Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/425 E. 2023/276 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/425 Esas
KARAR NO: 2023/276
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/06/2021
KARAR TARİHİ: 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında —– plaka sayılı aracın bir tekerlek satışı konusunda anlaşma yapıldığını, ilgili sözleşmeye istinaden müvekkili tarafından davalıya teminat olarak vade tarihi olmayan 550.000 TL’lik bono verildiğini, davalının bir süre sonra “araç satış bedelinin değiştiğini, devir bedelinin 650.000 TL olduğunu, devrin gerçekleşmesi için bu paranın nakit olarak havale edilmesi gerektiğini” belirttiğini, müvekkilinin de pazarlığın bozulmaması adına 03.07.2020 tarihinde havale yoluyla davalının hesabına 650.000 TL ödeme yaptığını, para havalesi gerçekleştiği halde türlü bahaneler ile müvekkilinin oyalanarak otobüs devrinin gerçekleştirilmediğini, ayrıca müvekkilinin lehtarı olduğu ve ciroladığı tarihsiz dava konusu bononun da davalıda kaldığını, davalının, teminat amaçlı elinde bulunan bonoyu tefecilere verdiğini, “davacı almak istiyorsa 300.000 TL daha ödeme yapması gerektiğini, aksi takdirde icraya konulacağını” beyanla müvekkilini tehdit ettiğini, müvekkilinin, ——- soruşturma sayılı dosyası ile bono nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, borçluya da ihtarname çekerek ilgili bononun ve müvekkili tarafından davacıya yapılan 650.000 TL’nin iadesini talep ettiğini, davalının ise kendisine böyle bir senet verildiğini inkâr ettiğini, bankadan gönderilen 650.000 TL’lik bedeli kabul ettiğini, ancak “otobüsün 1/4 tekerlek satış bedelinin 650.000 TL değil 750.000 TL olduğunu” belirttiğini, ancak davalının otobüsün 1/4 tekerlek satış bedelinin 750.000 TL olduğu iddiasının davacı tarafından kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenle —– plaka sayılı aracın 1/4 tekerlek satış bedelinin iadesi amacıyla —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının icra takibine borçlunun haksız ve kötü niyetli itiraz etmesi ile takibin durduğunu iddia ederek, davalının——- sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra takibine konu itirazının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde, tarafların—– hisse devri konusunda 750.000 TL karşılığında anlaştıklarını, devrin eksiksiz tamamlandığını, davacının söz konusu ettiği havalenin bu devre ilişkin olduğunu, ancak davacının tüm bedeli ödemediğini, sadece 650.000 TL’lik kısmını ödediğini, davacının kötü niyetli olarak, davacının kardeşi ——- birlikte hareket ederek otobüsün devir işlemleri için gönderilen para ile hem otobüsün hisse devrini aldıklarını, hem de ödenen paranın iadesini sağlamaya çalıştıklarını, davacının parayı hisse devri için gönderdiğini, davacının söylediği sözleşme ile ilgili belge sunmadığını, taraflar arasındaki anlaşmada 3. Kişilerden halk otobüsü hissesi bulunup, davalının nam ve hesabına alınmasının kararlaştırıldığını, bu anlaşma uyarınca davalının davacıya—— ayına kadar banka havalesi, çek ve davacının işçi tazminat giderlerinin davalı tarafından ödenmesi yoluyla toplam 1.193.944 TL miktarında avans ödemesi yapıldığını, ancak davacının, davalıya halk otobüsü hissesi bulmadığını ve parayı zimmetine geçirdiğini, yine sözleşme uyarınca devri yapılan aracın işletilmesi sonucu alınan hasılat bedeli içerisinden 140.000 TL miktarındaki akbil ücret payının davalıya ödenmesi gerektiği halde ödeme yapmadığını, bu nedenle davacıya 11.2.2021 tarihli ihtarname ile hem davacının haksız taleplerine itiraz edildiğini hem de davacının uhdesinde bulunan 1.193.944 TL ve 140.000 TL olmak üzere toplam 1.333.944 TL alacağın ödenmesini talep ettiklerini, ödeme yapılmaması üzerine davacı aleyhine——-sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, buna göre davalının davacıya borcu olmadığı gibi 1.776.131,06 TL alacağı olduğunu, bu durumda davacının, davalıdan alacaklı olması halinde bile davalının, davacıdan olan alacağının daha fazla olması nedeniyle bakiye alacak iddiasında bulunmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının ağabeyi ile arasının bozuk olduğunu ve davacı lehine hareket ederek haksız kazanç sağladığını, davacının tedbir talebiyle ilgili olarak da, davacının, davalının mal kaçırdığına yönelik iddialarını yaklaşık ispatla dahi ortaya koyamadığını, ihtiyati haciz talebinin reddini talep ettiklerini beyan ettiği, sonuç olarak da davanın reddine, aksi halde takas mahsup defiinde bulunduklarına, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı olarak havale edilen paranın iadesi amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra Dosyası: Davaya konu —— sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı —- vekili tarafından borçlu —–tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalı vekilinin 19/04/2021 tarihli dilekçesi ile itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi—– tarafından sunulan 23.02.2023 tarihli raporda özetle; “davalının 12.02.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının, temerrüt tarihinden (12.02.2021) icra takip tarihi olan 09.04.2021 tarihine kadar 9.100,00 TL yasal faiz talep edebileceği” sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; tarafların —- plakalı aracın bir tekerleğinin satışı konusunda anlaştıkları, buna istinaden davacı tarafın 03/07/2020 tarihinde banka yoluyla davalı tarafa 650.000,00 TL gönderdiği, dekontun açıklama bölümüne——– yazdığı, davalı taraf bu bedelin her ne kadar başka bir alışverişin bedeli olarak gönderildiği savunmasında bulunmuş ise de bu savunmasını yazılı belge ile ispat edememiş tanık dinletmek istemiş ancak dava değerinin tanıkla ispat sınırının üstünde olması sebebiyle kabul edilmemiştir. Davalı tarafça tekerlek devrinin gerçekleşmemesi üzerine davacı taraf davalı tarafa ihtar çekmiş ve davalı taraf bedeli iade etmediğinden 12/02/2021 tarihinde temerrüte düşmüştür. Verilen süre içerisinde bedel iade edilmediğinden davacı tarafça ilamsız takip başlatılmış ve davalı tarafça takibe itiraz edilmiştir.Davalının temerrüt tarihi olan 12/02/2021 tarihi ile icra takip tarihi arasındaki yasal faiz bilirkişiye hesaplattırılmış ve 9.100,00 TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Geri vermenin kapsamı Zenginleşenin yükümlülüğü başlıklı 79 ncu maddesi “Sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür.Zenginleşen, zenginleşmeyi iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmışsa veya elden çıkarırken ileride geri vermek zorunda kalabileceğini hesaba katması gerekiyorsa, zenginleşmenin tamamını geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü düzenlemiştir. ——– plakalı aracın bir tekerleğinin satışı için gönderilen parayı alan davalının haklı bir sebep olmaksızın, davacının malvarlığından zenginleştiği ve bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğu anlaşıldığından icra takibine yapılan itirazın asıl alacak yönünden tamamen faiz yönünden kısmen iptali ile takibin devamına, davalı tarafça likit ve bilinebilir olan alacağa karşı ödeme yapmadığı halde haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
——– sayılı dosyasında davalının yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 650.000,00 TL asıl alacak ve 9.100,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 659.100,00 TL üzerinden AYNEN DEVAMINA,
-Asıl alacak 650.000,00 TL’nin %20’si olan 130.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 45.023,12 TL harcın davacı tarafından dava açılırken yatırılan 8.052,12 TL harç ve icra dosyasına yatan 3.333,52 TL harç olmak üzere toplam 11.385,64‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 33.637,48‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 8.052,12 TL harç ve icra dosyasına yatan 3.333,52 TL harç olmak üzere toplam 11.385,64‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.309,37‬ TL yargılama giderinin, davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 1.294,43 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 14,94‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kabul edilen dava yönünden, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabulüne karar verilen dava yönünden davacı lehine takdir olunan 90.501,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Ret edilen dava yönünden, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddine karar verilen dava yönünden davalı lehine takdir olunan 7.604,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 1.304,94 TL’sinin davalılardan, kalan 15,06‬ TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde——- Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023