Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/486 E. 2022/626 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/486 Esas
KARAR NO: 2022/626

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/07/2021
KARAR TARİHİ:13/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, —-ile iştigal ettiğini, davalıya —- tarihi itibariyle hizmet vermeye başladığını, —ile davalının bildirdikleri adreslerde, bildirdiği kişilerden—-testleri alındığını, bir başka ifade ile kapı kap, dolaştıklarını, o adreslerde —- testleri yaptıklarını, numune aldıklarını ve bu numuneleri gün sonunda—– götürdüklerini, ilişki bu şekilde devam ederken, —- itibariyle ——davalıya kiraya verilerek teslim edildiğini, davalının istediği kişilerin —— işe alındığını, ayrıca kiralanan aracın kaza geçirdiğini, ———- gönderdiklerini, —bedelindeki artış dâhil davacının, bu nedenle de zarara uğradığını, Taraflar arasındaki ilişkinin devamı sırasında davalı şirket tarafından ——— kurulduğu, davacının ve işçilerinin bu —-edildiğini, hizmet alımının sürekli devam ettiğini, borç miktarı ve hizmet hakkında ——- konuşmalar yapıldığını, Davalı tarafça —–fatura ödemesi” —– —-günü —– ödemesinin yapılmadığını, bakiye borç miktarının ödenmesi için davalıya yapılan bildirimler üzerine davalının ödeme yapacağını belirttiğini, ancak borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine—–Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, daha sonra dava şartı olarak ———– başvurulduğunu ve tarafların anlaşamadıklarını, bu nedenle huzurdaki davanın açıldığını, Özetle; izah edilen ve resen öngörülecek nedenlerle; davanın kabulüne, borçlunun malvarlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, borçlunun —- Esas dosyasına haksız olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, likit bir borca itiraz ederek itiraz hakikini kötüye kullanan davalı aleyhine itiraza konu borcun —- az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme kapsamında edimini gereği gibi ifa etmekle yükümlü olan davacının, davalı şirketin bildirdiği adreslere zamanında gitmediğini, gittiği adreslerde alınan ——- ————karışıklıklar yaşanmış olup ————- yaptıran kişilerin hem de davalı şirketin mağdur olduğunu, alınan numunelerin özenle saklanmadığını, karışıklıklar yaşandığını, test sonuçlarında hatalar olduğunu, Herkesçe de bilindiği üzere——-kişilerin temaslılarının dışarı çıkmamaları ve———— gerektiğini, aslında—- olmayan, ancak hatalı gelen test sonuçları nedeniyle evde bir süre kapalı kalmalarına, —-olmalarına karşın sonuçlarının negatif çıkan kişiler ise dışarıda toplumun diğer bireylerine temasta bulunmaya devam etmelerine sebep olduğunu, aynı şekilde—- örnekleri alınırken gerekli hijyen kurallarına dikkat edilmediğini, davacı tarafın ve çalışanlarının kaba davranışları dolayısıyla teste giden kişiler hakkında davalı şirkete sürekli şikayetler geldiğini, Bu nedenle —- tarihinden itibaren davalı şirket tarafından istediği kişileri — olarak işe alınmaya başladığını, hal böyle iken sözleşmeye dayalı edimini gereği gibi ifa etmeyen davacının fatura düzenleyerek ödeme talep hakkının olmadığını, özetle; izah edilen ve sayın mahkemenin resen göz önünde bulunduracağı nedenlerle; davacının açmış olduğu davanın esastan reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—-Esas sayılı dosyasının —- sistemi üzerinden mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.—- raporunun sunulduğu anlaşılmıştır.
—- formlarının gönderilmesinin istenildiği,— tarihli yazı cevabı ile davalı şirketin —-formlarının gönderildiği anlaşıldı.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, ——-kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi fatura alacağına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde her iki tarafın da ticari defterlerini ibraz ettiği, her iki tarafın ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, davalının dava konusu yapılan faturaya ilişkin hizmeti —- bildirdiği, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği,—-ile de tespit edildiği ve yukarıda açıklandığı üzere kesin delil niteliğindeki davacı (ve davalı) —-alacağın varlığının görüldüğü, bu sebeple davacının alacağını ispatladığı, her ne kadar davalı tarafından hizmetin ayıplı yapıldığına ilişkin savunma ileri sürülmüş ise de, davalı tarafından davacıya hizmetin ayıplı olduğuna ve faturaların kabul edilmediğine dair herhangi bir ihtarname çekilmediği, yine seçimlik hakların kullanıldığına dair de dosyada bir emare bulunmadığı, bu sebeple davalının faturadan kaynaklanan borcunu ödemek yükümlülüğü altında olduğu, yine dosya kapsamında davalının dava konusu faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle temerrüte düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir iddia ve delil ileri sürülmediğinden takip tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediği ve takipte temerrüt faizi talep edilemeyeceği, dava konusu alacağın faturaya dayanması ve likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun —- Esas sayılı takibine yaptığı itirazın —asıl alacak ile sınırlı olmak üzere İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle —- üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen —- asıl alacağın yüzde — karşılık gelen —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri —– üzerinden hesaplanan ve alınması gereken —karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan—- peşin harcın mahsubu ile bakiye —-harcın davalıdan alınarak —-
4-Davacı tarafça yapılan —dava açma masrafı ve — bilirkişi/posta masrafından ibaret —yargılama giderinin kabul/ret oranına—- göre —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri —-üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca hesaplanan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri —-üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — 13/2 uyarınca hesaplanan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen —– arabuluculuk ücretinin kabul/ret oranına —-davalıdan alınarak —- bakiye — davacıdan alınarak —-Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren—- hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile—-nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.