Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/531 E. 2021/490 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/531 Esas
KARAR NO: 2021/490
DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —- satılmıştır. — müvekkile satılmıştır. —– firma müvekkile teslim etmesi gereken—- bittikten sonra teslim edeceğini ve daha sonrada tapusunu devredeceğini taahhüt etmiştir. — bölümü söz konusu projede teslimatlar başladıktan sonra müvekkile — tarihinde anahtarı teslim etmiştir. davalı ——üstlendiği taahhüdünün bir kısmı olan anahtar teslimi yükümlülüğünü yerine getirmiş ancak tapunun müvekkil adına devir ve tescil yükümlülüğünü yerine getirmekten imtina etmektedir. İşbu tapu kaydının iptali ve müvekkil adına tescil talepli dava——dosya ile hala devam etmektedir.
Davacı ile davalı —-tarihinde taşınmaz mal satış vaadli sözleşme yapılmıştır. —–tarihinde ipotek tescil edilmiş olup ipotekten ari olarak müvekkil adına tescilinin taahhüt edildiği —-tarihinde ipotek konulmuştur. Davalı bankanın—– bilerek taşınmazlar üzerinde işbu ipotekleri kurması kötü niyetini göstermektedir. Hukuk sistemimizde hakkın kötüye kullanılması açıkça yasaklanmıştır.
Burada davacının taşınmazı üzerine konulan ipoteğin kurulması aşamasında davalı banka üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemiş, bankacılık kurallarına ve teamüllerine aykırı hareket ederek bir taşınmaz üzerinde ipotek tesis etmiştir. Müvekkil —— güvenerek tapu devrini bekleyerek mağduriyet yaşadığı gibi her aşamada ipoteğin bugün yarın kaldırılacağı vaadiyle beklemiştir. Müvekkil davalı banka ile davalı —-şirketi tarafından fesada uğratılmıştır.
—– Lehine Konulan İpoteğin Kaldırılmasına, Yargılama Giderleri Ve Vekâlet Ücretinin Davalıya Yükletilmesine Karar Verilmesini iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı—- cevap dilekçesinde özetle;
Diğer davalı —- sözleşmesi akdedilmiş olup, diğer davalı şirket, —kullanmıştır.
—— ve ipotek sözleşmesinde adı geçen —-kayıtlı bulunan arsa vasıflı taşınmaz, diğer davalı—-henüz arsa vasfında olduğu halde ve dava konusu bağımsız bölümlerin kat irtifakı oluşturulmazdan evvel, üzerine—— Banka lehine müşterek ipotek tesis edilmiştir.
Müvekkil Banka, davacı ile diğer davalı şirket ile arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin hukuken tarafı olmayıp aralarındaki ilişkinin Müvekkil Banka tarafından bilinmesine imkan dahi yoktur. Müvekkil Banka, her türlü muvazaadan âri olarak, kullandırdığı kredinin güvencesi tahtında TMK 881 uyarınca doğmuş ve doğacak alacaklarını teminen ipotek tesis ettirmiştir.
Hal böyle olunca davacı, sözleşmenin nispiliği ilkesi uyarınca taşınmazın ayıpsız olarak adına tescil ve teslimi hususunda husumetini sözleşmesinin tarafı olan satıcıya yöneltebilecekse de sözleşmenin tarafı olmayan müvekkil—– yöneltemeyecektir. davanın müvekkil —- karar verilmesini talep etmekle beraber Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ederiz
Davalı —– Vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafından, müvekkil şirket aleyhine açılan davada; davacı ile müvekkil şirket arasında imzalanan sözleşme kapsamında, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tesciline, bu mümkün değilse taşınmazın vadesinde teslim edilememesi sebebiyle sözleşmeden dönülerek sözleşmeden dönme talepli olarak——-dosyası ile dava yöneltildiğini ancak taşınmazın üzerindeki banka ipoteğinin kaldırılması amacıyla iş bu davanın açıldığını ifade ederek ilgili ipoteğin kaldırılması için hem davalı bankaya hem de müvekkile dava yöneltmiştir. Davacının iddiaları usul ve yasaya aykırı olduğundan iş bu cevap dilekçesinin yazılması zarureti hasıl olmuştur. Davalı müvekkil şirkete—– olarak atanmasına karar verilmiş olup, —- devam etmekte olup, —- kayyum olarak atanmıştır. Davalı şirket —- tarafından atanan —- devam ettirilmektedir. Bu sebeple leh ve aleyhimize açılan davaların —– edilmesine gerek bulunmamaktadır. davalının temerrüde düşmüş olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup; davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekmektedir. —— şekilde ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan —–şeklinde değiştirilmiştir.
Davacı tarafından usulüne uygun biçimde dönme beyanı yönlendirilmemiş ve yüzseksen günlük kanuni sürenin geçmesi beklenmeden dava ikame edilmiş olduğundan dava tarihi itibariyle davalı müvekkil şirket temerrüde düşürülmemiştir. Davalının temerrüde düşmüş olması dava şartı olduğundan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca davanın açılması anında dava şartlarının eksiksiz olması gerektiğinden huzurdaki Davacının dava kapsamındaki taleplerinin esastan reddine; karar verilmesini ve Tüm yargılama masraf ve vekâlet ücretlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava—– alan mesken niteliğindeki taşınmaz üzerindenki tesis edilmiş olan ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı vekili —-dava konusu taşınmaza ilişkin —- sayılı dosyasından dava açıldığını ve iş bu davada mahkemenin görevsiz olduğundan bahisle dosyaya—- kararını sunmuştur.
—– ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
HMK’nın 1. maddesinde de görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Dosya incelendiğinde; Davacının daire niteliğinde bir adet mesken niteliğinde taşınmaz satın aldığı, sözleşme anındaki nihai amacının mesleki veya ticari olmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin genel krediden kaynaklı olmasının mahkemenin görevini etkilemeyeceği, zira davacının bu ilişkinin varlığına yönelik sözleşmeye dayanan bir talebi bulunmadığı, dayandığı sözleşmenin tüketici işlemi niteliğindeki konut satış sözleşmesi olduğu, bu durumda davacının tüketici işlemi niteliğinde olan satış sözleşmesi ile satın aldığı mesken niteliğindeki taşınmaz üzerindenki tesis edilmiş olan ipoteğin kaldırılması talebine yönelik açılan bu davada mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin —–olduğundan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davanın GÖREV NEDENİYLE dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
2-HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili —-NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan —— Nöbetçi Tüketici Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacı asil ile davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —–Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021