Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/526 E. 2022/248 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/526 Esas
KARAR NO : 2022/248

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu firmanın, müvekkil firmadan satın almış olduğu mal ve hizmet alımına ilişkin olarak Müvekkil firma tarafından ——– tutarlı faturanın düzenlendiğini ve davalı firmaya teslim edildiğini, Davalı/borçlu firmanın takip ve dava konusu 09/11/2018 tarihli faturalı mal ve hizmet alımına ilişkin olarak yapmış olduğu ödemelerin mahsup edildikten sonra kalan 5.000,00 USD bakiye alacak ödenmediğini ve ödeme konusunda yapılan ikazlardan da netice alınamadığını, 5.000,00 USD bakiye alacak ile fiili ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş olan yasal faizi olan—-alacağın tahsili amacıyla — Esas sayılı dosyası ile borçlu/davalı aleyhine icra takibine başlanıldığını, Borçlu/davalı iş bu takibe itiraz etmesi üzerine takip durduğunu, Davalı/borçlu firmanın takip ve dava dışı 08.01.2019 tarihli faturalı mal ve hizmet alımına ilişkin olarak yapmış olduğu ödemeler mahsup edildikten sonra kalan —- bakiye alacak ödenmediğini ve ödeme konusunda yapılan ikazlardan da netice alınamadığını,—-alacak ile fiili ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş olan yasal faizi olan—–alacağın tahsili amacıyla — sayılı dosyası ile borçlu/davalı aleyhine icra takibine başlanıldığını, Borçlu/davalı iş bu takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, Borçlu/Davalı firmanın her iki icra takibine itiraz etmesi nedeniyle icra takipleri durduğundan — her iki dosya için ayrı ayrı müracaat edildiğini, — görüşmelerinde anlaşma —– sağlanamadığını, Dava konusu —- Esas sayılı icra takibine konu alacak için taraflarınca—— numaralı Başvuru yapıldığını, —müracaat neticesinde 22.09.2020 tarihinde toplantı yapıldığını fakat anlaşma sağlanamadığını, Bu nedenle “İtirazın İptali Davası” açmak gerektiğini, Davalı/borçlu firma Arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasından bir süre sonra dava dışı —sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazı geri çektiğini, —- Esas sayılı takip konusu alacak dava konusu yapılmadığını, Davalı/borçlunun—-yapmış olduğu itiraz üzerine —– Esas sayılı dosyasında takip durduğunu ve arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, Davalı/borçlu —- yapmış olduğu itirazında “takibe konu asıl alacak tutarı olan — satın almış oldukları mal ve hizmetlerle ilgili ——–verilecek —– hizmet bedeli olarak kararlaştırıldığını ancak böyle bir hizmetin verilmemiş olması nedeniyle takibe konu edilen alacağın haksız ve mesnetsiz” olduğunu iddia ederek itirazda bulunduğunu, Davalı/borçlunun yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu İtirazın iptalini talep ve dava etmek gerektiğini, Davalı/borçlunun, Müvekkil firmadan—-aldığını, Söz konusu ürünlerin davalı borçluya teslim edilmediğini, Müvekkil firma satmış olduğu ürünler fatura tarihinden itibaren 1 yıl garanti kapsamında olduğunu, oluşabilecek problemlere ayrıca teknik servis hizmeti de verildiğini, İcra takibine konu fatura alacağı davalı/borçlu firmanın iddia ettiği üzere — —– verilecek olan —— bedeli” değil satılan ürün bedeli olduğunu, Müvekkil firmanın satmış olduğu ürünler fatura tarihinden itibaren 1 yıl olmak üzere garanti kapsamında olduğunu, Davalı/borçlu firma tarafından bu 1 yıllık garanti süresi içerisinde ve devam eden günümüze kadar gelen süreç içinde müvekkil firmaya iletilmiş herhangi bir servis talebinin de olmadığını, Zira, Davalı/borçlu, müvekkilden satın almış olduğu malları teslim aldıktan sonra —- gelişen siyasi sebeplerden ötürü—– firmalarda bazı ——— gerçekleştiğini ve bu nedenle —–kurulum ve devreye alma işlemlerini mevcut gelişmeler ve belirsizlikler nedeniyle askıya aldığını söylediğini, Davalı/borçlunun—–yaşanan —- gelişmelerden ötürü almış olduğu karar neticesinde satın almış olduğu ürünleri kullanmıyor olması veya atıl durumda bırakmış olmasının takip konusu borçta bir indirim sebebi teşkil etmediğini, Davalı/Borçlunun borcunu ödemediğinden hakkında icra takibine başlandığını, Davalı/Borçlu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Davalı/Borçlunun fatura konusu alacağa karşılık olarak yapmış olduğu gerek kısmi kısmi ödemeler gerekse faturaların bağlı olduğu —— bildiriminin yapılmış olmasının ve de ticari defter ve kayıtlarına işlenmiş olmasınun bu söyleminin gerçek olmadığını tamamen kötü niyetle hareket ettiğini ortaya koyduğunu, Davalı/Borçlu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz etmiş olduğundan davanın kabulü ile Davalı/Borçlunun asıl alacak üzerinden % 20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini, Davalı/Borçlu borcunu ödemekten kaçınmakta olup icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini, Davalı/Borçlu firma TTK hükümlerince kurulmuş ve faaliyette bulunduğunu, —- olmadığını, —– olduklarını, Müvekkil firmadan satın almış oldukları ürünlerin —— teslim edildiğini, Davalı/borçlu firmanın hal ve hareketleriyle ileride mahkemenin davanın kabulüne ilişkin vereceği kararını hükümsüz kılma davranışlarına gireceği yönünde davranışları ve güçlü kuşkularının bulunduğunu, Bu nedenle Davalı/Borçlu firmanın menkul ve gayrimenkulleri üzerine dava sonuna kadar İhtiyati Tedbir Konulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin Davalı/Borçlu üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili adına herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermemek adına öncelikle davanın süresinde açılmadığından ötürü zamanaşımı itirazında bulunduğunu, Davacı tarafça icra takibine konu edilen faturanın içeriği “mal/hizmetin verilmediğinden ötürü” taraflarınca kabul edilmediğini, bu hususta itirazlarını icra dairesine sunulduğunu, Aynı hususu işbu davada da tekrar ettiğini, Davacı tarafça —- —-şirket yollanan teklif metninde ödemenin nasıl yapılacağı hususu ve vadelerinin belirtildiğini, Anlaşılan miktarın % 10 kısmı ürünlerin teslimden sonra kurulumu yapıldığında muaccel olacağını, Kurulum yapılmadan ödemeye hak kazanılamayacağı teklif metninde belirtildiğini, Malların taraflarına teslim edildiğini, kurulumun halen daha yapılmadığını, Bu sebepten dolayı dava konusu olan miktarın taraflarınca davacı tarafa ödenmediğini, ——- yapıldıktan sonra kurulumun geç yapılmasından dolayı uğranılan zararın hesap edilip kalan miktarın davacı tarafa ödeneceğini, bu nedenlerden dolayı işbu davanın reddini, hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine karar verilmesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini ve kötü niyetli başlatılan bu takip sebebi ile % 20 den aşağı olmamak koşulu ile davacı tarafa kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya takibe konu edilen fatura içeriğini satıp teslim ettiğini ancak davalının fatura bedelini ödemediğini iddia etmekte, davalı vekili ise Davacı tarafça 24/12/2018 tarihinde müvekkil şirket yollanan teklif metninde ödemenin nasıl yapılacağı hususu ve vadelerinin belirtildiğini, Anlaşılan miktarın % 10 kısmı ürünlerin teslimden sonra kurulumu yapıldığında muaccel olacağını, —- yapılmadan ödemeye hak kazanılamayacağı teklif metninde belirtildiğini, Malların taraflarına teslim edildiğini, kurulumun halen daha yapılmadığını, Bu sebepten dolayı dava konusu olan miktarın taraflarınca davacı tarafa ödenmediğini, Kurulum yapıldıktan sonra kurulumun geç yapılmasından dolayı uğranılan zararın hesap edilip kalan miktarın davacı tarafa ödeneceğini, bu nedenlerden dolayı işbu davanın reddi gerektiğini savunmaktadır.
Taraf iddia ve savunmaları üzerinde yapılan incelemede, malların teslimi konusunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının teslim etmiş olduğu ürünlerin kurulum servisini yapmamış olmasının fatura bedelini talep etmesine engel olup olmadığı, kurulum servis hizmetinin verilmemiş olması davacının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının fatura takibe konu etmiş olduğu alacağı talep edip edemeyeceği, talep edebileceği alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan incelemede, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibarı ile—-olduğu tespit edilmiştir. Ancak Davacının —— üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı tespit edilmiş olup, bu tespite göre davacının defterlerinde tespit edilen —– talep edilmediği anlaşılmaktadır.
Yukarıda da anlatıldığı üzere taraflar arasında malların teslimine ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmayıp, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının teslim etmiş olduğu ürünlerin——— yapmamış olmasının fatura bedelini talep etmesine engel olup olmadığı,—— verilmemiş olması davacının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının fatura takibe konu etmiş olduğu alacağı talep edip edemeyeceği, talep edebileceği alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacının—-tarihinde davalıya;
– Değişik——— teklifi verdiği,
– Teklifin toplam tutarının —–olduğu,
– Ödeme şartlarının Teklif tutarının %40’ ı sipariş onayı ile hesaba havale, %50’ si ürünlerin sevki öncesinde, kalan %10’ u devreye alınasına müteakip hesaba havale şeklinde olduğu,
– Garanti süresinin 12 ay olduğu,
– Genel Şartlar 9. Maddesine göre Sistemin kurulum ve devreye almasının satıcı firma tarafından yapılacağı, — öğün yemek ve—– işveren tarafından karşılanacağı, Şeklinde düzenlendiği görülmektedir.
Davalı vekili, anlaşılan miktarın % 10 kısmı ürünlerin teslimden sonra kurulumu yapıldığında muaccel olacağını, Kurulum yapılmadan ödemeye hak kazanılamayacağı teklif metninde belirtildiğini, Malların taraflarına teslim edildiğini, kurulumun halen daha yapılmadığını, Bu sebepten dolayı dava konusu olan miktarın taraflarınca davacı tarafa ödenmediğini, Kurulum yapıldıktan sonra kurulumun geç yapılmasından dolayı uğranılan zararın hesap edilip kalan miktarın davacı tarafa ödeneceğini ileri sürmektedir. Ancak yapılan incelemede davalının ürünün tesliminden dava tarihine kadar davacıya iletmiş olduğu herhangi bir servis talebinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla mevcut durumda servis alacaklısı olan davalının temerrütü söz konusu olup, davacıya bu konuda herhangi bir kusurun atfedilmesi mümkün değildir. Bu kapsamda davacınını takibe konu etmiş olduğu– alacağını talep etmekte haklıdır. Ancak davacının — asıl alacak için davalı tarafı temerrüte düşürdüğüne dair herhangi bir delil ibraz etmediğinden işlemiş faiz talebi kabul edilmeyip davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun —-esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu vaki itirazın —- yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden —– bankalarının doları ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
3-Asıl alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine —– takip tarihindeki efektif satış kuru dikkate alınarak) %20’si oranında icra inkar tazminatının hükmedilmesine,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 2.513,81 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 514,54 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.999,27‬ TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 514,54 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 841,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre ; 725,14 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan 115,86 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden—— göre davacı lehine takdir olunan —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Ret olunan dava yönünden —— göre davalı lehine takdir olunan—– vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile—– arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre ; 1.138,15 TL’nin davalıdan ,—–davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.