Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/421 E. 2022/668 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/421
KARAR NO:2022/668

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:25.06.2021
KARAR TARİHİ:28.09.2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin
davalı şirketin kurucu ortağı ve hali hazırda —oranında hisse sahibi olduğunu, şirketin—-tarihli —yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda müvekkilinin tüm itirazlarına rağmen oy çokluğu
ile kararlar alındığını, alınan kararların kabulünün mümkün olmadığını, 6102 sayılı TTK 445 ve 446
maddeleri uyarınca iptalleri gerektiğini belirterek şirketin —- tarihli —- yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda, —yılı faaliyet raporunun onaylanması yönünde alınan — genel kurul kararının,
—- yılı bilanço ve kar/zarar hesaplarının tasdiki yönünde alınan—genel kurul kararının,yönetim kurulu üyelerinin ibrasına yönelik alınan — genel kurul kararının,—- yılına ait kâr payı
dağıtımı yapılmamasına ve geçmiş yıl kârlardan oluşan olağanüstü yedeklerden de dağıtım yapılmaması yönünde alınan — genel kurul kararının, şirketin — ve geçmiş yıllarda dağıtımına
karar verilmeyen kârın ve işbu kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve —yapılacak tespitten sonra arttırılmak üzere
müvekkilinin payına düşen kar payının şimdilik — kısmının davalı şirketten tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Savunma: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı
şirketin — hissesinin dava dışı —hissesinin davacıya, — hissesinin dava dışı— ait olduğunu, davacının, davalı şirket aleyhine mesnetsiz olarak, davalı şirketin yönetim kurulunu ve diğer pay sahiplerini tehdit, taciz ve bezdirerek davalı şirketteki hisselerini fahiş fiyattan satmak amaçlı bir çok dava açtığını, TTK’nin 448/3. Maddesi uyarınca davacının teminat
göstermesini talep ettiklerini, davacı tarafça kararlara karşı peşinen muhalefet edildiğini, bu muhalefetin geçerli olmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini,
davacının iptalini istediği genel kurul kararlarının hepsinin doğru olduğunu, iptalini gerektirecek bir hal bulunmadığını, davacının geçmiş yıllarda dağıtılmayan kârın dağıtılmasını isteyemeyeceğini, ayrıca davanın alacak davasında bulunduğu ve nispi harç yatırmadığını, tamamlanması gerektiğini, bu
nedenlerle davacıdan — az olmamak üzere teminat alınmasına, davanın muhalefet yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
3-Davanın ve uyuşmazlık noktalarının tespiti: Dava, davalı şirketin —- tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan — numaralı kararların iptaline ve —-ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile davacının payına düşen kâr payının şimdilik —- tahsiline karar verilmesi istemlerine ilişkindir.Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasında, “davacının, davalı şirketin — oranında hissedarı olduğu, davacının, davalıya karşı önceki yıllara ilişkin genel kurul kararlarının iptali için açılan davaların bir kısmının derdest olduğu, bir kısmında karar verildiği” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Davaya konu genel kurul tutanağında, davacı temsilcisinin muhalefet şerhinin bulunduğu, ancak davalı şirket vekilinin, bu muhalefet şerhlerinin geçerli olmadığını iddia ettiği anlaşılmakla, muhalefet şerhine ilişkin dava şartının niteliği gereği ve davacının diğer kâr payı talepli davasının da, davacı temsilcisinin kâr dağıtılmamasına ilişkin dava şartının iptaline bağlı olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlıkların dava şartları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış olup, buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
“a-Davacının, genel kurul kararlarının iptali davası yönünden geçerli bir muhalefet şerhinin bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak “Genel kurul kararının iptali” istemli davanın HMK’nin 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekip gerekmediği,
b- Genel kurul kararlarının iptali davası yönünden muhalefet şerhi geçerli ise yani bu konudaki dava şartı oluşmuş ise, davacının —numaralı kararların iptali isteminde haklı olup olmadığı, bu kararların iptali gerekip gerekmediği,
c—- ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile davacının payına düşen kâr payının şimdilik— tahsili talepli dava açısından, eğer davacının kâr payı dağıtılmamasına ilişkin –numaralı genel kurul kararı yönünden muhalefet şerhi geçerli değil ise, davalı şirketin halen daha geçerli olan iptali istenen genel kurulun—- Bendinde yazılı kâr dağıtmama kararı geçerli olduğundan bu genel kurul kararının iptaline karar verilmeden “—- ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti istemiyle ilgili olarak davacının bu taleple ilgili dava açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak HMK’nin 114/1-h ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekip gerekmediği,
— numaralı genel kurul kararının iptaline karar verilmesi durumunda, — ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile davacının payına düşen kâr payının şimdilik — tahsili talepli dava açısından, Mahkememizin davacıya düşen kâr payını tespit edip, bunun davacıya verilmesine karar verme yetkisinin bulunup bulunmadığı, mahkememizin yetkisi varsa davalı şirketin kâra geçip geçmediği, kâra geçmişse bu kârın ne kadarını ayırması gerektiği, kâr dağıtması gerekip gerekmediği, gerekiyorsa davacıya ne miktarda kâr dağıtılması gerektiği hususlarında toplandığı” tespit olunmuştur.
4-İptali İstenen Toplantı Tutanağı:
— TARİHİNDE YAPILAN —YILI OLAĞAN GENEL KURUL
TOPLANTI TUTANAĞI
—yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı— tarihinde saat — adresinde yapılmıştır.Toplantıya ait çağrı —–tarih ve– sayılı nüshasında ilan edilmiş ve pay defterinde yazılı pay sahiplerine— şubesinden iadeli taahhütlü mektupla toplantı gün ve gündemi bildirilmiş; bu vesileyle TTK’nin 414. maddesinde öngörülen ilan merasimine uyulmuştur.Hazır bulunanlar listesinin tetkikinden, Şirket’in —- sermayesine tekabül eden —adet payın asaleten, —adet payın ise vekaleten olmak üzere toplantıda temsil edildiğinin ve böylece, gerek kanun gerekse ana sözleşmede öngörülen asgari toplantı nisabının mevcut olduğunun anlaşılması üzerine toplantı Yönetim Kurulu üyesi —- tarafından açılarak gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmiştir.
1. Gündemin 1. maddesi uyarınca, Toplantı Başkanlığına —Tutanak —- seçilmelerine oy birliği ile karar verildi.
2. Gündemin 2. maddesi uyarınca, Genel Kurul tutanaklarının imzası için Divan Heyeti’ne oy birliği ile yetki verildi.
3. Gündemin 3. maddesi uyarınca, Şirket’in — yılına ait Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu okundu, müzakere edildi.
Gündemin 3. maddesi müzakerelerin sona ermesine müteakip, —- — değerdeki —adet pay sahibi —- olumsuz oyu ve — adet payın olumlu oyu ile oyçokluğuyla kabul edildi..—– tarafından söz almarak aşağıdaki beyanlarının toplantı tutanağına geçirilmesi talep edilmiştir.Faaliyet Raporunun eksik düzenlenmesi dolayısıyla RED oyu vermiş olduğumuz bu kararın yapılan oylamada çoğunlukla kararlaştırılması halinde açıklamalarımızın bu karara MUHALEFET ŞERHİ olarak eklenmesini, bu kararın iptali için dava açma hakkımızı saklı tuttuğumuz şerhiyle beraber tutanağa işlenmesini rica ederiz.
4. Gündemin 4. maddesi uyarınca, Şirket –yılı bilanço ve kar/zarar hesapları okundu, müzakere edildi ve — —- değerdeki—adet pay sahibi — olumsuz oyu ve —adet payın olumlu oyu ile oyçokluğuyla kabul edildi.
—temsilcisi — aşağıdaki soruları yöneltmiştir.
Soru: Finansman giderlerinin nedeninin açıklanmasını talep ederiz.
Cevap:—- satış yaptığı—hastanelerinin — sebebiyle faaliyetlerini durdurması sebebiyle de tahsilat ve satış durmuştur. Tahsilat durmasına rağmen şirketin olağan giderleri devam ettiği için ve yurtdışı borçların vadesi gelenlerin ödemesi gerektiğinden bankalardan kredi kullanılması gerekmiştir. Bu sebeple Finansman giderlerinde artış oluşmuştur.
Soru: Diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararların sebebi nedir?
Cevap: karşılık gideri olan tutar açtığımız davalara ilişkin ayrılan karşılıklardır. Kambiyo zararları ise kur farkı zararlarına ilişkindir. Reeskont faiz gideri ileri tarihli çeklerin (belgeli alacakların) bugünkü değere indirgenmesinden oluşan faiz gideridir. Diğer olağan gider ve zararlar ise trafik cezaları ile diğer firmalara yansıtılacak giderlerdir.
Soru: Olağandışı gider ve zararlar hakkında bilgi talebinde bulunuyoruz.
Cevap: —yılında; —-tarafından yayımlanan — tarih ve—sayılı ve “2547 sayılı kanunun ek 45. maddesi” konulu yazıya istinaden, — fakülteleri ile bunlara bağlı — birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitülerin döner sermaye işletmelerinin muhasebe kayıtlarına alınan faturalarımız hakkında bahse konu yazıda geçen oranda ve anılan ödeme süre ve koşullarda feragat uygulanması gerekmiştir. Aynı doğrultuda —tarafından yayımlanan —sayılı ve “— Ödemeleri” konulu yazıya istinaden, —- bağlı döner sermayeli işletmelerde — tarihi itibarıyla muhasebeleştirilmiş olan alacaklardan da bahse konu yazıda geçen oranda ve ödeme süresi ile koşullarda feragat uygulanması gerekmiştir. (Birer örnekleri incelenmesi için —-elden teslim edilmiştir ) Bu sebeple olağandışı gider ve zararlar oluşmuştur.
… vekili —-tarafından söz alınarak aşağıdaki beyanlarının toplantı tutanağına geçirilmesi talep edilmiştir.Bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında Şirket yönetimine yöneltilen sorulara verilen cevapların belgelendirilmemesi dolayısıyla verilen cevapların da tatmin edici olmaması sebebiyle Bilanço ve Kar/Zarar hesaplarının gerçekleri yansıtmayan bir hal almış olması, dolayısıyla RED oyu vermiş olduğumuz bu kararın yapılan oylamada çoğunlukla kararlaştırılması halinde açıklamalarımızın bu karara MUHALEFET ŞERHİ olarak eklenmesini, bu kararın iptali için dava açma hakkımızı saklı tuttuğumuz şerhiyle beraber tutanağa işlenmesini rica ederiz.
5. Gündemin 5. maddesi uyanınca, Şirket Yönelim Kurulu üyelerinin, —–yılına ilişkin her türlü eylem, işlem ve faaliyetlerinden dolayı ibraları müzakere edildi, Müzakerelerin sona ermesine müteakip, — değerdeki —adet pay sahibi —vekili — olumsuz oyu ve—adet payın olumlu oyu Şirket Yönetim Kurulu üyeleri, — yılma ilişkin her türlü eylem, işlem ve faaliyetlerinden dolayı oyçokluğuyla ibra edildi. Pay sahibi Yönetim Kurulu Üyeleri TTK m. 436 uyarınca ibra oylamasında oydan yoksun olmaları sebebiyle kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanmamışlardır.—- tarafından söz alınarak aşağıdaki beyanlarının toplantı tutanağına geçirilmesi talep edilmiştir.
Finansal Tabloların, 4 üncü gündem maddede belirtilen gerekçelerle gerçekleri eksik hazırlanmış olmaları ve asgari içeriği yansıtmamaları keyfiyeti karşısında —yılında görev yapmış olan yönetim kurulu üyelerinin ibrasının kabul edilmemesi, dolayısıyla RED oyu vermiş olduğumuz bu kararın yapılan oylamada çoğunlukla kararlaştırılması halinde açıklamalarımızın bu karara MUHALEFET ŞERHİ olarak eklenmesini, bu kararın iptali için dava açma hakkımızı saklı tuttuğumuz şerhiyle beraber tutanağa işlenmesini rica ederiz.
6. Gündemin 6. maddesi uyarınca, Yönetim Kurulu’nun yeniden teşkiline, aşağıda bilgileri verilen, Yönetim Kurulu üyeliğine aday olduklarını yazılı olarak beyan eden kişilerin — yıl süre ile Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmesine oybirliğiyle karar verildi.
—–
7. Gündemin 7. maddesi uyarınca, kar dağıtılması hususu müzakere edildi. Yönetim Kurulu’nun önerisi dinlenildi.
İşletme sermayesine ulaşımın iyiden iyiye zorlaştığı, banka kredi limitlerinin sınırlı olması ve dış kaynak maliyetlerinin çok arttığı buna bağlı olarak Şirket’in işletme sermayesi ihtiyacı içerisinde bulunması, ihtiyatlılık açısından da nakitte kalmak, Şirketin sürekliliğini ve varlığını sağlamak ile mevcut zararının kapatılması gerekliliği,—- yılında da—etkilerinin devam etmesi ve Şirketin — mali dönemini zararla kapatması olguları nazara alındığında — yılı, geçmiş yıl karlarının dağıtılmamasına ilişkin yönetim kurulu önerisi,— değerdeki — adet pay sahibi —olumsuz oyu ve— adet payın olumlu oyu ile oyçokluğuyla kabul edildi.—- tarafından söz alınarak aşağıdaki beyanlarının toplantı tutanağına geçirilmesi talep edilmiştir.Şirket’in faaliyet raporundan Şirket’in zarar ile kapattığı anlaşılmaktadır. Nitekim Şirket ortaklarına kâr dağıtımı da yapamamaktadır. Şirket’in zarar edecek şekilde yönetimi ve kar dağıtımı yapılamaması dolayısıyla RED oyu vermiş olduğumuz bu kararın yapılan oylamada çoğunlukla kararlaştırılması halinde açıklamalarımızın bu karara MUHALEFET ŞERHİ olarak eklenmesini, bu kararın iptali için dava açma hakkımı saklı tuttuğumuz şerhiyle beraber tutanağa işlenmesini rica ederiz.
8. Gündemin 8. maddesi uyarınca, Türk Ticaret Kanunu’nun 395. ve 396. Maddelerine göre Yönetim Kurulu üyelerine yetki verilmesine oybirliğiyle karar verildi.
9. Gündemin 9. maddesi uyarınca, Genel Kurul Toplantı Tutanağı pay sahipleri adına, Toplantı Başkanı —–tarafından imzalandı, dilek ve temenniler konusunda söz alan olmadığından toplantıya son verildi.İşbu tutanak toplantı mahallinde tarafımızca düzenlenerek imza edildi.
—-
5-Davacının, genel kurul kararlarının iptali davası yönünden geçerli bir muhalefet şerhinin bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak “Genel kurul kararının iptali” istemli davanın HMK’nin 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekip gerekmediği hususunda inceleme ve gerekçe: 6102 sayılı TTK’nin “İptal sebepleri” başlıklı 445. maddesine göre “446’ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren — ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” düzenlemesi mevcut olup, aynı kanunun “İptal davası açabilecek kişiler” başlıklı 446. maddesinde ise, “a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir.” hükmü mevcuttur.Somut olayda; —– azınlık ortak olan davacının toplantıya vekili aracılığı ile katıldığı, iptalini istediği maddeler için olumsuz oy kullandığı, müzakere edilen ve karar verilen gündem maddelerinden sonra muhalefet şerhini usulüne uygun bir şekilde toplantı tutanağına yazdırdığı, bu yönüyle TTK’nin 445 ve 446. Maddelerindeki şartların mevcut olduğu kanaatine varıldığından, davalı vekilinin “genel kurul kararlarının iptali davası yönünden geçerli bir muhalefet şerhinin bulunmadığından davanın usulden reddi talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
6-Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarıyla ilgili inceleme: —- tarafından düzenlenen—- raporunda açıklandığı üzere; davalı şirketin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun —sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile —kullanan mükellef olduğu, dava konusu — ayı Defteri Kebir ile Yevmiye defterlerini — onaylı beratlarını süresinde almış olduğu, davalı —yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde;—yılına ilişkin ticari defterlerinin —onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin incelenen defterlerinde, öz kaynağının –yılında — zarar ettiği tespit edilmiştir.
Davalı — ortaklık yapısı aşağıdaki tabloda aktarıldığı gibidir.
ORTAĞIN ADI, SOYADI VEYA UNVANI HİSSE ADEDİ SERMAYE TUTARI
—–
7-Mahkeme ilâmlarının incelemesi:
a)—esas sayılı dosyasının —tarih, —Karar sayılı ilamının yapılan incelemesinde; davacı —tarafından davalı —- tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkin olduğu, davanın muhalefet şerhine ilişkin özel dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği görülmüştür.
b)—- esas sayılı dosyasının gerekçeli kararının yapılan incelemesinde; davacı—tarafından davalı—karşı, şirkete —tayin edilmesi talebiyle ikame edildiği, yapılan yargılama sonucunda —atanmasına yönelik davanın reddine kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
8-Gündemin 3. Maddesinin İptal talebinin değerlendirilmesi: Gündemin 3. maddesi;
“—yılına ait Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu okundu, müzakere edildi.Gündemin 3. maddesi müzakerelerin sona ermesine müteakip,—–değerdeki — adet pay sahibi —olumsuz oyu ve– adet payın olumlu oyu ile oyçokluğuyla kabul edildi.
.— tarafından söz alınarak aşağıdaki beyanlarının toplantı tutanağına geçirilmesi talep edilmiştir.Faaliyet Raporunun eksik düzenlenmesi dolayısıyla RED oyu vermiş olduğumuz bu kararın yapılan oylamada çoğunlukla kararlaştırılması halinde açıklamalarımızın bu karara MUHALEFET ŞERHİ olarak eklenmesini, bu kararın iptali için dava açma hakkımızı saklı tuttuğumuz şerhiyle beraber tutanağa işlenmesini rica ederiz” şeklindedir.Bilindiği üzere Türk Ticaret Kanununun 514’ncü maddesinde—yönetim kurullarının yıllık faaliyet raporlarını bilanço gününü izleyen hesap döneminin — ayı içinde hazırlayarak genel kurula sunacaklarına amir bulunmaktadır. Kanunun 516’ncı maddesinde ise yıllık faaliyet raporunun niteliği ve yer alması gereken hususlar hüküm altına alınmıştır. Söz konusu yıllık faaliyet raporu, şirketin, o yıla ait faaliyetlerinin akışı ile her yönüyle finansal durumunu, doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtan bir belgedir. Raporda ayrıca şirketin gelişmesine ve karşılaşması muhtemel risklere de açıkça işaret olunur. Bu konulara ilişkin yönetim kurulunun değerlendirmesi de raporda yer alır.Bütün bu hususları ayrıntılı olarak açıklamak üzere— hazırlanan “Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik” — tarih ve —sayılı — yayınlanmıştır. Kanunda yer alan hususlar yönetmelikte de aynen yer almıştır. Buna açık olarak söz konusu yönetmeliğin dayanağı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan yıllık faaliyet raporu ile ilgili hükümlerdir. Yönetmelikte yıllık faaliyet raporunun, şirketin ilgili hesap dönemine ait iş ve işlemlerinin akışını, her yönüyle finansal durumunu, şirketin hak ve yararını da gözetecek şekilde, doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtacak şekilde düzenleneceği ifade edilmiştir. Yönetim organı, yıllık faaliyet raporunu, ortakların şirketin faaliyetleri hakkında her türlü bilgiye tam ve doğru bir şekilde ulaşmasını sağlayacak ayrıntıda hazırlar. Yıllık faaliyet raporunda mümkün olan en basit kavram ve terimler kullanılır, tereddüde neden olabilecek belirsiz ifadelerden kaçınılır. Teknik terim kullanılması gereken yerlerde, herkesin kolayca anlamasına imkân verecek şekilde açıklamalar yapılır. Dolayısıyla faaliyet raporunun doğru, gerçeği yansıtır, kolay anlaşılır ve şeffaf olması amaçlanmıştır. Aynı yönetmeliğin 7.maddesinde de yıllık faaliyet raporunun içeriğinde yer alması gereken hususlar/bölümler açıklanmıştır.İptal talebine konu — tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu tarafından hazırlanıp sunulan Faaliyet Raporunun — tarihli— yayınlanarak yürürlüğe giren Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığı, gerçeği yansıtmadığına, şeffaf olmadığına ilişkin soyut iddialar dışında somut tespitlerin bulunmadığından faaliyet raporunun geçerli olduğu, raporun sadece görüşüldüğü, oylamaya tabi olmadığı, bu nedenlerle gündemin 3.maddesinin iptal şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
9-Gündemin 4. Maddesinin İptal talebinin değerlendirilmesi: Gündemin 4. maddesi;
“—- yılı bilanço ve kar/zarar hesapları okundu, müzakere edildi ve — değerdeki — adet pay sahibi— olumsuz oyu ve –adet payın olumlu oyu ile oyçokluğuyla kabul edildi—- aşağıdaki soruları yöneltmiştir.
Soru: Finansman giderlerinin nedeninin açıklanmasını talep ederiz.
Cevap:— satış yaptığı —sebebiyle faaliyetlerini durdurması sebebiyle de tahsilat ve satış durmuştur. Tahsilat durmasına rağmen şirketin olağan giderleri devam ettiği için ve yurtdışı borçların vadesi gelenlerin ödemesi gerektiğinden bankalardan kredi kullanılması gerekmiştir. Bu sebeple Finansman giderlerinde artış oluşmuştur.
Soru: Diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararların sebebi nedir?
Cevap: karşılık gideri olan tutar açtığımız davalara ilişkin ayrılan karşılıklardır. Kambiyo zararları ise kur farkı zararlarına ilişkindir. Reeskont faiz gideri ileri tarihli çeklerin (belgeli alacakların) bugünkü değere indirgenmesinden oluşan faiz gideridir. Diğer olağan gider ve zararlar ise trafik cezaları ile diğer firmalara yansıtılacak giderlerdir.
Soru: Olağandışı gider ve zararlar hakkında bilgi talebinde bulunuyoruz.
Cevap: — yılında; — yayımlanan —- tarih ve — sayılı ve “2547 sayılı kanunun ek 45. maddesi” konulu yazıya istinaden, — ile bunlara bağlı — ile — bağlı sağlık hizmeti sunan enstitülerin döner sermaye işletmelerinin muhasebe kayıtlarına alınan faturalarımız hakkında bahse konu yazıda geçen oranda ve anılan ödeme süre ve koşullarda feragat uygulanması gerekmiştir. Aynı doğrultuda —–bağlı döner sermayeli itibarıyla muhasebeleştirilmiş olan alacaklardan da bahse konu yazıda geçen oranda ve ödeme süresi ile koşullarda feragat uygulanması gerekmiştir. (Birer örnekleri incelenmesi için .—elden teslim edilmiştir) Bu sebeple olağandışı gider ve zararlar oluşmuştur. —tarafından söz alınarak aşağıdaki beyanlarının toplantı tutanağına geçirilmesi talep edilmiştir.Bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında Şirket yönetimine yöneltilen sorulara verilen cevapların belgelendirilmemesi dolayısıyla verilen cevapların da tatmin edici olmaması sebebiyle Bilanço ve Kar/Zarar hesaplarının gerçekleri yansıtmayan bir hal almış olması, dolayısıyla RED oyu vermiş olduğumuz bu kararın yapılan oylamada çoğunlukla kararlaştırılması halinde açıklamalarımızın bu karara MUHALEFET ŞERHİ olarak eklenmesini, bu kararın iptali için dava açma hakkımızı saklı tuttuğumuz şerhiyle beraber tutanağa işlenmesini rica ederiz” şeklindedir.
6102 sayılı TTK’nın 437/1. maddesinde “Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az –gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar —- yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.” hükmü, aynı Yasa’nın 420/1 maddesinde’’ Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, — sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla— ay sonraya bırakılır.
Somut olayımıza gelince; davacı vekilinin gündeme ilişkin maddenin görüşülmesinden sonra muhalefet şerhlerini ve mali tablolara ilişkin sorularını söylediği, gerekli açıklamaların yapıldığı, davacının genel kurul tarihinden önce şirket merkezinde hazır olan mali tabloları inceleyebileceği, davacının aksi yönde bir beyanının bulunmadığı, bunun yanı sıra davacı azınlığın TTK uyarınca azlığa tanınmış olan haklardan biri olan TTK’nin 420. maddesine göre “finansal tablolar ve bunlarla ilgili konuların görüşülmesinin ertelenmesini” talep etmediği, davacının— hissedar olarak bu hakka sahip iken bu yönde bir seçim yapmadığı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle davacı azınlık ortağın finansal tablolarda itiraz ettikleri ve bu itirazlarını tutanağa geçirdikleri konular hakkında ilgililerce dürüst hesap verme ilkeleri dışına çıktıklarının tespit edilemediğinden gündemin 4.maddesinin iptalinin istenemeyeceği kanaatine varılmıştır.
10- Gündemin 5. Maddesinin İptal talebinin değerlendirilmesi: Gündemin 5. maddesi;”Şirket Yönetim Kurulu üyelerinin, — yılına ilişkin her türlü eylem, işlem ve faaliyetlerinden dolayı ibraları müzakere edildi, Müzakerelerin sona ermesine müteakip, — değerdeki—adet pay sahibi — olumsuz oyu ve — adet payın olumlu oyu Şirket Yönetim Kurulu üyeleri,—yılına ilişkin her türlü eylem, işlem ve faaliyetlerinden dolayı oyçokluğuyla ibra edildi. Pay sahibi Yönetim Kurulu Üyeleri TTK m. 436 uyarınca ibra oylamasında oydan yoksun olmaları sebebiyle kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanmamışlardır.—tarafından söz alınarak aşağıdaki beyanlarının toplantı tutanağına geçirilmesi talep edilmiştir.Finansal Tabloların, 4 üncü gündem maddede belirtilen gerekçelerle gerçekleri eksik hazırlanmış olmaları ve asgari içeriği yansıtmamaları keyfiyeti karşısında — yılında görev yapmış olan yönetim kurulu üyelerinin ibrasının kabul edilmemesi, dolayısıyla RED oyu vermiş olduğumuz bu kararın yapılan oylamada çoğunlukla kararlaştırılması halinde açıklamalarımızın bu karara MUHALEFET ŞERHİ olarak eklenmesini, bu kararın iptali için dava açma hakkımızı saklı tuttuğumuz şerhiyle beraber tutanağa işlenmesini rica ederiz.” şeklinde olup yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun doktrinde “örtülü ibra” olarak anılan “Bilançonun Onaylanmasına İlişkin Karar” başlıklı 424. maddesi: “Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur.” şeklindedir.Gündemin Faaliyet Raporu müzakeresine ilişkin 3.maddesi ile Mali Tabloların kabulüne ilişkin 4.maddesi çoğunluk oyları ile kabul edilmiştir. Davacı azınlık ortağın yapmış olduğu itiraz ve muhalefet şerhi heyetimizce tartışılmış ve iptal koşullarının oluşmadığı değerlendirmesi yapılmıştır. Bu şartlarda Y.Kurulu üyelerinin TTK m.436’daki oydan yoksunluk hükümleri dikkate alınarak çoğunluk oyları ile ibra oldukları dikkate alındığında genel kurulun 5.maddesindeki davacı azınlık ortağının iptal talebi koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
11-Gündemin 7. Maddesinin İptal talebinin değerlendirilmesi: Gündemin 7. maddesi uyarınca, “kâr dağıtılması hususu müzakere edildi. Yönetim Kurulu’nun önerisi dinlenildi.
İşletme sermayesine ulaşımın iyiden iyiye zorlaştığı, banka kredi limitlerinin sınırlı olması ve dış kaynak maliyetlerinin çok arttığı buna bağlı olarak Şirket’in işletme sermayesi ihtiyacı içerisinde bulunması, ihtiyatlılık açısından da nakitte kalmak, Şirketin sürekliliğini ve varlığını sağlamak ile mevcut zararının kapatılması gerekliliği, —yılında da — etkilerinin devam etmesi ve Şirketin — mali dönemini zararla kapatması olguları nazara alındığında— yılı, geçmiş yıl karlarının dağıtılmamasına ilişkin yönetim kurulu önerisi, — değerdeki — adet pay sahibi —olumsuz oyu ve— adet payın olumlu oyu ile oyçokluğuyla kabul edildi.—tarafından söz alınarak aşağıdaki beyanlarının toplantı tutanağına geçirilmesi talep edilmiştir.Şirket’in faaliyet raporundan Şirket’in zarar ile kapattığı anlaşılmaktadır. Nitekim Şirket Ortaklarına kâr dağıtımı da yapamamaktadır. Şirket’in zarar edecek şekilde yönetimi ve kar dağıtımı Yapılamaması dolayısıyla RED oyu vermiş olduğumuz bu kararın yapılan oylamada çoğunlukla kararlaştırılması halinde açıklamalarımızın bu karara MUHALEFET ŞERHİ olarak eklenmesini, bu kararın iptali için dava açma hakkımı saklı tuttuğumuz şerhiyle beraber tutanağa işlenmesini rica ederiz.” şeklindedir.Bu madde kâr dağıtılması ile ilgili olup mahkememizce atanan — heyetince yapılan inceleme ile iptale konu — mali yılında — zarar eden şirketin –ve önceki yıllarda elde ettiği — kârı dağıtmama kararının mali açıdan uygun olup olmadığının analizi aşağıdaki şekilde yapılmıştır.¸
Davalı şirketin— yılında — zarar elde etmesi ile öz kaynakları da — zarar tutarında azalarak— düşmüştür.Şirketin —- durumunun analizi: Cari orana göre likiditenin hesaplanmasında daha hassas bir orandır. Stokların dönen varlıklar içinde— en düşük kalem olduğu varsayımı ile bazı durumlarda paraya çevrilmesi çok uzun zaman alabileceği düşüncesi ile kısa vadeli borç ödeyebilme gücünün göstergesi olarak bu — kullanılmaktadır.
Cari Oran: Cari oranın hesaplamasında amaç firmaların kısa süreli borçlarını ödeme gücünü ölçmek ve net çalışma sermayesinin yeterli olup olmadığını saptayabilmektir. Cari aktiflerin kısa vadeli yabancı kaynaklardan fazla olması istenir ki, bu arzu edilen fazlalık çalışma sermayesinin yeterliliği demektir. Olması gereken oran sektörel olarak fark etse de — az olmaması beklenir.
—) oranı: Bu hususta genel olarak söylenebilecek olan; genellikle oranın“–” olmasının yeterli kabul edildiğidir. Ancak cari oranın yorumlanabilmesi açısından söylenenler büyük ölçüde bu oran için de geçerlidir.— oranının yeterliliği konusunda karar verirken; cari aktiflerin yapısı ve dağılımını, işletmenin tedarik ve satış koşullarını, mevsim hareketlerinin etkisi gibi unsurları göz önüne almak gerekir. Ülkemizde işletmelerin –oranı (ya da— genellikle —den düşük, ortalama –civarındadır.
Davalı şirketin —- mali verilerine göre Cari ve – oranı
AÇIKLAMA — DEĞİŞİM——-
Davalı şirketin —yılında kısa vadede ödenmesi gereken borçları ile bunları finanse etmede kullanılacak kısa vadede nakde dönüşme kabiliyeti bulunan Dönen Varlıkların kıyaslanması neticesinde —iken — azalarak — düşmüştür.
Bunun yanında, şirketin —yılında stoklara yapmış olduğu ilave yatırım ile –durumu ise — gibi keskin bir düşüş yaşamıştır.
Davacı şirketin sağlık sektöründe yer alan bir firma olarak tamamı — etkileri kapsamında sınırlı faaliyette bulunması ile yılı zarar ile kapatması izah edilmiştir. Elde edilen zarar ile öz kaynaklar aynı tutarda azalmasının yanında ticari mallara/malzemelere yapılan ilave yatırım/alım sonucunda toplam borçları da —- artış göstermiştir. —kaynaklı krizden etkilenen sektör firması olarak davalı şirketin bozulan —-daha da bozulmaması, şirketin mevcut ve gelecekteki fon gereksinimi dikkate alınarak kâr dağıtmama yönünde almış olduğu kararın işletme yönetimi ve ekonomik piyasa gerçekleri yönünden izah edilebilir olduğu, dolayısıyla genel kurulun 7.maddesindeki geçmiş yıl kârlarının dağıtılmaması yönünde alınan genel kurul kararını iptal koşullarının oluşmadığı değerlendirilmiştir.– heyetinin bu yöndeki görüşü dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
11—-ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile davacının payına düşen kâr payının şimdilik —- tahsili talebiyle ilgili inceleme ve gerekçe: Davalı vekili cevap dilekçesinde TTK m.408/2-d maddesi hükmü uyarınca kâr dağıtımı yapma hakkının şirket genel kuruluna ait olduğunu, davacının bu yönde bir karar verilmedikçe pay sahibinin dava açamayacağını, bu nedenle —ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile davacının payına düşen kâr payının şimdilik —tahsili talepli dava açısından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını iddia etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114’üncü maddesinin (h) bendi uyarınca “Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları arasında düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 115’inci maddesi gereği bu durum kamu düzeni ile ilgilidir ve davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Bu nedenle, işbu —- ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile davacının payına düşen kâr payının şimdilik — tahsili talepli dava açısından davacının dava açmakta hukuki yararının olup olmadığının tartışılması gerekmektedir.Her ne kadar cevap dilekçesinde — bu husustaki emsal kararları gösterilmiş ise de bahsi geçen kararlarda talep esastan incelenmiş olup, hukuki yararın yokluğuna ilişkin herhangi bir belirleme bulunmamaktadır.
Buna göre davacının —ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile davacının payına düşen kâr payının şimdilik —- tahsili talepli dava açısından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından davacının bu taleplerle ilgili davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.Bu —- ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile davacının payına düşen kâr payının şimdilik —- tahsili talepli dava açısından esastan yapılan incelemede davalı şirketin — yılı kârı bakımından ekonomik gerçekler uyarınca alınan kararın hukuka uygun olduğu daha önceki yıllara ilişkin ise elde edilen kârlar bakımından, ilgili yıla ait genel kurulda alınan kararlar bulunduğu, bu kararların geçerli olduğu dikkate alındığında, bu kararlara aykırı şekilde bir karar verilemeyeceği kanaatine varıldığından bu talebin de reddine karar vermek gerekmiştir.
12-Sonuç: Yukarıda açıklanan gerekçelere göre davacının şirketin — tarihli şirket—yılı Şirket Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan —yılı faaliyet raporunun onaylanması yönünde alınan—bilanço ve kar/zarar hesaplarının tasdiki yönünde alınan — yönetim kurulu üyelerinin ibrasına yönelik alınan — yılına ait kâr payı dağıtımı yapılmamasına ve geçmiş yıl kârlardan oluşan olağanüstü yedeklerden de dağıtım yapılmaması yönünde alınan —genel kurul kararlarının iptali talebi ile davalı şirketin— ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ve işbu kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve — yapılacak tespitten sonra arttırılmak üzere müvekkilinin payına düşen kar payının şimdilik — kısmının davalı şirketten tahsil edilerek davacıya verilmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının şirketin — tarihli şirket —yılı Şirket Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan;
A)—yılı faaliyet raporunun onaylanması yönünde alınan — genel kurul kararının iptali talebinin REDDİNE,
B)— yılı bilanço ve kar/zarar hesaplarının tasdiki yönünde alınan — genel kurul kararının iptali talebinin REDDİNE,
C)Yönetim kurulu üyelerinin ibrasına yönelik alınan— genel kurul kararının iptali talebinin REDDİNE,
Ç)—yılına ait kâr payı dağıtımı yapılmamasına ve geçmiş yıl kârlardan oluşan olağanüstü yedeklerden de dağıtım yapılmaması yönünde alınan — genel kurul kararının iptali talebinin REDDİNE,
D)Davalı şirketin— ve geçmiş yıllarda dağıtımına karar verilmeyen kârın ve işbu kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve bilirkişilerce yapılacak tespitten sonra arttırılmak üzere müvekkilinin payına düşen kar payının şimdilik — kısmının davalı şirketten tahsil edilerek davacıya verilmesi talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli — harcın davacı tarafından peşin yatırılan —- harçtan mahsubu ile bakiye—davacıdan alınarak —
3-Davacı tarafından sarf edilen —yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca —vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren — haftalık süre içinde — Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.