Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/442 E. 2022/161 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/442 Esas
KARAR NO: 2022/161
DAVA: İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 11.02.2016
KARAR TARİHİ: 02.03.2022
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin öz varlıklarının eksi olması nedeniyle borca batık vaziyette olduğunu, köklü bir firma olan müvekkili şirketin iflasının ertelenmesi için gerekli olan mali ve hukuki şartların haiz olduğunu beyanla, müvekkili şirket aleyhine başlamış olan tüm icra ve iflas takipleri, satış ve muhafaza işlemeleri ve ihtiyati haciz işlemleri gibi tedbir uygulamalarının İİK md.179/a uyarınca durdurulmasına, yeni takip yapılmamasının yasaklanmasına ve tedbirden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına, araçlar üzerine konan yakalama şerhlerinin kaldırılmasına, müvekkili şirketlere ait doğmuş ve doğacak borçlardan dolayı —– kullanıma kapatılmasının tedbiren durdurulmasına, müvekkili şirketler aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü muhafaza, teslim ve tahliyeye ilişkin icra işlemlerinin durdurularak muhafaza altına alınmış ve/veya alınacak müvekkili şirketlerin faaliyet altına alanında kullanılan tesis, makine, eşya, teçhizat vs. müvekkili şirkete iadesine, İİK m.89 uygulamalarının, takas ve mahsup işlemlerinin yasaklanmasına ve rehinli malların satışının durdurulmasına, şirketlerin banka hesaplarına bloke konulmasının tedbiren önlenmesine, konulmuş olan olan blokelerin kaldırılmasına, müvekkili şirketlere kayyım atanmasına ve müvekkili şirketlerin borca batıklığının tespiti ile İİK md.179 uyarınca iflasının şimdilik bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Müdahil İstemleri : Müdahil vekilleri vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
3-Davanın aşamaları: Mahkememizin —-davacı şirketin rayiç özvarlığının —-olduğu, yani davacı şirketin borca batık durumda bulunduğu, şirketin iyileştirme projesinde — tarihi itibariyle borca batıklıktan çıkarak rayiç özvarlığını — ulaştıracağını belirttiği, ancak erteleme talep eden şirketin — tarihinde halen — borca batık olduğu, yine erteleme talep eden şirketin — tarihi itibariyle kamu borçlarının toplamı — tarihi itibariyle kamu borçlarının toplamının —- ulaştığı, diğer bir anlatımla, erteleme talep eden şirketin kamu borçlarının —— kat artış gösterdiği, şirketin revize edilen iyileştirme projesindeki satış ve kârlılık hedeflerine ulaşamadığı gibi ulaşmasının da mümkün gözükmediği, davacı borçlu şirketin yapısal iyileşmesinin artık mümkün olmadığı, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, şirketin devam eden faaliyet zararıyla faaliyetine devam etmesi borca batıklığını artıracağı, şirketin bu durumda faaliyetine devam etmemesi gerektiği, diğer bir deyişle, davacı şirketin iyileşme ümidinin bulunmadığı, yine şirketin kamu borçlarının her geçen gün daha fazla arttığı anlaşılmakla davacı şirketin İİK’nin 179/b-5. Maddesi uyarınca —— koşullarının oluştuğu” şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi sonucunda —— sayılı ilamındaki “davacı şirket tarafından sunulan projenin ciddi ve inandırıcı olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak borca batıklık konusunda alınan son bilirkişi raporunun —-olduğu, —- tarihli kayyım raporunda rayiç değerler üzerinden bir hesaplama yapılmışsa da, değerlendirmenin yukarıdaki kriterlere uygun olmadığı, en son alınan bilirkişi raporundan yaklaşık —— tarihinde dosya hakkında karar verildiği anlaşılmıştır. Bu sebeple yukarıda açıklanan ilkelere uygun hüküm tarihine en yakın tarih itibariyle davacı şirketin güncel rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının bilirkişi heyeti marifeti ile usulüne uygun tespiti ile sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yaklaşık ——- önceki veriler esas alınarak karar tesisi usul ve aykırı olmuştur. Bu sebeple Mahkeme kararının HMK m.353/1-a-6 uyarınca kaldırılmasına” şeklindeki gerekçeyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
4-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, İİK’nin 179, 179/a, 179/b ve TTK’nin 376. ve 377’inci maddelerinde düzenlenen iflas erteleme istemine ilişkindir.
Davanın başlangıcında taraflar arasındaki uyuşmazlık, “davacı şirketin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı” noktalarında toplanmaktadır.
5-Hukuki açıklama;—– ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, alacaklıların durumunu zorlaştırma ve bir şirket tasfiyesi yolu değildir.
—– ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsımında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.
Borca batıklık; şirketin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK’nin 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nin 178(1). maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır.
İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur.
İyileştirme projesi sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK’nun 376(2) maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nun 179. maddesinde aranan ciddi ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
Borca batıklığın ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirmekle bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması zorunlu olduğu gibi projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve karlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmelidir.
Erteleme isteyen davacı şirketin mali durumu yargılama sonuna kadar her aşamada mahkemece incelenmeli ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı denetlenmelidir.
6-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Somut davada; davacı şirket iflas erteleme talebi ile— tarihinde işbu davayı açmış olup, davacı şirket hakkında —– tarihli ara kararla İİK’nin 179/b maddesinde belirtilen tedbirlerden yararlandırıldığı, aynı zamanda denetim kayyımı tarafından denetlenmesine karar verildiği, denetim kayyımı olarak —- atandığı, davacı şirketle ilgili denetim kayyımı tarafından belirli sürelerde şirketin durumu ile ilgili kayyım raporları düzenlendiği, Mahkememiz — tarihli duruşmasının — nolu ara kararı ile kayyım —- denetim kayyımlığı görevine son verildiği, yeni denetim kayyımı olarak ——- atandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, davacı şirketin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığının tespiti için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Mahkememizce, bilirkişi incelemeleri yaptırılarak bilirkişi raporları ve denetim kayyımlarından kayyım raporları alınarak, davacı şirketin dava tarihinde borca batık olup olmadığı, iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı hususunda incelemeler yaptırılmıştır.
Mahkememizce bilirkişiler —— oluşan bilirkişi heyeti vasıtasıyla davacı şirketin—- inceleme yapılarak davacı şirketin dava tarihi itibariyle rayiç değerleri hesaplanarak borca batık olup olmadığının tespiti yapılmış, bilirkişiler tarafından düzenlenen— tarihli bilirkişi raporunda;—– tarihi itibariyle mali tablolarında—özvarlık tutarı —olarak bulunmuştur. Davacı şirketin mali tablolar üzerinden, rayiç değerlere göre yapılan incelemeler sonucunda borca batık olduğu tespit edilmiştir. Şirketin ödenmemiş sermayesi yoktur…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bu bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime elverişli ve yeterli bulunduğundan mahkememizce de hükme esas alınarak aynen benimsenmiş ve davacı şirketin dava tarihinde borca batık olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce Bilirkişiler ——– oluşan oluşan bilirkişi heyeti vasıtasıyla davacı şirketin tesis, makinalar, demirbaşlar, taşıtlar, haklar, özel maliyetler, stoklar, gayrimenkuller ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığının tespiti yaptırılmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda; “şirketin iyileştirme projesinde —- tarihi itibariyle borca batıklıktan çıkılarak özvarlığın — ulaştırılacağı belirtilmişse de şirketin —- tarihinde halen —- borca batık olması, borca batıklığın başvuru dönemine göre iki katına çıkması, —- tarihinden bu yana kamu borçlarında yaklaşık —-kat artış yaşanması, iyileştirme projesinde alacaklılarla borç yapılandırma sözleşmeleri akdedileceği belirtilmesine rağmen yapılandırma konusunda mesafe alınamaması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olarak değerlendirilmesine imkan bulunmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce atanan denetim kayyımı —-Kayyım raporunda; —- iflasın erteleme tedbir şartlarında geçen süre içerisinde iyileştirme projeleri hedefleri ile birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde; —– ve karlılık planları doğrultusunda hedeflerinin uzağında kalındığı,— tarihli kamu borçları toplamının — olduğu, — tarihli güncel kamu borçlarının toplamının ise — ulaştığı, diğer bir deyişle kamu borçları toplamının — tarihinden bu yana yaklaşık —- altı kat artış gösterdiği, geçen sürede şirketin gerek satın aldığı araçlarının rehin alacaklıları, gerekse diğer piyasa alacaklıları ile somut, uygulanabilir bir yapılandırma yapamadığı, geçen tedbir süresi dikkate alındığında iyileştirme projesinin gerçekçi ve uygulanabilir olmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.Gerek bilirkişi heyeti raporu gerekse kayyım raporu birlikte değerlendirilerek Mahkememiz—–tarihli ilamıyla, davacı şirket borca batık olup, iyileşme olanağı bulunmadığından davacı şirketin iflas erteleme isteminin reddi ile İİK’nin 179/b-5. Maddesi uyarınca davacı şirketin iflasına karar verilmiş, Mahkememizin kararı, ——- Karar sayılı ilamıyla bilirkişi incelemesi yapılan tarihle karar tarihi arasında uzun zaman olması nedeniyle kaldırılmış, —- uyarınca hüküm tarihine en yakın tarih itibariyle davacı şirketin güncel rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının bilirkişi heyeti marifeti ile usulüne uygun şekilde tekrar tespit edilebilmesi için her biri alanında uzman, —- oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınarak davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı hususunda incelemeler yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda; “Şirketin kaydi değerli özkaynaklarının —- iken, rayiç değerler üzerinde yapılan hesaplamalarda — şirketin rayiç özvarlığının —-olarak tespit edildiğinin, bir başka ifadeyle erteleme talep eden şirketin rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre—— borca batık durumda olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, iflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur. İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir ——Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. İİK’nin dava tarihinde yürürlükte bulunan 179/b maddesinin 5. fıkrası hükmü uyarınca iflâsın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına karar verebilir.
Dosyaya sunulan bilirkişi ve kayyım raporları dikkate alındığında; davacı şirketin rayiç özvarlığının —- olduğu, yani davacı şirketin borca batık durumda bulunduğu, şirketin iyileştirme projesinde —tarihi itibariyle borca batıklıktan çıkarak rayiç özvarlığını —- ulaştıracağını belirttiği, ancak erteleme talep eden şirketin kaydi değerli özkaynaklarının — tarihinde—-, rayiç değerler üzerinde yapılan hesaplamalarda —- şirketin rayiç özvarlığının — olarak tespit edildiği, bir başka ifadeyle erteleme talep eden şirketin rayiç değerler üzerinden hazırlanan —–borca batık durumda olduğu, şirketin revize edilen iyileştirme projesindeki satış ve kârlılık hedeflerine ulaşamadığı gibi ulaşmasının da mümkün gözükmediği, davacı borçlu şirketin yapısal iyileşmesinin artık mümkün olmadığı, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, şirketin devam eden faaliyet zararıyla faaliyetine devam etmesi borca batıklığını artıracağı, şirketin bu durumda faaliyetine devam etmemesi gerektiği, diğer bir deyişle, davacı şirketin iyileşme ümidinin bulunmadığı, yine şirketin kamu borçlarının her geçen gün daha fazla arttığı anlaşılmakla davacı şirketin İİK’nin 179/b-5. Maddesi uyarınca iflas koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç: Sonuç olarak, davacı şirket borca batık olup iyileşme olanağı bulunmadığından davacı şirketin iflas erteleme isteminin reddi ile İİK’nin 179/b maddesinin 5. fıkrası uyarınca davacı şirketin iflasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının iflasın ertelenmesi isteminin reddi ile;
Borca batık olduğu belirlenen— numarasında kayıtlı davacı—– İFLASINA,
2-İİK’nin 165(1). maddesi uyarınca——– itibariyle açılmasına,
3-İİK’nin 166(1). maddesi uyarınca —açıldığının derhal——–ilgili diğer yerlere bildirilmesine,
4-İİK’nin 166(2).maddesi uyarınca —- gerekli bildirim ve ilanların derhal yapılmasına,
5-Kısa karardan sonra gerekçeli kararın bir örneğinin de —- gönderilmesine,
6-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve müdahil —- vekilinin yüzlerine karşı, diğer müdahil tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal sürede ——— istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2022