Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/527 E. 2021/679 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/527 Esas
KARAR NO: 2021/679
DAVA: Olağanüstü genel kurul toplantı çağrısı
DAVA TARİHİ: 12/08/2021
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan olağanüstü genel kurul toplantı çağrısı talepli davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketin —pay sahibi olduğunu, —- dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararı,—– esas sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati tedbir kararları ile davacının payının eski hali olan — döndüğünü, şirkette ——— dilediği kararları aldığını, şirket kârını — dağıtmadığını, şirketin birikmiş kârını azaltmaya yönelik hileli işlemler yaptığını, davacının —— sayılı dosyalarında davacının zararının çoğalmasını engellemek için davalar açtıklarını, yine ——— yapılan ödemelerle ilgili yukarıdaki —- sayılı dosyasında davalar açtığını, yine —- soruşturma yapıldığını, yine— —- işlemlerle—- aktararak elde ettiği geliri sermaye— kullanması sebebiyle —–sayılı dosyalarda ikame edilen davalarda —– sermaye artış kararının yok hükmünde olduğuna dair karar verdiğini, —- fazla payını iktisap etmesinin — amir hükmüne aykırı olması nedeniyle ve şirketin—- payı dağıtmamasına rağmen — ödenmesine karar verildiğini, bunun iptali için —sayılı dosyasındaki davanın ikame edildiğini, ———- çağrılması için —- ile talepte bulunulduğunu, ihtarnamenin —– üyelerine —- tarihinde tebliğ olunduğunu, ancak talebe olumlu cevap verilmediğini, bu nedenlerle ——– şirkete ve pay sahiplerine telafisi güç ve imkansız zararlar vermesi nedeniyle —- oluştuğundan taleplerinin kabulü ile davalı şirket genel kurulunun 1-Açılış ve toplantı başkanlık divanının seçimi, 2-yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması, 3-yönetim kurulu üyelerinin seçimi ve görev sürelerinin belirlenmesi, 4-yönetim kurulu üyelerinin ücretleri ile huzur hakkının belirlenmesi, 5-yönetim kurulu başkanı ——hakkında şirkete vermiş olduğu zarar sebebiyle şirket tarafından sorumluluk davası açılması, 6—— toplantıya çağrılmasına, kanuna uygun şekliyle ——- çağrının davetli olarak yapılmasına, talepte belirtilen gündem maddeleriyle ———– gereğince çağrılı olarak toplantıya çağrılması ve çağrı ile toplantınınyapılabilmesi için gerekli tüm belgelerin kayyım marifetiyle hazırlanması ile mahkemece tayin edilecek diğer görevleri yerine getirmek için kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, cevap dilekçesinde, davacının payının— olduğunu, dava açma ehliyetine sahip olmadığını, son — —– tarihinde yapıldığını, davacının temsilcileri vasıtasıyla toplantıya katıldığını, yeni —– yapılmasına gerek olmadığını, kayyım atanması talebinin yersiz olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TARAF VE DAVA EHLİYETİNE İLİŞKİN DAVA ŞARTI OLUP OLMADIĞININ TESPİTİ İLE İLGİLİ İNCELEME VE GEREKÇE: Davalı vekili, cevap dilekçesinde davacının şirkette —- pay sahibi olduğunu, bu nedenle işbu davayı açma ehliyetine sahip olmadığını savunmuştur.
Bilindiği üzere—-uyarınca davanın taraflarının taraf ve dava ehliyetini haiz olup olmaması dava şartlarından olup —- uyarınca res’en mahkeme tarafından dikkate alınır.
Davanın dayanağı olan; ——Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak geciktirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya —-zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir.” hükmünü haizdir.
—–“Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri —– tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir” hükmünü haizdir.
İlgili kanun hükümlerine göre, davacının—– Maddesi uyarınca işbu davayı açabilmesi için sermayenin en az onda birine sahip olması gereklidir.
Davalı şirket, davacının bu paya sahip olmadığını iddia etmekte ise de, Mahkememizin —- tarihli ara kararla; “İptali istenen yönetim kurulu kararının dayanağı ———– ilâmının ilgili bölümünde aynen “Dava, —– iptali istemine ilişkindir. Mahkemece —aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de, genel kurulda alınan kararların yoklukla malul olup olmadığı re’sen araştırılmamıştır. Davalı şirket ana sözleşmesinin davaya konu genel kurulda alınan — kararla değiştirilen —– sermeye artırım kararının ancak şirket pay defterinde yer alan tüm hissedarların —- olumlu oyuyla yapılabileceğinin düzenlendiği görülmektedir.
Ana sözleşme ortaklar arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, uyulması zorunlu bulunduğundan, ana sözleşmede öngörülen karar nisabını taşımadan alınan kararlar yoklukla sakat kararlardır. Dairemizin yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği üzere, ana sözleşmede ağırlaştırılmış bir nisabın öngörüldüğü hallerde ana sözleşmenin ilgili hükmünün değiştirilmesi mümkündür ancak bu değişiklik için de en az ana sözleşme hükmünde öngörülen ağırlaştırılmış nisapta sermayeyi temsil eden çoğunluğun olumlu oyunun aranması gerekmektedir. Başka bir deyişle ana sözleşmenin ağırlaştırılmış nisap öngören hükmü ancak yine o hükümde gösterilen nisaplara uyularak değiştirilebilir.—–
Somut uyuşmalıkta sermeye artırımı için — öngören ana sözleşme hükmünün değiştirilmesi için de yine aynı — aranması gerekirken mahkemece bu husus gözden kaçırılarak —— bu hükmün değiştirilmesine dair kararın yoklukla malul olduğuna hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.” şeklinde görüş bildirilmiştir. —- ilâmının, yukarıda belirtildiği üzere karar düzeltme ilâmında da bu kısım yönünden muhalefet şerhi bulunmayan kısmının doğru olması halinde Mahkememizdeki davaya konu yönetim kurulu kararının temelini oluşturan genel kurul kararı yoklukla maluldür.
Gerek mahkememiz dosyasının, gerekse —- esas sayılı dosyasındaki belgelerin incelenmesi sonucunda, davalı şirket ana sözleşmesinin davaya konu genel kurulda alınan — numaralı kararla değiştirilen —- kararının ancak şirket pay defterinde yer alan tüm hissedarların —- olumlu oyuyla yapılabileceğinin düzenlendiği, ana sözleşme ortaklar arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, uyulması zorunlu bulunduğundan, ana sözleşmede öngörülen karar nisabını taşımadan alınan kararların yoklukla sakat kararlar olduğu, ——– iptaline ilişkin davalara bakan —— da kabul edildiği üzere, ana sözleşmede ağırlaştırılmış bir ——-öngörüldüğü hallerde ana sözleşmenin ilgili hükmünün değiştirilmesinin mümkün olduğu ancak bu değişiklik için de en az ana sözleşme hükmünde öngörülen ağırlaştırılmış nisapta sermayeyi temsil eden çoğunluğun olumlu oyunun aranması gerektiği, başka bir anlatımla; ana sözleşmenin ağırlaştırılmış nisap öngören hükmü ancak yine o hükümde gösterilen nisaplara uyularak değiştirilebileceği, davamıza konu yönetim kurulu kararının dayanağını oluşturan sermaye artırımı için —- ana sözleşme hükmünün değiştirilmesi için de yine aynı nisap aranması gerektiği, buna — bu hükmün değiştirilmesine dair kararın yoklukla malul olduğunun kuvvetle muhtemel olduğu kanaatine varılmıştır. —-
Tüm bu olgular ışığında, davacının, davalı şirketin —- tarihinde yapılan sermaye artışına ilişkin yönetim kurulu kararının yürütülmesinin tedbiren geri bırakılmasına karar verilmesi istemiyle ilgili olarak bu kararın yürütülmesinin durdurulmaması durumunda davacı açısından mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceği anlaşıldığından talebin kabulü ile davalı şirketin ——– ilan edilen sermaye artışına ilişkin yönetim kurulu kararının yürütülmesinin tedbiren geri bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile,
Davalı şirketin —–ilan edilen sermaye artışına ilişkin yönetim kurulu kararının ve bu karar çerçevesinde işlem yapılmasının Mahkememizce hüküm verilene kadar TEDBİREN DURDURULMASINA” karar verilmiştir.
Keza, davacının pay miktarına ilişkin —- esas sayılı dosyasındaki ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın davacı tarafından istinaf etmesi üzerine verilen ——-Talep, şirket sermayesinin arttırılmasına ilişkin genel kurulda alınan kararların iptali istemine ilişkin davada ——– sermaye artışına ilişkin alınan—- nolu kararın, sermaye artışının yürütülmesinin tedbiren geri bırakılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin REDDİNE karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
—- maddesinde; — aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, — görüşünü aldıktan sonra, kararın icrasının geri bırakılmasına karar verebilir” denilmektedir. Anılan düzenlemede ,hangi hallerde geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir.
HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.
Aynı yasanın 390/3 maddesi ise, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda,—— ilamında;” Davalı şirketin ana sözleşmesinin —- sermaye arttırımı-azaltılması kararının ancak şirket pay defterinde yer alan tüm hissedarların — olumlu oyuyla yapılabileceği düzenlenmiştir. Ancak şirketin — tarihli —- oyçokluğuyla ana sözleşmenin— yapılan değişiklikle yalnızca sermayenin azaltılmasında—-aranacağı yönünde karar alınmış, söz konusu —– iptali istemiyle —– genel kurulda ise yine ana — yönelik değişiklik —- oyçokluğuyla alınmış, bu—- dava açılmıştır. Söz konusu iptal davalarında mahkemelerce davanın reddine karar verilmiş ise de; —– sayılı dosyalarında, sermaye arttırımı için —- öngören ana sözleşme hükmünün değiştirilmesi için de yine aynı nisap aranması gerekirken —- —–bu hükmün değiştirilmesine dair alınan —–yoklukla malul olduğundan yerel mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiş, karar henüz kesinleşmemiştir.
Ana sözleşme ortaklar arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, uyulması zorunlu bulunduğundan, —- öngörülen karar nisabını taşımadan alınan kararlar yoklukla sakat kararlardır. — —- kabul edildiği üzere, ana sözleşmede ağırlaştırılmış bir —– öngörüldüğü hallerde ana sözleşmenin ilgili hükmünün değiştirilmesi mümkündür ancak; bu değişiklik için de en az ana sözleşme hükmünde öngörülen ağırlaştırılmış nisapta sermayeyi temsil eden çoğunluğun olumlu oyunun aranması gerekmektedir. Başka bir deyişle ana sözleşmenin ağırlaştırılmış nisap öngören hükmü ancak yine o hükümde gösterilen nisaplara uyularak değiştirilebilir. Bekletici mesele yapılması istenen —— dosyalarında verilecek kararın işbu yargılamayı da etkileyeceği hatta alınan kararların yokluğuna sebebiyet verebileceği gözetilerek, söz konusu dava dosyalarının bekletici mesele yapılması gerekirken, işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulmasına, ” karar verilmiştir.
Somut davada, sermaye artırımına yönelik talebin değerlendirilmesi için yukarıda yazılı — —- esas sayılı dosyalarının bekletici mesele yapılması gerektiği belirtilmiş ve mahkemecede —- ilamına istinafa konu ara karar tarihinden sonra —tarihli duruşmada uymuş olsa da, iptali istenen genel kurul toplantısında alınan yoklukla malul olduğu yönündeki iddialar yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu söylenebilir. —- derece mahkemesinde devam eden yargılama sürecinde yapılacak inceleme ve değerlendirmeler sonucu ortaya çıkabilecek yeni hukuki durumlar saklıdır. Bu değerlendirme, dosyanın mevcut aşamasındaki ihtiyati tedbir talebi yönünden yapılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında, yargılamayı esastan yürütüp sonuçlandıracak olan ilk derece mahkemesince, dava dosyasında değişen durumlara göre her zaman, talep üzerine, tedbir kararının değiştirip kaldırılabileceği de gözetildiğinde; davacının davalı şirkette hissedar olup, hisse oranı da dikkate alınarak takdiren teminat alınmaksızın, dava konusu davalı şirketin —- tarihli olağanüstü genel kurulda sermaye artışına ilişkin alınan —- nolu kararın, ——uyarınca icrasının dava sonuna kadar durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmış, davacı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin —–tarihli ara kararının, —-maddeleri uyarınca kaldırılarak davacının ihtiyati tedbir talebi hakkında dairemizce yeniden karar verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İhtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
—— sayılı ara kararının —- maddesi gereğince KALDIRILMASINA, —– yeniden hüküm kurulmasına,
1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin ——uyarınca KABULÜ ile;
Davacının davalı şirkette hissedar olup, hisse oranı da dikkate alınarak —— maddesi uyarınca takdiren teminat alınmaksızın, dava konusu davalı şirketin —– tarihli —— sermaye artışına ilişkin alınan —- nolu kararın icrasının dava sonuna kadar durdurulması hususunda İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,” şeklinde belirtilmek suretiyle “davacının davalı şirkette hissedar olup, hisse oranı da dikkate alınarak ———— uyarınca takdiren teminat alınmaksızın, dava konusu davalı şirketin —- tarihli —- sermaye artışına ilişkin alınan —– nolu kararın icrasının dava sonuna kadar durdurulmasına” dair ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Yine,——–uyulmasına karar verilmiştir.
—- ilâmıyla toplantıda alınan —- numaralı kararın yoklukla malul olduğu, sermaye artırımı için —— öngörüldüğü için ana sözleşme hükmünün değiştirilmesi için de aynı —– aranması gerektiğinin belirtildiği ilâmına uyulmasına karar verilmiş ve — tarihli duruşmada bozma ilamına uygun şekilde davanın —- numaralı kararın yoklukla malul olduğuna karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen—- dosyasında, gerek aynı mahkemenin —–sayılı dosyasında uyulması nedeniyle davacı açısından, “davacının, davalı şirketteki hissesinin —–oranında olduğu” yönünde kazanılmış hak oluşmuştur. Davacının hissesi ile ilgili uyma kararı veren mahkemelerin artık başka yönde karar vermeleri hukuken mümkün değildir.
Buna göre, davacının payı işbu dava tarihinde —- olarak kabul edildiğinden —— davayı açmak için aynı —- onda bir paya sahi olan davacının taraf ve dava ehliyetine sahip olduğu kanaatine varılmış ve davalı vekilinin dava ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin talebinin reddine oy birliğiyle karar vermek gerekmiş, karar —-tarihli duruşmada açıklanmıştır.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, genel kurulun —–maddelerine dayalı olarak olağanüstü genel kurul yapılması amacı ile toplantıya çağrılması talebine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasında, “yukarıda açıklanan davaların olduğu, davacının, — ilamlarına konu davalardan önce davalı şirkette —– oranında pay sahibi olduğu, davacının açtığı davalara konu şekilde davacının payının sonradan —– düşürüldüğü” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
A-Davacının, ——- yapılmasını istemekte haklı olup olmadığı,— yapılması gerekip gerekmediği,
B-Davanın kabulü halinde olağanüstü genel kurul toplantısını yapmak üzere kayyım atanması gerekip gerekmediği,
C-Kayyım atanırsa yetkilerinin ne olduğu noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: — —- uyarınca, olağan ve olağanüstü olarak toplanmaktadır. —- şirketin hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde en uygun zamanda ve yılda en az bir kere olmak üzere; —– gerektirdiği hallerde ve zamanlarda yapılır.
TTK’nin 411. Maddesi “(1)Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak geciktirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir.
(2)Gündeme madde konulması istemi, çağrı ilanının ——— yayımlanmasına ilişkin ilan ücretinin yatırılması tarihinden önce yönetim kuruluna ulaşmış olmalıdır.
(3)Çağrı ve gündemi madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır.
(4)Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır, aksi halde çağrı istem sahiplerince yapılır.” hükmünü haizdir.
Somut olayda, yukarıda tespit edildiği şekilde, davacının payının sermayenin —-olduğu kabul edilmiş olup, davacı tarafından —– Maddesindeki şartlar yerine getirilmiş ve genel kurulun ihtarda belirtilen gündem maddeleri doğrultusunda toplantıya çağrılmasına ilişkin istem noter aracılığıyla davalı şirkete ve yönetim kurulu üyesine tebliğ edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden de anlaşıldığı üzere davacının davalı şirketin —— çağırma istemi davalı tarafça kabul edilmemiştir.
—- “Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir” hükmünü haizdir.
Somut olayda, öncelikle davacının olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasını istemekte haklı olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
Bu bakımdan yukarıda açıklandığı üzere, davalı şirket tarafından davacının davalı şirketteki ——– tarafından tespit edildiği ve ilgili Mahkemece uyulmak suretiyle davacı lehine kazanılmış hak olduğu üzere yoklukla malul şekilde düşürülmüştür.
Buna göre, davalı şirketin, davacının payının yoklukla malul şekilde düşürüldükten sonra yapılan toplantılarında oy hakkının olması gerekenden çok daha az olması nedeniyle davacının hissedar olarak menfaatlerinin zedelendiği anlaşılmaktadır.
2. Olarak, yine davacının, davalı şirketin sermayesi ——- tarafından tespit edildiği ve ilgili Mahkemece uyulmak suretiyle davacı lehine kazanılmış hak olduğu üzere yoklukla malul şekilde davalı zararına değiştirilmiştir.
Bu bakımdan yıllardır süren mahkemelerde davacı aleyhine yapılan işlemler yönünden davacının haklılığı tespit edilmiştir.
Davacı, davalı şirketin tek yönetim kurulu üyesi olarak seçilen —şirketin kârını dağıtmadığını ancak şirketten maaş, prim, ücret adı altında aylık —- aldığını, şirketin yetkilisi olarak fahiş fiyatlarla taşınmaz satın aldığını, bu satışlardaki fiyatların gerçeği yansıtmadığını, yine davalı şirketin kestiği faturaların içeriği itibariyle sahte olduğunu iddia etmektedir. Buna göre davalı şirketin —- sahibi olan davacının bu iddialarının genel kurulda görüşülmesinin doğru olacağı değerlendirilmektedir.
Tüm bu nedenlerle, davacının olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasını istemek hususunda haklı olduğu kanaatine varıldığından, davalı —-çağrılmasına ilişkin istemin kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı ——– kimin çağıracağı ile ilgili olarak da, bilindiği üzere, ——- madde başlığı da gözetildiğinde, anonim ve limited şirketlerde, azlık oy sahiplerince şirket genel kurulunun toplantıya çağrılmasına mahkemece izin verilmesi halini düzenlemektedir. Maddede de belirtildiği üzere, mahkemece bu yoldaki istem yerinde görülürse, gündemi düzenlemek ve genel kurul çağrısı yapmak üzere azlık oy sahipleri adına bir kayyım atanmalı ve kararda kayyımın görev ve yetkilerinin gösterilmesi ile yetinilmelidir. Diğer bir söyleyişle, atanan kayyım, mahkemenin değil azlık oy sahiplerinin adına görev ifa etmelidir. Kanuni düzenleme, genel kurulu toplantıya çağıran süjenin mahkeme olmayıp azlık oy sahipleri adına hareket edecek olan kayyım olduğunu belirlemektedir. Bu durumda, toplantı çağrısında bulunmaya yetkili makamın atanan kayyım olduğunun ve esasen—– belirtildiği üzere, toplantı gündeminin belirlenmesinin mahkemenin değil—- uyarınca atanan çağrıya yetkili kayyımın görevi bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, gündemi düzenlemek ve — uyarınca çağrıyı yapmak üzere mali müşavir —- kayyım olarak atanmasına, kayyımın —– hazırlarken, davalı şirketin sermayesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulan sermaye artışı öncesi dönem olan şirketin toplam sermaye miktarı — şirketin toplam pay adedi— davacının sermaye miktarı —-davacının pay adedi — olacak ve davacının şirketin —– olacak şekilde hazırlamasına dikkat etmesine dikkat çekilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, —— çağrılmasına,
2—— uyarınca çağrıyı yapmak üzere mali müşavir —– kayyım olarak atanmasına,
3-Kayyıma —– gündemi belirleme ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlama yetkisi verilmesine,
4-Kayyıma emek ve mesaisine karşılık şimdilik —- ücret takdirine, kayyım ücretinin davalı şirketin hesabından ödenmesine, ancak kayyım ücreti ödenmeden göreve başlamayacağından kayyım ücretinin daha sonra davalı şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına, kayyım ücreti yatırıldığında kayyımın göreve başlamasına,
5-Davacının, gündemin ihtarname ve dava dilekçesinde yazdığı şekilde belirlenmesi talebinin reddine,
6-Kayyımın —- hazırlarken, davalı şirketin sermayesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulan sermaye artışı öncesi dönem olan şirketin toplam sermaye miktarı —-şirketin toplam pay adedi — davacının sermaye miktarı —davacının pay adedi——olacak ve davacının şirketin —-ortağı olacak şekilde hazırlamasına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen talep toplantının içeriğinin belirlenmesi talebine ilişkin olup, atanan kayyım tarafından davacının istediği şekilde belirlenmesinin mümkün olması, yani davacının işbu davayı açmakta haklı, davalının ise haksız bulunması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
9- Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
10-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafından sarf edilen 31,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilleri ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, TTK’nin 412/2-son cümle maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.06/10/2021