Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/46 E. 2021/746 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/46 Esas
KARAR NO : 2021/746

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin alacağının tahsili amacıyla—- dosyası —- hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, Davalı borçlu, borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, İşbu itirazın takibi sürüncemede bırakarak müvekkilin haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yapıldığını, haksız ve mesnetsiz olduğunu, — yayımlanan 7155 sayılı kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiş olduğunu, ticari davalarda, konusu belli bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulması dava şartı haline getirildiğini, Müvekkil şirketin cari hesaptan doğan alacak için icra takibine karşı itirazın iptali amacıyla —– —- dosya ile — işletildiğini, bu süreçte taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını ve bu husus 06/01/2021 tarihli —– tutanağında kayıt altına alındığını ve davacı yanın haksız ve mesnetsiz itirazının iptali amacıyla işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, Davalı tarafça müvekkil şirkete takip tarihinden sonra kismi ödemeler yapıldığını, Dosyaya sunulan cari hesap ekstresinden —-müvekkil şirkete ödendiğini, Bu nedenle, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının reddedilerek yasal vekalet ücreti olan 2.112.71 TL üzerinden takibin devamını ve takip tarihi itibariyle yapılmış olan icra dosya masrafları ve takip tarihinden itibaren işleyecek faiz, ve tüm ferileri ile birlikte takibin devamına karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —-müvekkilin alacaklı tarafa borcu bulunmadığını, Davacı vekili ….——— yatırıldığını, alacaklının kabulünde olduğu üzere 14.000,00 TL’si müvekkili adına olan hesaba 3.000,00 TL’si de vekil olarak davacı —-ait hesaba dosya numarası belirtilmek suretiyle yatırıldığını, dosyaya sunulan dekont ile tahsil harcı dahil dosya borcunun ödendiğini, Alacaklı tarafa yapılan ödemeler ve özellikle vekil hesabına dava konusu —- gönderildiğini, icra dairesine yapılan tahsilatların bildirilmediğini, vekil adına hesabına yatırılan ———-dahi kesilmediğini, Bu konuda ki şikayet haklarının saklı olduğunu, Müvekkilinin davacı vekili ile başkaca bir ilişkisi olmadığını, dekonttada açıkça dava konusu icra dosyanın bakiye borç ödemesi yazıldığını, kötü niyetli davacının yaptığı tahsilatları icra dosyasına bildirmediğini, huzurdaki dava ile icra vekalet ücretini ikinci kez talep ettiğini, Müvekkilinin anılan icra dosyasında davacı alacaklıya borcu bulunmadığını, Şirket kayıtları ile ve davacı vekili beyanı ile de bu hususun sabit olduğunu, —- tarihli takipten sonra müvekkil davacıya ait banka hesabına —– yapıldığını, Davacı alacaklı tarafından Yetki itirazı kabul edilerek—– dosyasında kaydolmuş icra dosyasında —–olarak tarafımıza tebliğ edildiğini, yetkili dosyadan gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinde—-alacaklıya ana para borcu kalmadığını, cari hesap borcuna takip öncesi gönderilen bir ihtar olmadığı için davalı temerrüde düşürülmediğini, davacının takipte talep ettiği 84,39 TL işlemiş ticari faiz talebinde hukuka —- bulunmadığını, Takip tarihi ile ödeme tarihleri arası yapılacak faiz hesabında ise 56,45 TL ödeme tarihleri itibariyle kalan anaparaya faiz işletilmek suretiyle bulunan faiz olduğunu, Davacı——— icra vekalet ücreti , takip çıkış rakamı 14.084,75 TL sı üzerinden % 2,27 oranı üzerinden tahsil harcı 249,30 TL ( 70,42 TL peşin harç mahsup ) 163,92 TL icra masrafı olmak üzere 2.525,93 TL olduğunu, alacaklı davacı vekilinin fazla para aldığını, huzurdaki dava ile vekalet ücreti talep ettiğini, Bu davranış MK 2 anlamında dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, Müvekkilinin takibe vaki itirazı üzerine davacı tarafça ticari dava şartı arabuluculuk kapsamında başvuru yapıldığını,—- ile görüşmeler yapıldığını, görüşme sonunda anlaşmama olarak son tutanak tanzim edildiğini, Son tutanak tanziminden sonra alacaklı vekili ile haricen görüşüldüğünü, 3.000,00 TL’si üzerinden anlaşma sağlandığını, Müvekkil şirket yetkilisi gerek çocuğunun—— geçirmesi gerekse işyerinin kapalı olmasından kaynaklı nedenlerle haricen anlaşılan—-şirket hesabından davacı—-adına olan hesaba gönderdiğini, Müvekkilinin bu ödemeyi geciktirmesini kötü niyetli alacaklının ödenmiş icra dosyası borcunun vekalet ücreti ödenmediği gerekçesi ile huzurdaki davayı ikame ettiğini, Müvekkilinin ——kayıtlı şirket olduğunu, dava dilekçesinin 5.numaralı bendinde yer alan gerçek kişi tacir ifadesinin doğru olmadığını, alacaklı taraf kötü niyetli olduğunu, M.K. 2.anlamında insanların zor durumda olmasını fırsat bilindiğini, özellikle vekili tarafından huzurdaki dava ile ilam vekalet ücreti çıkarma amaçlı açılan bir dava olduğunu, Alacaklı davacıya ödenmeyen borç olmadığını icra inkar tazminatı talebi de usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ; açılan haksız ve mesnetsiz kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini, müvekkiline yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmemesini, Davanın reddini, Davacı aleyhine icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, Yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacıya tahmilini, karar verilmesini vekâleten talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, İcra vekalet ücreti alacağının tahsiline ilişkindir.
Davacı vekili, Davalı tarafça müvekkili şirkete takip tarihinden sonra kismi ödemeler yapıldığını, dosyaya sunulan cari —– tarihi itibariyle müvekkilin alacağı —- olduğunu, takip tarihinden sonra 14.000,00 TL müvekkil şirkete ödendiğini, bu nedenle, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının reddedilerek yasal vekalet ücreti olan 2.112.71 TL üzerinden takibin devamını ve takip tarihi itibariyle yapılmış olan icra dosya masrafları ve takip tarihinden itibaren işleyecek faiz, ve tüm ferileri ile birlikte takibin devamına karar verilmesi gerektiğini iddia etmekte, davalı vekili ise Müvekkil şirket yetkilisi gerek —-gerekse işyerinin kapalı olmasından kaynaklı nedenlerle haricen anlaşılan —- şirket hesabından davacı avukatı adına olan hesaba gönderdiğini, Müvekkilinin bu ödemeyi geciktirmesini kötü niyetli alacaklının ödenmiş icra dosyası borcunun vekalet ücreti ödenmediği gerekçesi ile huzurdaki davayı ikame ettiğini, Müvekkilinin —olduğunu, huzurdaki dava ile ilam vekalet ücreti çıkarma amaçlı açılan bir dava olduğunu, Alacaklı davacıya ödenmeyen borç olmadığını icra inkar tazminatı talebi de usul ve yasaya aykırı olduğunu savunmaktadır.
Davacı vekili tarihsiz beyan dilekçesinde 05/02/2021 tarihinde davalı tarafından 3.000,00 TL ödeme yapıldığını beyan ederek, ödemeye ilişkin dekont suretini sunmuştur.
Bu durumda gerek davalı vekilini cevap dilekçesinde gerek ise davacı vekilinin beyan dilekçesinde belirtmiş olduğu üzere davaya konu edilen borç ödenmiş olup, davanın esası konusuz kalmıştır.
Bu aşamada davanın esası konusuz kalmış olup tarafların dava tarihi itibarıyla haklılık durumu dikkate alınarak hangi taraf lehine vekalet ücretine hükmedileceği ve davacı vekilinin icra inkar talebinde haklı olup olmadığının tartışılması gerekir.
Davalı vekili dava tarihinden sonra davaya konu edilen alacığı ödeyerek borcunu kabul etmiştir. Bu nedenle dava tarihi itibarı ile davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir. Öte yandan bu haklılık durumu gözetilerek arabuluculuk ücreti de davalı tarafın üzerinde bırakılmıştır.
Davacı vekili vekalet ücreti dışında ayrıca müvekkilinin lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Ancak icra inkar tazminatı sadece asıl alacak yönünden hükmedilebilecek bir alacak olup asıl alacağın fer’ileri için icra inkar tazminatına hükmetmek mümkün olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine kara vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-KONUSUZ KALAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 24,50 TL yargılama giderinin davacı tarafın üzerinde bırakılmasına,
4- —tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 2.112,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —- arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı karşı kesin olarak okundu.