Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/40 E. 2023/413 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/40 Esas
KARAR NO:2023/413
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 20/01/2021
KARAR TARİHİ:11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının, —— adresinde perakende satış sözleşmesiz elektrik kullanımı sebebiyle, ——— nolu kaçak elektrik tutanağının tutulduğunu, davalının sayacı doğru ölçtüğü tespit edilerek tükettiği enerjiye konu 3.051,79 TL kaçak elektrik tahakkuk bedelleri hesaplandığını, davalının işbu bedele konu faturaları ödemediğini, davalının, 30.05.2018 tarihli ilgili yönetmeliğin m.42/1ç bendi gözetilerek işbu kaçak tutanağının tutulduğunu ve tahakkuk bedelinin hesaplandığını, 3.051,79 TL kaçak tutanağına tahakkuk edilen bedelin takip tarihine kadar 610,76 TL gecikme faizi ve işbu faizin —- 109,95 TL yansıtılarak toplamda 3.772,50 TL hesap edildiğini, işbu bedelin takibi için ——- Sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının tüm borca ve ferilerine itirazda bulunduğunu iddia ederek; davanın kabulünü, itirazın iptali ile takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacı tarafından başlatılan takibe itiraz edildiğini, kaçak elektrik kullanımı yapıldığına dair borç çıkartılan sözleşme numarasının müvekkil ile ilgisinin bulunmadığını, sözleşme adresi olarak gösterilen adreste müvekkilinin hiç bir zaman bulunmadığını, borcun sebebi olarak gösterilen kaçak kullanıma dair ispat edici belgelerin de bulunmadığını, dava dilekçesinde ise ödeme emrinde dayanılan borç sebebinden çok farklı olarak müvekkilin ——— adresinde yapılan kontrolde ——– tesisatta kaçak elektrik enerjisi kullanıldığının tespit edildiğinin yazıldığını, davacının ödeme emrinde dayandığı borç sebebini dava aşamasında değiştirmesine muvafakatlerinin bulunmadığını, davacının ödeme emrinde belirttiği sözleşme numarasının müvekkili ile alakasının bulunmadığını, dava dilekçesinde kaçak elektrik enerjisi kullanıldığı iddia edilen adresin de yanlış olduğunu, müvekkilinin adresinin ————– olduğunu, müvekkilinin bu adreste bulunan aboneliğini 05/08/2019 tarihinde iptal ettiğini savunarak; davanın reddini, kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: —- —- —Müdürlüğü’ne, —– müzekkere yazıldığı anlaşıldı.
Mahkememiz tarafından aldırılan 17/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“6.1) Davalının dava konusu adreste ——- tesisat no üzerinden tutulan Kaçak Tutanağına binaen “Perakende satış sözleşmesiz Enerji kullandığı” tespit edilmesine binaen, aşağıda yer alan ilgili yönetmeliğin m.42/1(a) bendinde belirtildiği üzere kaçak elektrik kullandığı,
6.2) Davacının tahakkuk detayında 17.01.2017 – 05.07.2017 tarihleri arasında geçen 170 günlük tahakkuk süresinin belirlendiği lakin işbu tarih aralığında belirtilen 17.01.2017 tarihini hangi bilgi/belgeye dayanarak ele aldıkları anlaşılamadığı,
İlgili yönetmeliğin m.45/1(a) bendinde belirtildiği üzere ve 17.01.2017 tarihine dair doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması nedeniyle faturalandırmada esas alınacak süre 90 gün olacak şekilde ele alındığı,
Dosya muhteviyatındaki işbu bilgi/belgeler neticesinde Davalının 4.337,28 kwh enerji tüketim miktarı hesap edildiği,
6.2.1) İşbu tüketilen enerji miktarına 2.657,61 TL Kaçak Enerji Bedeli tahakkuk hesap edildiği,
6.2.2) İşbu kaçak enerji bedeline 742,67 TL Gecikme Faizi ve 133,68 TL Gecikme Faizi KDV’si hesap edilmiş olup toplamda 3.533,96 TL tahakkuk hesap edildiği ve Davalının işbu bedeli ödemekle yükümlü olduğu,
6.3) İşbu değerlendirmeler dosya muhteviyatına göre yapılmış olup, Davacının tahakkuk detayında 17.01.2017 tarihli bilgi/belgeye istinaden sunabileceği delil ile işbu hesabın revize edilebileceği,” hususları tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan 18/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“6.1) Dava konusu kaçak tutanağı ile icra takibi konusunun birbiriyle ilintili olduğu,
6.2) Faiz hesabında herhangi bir hatanın tespit edilmediği,
6.3) Dosyaya sunulan yeni bilgi/belgelerle rapor üzerinde revize edilecek bir durumun olmadığı,
6.4) Kök raporumda belirttiğim hususları yinelediğimi,” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, perakende satış sözleşmesi olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketilmesinden (kaçak elektrik tüketiminden) kaynaklı kesilen faturaya dayalı itirazın iptali davasıdır.
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir ————
Mahkememize yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği şekilde perakende satış sözleşmesi olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketilmesinden (kaçak elektrik tüketiminden) kaynaklı kesilen faturaya dayalı itirazın iptali davası olduğu, kaçak elektrik tüketiminin hukuki niteliğinin haksız fiil olduğu, bu sebeple davacının davalı tarafın hukuka aykırı fiilini, kusurunu, kendisinin zarara uğramış olduğunu ve zarar ile hukuka aykırı fiil arasındaki nedensellik bağını ispatlamakla mükellef olduğu, bu doğrultuda davacının kaçak elektrik tespit tutanaklarına dayandığı, bu tutanakların yukarıda da açıklandığı gibi düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespit içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olduğu, davalının süresi içerisinde kaçak tespit tutanağına itiraz etmediği, tutanağın aksini de iddia etmediği, taraflar arasında elektrik kullanımına ilişkin perakende satış sözleşmesi de bulunmadığı, bu sebeple davacının davalının hukuka aykırı fiilini ve kusurunu ispatladığı, dosyada basit yargılama usulü hükümleri dikkate alınarak (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 318) süresinde sunulan mevcut deliller ve —– tarihli bilirkişi kök ve ek raporları da dikkate alındığında davacının talep edebileceği kaçak kullanım bedelinin faiz ve —— olduğu, davacının zararını da ispatladığı, zararla fiil arasında nedensellik bağının doğal olarak bulunduğu, ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince takipte ve davada talep edilen alacağa hükmedilebileceği, tüm bu sebeplerle itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, alacağın miktarının yargılamayı gerektirmesi ve itiraz tarihinde belirlenebilir olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa hükümde sonuç kısmında şablon hatası nedeniyle hükmün sonuç kısmı ile alakalı olmayan ifadeler yer almış ise de, aşağıda anılan hüküm davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun——– sayılı takibine yaptığı itirazın 2.657,61 TL asıl alacak, 742,67 TL gecikme faizi ve 133,68 TL gecikme faizi KDV tutarı olmak üzere toplam 3.533,96 TL yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (3.533,96 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 241,40 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 64,43 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 176,97 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 132,23 TL dava açma masrafı ve 1.438,50 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 1.570,73 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (3.533,96/3.772,50) göre 1.471,41 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan vekalet harcına ilişkin 8,50 TL yargılama giderinin ret/dava değeri oranına (238,54/3.772,50) göre 0,54 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (3.533,96 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 3.533,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (238,54 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 238,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (3.533,96/3.772,50) göre 1.236,53 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 83,47 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 11/05/2023