Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/461 E. 2022/266 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/461 Esas
KARAR NO : 2022/266

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …—- ilamsız icra takibi dosyasıyla müvekkili hakkında sözde alacağı olduğundan bahisle icra takibi başlattığını, davalının usulsüz bir tebligat yaptığını, müvekkilinin de icra dosyasından haberdar olmadığını, davalının daha sonra dosyasını takip etmediğini, icra dosyasının müdürlükçe işlemden kaldırıldığını, sonrasında dosyaya müdahil olan davalı vekilince yenileme emrinin tebliğe çıkartıldığını, dosyanın —- esas sayılı dosya numarası ile yeniden işleme konulduğunu, davalı tarafça ilgili icra dosyası ile müvekkilinin başkaca alacaklı olduğu icra dosyasındaki alacağı haczedilerek davalı tarafça haksız bir tahsilat yapıldığını, icra dosyasındaki takip talebi ve dayanak belge incelendiğinde, davalının müvekkiline —müvekkili olan —bedelli vermiş olduğu çekin borç karşılığı verildiğini beyanla bedel iadesinin talep edildiğini, bilindiği üzere kambiyo evrakı olan çekin bir ödeme aracı olduğunu, müvekkilinin davalıdan herhangi bir borç almadığını ve yapmış olduğu ödemeye borç vermiş gibi talep ettiğini, işlemiş faiz istemi yönünden de borçlu olmadığımızın tespitini talep ettiklerini, ilgili icra dosyasında —- bedel davalı tarafça müvekkilimin başka bir dosyasındaki alacağını haciz etmek suretiyle davalı tarafça tahsil edildiğini, davalının hakkı olmayan tahsil etmiş olduğu —-işleyecek yasal faizi ile istirdat edilerek —-haksız tahsil tarihi olan —- itibaren işleyecek yasal faizi ile müvekkiline verilmesine, müvekkilinin davalıya —-dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davalının —- faiz istemine ilişkin başta müvekkilinin borçlu olmaması ve— nedeniyle müvekkiline hiçbir ihtar gönderilmeden temerrüde düşürülmemesine rağmen takip talebine konu edilmesi yönünden faiz alacağı bakımından da müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli takipte bulunulması sebebiyle davalının —%20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Derdesttik İtirazımız vardır dosya ——–dosyasında derdesttir. Davanın usulden esastan reddini talep ederiz. davada zamanaşımı defimizin açıklaması Çekin—- tarihidir. Davacı İcraya verilmiştir. İcra takip tarihi ——–Menfi tespit davalarında zamanaşımı sûresi aşağıdadır. Davada ispat külfeti davacıdadır. Bu İspatta bahsedilen takibe konu çeki borç olarak atmadığını ve o tarihte bir alacağı olduğunu İspat etmek zorundadır. Davacının tebligat eksikliğin» veya usulsüz tebligat beyanına katılmıyoruz. Bu dosyadan ev haczi dahi yapılmıştır. Davacı devamlı olarak borcunu ödeyeceğine dair sözler verdiği halde ödememiştir. Bu nedenle alacaklı olduğu dosyadaki alacağına haciz konularak borç tahsil edilmiştir bu çek davacıya borç olarak —- arasında ihtilaf yoktur. Bu hususta müvekkilim davacının İnşaatını yapan kişidir. İnşaatını yapan kişinin diğer kişiye borçlu olması düşünülemez. Davacı vekili çeki ödeme aracı saymış—- davacının bu çeki hangi alacak için aldığını düşünmemektedir. Davacı 10.000.00 TL bu çeki ne için aldığını açıklamak zorundadır. Müvekkilimin çekin keşide edildiği tarih olan —- davacıya borçlu olduğunu davacı ispat etmek zorundadır. davacıya karşı takip yapılmıştır. Evine hacze gidilmiştir. Davacı dava açmamıştır. Borca itiraz etmemiştir Ne zaman ki alacak tahsil edilmiş istirdat davasına dayanmıştır. Bedel konusu çek kendisine borç olarak verilmiştir. Davacı taraf çek ve kambiyo ilişkisine dayandığı için bu çeki hangi borcumuz İçin aldığını İspat etmek zorundadır. İspat külfeti davacıdadır. Biz çeki borç olarak verdiğimizi ve bunun bedelinin ladesini talep ettiğimizi açıklamış ve icra takibi yapmış durumdayız. İcra takibinde takip talebinde ve ödeme emrinde borcun sebebi (tarih —–numaralı çek itl borç verilen bedelin iadesi “si ibaresi eklenmiştir. Davacının buradaki menfi tespit davası 5 yıllık zaman aşımına tabi olup bu yasal süre dolmuştur. Davacının davası zamanaşımına uğramıştır, bu nedenle davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ediyoruz.
Bu nedenle haksız davanın usulden /dava zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesi mahkeme masrafı İle vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Uyuşmazlık, ———- sayılı icra dosyasından menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
Davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar kanunda sınırlı sayıda sayılmış olup, nispi ticari davalar da her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmelerine ilişkin olması şartına bağlı tutulmuştur.
Dava konusu ilamsız takip dayanağı çeke ilişkin alacağın, davalı tarafın yetkili müdürü olduğu firma ile davacının hissedar olduğu taşınmazdaki —- davacın şahsi çabaları için verildiğinin iddia olunduğu görülmüştür.
6335 sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK.’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Açıklanan nedenlerle, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin 6102 sayılı Kanunun kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından, uyuşmazlık nisbi yahut mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından davanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizce görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE
2-HMK 20.Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli———-Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı.)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.