Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/420 E. 2022/921 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/420 Esas
KARAR NO : 2022/921

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı- borçlu 30/01/2020 tarihinde icra takibine yapmış olduğu itirazında; müvekkilince verilen hizmeti ve kendilerine kesilen faturayı inkar etmişse de; bu itiraz haksız ve gerçek dışı beyanlardan ibaret olduğunu, itiraz dilekçesindeki tüm iddiaların haksız, mesnetsiz ve bütünüyle takibi sürüncemede bırakma amacıyla yapılmış olduğundan itirazın iptalinin gerektiğini, davalı ile müvekkil şirket arasında bulunan ticari ilişki çerçevesinde düzenlenen faturaya konu borcun—- davalı tarafça taraflarına ödenmesi gerekirken bugüne kadar tarafımıza herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı şirket hakkında —- asıl alacak ve 569,15 TL işlemiş faiz toplamının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı tarafça —- tarihinde borca itiraz edilerek, ilgili icra takibi durdurulduğunu, — başvurulmuş olup, karşı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafın icra takip dosyasındaki cari hesaptan ötürü borcu bulunduğunu, davalı tarafça yapılan itirazın kötü niyetli bir itiraz olup, alacağın tahsilini sürüncemede bırakma amacı taşıdığını, müvekkili şirketin üzerine düşün yükümlülükleri yerine getirdiğini ve davalıyla aralarındaki ticari ilişki üstlendiği hizmeti gereği gibi ifa etemdiğini, zira TTK m.21 uyarınca ” Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü gereği, aksini ispat yükü davalının üzerinde olduğunu, her iki tarafın da tacir olması sebebiyle, kesin vadeye bağlanmış bir alacak olduğundan işbu fatura tarihinde davalı temerrüde düşmüş olacağını, müvekkili şirketin tüm şifai uyarılarına ve çabasına rağmen söz konusu alacağını tahsil edemediğinden, yasal yollarla alacağının tahsili yoluna girişildiğini, ancak davalı şirketin dava konusu icra takibine haksız ve yersiz olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkili şirketin davalı-borçlu tarafça yapılan haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde zarara uğramış olduğundan, dava konusu alacağın fatura kaynaklı cari hesap alacağı olup likit niteliği ve İİK m.67/2 gereği davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça davaya cevapta bulunulmamıştır.
Dava ——- icra dosyasındaki takipten kaynaklı itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir.
Yargılama aşamasında Davacı vekili ——– dilekçesi ile; davalı taraf ile sulh olmaları sebebiyle davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
6100 Sayılı HMK.’nın 309. maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamesinde feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın Feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 176,35 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 95,65‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile ———– ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.