Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/400 E. 2021/593 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/400 Esas
KARAR NO: 2021/593
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 17/06/2021
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– istikametinden geldiğini, — istikametine seyir halinde olduğunu, —- çıkış yaparak sola manevra yapmaya çalışan sürücü—– plaka sayılı araç ile sol ön kısımlarına çarptığını ve bunun sonucunda çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkil— şekilde yaralandığını, ———- plaka sayılı aracın karışmış olduğu trafik kazasında düzenlenen kaza tespit tutanağında; —– plaka sayılı——– kusurunu işlediği yönünde tespit yapıldığını,— tarihinde meydana gelen kaza sonucu müvekkil —— kaldırıldığını, Müvekkilde kazaya bağlı olarak vücudunun çeşitli bölgelerinde kırıklar ve yaralanmalar meydana geldiğini, —- giderilemeyecek şekilde yaralanmış olan müvekkilin hayati tehlikesinin mevcut olduğu ek olarak sunmuş olduğu raporlarla da sabit olduğunu, —-tarihinde meydana gelen kaza sebebi ile ;— sorumluluğu bulunan davalı— müvekkilin poliçe limiti dahilindeki geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili talebiyle — dosyası ile belirsiz alacak davası açıldığını, —- derdest dosyanın yargılama aşamasında müvekkilin maluliyetinin tespiti için —- maluliyet raporu alındığını, müvekkilin maluliyeti — olarak tespit edildiğini,— doğrultusunda yeniden maluliyet raporu düzenlenmesi istemi ile dosyanın tekrardan—- gönderilmesi için ara karar kurulduğunu,— tarafından düzenlen ikinci maluliyet raporunda müvekkilin maluliyeti—olarak tespit edildiğini, — kapsamında alınan — aktüer bilirkişi raporu düzenlendiğini ve kusur oranlarına göre yapılan hesaplama neticesinde; davalı tarafın — oranına göre, davacı—- olarak belirlendiğini, Bunun üzerine—— olarak belirlenen maddi tazminat talebi — bilirkişi raporu doğrultusunda, — tarihinde ıslah edildiğini, ancak ——— hazırlanmış maluliyet raporunun esas alınması gerekirken dosyaya sunulan aktüer raporunda maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğine göre hazırlanan raporun esas alındığı bu hususun resen dikkate alınması gerektiği’ gerekçesiyle dosyanın önceki aktüer bilirkişisine tevdii ile dosya içinde bulunan——– hazırlanmış maluliyet raporu esas alınarak hesaplama yapıldığını, tekrardan ek rapor düzenlemesi yönünde karar verildiğini, Alınan bu ara karar doğrultusunda —- tarihli bilirkişi ek raporu tanzim ettirilerek müvekkilin — Sürekli iş göremezlik, — geçici iş göremezlik olmak üzere toplam zararı — olarak belirlendiğini, İş bu davanın konu ve taraflar yönünden aynı olan —– dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, —- ek alacağın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, – uyarınca karşı taraf vekâlet ücretinin Avukat olarak adımıza hükmetmesi yönünde karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından, fark alacak için açılan ek dava, haksız ve hukuka aykırı olduğunu, karşı tarafın herhangi bir rapor sunmaksızın müvekkil şirkete başvuruda bulunduğunu, şirkete yapılan başvurunun bu yönüyle eksik olması sebebiyle davanın en başta usulden reddi gerektiğini, yargılama sırasında rapor alınarak dosyaya sunulmuş olması, dava şartı olan müvekkil şirkete başvuru şartının yerine getirildiğine delalet etmediğini, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, Madde metninde bahsi geçen —– uygun bir başvuru olduğunu, davacı tarafından mevzuata uygun olarak alınan bir maluliyet raporu, gelir durumunu gösteren belge ve kaza tespit tutanağı, sunulmaksızın yapılan başvuru geçerli bir başvuru olduğunu, Bu nedenle işbu davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, —— sigorta şirketine başvuru yapılırken zorunlu olan evraklar belirtildiğini,
Davacı taraf sunulması zorunlu olan sağlık raporu ile gelir belgesini sunmadığı için sigorta şirketine başvuru şartını yerine getirmediğini, —– olarak sayılan belgeler eksiksiz bir şekilde müvekkil şirkete iletilmediğini, huzurdaki davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, —- hesaplamada, genel şart değişikliği sonrası uygulanmaya başlanan —- teknik faize göre hesaplama yapılması gerekmekte iken, ——- yapılan hesaplamanın genel şartlara uygun olmadığını ve bu durumun kabulünün mümkün olmadığı, bu hesaplamaların ikisine de itiraz edildiğini, Davacı vekili dilekçesinde sağlık raporuna istinaden tazminat hesaplaması yapılmasını istediğini Ancak raporda belirtilen —maluliyet oranı fahiş olduğunu, yapılacak inceleme ile maluliyet varsa doğru maluliyet oranı ve — fahiş olduğu görülecektir—– rapor vermeye yetkili bir hastaneye tevdi edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının tespitinin teknik bir konu olduğunu, tahkim komisyonu hakemlerince takdirinin mümkün olmadığını, oranının doğruluğu teyit ettirilmeden kabul edilmemesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen —- olduğundan tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, hesaplanan geçici iş göremezlik hesaplamasının müvekkil şirket yönünden kabulünün mümkün olmadığını, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatından müvekkil şirket sorumlu tutulamayacağını, bu hususta sorumluluk —- ait olduğunu, bu nedenle bilirkişi tarafından hesaplanan geçici bakıcı tazminatına itiraz edildiğini, dava konusu olayda müterafik kusur durumun araştırılması gerektiğini, Somut olayda —- plaka sayılı araç içerisinde sürücü konumunda olan davacının takılması zorunlu olan kask ve koruyucu ekipmanlarını takıp takmadığı hususu kesin suretle netleştirilmediğini, müterafik kusur için kazada kusurlu olmak değil, kaza sonucu oluşan zararın meydana gelmesinde kusur sahibi olmak arandığını, —- yerleşmiş —– gereğince, yeterli ve gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirketimize müracaat tarihinden öncesinde müvekkil şirketin temerrüdü söz konusu olmadığını, Sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü belgelerin ibrazından itibaren —– işgünü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihlerden öncesi için faiz sorumluluğun bulunmadığını, müvekkil sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu davanın reddine , masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen zararın tazminine ilişkindir.
Davacı vekili, dosyanın—- dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu davada —— ek alacağın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili talep edilmektedir.
HMK’nın 166. maddesi hükmü gereğince görülmekte olan davalar aralarında bağlantı bulunması halinde istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı bulunduğu varsayılır—- kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı mahkeme” sayılır.
Buna göre, Mahkememizin işbu dosyası ile —— dosyasındaki talep aynı olup, davalı tarafta taraf teşkilinin sağlanması bakımından davaların birleştirilmesinin zorunlu olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle, işbu Mahkememiz dosyasının ilk açılan —– birleştirilmesine, yargılamanın ilk açılan dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmesi uygun görülmüştür.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememiz dosyasının—– dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamanın ——– Üzerinden Devamına
2-Harç, masraf, vekalet ücreti tayin ve takdirin birleşen davadaki nihai karar ile değerlendirilmesine,
HMK’nın 168.maddesi gereğince uyuşmazlığın esas hakkında verilecek hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 14/09/2021