhangi bir eksilme meydana gelmediğini, —– Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşenin, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğunun belirtildiğini, huzurdaki davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ikame edildiğini, Dava konusu fiiller sonrasında davacının mal varlığında bir eksilme olmadığını, —- soruşturma dosyasından verilen—- herhangi bir zararının bulunmadığını, Müvekkillerin de bu işten kayda değer bir para kazanmadığını, Çevirilerin usulüne uygun olduğu yani bu çeviriler yapılırken de belli bir emek harcandığı belirtildiğini, dava konusu olayın oluş şekli, cevap dilekçesine ekli —– davalının dava konusu fiillerden dolayı herhangi bir zararı doğmadığını, mal varlığında bir eksilme gerçekleşmediğini, müvekkillerinin davalının mal varlığı ya da emeğinden zenginleşmediğini, Dava konusu çeviriler davacı tarafından yapılmadığını, noterlikte yapılan tercümelerin bedeli, çeviri tarihleri itibariyle — olduğunu, Bu ücretin yarısı noterlik işlemi olarak —noter tarafından alındığını, Tercüme başına —kabul edilse dahi toplam elde edilen rakam—–olduğunu, Şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkil iddiaların ispat edilebileceğini, —- belgelerin; nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport gibi belgeler olduğunu, bilgi yanlışlığı olmadığını ve bir emek harcanmış çeviriler olduğunu, Müştekinin sorumluluğunu doğuracak işlem hatası veya içeriğinde yanlışlık da olmadığını, Kazanç sağlama amacının olmadığını, Sağlanan kazançlarin ise belirtildiği üzere dava değerinden dahi düşük olduğunu, Davacının davasını sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığını, haksız fiil hükümlerine göre davacının taleplerinde haklı olmadığını, —- aykırı bir fiille başkasına zarar veren’in bu zararı gidermekle yükümlü olduğu belirtildiğini,—-görenin zararını ispatla yükümlü olduğu belirtildiğini, uyuşmazlıkta, davacının herhangi bir zararı gerçekleşmediğini bu nedenle tazminat talebi hakkaniyete uygun olmayacağını, Manevi tazminat, kişinin uğramış olduğu haksız fiil nedeniyle üzüntü, elem duyması, kişilik haklarının zedelenmesi sonucu belli bir meblağ ödenmesinin talebi olduğunu, Dava konusu olayın oluş şekli de dikkate alındığında davacının herhangi bir manevi zararının doğmadığının kabulü hakkaniyete aykırı olmayacağını, davacı dava dilekçesiyle —- manevi tazminat talep ettiğini, Bedensel zararlarda dahi fahiş olduğu kabul edilebilecek bu tazminat miktarının huzurdaki uyuşmazlık açısından çok yüksek olduğunu Kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının huzurdaki uyuşmazlık kapsamında manevi zararının doğduğu kabul edilse dahi, bu zararın—- olamayacağını, Manevi tazminat tutarı belirlenirken, belirlenen tutar bir tarafın zenginleşmesine neden olamayacağı gibi, tazminata mahkum edilenin fakirleşmesine de yol açmaması gerektiğini, — tarihinde — kişiliğinin sona erdiğini,— olmadığını, — dolayısıyla şirket yetkilisinin mal varlığına karşı dava açılamayacağını, —- hükümleri kapsamında davacının mal varlığında herhangi bir eksilme meydana gelmediğini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacının kendisine ait çevirilerin haksız bir şekilde kullanılması nedeniyle doğan zararın tazimini talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların müvekkiline ait imzanın kullanılarak müvekkiline zarar verildiğini iddia etmekte, davalılar vekili ise Çevirisi yapılan belgelerin; nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport gibi belgeler olduğunu, bilgi yanlışlığı olmadığını ve bir emek harcanmış çeviriler olduğunu, Müştekinin sorumluluğunu doğuracak işlem hatası veya içeriğinde yanlışlık da olmadığını, Kazanç sağlama amacının olmadığını, Sağlanan kazançlarin ise belirtildiği üzere dava değerinden dahi düşük olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmaktadır.
Davacı vekili, dava dilekçesinde —- atıf yapmış ise de taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiil hükümlerinden kaynaklanmaktadır.
Bu kapsamda görev konusunun tartışılması gerekir.
Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması için —— üzere uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ilgili olması veya uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
Bu anlamda her ne kadar davalı tacir ise de davacı tacir olmayıp gerçek kişidir. Dolayısıyla uyuşmazlık her iki tarafın ticari işlemesi ile ilgili bir nispi ticari dava değildir.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere dava haksız fiil hükümlerine ilişkindir. Bu nedenle mutlak ticari davadan da bahsedilemeyeceğinden davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi mümkün olmayıp genel yetkili Asliye hukuk mahkemesinin görevli bulunması nedeniyle davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın GÖREV NEDENİYLE dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
2-HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili —- NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.28/09/2021